Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hiç Boş Eve Hırsız Girer Mi ? (1 Kullanıcı)

Ahmed Muhammed

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 May 2010
Mesajlar
861
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
Fahri Kâinat Aleyhisselatu ve Selam Efendimiz ashabıyla birlikte haremi şerifin etrafında oturuyorlardı.
Henüz müşrikleri Hicazdan men eden ayeti celile inzal olmadığı için cemaat içinde Yahudilerin de önde gelen din adamları bulunuyorlardı.

Aniden telaşlı bir şekilde sahabenin birisi geliyor ve ortama dikkat etmeden soruyor:

--Ey ALLAH ın Resulü bir müşkülüm var... Efendimiz SallALLAHu Aleyhi ve Sellem izin verince;
--Namazlarımı eda ederken kalbim bir türlü sükûn bulmuyor kendimi tam olarak namaza veremiyorum şeytan hep musallat oluyor diyor.

Yahudi din adamlarından birisi riya içinde hemen müdahale ediyor:

-- Bizim dinimiz çok büyük ve sağlam olduğu için biz ibadetlerimizi yaparken şeytan bize musallat olamaz ve kalbimiz hazır olur diyor...

Kâinatın Efendisi Mahbub-u Hüda SallALLAHu Aleyhi ve Sellem Hazret-i Ali ye dönerek sen cevap ver buyuruyor...

Hazret-i Ali ''radîyallahu teâlâ anh'' sükûnetle sahabeye dönerek:

-- Sen hiç boş eve hırsız girdiğini gördün mü? Senin kalbinde iman olduğu için şeytan çalmak için uğraşıyor olmasaydı uğraşmazdı diyor. Kalbinde iman olduğu için ALLAH-u teâlâ ya şükret ve her namaz sonrası 'SubhanALLAH' 'ALLAHuekber' diyerek tesbihatta bulun bir zaman sonra kalbinin çok daha iyi olduğunu göreceksin buyuruyor...
 

Emanet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
3,573
Tepki puanı
32
Puanları
48
Yaş
38
ALLAH razı olsun..

faideli paylaşımınzdan dolayı teşekkürler
 

serranur27

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Mar 2009
Mesajlar
383
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
-- Sen hiç boş eve hırsız girdiğini gördün mü? Senin kalbinde iman olduğu için şeytan çalmak için uğraşıyor olmasaydı uğraşmazdı diyor. Kalbinde iman olduğu için ALLAH-u Teala ya şükret ve her namaz sonrası 'SubhanALLAH' 'ALLAHuekber' diyerek tesbihatta bulun bir zaman sonra kalbinin çok daha iyi olduğunu göreceksin buyuruyor...çok doğru söylemiş.....
 

arzu74

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ara 2009
Mesajlar
2,336
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
49
Sen hiç boş eve hırsız girdiğini gördün mü? Senin kalbinde iman olduğu için şeytan çalmak için uğraşıyor olmasaydı uğraşmazdı diyor. Kalbinde iman olduğu için ALLAH-u Teala ya şükret ve her namaz sonrası 'SubhanALLAH' 'ALLAHuekber' diyerek tesbihatta bulun bir zaman sonra kalbinin çok daha iyi olduğunu göreceksin buyuruyor...çok doğru söylemiş.....
 

serranur27

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Mar 2009
Mesajlar
383
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
--Namazlarımı eda ederken kalbim bir türlü sükûn bulmuyor kendimi tam olarak namaza veremiyorum şeytan hep musallat oluyor diyor.
şeytan musallat olmasa nefsimiz oluyor,rabbim nefis ve şeytanla bizleri terbiye ve sınav ediyor,bizde onlarla hep cihat içinde olacagız....
 

