Bazıları, “dinlerarası diyalog ve hoşgörü”yle yatıp kalkıyorlar.
Yerine göre toplantılar, yerine göre tv programları düzenliyorlar. Gaye belli: Bu milletin zihninde, ikisi bozuk biri sağlam olan “3 dinin de aynı olduğu” fikrini oluşturmak.
Be kardeşim, Kur’an–ı Kerim’in gelmesiyle İncil ve Tevrat’ın hükmü kalkmış mı? Kalkmış...
Rabb’imiz, son kitabında “Sizden din olarak ancak İslam’ı kabul ederim; ancak ondan razı olurum” buyurmuş mu? Buyurmuş...
O halde derdiniz ne?
Ne istiyorsunuz?
Bu memleketin evladına neyi empoze etmek istiyorsunuz?..
Diyorlar ki:
–Efendim, Hıristiyan ve Yahudilerle oturup konuşursak, oların dinini daha iyi öğreniriz. Bunun ne zararı var?
Ne güzel dolma değil mi?
İsteyen yutabilir...
***
Biz de diyoruz ki,
– İyi de... Önce, kendi dinini öğrenip öğretmen gerekmez mi? İslam’ı kendi milletine, kendi milletinin evladına öğretmeden, öğretemeden, başka dinler hakkında bilgi edinme aşkına düşüp onu bu millete anlatmaya gayretiniz nereden geliyor?
Kendisi himmete muhtaç bir dede,
Kaldı ki başkasına himmet ede...
Yeterli İslami bilgileri alamayanlar, aldığı başka bilgileri kabul etmezler mi?
***
Kur’an–ı Kerim’in apaçık beyanı karşısında, “İbrahimi dinlerde buluşalım” diyerek, Hıristiyan ve Yahudilerle yanyana gelmenizin sebebi ne?
O açık beyanı mı soruyorsunuz?
Buyrun:
“İbrahim ne Yahudi idi, ne de Hıristiyandı. Fakat o dosdoğru bir Müslümandı. Müşriklerden değildi” (Al–i İmran, 67).
Gördünüz mü ?
İbrahim Aleyhisselam’ın Yahudilik ve Hıristiyanlıkla alakası bulunmazken, onlarla nasıl buluşacağız?
Öyleyse, “Gelin İbrahimî dinlerde buluşalım” demedeki gaye ne?
Yanlış anlaşılmasın haaa!
Bu sözleriyle, “İslam’da buluşalım” falan demek istemiyorlar.
Dikkat!.. “İbrahimî din” demiyorlar, “İbrahimî dinler” diyorlar.
Hz. İbrahim’in 3 ayrı dini varmış gibi, mealini verdiğim ayeti görmezlikten gelerek, Hıristiyanlık ve Yahudiliği de O’nun dini olarak göstermeye çalışıyorlar.
Allah’ın kelamını görmezden gelmekte direnmenin sebebi ne?
Belki, bunların bu ve benzeri ayetlerden haberleri yok mu diyorsunuz.
Hiç olmaz mı be kardeşim!
Biliyorlar, biliyorlar...
Biliyorlar da yaptıkları bile bile ....
***
“Öyleyse bunların dertleri ne?” diyorsunuz değil mi.
Ne olacak, İslam’ı susturup Hıristiyanlık ile Yahudiliği konuşturmak...
Delil mi istiyorsunuz? Vereyim...
Kaçak güreşmeyi sevmem; delilli belgeli olarak ve isim vererek yazıp konuşmaya bayılırım zaten.
Diyalog toplantılarında devamlı gördüğümüz Sayın Prof. Mehmet Aydın bakın ne diyor:
–Diyalog olacaksa, son hak din İslam demeyeceksiniz; son hak kitap Kur’an demeyeceksiniz; son hak peygamber Hz. Muhammed demeyeceksiniz. Çünkü onlar buna inanmıyorlar. Diyalog isteniyorsa böyle...
Halbuki, söylenmemesi istenen bu 3 madde de İslam’ın diğer dinlerden farkını vurguluyor.
İşte bu farkı, Diyalog ve Hoşgörü aşkına dile getirmemeliymişiz...
Eeeee! Hani, diyalog diğer dinleri onların ağızlarından öğrenmekti?
Demek ki, diyalog onların kendi ağızlarından dinlerini öğrenmek değil, onların konuşup bizim susmamızmış...
***
Başka bir nokta:
Kur’an, Hıristiyan ve Yahudilere “Ehl–i İman” değil, “Ehl–i Kitap” der. Halbuki, Diyalog toplantılarında onların da imanlı oldukları ısrarla vurgulanır...
Monoteist demek, “Tek yaratıcıya inanan” demektir.
Biz Müslümanlar elhamdülillah bu inancın sahibiyiz. Hıristiyanlar ise, dünyada herkesin bildiği gibi, “Teslis–üç yaratıcı” inancına sahiptirler.
Hangi düşüncenin mahsulü olarak? İslam’a hizmet düşüncesinin mi?
Diyalogcular, Türkiye’ye “Hz. Muhammed’e inanmadıkça kimsenin Cennet’e girmesinin mümkün olmadığını” duyururlarsa, onların ellerinden öpeceğim; ben de yanıldığımı ilan edeceğim. Buyursunlar.
