Gülüşü Yaralı
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 6 Şub 2008
- Mesajlar
- 5,741
- Tepki puanı
- 3
- Puanları
- 0
- Yaş
- 40
- Konum
- ha bura :)
- Web Sitesi
- www.facebook.com
süre başlatın
ve nekadar sürede okuduğunuzun sonucuna bakın...kolay gelsin :a12::a12:
Başını Vermeyen Şehit
Yarın arifeydi. Öbür günkü bayram için hazırlanan beyaz kurbanlar, küçük Grigal palankasının etrafında otluyorlardı. Karşıda… Yarım mil ötede Toygun Paşa’nın son kuşatmasındân çılgın kışın hiddeti sayesinde kurtulan Zigetvar Kalesi, sönmüş bir yanardağ gibi, simsiyah duruyordu. Hava bozuktu. Ufku, küflü demir renginde, ağır bulut yığınları eziyor, sürü sürü geçen kargalar tam hisarın üstünden uçarken sanki gizli bir kara haber götürüyorlarmış gibi, acı acı bağırıyorlardı.
Palanka kapısının sağındaki beden siperinde sahipsiz bir gölge kadar sakin duran Kuru Kadı yavaşça kımıldadı; ikindiden beri rutubetli rüzgârın altında düşünüyor, uzakta, belirsiz sisler içinde süzülen kurşuni kulelere bakıyordu. Bunların hepsi Türklerin elindeydi. Yalnız şu Zigetvar… yıkılmaz bir ölüm seddi halinde “Kızılelma” yolunu kapatıyordu. Sanki bu uğursuz kargalar hep onun mazgallarından taşıyor, anlaşılmaz bir lisanın çirkin küfürlerine benzeyen sesleriyle her tarafı gürültüye boğuyorlardı.
Kuru Kadı içini çekti. Sonra “Ah…” dedi. İncecik, sinirli boynunun üstünde bir taş topuz gibi duran çıkık alınIı iri kafasını salladı. Yeşil sarığını arkaya itti. Islak gözlerini oğuşturdu. Şimdiye kadar, asker olmadığı halde, her muharebeye girmişti. Birkaç bin yeniçeriyle dört beş topu olsa… bir gece içinde şu kaleyi alıvermek işten bile değildi. Şimdi vakıa müstakildi. Ne isterse yapabilirdi. Palankanın kumandanı Ahmet Bey öteki boy beyleriyle beraber Toygun Paşa ordusuna katılıp Kapuşvar fethine gitmiş…
Aşağıdaki değerler okuma parçasının konusuna ve yapısına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Ancak referans olarak kullanılmaları uygundur.
Ayrıntılı Değerlendirme
Yetersiz: :a33: Yavaş bir okuyucusunuz. Ancak kendinizi yetiştirmek için birçok imkanınız var. Hızlı okuma tekniklerini öğrenerek kısa sürede iyi ve hızlı bir okuyucu olabilirsiniz.
Vasat: :a33: Okuma seviyeniz ortalama düzeyde, ancak bununla yetinmeyip kendinizi geliştirmenizde fayda var. En büyük probleminiz birçok okuyucu gibi ağızla okumanız. Hızlı okuma teknikleriyle gözle okumayı öğrenebilir hızınızı artırabilirsiniz.
İyi Okuyucu: :a32: İyi bir okuyucusunuz. Eğer çok okumak zorunda kalan bir insan değilseniz bu seviyede kalmanızda bir sakınca yok. Ancak hızlı okuma tekniklerinin size de kazandıracağı şeyler olabilir.