Vesaire

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 May 2010
Mesajlar
72
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Namazlarımızda karşılaştığımız bu sorun, demekki ''ev dolu olduğu için''miş.... Kafamı meşgul eden bir soruya bu konu sayesinde cevap bulmuş oldum..
Allah razı olsun..
 

eynefsim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 May 2010
Mesajlar
12
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
allah'ım şeytanın şerrinden ve nefsimin şerrinden sana sığınırım
allah razı olsun kardeşim ...çok güzel bir konuya değinmişsin allah kabul etsin
 

Ahmed Muhammed

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 May 2010
Mesajlar
861
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
Allah sizdende razı ve memnun olsun.Değerli yorumunuz için teşekkür ederim.
 

elifeslem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Nis 2010
Mesajlar
682
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Allah razı olsun kardeşim tüm samimiyetimle söylüyorum titreyerek,gözlerim dolu dolu ama büyük bir huzur bularak okudum.
KOVULMUŞ ŞEYTANIN ŞERRİNDEN RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAHA SIĞINIRIM
 

elifeslem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Nis 2010
Mesajlar
682
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Yinede dualarınızı istiyorum


ALLAH RAZI OLSUN
 

Su-Eda

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Tem 2009
Mesajlar
5,725
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
39
Rabbimize sonsuz şükürler olsun...

Rabbimize sonsuz şükürler olsun...

Fahri Kâinat Aleyhisselatu ve Selam Efendimiz ashabıyla birlikte haremi şerifin etrafında oturuyorlardı.
Henüz müşrikleri Hicazdan men eden ayeti celile inzal olmadığı için cemaat içinde Yahudilerin de önde gelen din adamları bulunuyorlardı.

Aniden telaşlı bir şekilde sahabenin birisi geliyor ve ortama dikkat etmeden soruyor:

--Ey ALLAH ın Resulü bir müşkülüm var... Efendimiz SallALLAHu Aleyhi ve Sellem izin verince;
--Namazlarımı eda ederken kalbim bir türlü sükûn bulmuyor kendimi tam olarak namaza veremiyorum şeytan hep musallat oluyor diyor.

Yahudi din adamlarından birisi riya içinde hemen müdahale ediyor:

-- Bizim dinimiz çok büyük ve sağlam olduğu için biz ibadetlerimizi yaparken şeytan bize musallat olamaz ve kalbimiz hazır olur diyor...

Kâinatın Efendisi Mahbub-u Hüda SallALLAHu Aleyhi ve Sellem Hz. Ali ye dönerek sen cevap ver buyuruyor...

Hz. Ali sükûnetle sahabeye dönerek:

-- Sen hiç boş eve hırsız girdiğini gördün mü? Senin kalbinde iman olduğu için şeytan çalmak için uğraşıyor olmasaydı uğraşmazdı diyor. Kalbinde iman olduğu için ALLAH-u Teala ya şükret ve her namaz sonrası 'SubhanALLAH' 'ALLAHuekber' diyerek tesbihatta bulun bir zaman sonra kalbinin çok daha iyi olduğunu göreceksin buyuruyor...
Esselamu Aleyküm ve Rahmetullah
Rabbim sizden razı ve hoşnut olsun değerli kardeşim..
kıymetli bir paylaşım nefsimize tekrar tekrar okumamız gereken faydalı bir konu..
Rabbim istifade edenlerden eylesin..
selam ve baki dualarımla
En Güzel'e Allah Celle Celalühu emanetsiniz..​
 

Ahmed Muhammed

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 May 2010
Mesajlar
861
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
Yinede dualarınızı istiyorum


ALLAH RAZI OLSUN

Dua eder,ben de dualarınızı beklerim.

Hak Teâlâ sizden de razı ve memnun olsun.


Esselamu Aleyküm ve Rahmetullah
Rabbim sizden razı ve hoşnut olsun değerli kardeşim..
kıymetli bir paylaşım nefsimize tekrar tekrar okumamız gereken faydalı bir konu..
Rabbim istifade edenlerden eylesin..
selam ve baki dualarımla
En Güzel'e Allah Celle Celalühu emanetsiniz..​

Ve aleykümüsselam

Allahu (c.c.) azimüşşan sizden razı ve memnun olsun.Allahu Teâlâ tüm ümmeti muhammedden razı ve memnun olsun.