Yerine göre toplantılar, yerine göre tv programları düzenliyorlar. Gaye belli: Bu milletin zihninde, ikisi bozuk biri sağlam olan “3 dinin de aynı olduğu” fikrini oluşturmak.
Be kardeşim, Kur’an–ı Kerim’in gelmesiyle İncil ve Tevrat’ın hükmü kalkmış mı? Kalkmış...
Rabb’imiz, son kitabında “Sizden din olarak ancak İslam’ı kabul ederim; ancak ondan razı olurum” buyurmuş mu? Buyurmuş...
O halde derdiniz ne?
Ne istiyorsunuz?
Bu memleketin evladına neyi empoze etmek istiyorsunuz?..
Diyorlar ki:
–Efendim, Hıristiyan ve Yahudilerle oturup konuşursak, oların dinini daha iyi öğreniriz. Bunun ne zararı var?
Ne güzel dolma değil mi?
İsteyen yutabilir...
***
Biz de diyoruz ki,
– İyi de... Önce, kendi dinini öğrenip öğretmen gerekmez mi? İslam’ı kendi milletine, kendi milletinin evladına öğretmeden, öğretemeden, başka dinler hakkında bilgi edinme aşkına düşüp onu bu millete anlatmaya gayretiniz nereden geliyor?
Kendisi himmete muhtaç bir dede,
Kaldı ki başkasına himmet ede...
Yeterli İslami bilgileri alamayanlar, aldığı başka bilgileri kabul etmezler mi?
***
Kur’an–ı Kerim’in apaçık beyanı karşısında, “İbrahimi dinlerde buluşalım” diyerek, Hıristiyan ve Yahudilerle yanyana gelmenizin sebebi ne?
O açık beyanı mı soruyorsunuz?
Buyrun:
“İbrahim ne Yahudi idi, ne de Hıristiyandı. Fakat o dosdoğru bir Müslümandı. Müşriklerden değildi” (Al–i İmran, 67).
Gördünüz mü ?
İbrahim Aleyhisselam’ın Yahudilik ve Hıristiyanlıkla alakası bulunmazken, onlarla nasıl buluşacağız?
Öyleyse, “Gelin İbrahimî dinlerde buluşalım” demedeki gaye ne?
Yanlış anlaşılmasın haaa!
Bu sözleriyle, “İslam’da buluşalım” falan demek istemiyorlar.
Dikkat!.. “İbrahimî din” demiyorlar, “İbrahimî dinler” diyorlar.
Hz. İbrahim’in 3 ayrı dini varmış gibi, mealini verdiğim ayeti görmezlikten gelerek, Hıristiyanlık ve Yahudiliği de O’nun dini olarak göstermeye çalışıyorlar.
Allah’ın kelamını görmezden gelmekte direnmenin sebebi ne?
Belki, bunların bu ve benzeri ayetlerden haberleri yok mu diyorsunuz.
Hiç olmaz mı be kardeşim!
Biliyorlar, biliyorlar...
Biliyorlar da yaptıkları bile bile ....
***
“Öyleyse bunların dertleri ne?” diyorsunuz değil mi.
Ne olacak, İslam’ı susturup Hıristiyanlık ile Yahudiliği konuşturmak...
Delil mi istiyorsunuz? Vereyim...
Kaçak güreşmeyi sevmem; delilli belgeli olarak ve isim vererek yazıp konuşmaya bayılırım zaten.
Diyalog toplantılarında devamlı gördüğümüz Sayın Prof. Mehmet Aydın bakın ne diyor:
–Diyalog olacaksa, son hak din İslam demeyeceksiniz; son hak kitap Kur’an demeyeceksiniz; son hak peygamber Hz. Muhammed demeyeceksiniz. Çünkü onlar buna inanmıyorlar. Diyalog isteniyorsa böyle...
Halbuki, söylenmemesi istenen bu 3 madde de İslam’ın diğer dinlerden farkını vurguluyor.
İşte bu farkı, Diyalog ve Hoşgörü aşkına dile getirmemeliymişiz...
Eeeee! Hani, diyalog diğer dinleri onların ağızlarından öğrenmekti?
Demek ki, diyalog onların kendi ağızlarından dinlerini öğrenmek değil, onların konuşup bizim susmamızmış...
***
Başka bir nokta:
Kur’an, Hıristiyan ve Yahudilere “Ehl–i İman” değil, “Ehl–i Kitap” der. Halbuki, Diyalog toplantılarında onların da imanlı oldukları ısrarla vurgulanır...
Monoteist demek, “Tek yaratıcıya inanan” demektir.
Biz Müslümanlar elhamdülillah bu inancın sahibiyiz. Hıristiyanlar ise, dünyada herkesin bildiği gibi, “Teslis–üç yaratıcı” inancına sahiptirler.
Hangi düşüncenin mahsulü olarak? İslam’a hizmet düşüncesinin mi?
Diyalogcular, Türkiye’ye “Hz. Muhammed’e inanmadıkça kimsenin Cennet’e girmesinin mümkün olmadığını” duyururlarsa, onların ellerinden öpeceğim; ben de yanıldığımı ilan edeceğim. Buyursunlar.