Mükemmel Hızlı Okuyucu: :a15: Mükemmel okuyucusunuz. Sizi sınırlayan artık gözleriniz değil beyniniz.Yani bir anlamda üst sınırdasınız diyebiliriz. Hızlı okuma tekniklerine sizin ihtiyacınız yok.
ve nekadar sürede okuduğunuzun sonucuna bakın...kolay gelsin :a12::a12:
************************************
Başını Vermeyen Şehit
Yarın arifeydi. Öbür günkü bayram için hazırlanan beyaz kurbanlar, küçük Grigal palankasının etrafında otluyorlardı. Karşıda… Yarım mil ötede Toygun Paşa’nın son kuşatmasındân çılgın kışın hiddeti sayesinde kurtulan Zigetvar Kalesi, sönmüş bir yanardağ gibi, simsiyah duruyordu. Hava bozuktu. Ufku, küflü demir renginde, ağır bulut yığınları eziyor, sürü sürü geçen kargalar tam hisarın üstünden uçarken sanki gizli bir kara haber götürüyorlarmış gibi, acı acı bağırıyorlardı.
Palanka kapısının sağındaki beden siperinde sahipsiz bir gölge kadar sakin duran Kuru Kadı yavaşça kımıldadı; ikindiden beri rutubetli rüzgârın altında düşünüyor, uzakta, belirsiz sisler içinde süzülen kurşuni kulelere bakıyordu. Bunların hepsi Türklerin elindeydi. Yalnız şu Zigetvar… yıkılmaz bir ölüm seddi halinde “Kızılelma” yolunu kapatıyordu. Sanki bu uğursuz kargalar hep onun mazgallarından taşıyor, anlaşılmaz bir lisanın çirkin küfürlerine benzeyen sesleriyle her tarafı gürültüye boğuyorlardı.
Kuru Kadı içini çekti. Sonra “Ah…” dedi. İncecik, sinirli boynunun üstünde bir taş topuz gibi duran çıkık alınIı iri kafasını salladı. Yeşil sarığını arkaya itti. Islak gözlerini oğuşturdu. Şimdiye kadar, asker olmadığı halde, her muharebeye girmişti. Birkaç bin yeniçeriyle dört beş topu olsa… bir gece içinde şu kaleyi alıvermek işten bile değildi. Şimdi vakıa müstakildi. Ne isterse yapabilirdi. Palankanın kumandanı Ahmet Bey öteki boy beyleriyle beraber Toygun Paşa ordusuna katılıp Kapuşvar fethine gitmiş…
*************************************
Genel Değerlendirme
Genel Değerlendirme
Aşağıdaki değerler okuma parçasının konusuna ve yapısına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Ancak referans olarak kullanılmaları uygundur.
|...Ekrandan Okuyanlar...| |...Kağıttan Okuyanlar...| |...Sonuç...|
0 - 300 0 - 330 Yetersiz
300 - 500 330 - 590 Vasat
500 - 800 590 - 900 İyi okuyucu
800 - 1400 900 - 1550 Mükemmelhızlıokuyucu
k/d: Dakikada okunan kelime sayısı
************************************************0 - 300 0 - 330 Yetersiz
300 - 500 330 - 590 Vasat
500 - 800 590 - 900 İyi okuyucu
800 - 1400 900 - 1550 Mükemmelhızlıokuyucu
k/d: Dakikada okunan kelime sayısı
Ayrıntılı Değerlendirme
Yetersiz: :a33: Yavaş bir okuyucusunuz. Ancak kendinizi yetiştirmek için birçok imkanınız var. Hızlı okuma tekniklerini öğrenerek kısa sürede iyi ve hızlı bir okuyucu olabilirsiniz.
Vasat: :a33: Okuma seviyeniz ortalama düzeyde, ancak bununla yetinmeyip kendinizi geliştirmenizde fayda var. En büyük probleminiz birçok okuyucu gibi ağızla okumanız. Hızlı okuma teknikleriyle gözle okumayı öğrenebilir hızınızı artırabilirsiniz.
İyi Okuyucu: :a32: İyi bir okuyucusunuz. Eğer çok okumak zorunda kalan bir insan değilseniz bu seviyede kalmanızda bir sakınca yok. Ancak hızlı okuma tekniklerinin size de kazandıracağı şeyler olabilir.
Mükemmel Hızlı Okuyucu: :a15: Mükemmel okuyucusunuz. Sizi sınırlayan artık gözleriniz değil beyniniz.Yani bir anlamda üst sınırdasınız diyebiliriz. Hızlı okuma tekniklerine sizin ihtiyacınız yok.