Selam ve dua ile...
 

Ahmed Muhammed

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 May 2010
Mesajlar
861
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
Fahri Kâinat Aleyhisselatu ve Selam Efendimiz ashabıyla birlikte haremi şerifin etrafında oturuyorlardı.
Henüz müşrikleri Hicazdan men eden ayeti celile inzal olmadığı için cemaat içinde Yahudilerin de önde gelen din adamları bulunuyorlardı.

Aniden telaşlı bir şekilde sahabenin birisi geliyor ve ortama dikkat etmeden soruyor:

--Ey ALLAH ın Resulü bir müşkülüm var... Efendimiz SallALLAHu Aleyhi ve Sellem izin verince;
--Namazlarımı eda ederken kalbim bir türlü sükûn bulmuyor kendimi tam olarak namaza veremiyorum şeytan hep musallat oluyor diyor.

Yahudi din adamlarından birisi riya içinde hemen müdahale ediyor:

-- Bizim dinimiz çok büyük ve sağlam olduğu için biz ibadetlerimizi yaparken şeytan bize musallat olamaz ve kalbimiz hazır olur diyor...

Kâinatın Efendisi Mahbub-u Hüda SallALLAHu Aleyhi ve Sellem Hz. Ali ye dönerek sen cevap ver buyuruyor...

Hz. Ali sükûnetle sahabeye dönerek:

-- Sen hiç boş eve hırsız girdiğini gördün mü? Senin kalbinde iman olduğu için şeytan çalmak için uğraşıyor olmasaydı uğraşmazdı diyor. Kalbinde iman olduğu için ALLAH-u Teala ya şükret ve her namaz sonrası 'SubhanALLAH' 'ALLAHuekber' diyerek tesbihatta bulun bir zaman sonra kalbinin çok daha iyi olduğunu göreceksin buyuruyor...
 

Beautiful_1064

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Ağu 2009
Mesajlar
951
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
36
mükemmel bir cevap..:a12:
ALLAH razı olsun çok çok güzel bir paylaşım emeklerinize sağlık...
 
Y

YAGMURBEY

Ehl-i beyti sevmek imanın alâmetidir


Allah Teâlâ, müminlere Resûlü’nün sevilmesini farz kıldığı gibi onun parçası olan ve kendisine inanan yakınlarının da sevilmesini, bu şekilde Peygamber’in (s.a.v) sevindirilmesini istiyor. Bir ayet-i kerimede şöyle buyrulmuştur:

“Resûlüm onlara de ki: Ben bu davetime karşılık olarak sizden bir karşılık ve ücret beklemiyorum; sadece yakınlarıma sevgi göstermenizi istiyorum.” (Şûrâ/23)

İbn Abbas (r.a) naklediyor: Bu ayet-i kerime indiği zaman, bazıları, “Yâ Resûlellah! Sevmemiz vacip olan bu yakınlarınız kimlerdir? ” diye sordular; Efendimiz (s.a.v) ,
“Ali, Fâtıma ve onların çocukları Hasan ile Hüseyin” buyurdu. (Tabarânî, el-Kebîr, No: 2641; Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, IX, 168)

Efendimiz (s.a.v) , başka bir hadislerinde, onları dost edenleri kendisinin de dost edeceğini, onlara düşmanlık edenlere kendisinin de düşman olacağını beyan buyurmuştur. (Hâkim, Müstedrek, III, 149; Tabarâni, el-Kebîr, No:2619, 2620)

Resûlullah (s.a.v) Efendimiz, Ehl-i Beytin sevgisinin, kendisini sevmekten ileri geldiğini şöyle belirtmiştir:

“Sizi nimetleriyle rızıklandırıp gıdâlandırdığı için Allah’ı seviniz. Beni Allah’ı sevdiğiniz için seviniz. Ehl-i Beytimi de beni sevdiğiniz için seviniz.” (Tirmizî, Menâkıb, 32; Hâkim, Müstedrek, III, 150.)

Efendimiz’in zevcesi Ümmü Seleme (r. anha) anlatıyor:

Resûlullah (s.a.v) Ali, Fâtıma, Hasan ve Hüseyin’le yemek yedi. Yemekten sonra, onları üzerindeki elbise ile sardı ve,

“Allahım! Bunlara düşman olana sen de düşman ol; bunları seveni sen de sev! ”
diye duâ etti. (Ebû Ya’lâ, Müsned, No:6951; Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, IX, 166-167.)

Resûlullah (s.a.v) Efendimiz’in amcası Abbas (r.a) bir gün üzüntülü bir şekilde, Efendimiz’in huzuruna geldi ve,

“Yâ Resûlellah! Kureyş bizden ne istiyor; birbirleriyle karşılaşınca güler yüz gösteriyorlar, bizimle karşılaşınca yüzleri değişiyor! ” diye şikâyet etti. Allah Resûlü (s.a.v) bu hâle çok gazaplandı; yüzü kıpkırmızı oldu. Sonra,
“Allah’a yemin ederim ki, bir kalp sizleri Allah ve Resûlü için sevmedikçe o kalbe iman girmiş olmaz”
buyurdu ve şöyle devam etti:

“Ey insanlar! Kim amcama eziyet ederse, bana eziyet etmiş olur. Hiç şüphesiz bir kimsenin amcası babası gibidir.” (Tirmizî, Menâkıb, 28; Ahmed Müsned, I, 207.)

Resûlullah (s.a.v) Efendimiz, Hz. Ali’ye hitaben: “Yâ Ali, seni ancak mümin olanlar sever; sana ancak münafıklar buğzeder.”
buyurmuştur.(Müslim, iman, 131; Tirmizî, Menâkıb, 20; Nesâî, iman, 19.)

Allah Resûlü (s.a.v) , Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (r.a) için, “Bunlar benim evlâdımdır; evlâdımın çocuklarıdır. Allahım! Ben onları seviyorum, sen de sev. Allahım, onları sevenleri de sev! ”
diye duâ etmiştir. (Tirmizî,Menâkıb, 50; Beğavî, Mesâbihu’s-Sünne, IV, 194. (No: 4829))

Büyük arif Muhyiddin b. Arabî hazretleri (k.s) demiştir ki: “Allah Resûlü (s.a.v) , Allah Teâlâ’nın emriyle bizden yakınlarına muhabbet etmemizi istemiştir. (Şûrâ/23) Bundan sonra bir mümin Hz. Peygamberin (s.a.v) bu talebim kabul etmezse, yarın kıyamet gününde ona hangi yüzle bakacak ve onun şefaatini nasıl umacaktır? ”

Bir sadık âşık demiştir ki: “Sevgilinin yaptığı her şey sevgilidir. Eğer senin Allah ve Resûlü için muhabbetin sahih ise, Hz Peygamber’in (s.a.v) Ehl-i Beytini de seversin. Herkesin imanı onların muhabbeti ile ölçülür.” (Ibnu Arabî, el-Futûhâtu’1-Mekkiyye, I,)
 
Y

YAGMURBEY

Çatma, kurbaaan olayım, tut dilini; bu ne fitne, bu ne yalan!



بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAHIN ADIYLA

Daha çok da giydiği libasla anılan bir kişi, hoca kılığında, youtube denilen internet sitesinde nutuklar çekiyor, önüne gelene ‘bid’atçi’ diye saldırıyor ve ‘bid’at’çiliğin ‘yenilikçilik..’ demek olduğunu da söyleyerek.. Amma, söylediklerinin internette de yayınlanacağını söyleyerek, asıl ‘yenilikçi’nin kendisi olduğunu da ortaya koyuyor..


İzlenme rakamları C. Y. isimli bir komedyeni bile geride bırakıyormuş.. Yani, yüzbinler dinliyor kendisini..

Önüne gelene saldırıyor.. ‘Zaman insanlardan uzak durma zamanı..’ diyor ikide bir, ama, kendisi bir türlü durmuyor..

Saldırdıkları insanların hatası elbette olabilir.. Hata, hatadan korunduklarına inanılanlarla, çocuklar ve akıl faaliyetlerinin tıbbî mahiyeti açısından sorumsuz durumda sayılanlar hariç; herkes için ortak paydadır..

Bu kişi ise, Mustafa İslamoğlu ve Hayreddin Karaman hocalardan giriyor ve (merhûm)Muhammed Esed’den çıkıyor..

Hele Muhammed Esed için, ‘Onun da yahudi ajanı olması ihtimali var..’ diyebilmesi, onu anlamakta daha bir ölçü olabilir..

Esed, evet, müslüman olmadan önce 20 küsur yaşlarına kadar yahudi idi.. Ve müslüman oldu ve ömrünün sonuna kadar da, 70 yıl müslüman olarak yaşadı, 1992’de vefatına kadar.. Ve bütün ömrünü Kur’an üzerinde ve etrafında, onu anlamaya ve anlatmaya yönelik çalışmalar içinde geçirdi..

Bu kişinin anlayışına göre ise, başka bir dinden İslam’a geçmek sanki suç oluyor..

Sözkonusu kişi, Karaman Hoca’nın ‘Peygamber’e imanın şart olmadığını’ söylediğini bile iddia edebiliyor.. Ama, Karaman Hoca’nın o konudaki yazılarından asla öyle bir mânâ çıkmıyor..

Ama, bu kişi diline doladığı kişilerin bazı görüşlerini alıyor, sonra bunları halka soruyor ve onlar da ‘Aaaa... Yaaaaa...’ gibi hayret sesleri arasında, ‘hüküm’ inşa ediyor!!.

Bu arada, artık çarşaf giymediğini söylediği bir yazar hanıma da veryansın ediyor.. Ki, o hanım tesettürü terketmemiş, sadece çarşaf giymiyormuş artık..

İslamoğlu da nasibini alıyor, epeyce.. Onun hakkında da, ‘Ezan âyetini değiştiriyor..’ diye bas-bas bağırıyor.. ‘Mucizeyi inkar ediyor.. Ebu Bekr’i yok sayıyor, ceza âyetini inkar ediyor../ O, Ehl-i Sünnet dışıdır../ Kur’an’a lugata göre mânâ veriyor.. Şia’dan fetva alıyor’ diyor..

‘Ehl-i Sünnet dışına çıkan, babam olsa teşhir ederim. Kimseden korkum yok..’ demeyi de ihmal etmeden... Zannedersiniz ki, Ehl-i Sünnet’i kendisi temsil ediyor.. Tabiatiyle kimsenin kendisinden böyle bir temsil belgesi sormayacağını bildiğinden, dilini frenlemeyi de akletmiyor, aklına geleni İslam’ın dışına bile fırlatıyor, aklınca.. Halbuki o ‘tekfir’ci anlayış hele de Ehl-i Sünnet’in tarihî geleneği içinde tutunamamış bir tavırdır...

Bana söylediklerinde önce çok da ciddîye almamıştım..

Aman Allah’ım, ne iddialar..

Kendisi gibi düşünmeyen ve farklı tefsir ve yorumlar yapan herkesi karalayan bir tip.. Hani, neredeyse, ‘Ya Rabb, tekfir etmedik, dinden atmadık kimse bırakmadım, huzuruna tek müslüman olarak ben geldim..’ diyecekmiş gibi bir edâda..

Diyelim ki, sözkonusu isimlerin bir takım yanlışları var..

Kendine göre yanlış bulduklarını gösterir, kendi doğrunu anlatırsın.. Karşındaki de müslümandır, nihayet.. Ve sen de doğruyu gören, anlayan tek kişi değilsin..

Ama, bu kişi, onların sözlerini ve hattâ söylemediklerini kelime oyunlarıyla öyle bir eğip bükerek anlatıyor ki, eğer kendisinin sözleri de aynı mantıkla eğilip bükülse, kendisine düşecek yeri de hesab etmeli.. Evet, Cehennem lüzumsuz değil, ama, Cennet de hepimizi alacak kadar geniştir..

İnternetlere de verildiğini bizzat duyurduğu konuşmalarının sadece başlıklarına bakmak bile, tabloyu bütünüyle kavramak için yeterli..

Ama, aynı kişi, ‘resmî ideoloji ikonu’ sözkonusu olunca, yelkenleri indiriyor.. hani hiç kimseden korkusu yoktu.. Ve dahası, Elmalılı Hamdi Efendi’nin yaptığı Kur’an tefsirinin karşılığını bile o ‘resmî ideoloji ikonu’nun bizzat kendi cebinden ödediğini iddia ediyor..

Sonra, bu kişi, müslümanların birliğinden filan da söz ediyor.. Ama, Osmanlı geleneği dışında kalan hemen bütün dünya müslümanlarını dışlıyor..

Sen sadece kendini müslüman, karşındaki de sadece kendini müslüman bilirse.. Nasıl olacak bu birlik? Bunu düşünemiyor.. Şiîler ve sünnîler birbirlerinin İslamî anlayış ve hükümlerinden niye faydalanmasınlar?

Hele, İran sözkonusu olunca öyle bir celâlleniyor ki, akla ziyan.. Şiî müslümanlara da çatıyor, bir takım kelime oyunlarıyla.. ‘Bizim İran’la ne işimiz olabilir?.’ diye.. Halbuki, bir müslüman herhangi bir ülke veya coğrafyayı değil, bir fikir veya inancı karşısına alabilir..

Bu arada sözkonusu kişi, ‘şia’nın, ‘72 sapık fırkanın en sapığı’ olduğunu da beyan buyuruyor.. Şiîlerin ayakkabılarının altında, Hz. Ali’den önceki halifelerin isimlerinin yazılı olduğunu ve onları çiğnediklerini bile iddia ediyor.. ‘Hz. Osman’ın toplattırdığı Kur’an’ın eksik olduğunu’ söylediklerini iddia ediyor.. Şiî ulemasının, Hz. Osmantarafından toplatılan o metni bizzat Hz. Ali’nin de teyid ettiğini ve öteki nüshaların yakılmasını doğru bulduğunu söylediklerinden haberi bile yok, ya da daha başka bir şey peşinde..

Kezâ, şiîlerin Hz. Aişe’ye (burada tekrarlamaktan teeddub ettiğim, utandığım çirkin sıfatlarla) hakaret ettiklerini de iddia ediyor ve açıkça yalan söylüyor ve cemaati, düşmanlık ve gayz içinde, ‘Aaaaa...’ demekten öteye, gerçeği tahkik etmek gereğini duymuyor.. Bu kişiye, şiî âlimlerinden (merhûm) Murtezâ Askerî’nin ‘İslam Tarihinde Aişe’nin Rolü..’ (Naqş-i Aişe, der Tarih-i İslam) isimli eserini okumasını tavsiye ederim.

Ayrıca, Selman Ruşdî o meşhur sövgü kitabını yayınladığı zaman, (rahmetli) İmam Khomeynî, onun hakkında bir hüküm sâdır etmiş ve sünnî ulemâdan bazıları, o hükmü fazlaca abartılı bulmuştu da, bizzat Refsencanî , televizyonlardan onlara seslenerek, ‘Peygamber hanımları, ‘umm’ul mu’minîn’ (mu’minlerin anneleri) olmaları hasebiyle, sizlerin de anaları değil midir ki, konuyu böylesine hafife alıyorsunuz?..’ demişti..

Güzel bir söz vardır, ‘Allah, dinini insanlara iyi kulları aracılığıyla ulaştırır, kötü kullar ise, kötülüklerini Allah adına yayarlar..’

Herhalde, vicdan ve insaf sahibi olan her müslüman insan, ‘Allah bu gibilerin şerrinden hepimizi muhafaza buyursun..’ demekten kendini alamaz..



*Emperyalist ve şeytanî güçlerin isteği, müslümanların

birbirine daha çok düşman olmasıdır, elbette!



Bazıları, böylesine şeytanî çarkların döndürülmesi için düşmanlık tohumları saçmakla meşgul olurken, İran’dan gelen bir haber ise, konuyu daha bir ilginç ve düşündürücü duruma getiriyordu..

16 Aralık 08 Salı günü, İslam İnkılabı Rehberi Âyetullah Seyyîd Ali Khameneî’nin yaptığı bir konuşma, İran’ın etkili internet sitelerinden (tabnak.ir)’de aynen şu başlıkla sunuluyordu:



رهبر انقلاب:

بدگويي به اهل تسنن دفاع از امريكاست!’



(İnkılab Rehberi: ‘Ehl-i Sünnet’e kötü söz söylemek, Amerika’yı savunmaktır!’ )



Bu başlıkla verilen haberde, İslam İnkılabı Rehberi Âyetullah Seyyid Ali Khameneî’nin, 16 Aralık günü yaptığı uzun konuşmadan bir bölüme ağırlık verilmişti.. İslam İnkılabı Rehberi, konuşmasında, şiî- sünnî konularına da değiniyor ve sonra, aynen şöyle diyordu:



‘Resul-i Ekrem (S)’den sonra, ‘Emir’el Mu’minîn -Hz. Ali- (s)’in ‘İmamet’ine olan derin itiqad, şiîliğin aslî temelidir.. Ve şiîler, bu itiqadı ve diğer parlak irfan ve ilimlerini, onca zulümlere ve düşmanlıklara rağmen korudular ve koruyacaklar ve amma, bu itiqadın İslam dünyasında ihtilaf ve dâ’vâ / çekişme konusu olmasına asla izin vermiyeceklerdir.. (...) Müslüman halkların -ister şiî olsunlar, ister sünnî olsunlar- kalblerinin görüş birliğiyle İslam İnkılabı’na yönelmesinden dolayı darbe yiyen dünya emperyalistleri, ihtilaflar çıkarmak ve müslümanların kalblerini İslam İnkılabı’ndan koparmak için, en iyi yol olarak mezhebî taassubu gördüklerinden, bu tehlikeli entrika karşısında, son derece uyanık ve dikkatli olunması gerekir.. (...) ‘Ehl-i Sünnet ve Şia’ aleyhinde baştan başa iftira ve töhmetlerle dolu olarak yazılıp yayınlanmış birçok çok kitablar var ki, bunların parasının emperyalizme bağlı bir merkez tarafından verildiğini biz, taa başından beri biliyoruz..

Bu gerçek, ihtar edici ve uyarıcı değil midir?

(...) Herkes bilmelidir ki, bu gibi kitablar hiçbir şiîyi sünnî yapmaz ve hiçbir sünnînin kalbini de şia aqaidine cezbetmez, çekmez.. (...) Elbette, şiî ulemânın tarih boyunca, muhkem ve mantıkî delillerle hazırlanmış olan kitablarının yayınlanmasında hiçbir mahzur yoktur ve bu devam da edecektir. Amma, birileri Ehl-i Sünnet’e kötü sözler söyleyerekşia’yı savunacağını sanıyorsa, bu düşmanlık ateşinin yakılmasından hiçbir sonuç alamıyacaktır ve bu durum velâyet’in değil, ancak Amerika ve siyonistlerin savunulmasıdır..’



Evet, iki farklı yaklaşım.. Anlayana ve birazcık anlayışı olanlara çok şey anlatmaktadır..


Selahaddin Eş Çakırgil
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt