Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

HERŞEYİ ALLAH YARATTI. PEKİYİ ALLAHI KİM YARATTI? (1 Kullanıcı)

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Allah’ı kim yarattı denemez
Sual: Allah’ı kim yarattı demek uygun mu?
CEVAP
Uygun değildir. Çünkü Yaratıcı, varlığının başlangıcı ve sonu olmayan, var olmak ve varlıkta durmak için kimseye muhtaç olmayan, demektir. Onu kim yarattı diye sorulursa, bunun sonu gelmez, sonsuza kadar gider. Bu da mümkün olmaz. Hâşâ, Allah’ı birisi yarattı denirse, Allah yaratıcı değil, yaratık yani yaratılmış olur. Yaratık, yani yaratılmış olan ise, yaratıcı olmaz. Bunun için, varlığı kendiliğinden olan ve varlığının başlangıcı olmayan tek bir yaratıcı bulunması gerekir, o da Allahü teâlâdır. İki hadis-i şerif meali şöyledir:

(Şeytan, seni kim yarattı diye vesvese verir. Allah yarattı derse, Onu kim yarattı diye, vesvese verir. Kendisine, böyle vesvese gelen kimse, “Ben Allah ve Resulüne iman ettim” desin.) [Buhari]

(Allah’ın yarattığı şeyleri tefekkür edin, ama zâtını tefekkür etmeyin.) [Ebuşşeyh]

Allah’ın yaratma gücünü anlamak için
Sual: Allah’ın varlığına inanmayan bazı kimseler, (Allah her şeye gücü yetiyorsa, kendisi gibi bir ilah veya kaldıramayacağı bir taş yaratabilir mi?) gibi sorular soruyorlar. Cevap verir misiniz?
CEVAP
Bunlar gibi sorular sorarak güya Müslümanları zor duruma sokmaya çalışıyorlar. Aklı ve ilmi olan kimse için bu soruların cevapları çok basittir.

Kur'an-ı kerimde iki ilah olursa, yerin göğün nizamının bozulacağı bildirilmektedir. (Enbiya 22)

Her şeyi yaratmaya gücü yetenin, ikinci bir ilaha ihtiyacı olmaz. İki veya daha çok ilah olunca arada anlaşmazlıklar çıkar. İki başlı idare yürümez. İki amir olmaz. İnsanlar bile tecrübeleriyle bunu tespit edip, veciz sözlerle itiraf etmişlerdir. Bu konudaki atasözlerinden bazıları şöyledir:

Bir küllükte bir horoz olur.
Bir gemide iki kaptan olmaz.
Bir gemiyi iki kaptan batırır.
Bir tahta iki padişah sığışmaz.
İki karılı ev süpürülmeden kalır.
İki aslan bir posta sığmaz.
İki cambaz bir ipte oynamaz.
Dokuz derviş bir kilimde uyur da, iki padişah bir iklime sığmaz.

Allah’ın yaratma gücünü anlamak için Allahü teâlâyı ve bütün sıfatlarını iyi bilmek gerekir. Allahü teâlânın kıdem sıfatı da vardır. Yani evveli yoktur, yaratık, yani mahlûk değildir. Allah’ın yarattığı her şey mahlûk olur. (Allah, evveli olmayan, yani kıdem sıfatlı bir varlık, yani bir ilah yaratabilir mi?) demek tenakuz [çelişki] olur. Yaratılan şey yaratıktır, mahlûktur. (Bir şey yarat ki, mahlûk olmasın!) denmez. Çünkü yaratılan şey mahlûk olur. Mahlûk olan şey de yaratıcı olmaz. Onun için, (Allah kendisi gibi yaratıcı olan bir ilah yaratabilir mi?) sözü, mantıksız, çelişkili bir sözdür.

Her yaratık, bir yaratıcı tarafından yaratıldı gerçeği kabul edilmezse, inanmayan da bu işe cevap veremez. Mesela bir kimse, ben nereden geldim dese, bu sırası ile Hazret-i Âdem’e kadar gider. Ondan sonra, Onun topraktan yaratıldığı, toprağı da Allah’ın yarattığı anlaşılır. İnanmayanların dediği gibi, Allah’ı da başka bir ilah yarattı denirse, bu çok yanlış olur, çünkü bu sefer de onu kim yarattı denir. Onu da bir başkası yarattı denirse, bu sefer peki onu kim yarattı denir. Bu sonsuza kadar böyle sürüp gider, bir netice alınamaz. Her şeyin bir sebebi vardır. Bu sebepleri kendisinin sebebi ve başlangıcı olmayan biri yaratabilir o da Allah’tır.

Allah’ı cisim gibi, insan gibi düşünenler, (Allah kaldıramayacağı taş yaratabilir mi?) diye soruyorlar. Bütün kâinatı bir anda yok edebilir. Hepsini de bir anda yaratabilir. Kur’an-ı kerimde mealen, (Ol dememiz kâfidir) buyuruluyor. Bir taşa ağırlık veren, yer çekimi kuvvetini yaratan Odur. Yer çekimini yaratmasa idi, ağırlık da olmazdı. Yarattığı her şeye hâkimdir, gücünün yetmeyeceği bir şey olmaz. Yarattığı her şeye gücü yeter. Her şeye gücü yetenin gücü yetmediği şey olmaz. Gücü yetmediği bir şey, kaldıramadığı bir taş yaratabilir mi demek mantıksızlık olur.

Farkında olmadan Allah’a inanmak
Sual: Evrende gördüğümüz maddelerin ezeli olması mümkün müdür?
CEVAP
İslam âlimleri diyor ki:
Ezeli olan şey değişmez. Sonradan olan değişir. Maddenin [elementlerin] fizik ve kimya özellikleri değişmektedir. Demek ki maddeler ezeli değildir. Maddeler, ezelde değişmemiş olsalardı, şimdi de, hiç değişmezdi. Önceden değişmek yoktu, sonradan değişmeler oldu da denilemez. Çünkü, değişmek için, bir kuvvetin tesir etmesi gerekir. Değişmek sonradan başlayınca, kuvvetin de, sonradan var olduğu, ezeli olmadığı anlaşılır.

Görülüyor ki, maddenin ezeli olduğunu söylemek, tabiat kuvvetlerinin sonradan olduklarını, ezeli olmadıklarını ortaya koymaktadır.

Fen ve tabiat bilginleri, birçok bitki ve hayvan nesillerinin tükenip yok olduklarını, birçok türlerin de, sonradan meydana geldiklerini anlamışlardır. Canlı, cansız her şeyin bir ömrü vardır. Her şeyin ömrü, yani varlıkta kalma zamanı başkadır. Ömrü saniye ile ölçülen varlıklar olduğu gibi, asırlarca yaşayanlar da vardır. En uzun ömürlü varlıklar, element denilen basit cisimlerdir. Bunların ömürlerinin çok uzun olması, tabiatçıları şaşırttığı için, (Cisimler yok olur, maddenin fizik ve kimya özellikleri değişir; fakat madde yok olmaz) demişlerdir. Halbuki, maddenin, cisimlerin değişmelerinin sonsuz olarak, böyle gelip, böyle gideceğini söylemek, ister istemez, ezeli ve ebedi olan varlığa inandığını söylemek ve kabul etmektir. Bu da Allahü teâlânın varlığının, öncesiz olduğunu, maddecilerin ve tabiatçıların da inkâr edemeyeceklerini göstermektedir.

Ateistler, canlı cansız, her şeyin sonsuz olarak, birbirlerinden meydana geldiklerini, bu arada, elementlerin hiç yok olmadıklarını söylüyorlar. Halbuki, elementler de atomlardan meydana gelmiştir. Atom yığınlarıdır. Atomlar da yoktan var edilmiştir. Elementler sonsuz öncelerde var olup, her şey bunların çeşitli birleşmelerinden, öncesiz meydana gelseydi, bunları birleştirmek için, sonsuz öncelerde, muazzam enerjinin, sonsuz kudretin bulunması gerekirdi. Çünkü, enerji olmadan, atomlar birleşemez. Öncesiz olması gereken o kudret, her şeyi yoktan yaratanın kudretidir. Demek ki, ateist de kendi mantığına göre, ister istemez, Allah’ın varlığını kabul etmiş olmaktadır. Atomlar da, elementler de, sonsuz öncelerde yoktu, sonradan oldu. Öncesiz olan yalnız Allahü teâlâdır.

Diyorlar ki: Bir şeyin var olması için, o şeyi meydana getiren şeyin önceden var olması gerekir. Bunun da var olması için, bunu meydana getiren şeyin de var olması gerekir. Öncesiz demek, ucu, başlangıcı yok demektir. Başlangıçta bir şey olmazsa, ondan meydana gelecek şeyler de olmaz. Mevcut şeylerin hiçbirinin var olmaması gerekir. O halde, her maddenin, her cins varlığın, önceden yok iken sonradan var edilmiş, tek bir şeyden çoğaldığı anlaşılmaktadır.

Maddecilerin (sonsuz öncelerde var olmak = öncesiz var olmak) sözleri, maddeler, cisimler için, mümkün değildir. Ancak madde olmayan, bir yaratıcı için bu mümkün ve gereklidir. Varlıkların meydana gelmesinde çelişki olmaması, yani bir başlangıcın olması için bu şarttır.

Görülüyor ki, ezeli olan yani öncesiz madde olmayan bir varlık vardır. Bu varlık inkâr edilirse, şu görülen bütün varlıklar inkâr edilmiş olur. Mevcut varlıkları inkâr etmek mümkün olmadığına göre, zaruri olarak bunları yoktan yaratan ve kudreti sonsuz olan bir varlığa inanmak mecburiyeti ortaya çıkmaktadır. Bu varlık elbette Allahü teâlâdır.


Allah’ı kim yarattı denemez .:.: www.dinimizislam.com :.:.
 

Asİ_GeNç

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
41
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Bir çoğumuzun muhatap olduğu; ve cevabını merak ettiği bazı sorular olur...

Yani muhatap olduğumuzda, kalben : HADİ CANIM BÖYLE SORU MU OLUR? dediğimiz cinsten. Bir kısım insanların; İNANANLARIN AKLINI KARIŞTIRMAK, BULANDIRMAK İÇİN KULLANDIKLARI BİR YÖNTEM ASLINDA BU. Hiç olmazsa kafada soru işaretleri bırakmak ile kısmen başarı sağlanmış bir yöntem..

Evet, İnançsız kesimler tarafından Cenab-ı Hak hakkında MANTIKSAL BİR DOĞRUYA OTURMAYAN pek çok sorular üretilmekte..


Mesela:

Allah, kaldıramayacağı taşı yaratabilir mi?

Allahın canı sıkılmıyor mu?

Her şeyi Allah yarattı. Peki Allahı kim yarattı. gibi.


Bu tür sorulara uzun uzun cevaplar yazmak yerine şu örnekle meseleyi anlamaya çalışalım. Meseleyi iyi anladığımızda, yukarıdaki sorular da CEVABINI bulmuş olacak zaten aynı doğrultuda.

Bilgisayar içindeki bir entegre diğer entegreye soruyor:

-Ben 3 voltla çalışıyorum. Sen kaç voltla çalışıyorsun?

Diğer entegre:

-Benim voltajım 2,8 diyor.

İkisi beraber merak ediyorlar:

-ACABA BİZİ DİZAYN EDEN MÜHENDİS KAÇ VOLT İLE ÇALIŞIYOR? diye.

Halbuki, bilgisayar denilen sistemi yapanın, O SİSTEMİN DIŞINDA OLMASI gerektiği gibi, dizayn ettiği sistemin kurallarıyla KENDİSİNİN BAĞLI OLMAMASI lazımdır.

KENDİSİNİN, TAMAMEN O SİSTEMİN DIŞINDA BULUNMASI ve O SİSTEME HÜKMEDEBİLMESİ gerekir. Öyle değil mi?

Entegrelerin aralarında konuşup, dizayn edicilerini de, KENDİ TABİ OLDUKLARI BİR ELEKTRİK AKIMIYLA ÇALIŞMA KANUNUNA tabi kılmaları MANTIKLI ve MÜMKÜN DEĞİLDİR.


SİSTEMİ DİZAYN EDEN, SİSTEME KOYDUĞU KANUNA, KENDİSİ MAHKUM DEĞİLDİR!

İlaveten, sistemin içinde, O SİSTEMİN KANUNLARINA TABİ OLARAK YAŞAYANLAR, EĞER BAŞKA SİSTEMLERLE TANIŞMAMIŞLARSA, BAŞKA KANUNLARI ANLAMAKTA ZORLANIRLAR. Hatta daha doğrusu ANLAYAMAZLAR.

Mesela ENTEGRE DEVRELER sadece ELEKTRİK AKIMI İLE ÇALIŞMAYI anlayabilirler. Kimyasal enerji, nükleer enerji gibi sahaların kanunlarını belki hiç anlayamazlar. Onların anladıkları sınır, DİZAYN EDİCİ MÜHENDİSİN ÇİZDİĞİ sınırdır.

İşte YARATILMIŞ OLMAK da bizim içinde yaşadığımız bu alemin bir kanunudur; tâbi olduğumuz kanunlarından biridir. Ve bu alem içinde her kim yaşıyorsa YARATILMIŞTIR.

Şimdi bu alemin kanunlarına tabi olarak, içinde yaşayan birisi olarak, bizim kalkıp YARATICIMIZI BU ALEMİN KANUNLARINA TABİ KILMAK; ACABA BİZİ YARATANI KİM YARATTI? diye sormamız, yukarıdaki entegrelerin kendi aralarında konuşması misaline benzer.

Yine buna benzer yukarıda da ifade ettiğimiz gibi anlamsız sorular ortalıkta çok dolaşir. Bu tip sorular, SİSTEMİN YARATICISINI, SİSTEMİN İÇİNE SOKMA, SİSTEMİN KURALLARINA TABİ KILMA uğraşısıdır.

Mesela; Allah kaldıramayacağı kadar büyük bir taş yaratabilir mi? (haşa) yine böyle anlamsız bir sorudur. Bu anlamsız soru, sistemin kanunlarından birisi olan ÇEKİM KANUNUNA, O KANUNU YARATAN ALLAHI TABİ KILMA UĞRAŞIDIR. Yani yerçekimi kanununu Yaratanı, yine BU KANUNUN MAHKUMU gibi görmek yanlışına düşülür.

Soru ile yapılmak istenen kıyas, çelişkili hükümlere dayandırılmıştır. Dolayısıyla, bu sorunun İDDİA OLMA VASFI yoktur.


Meselâ SONSUZDAN DAHA BÜYÜK BİR SAYI YAZILABİLİR Mİ? sorusu da, böyle çelişkili bir varsayıma dayanır. Bu sebeple HİÇBİR İLMÎ DEĞERE SAHİP DEĞİLDİR... Çünkü mantıksal olarak da; sonsuzdan büyük bir sayı olamaz ki, böyle bir soru sorulabilsin!

Eğer SONSUZ; sınırsız bir büyüklüğün sembolü ise, hiçbir rakam, sonsuz ile kıyaslanamaz. Sonsuzdan büyük bir rakam düşünülse, o zaman da SONSUZLUK GERÇEĞİ ortadan kalkar. Dolayısıyla SONLU bir rakamın, SONSUZDAN BÜYÜK OLMA ÇELİŞKİSİ ve İMKANSIZLIĞI ortaya çıkar. Bu soru da çelişkili kıyaslardan olduğu için MANTIKÇA ve İLİM BAKIMINDAN, HİÇBİR KIYMET İFADE ETMEZ.

Soruyu soran kimse BÜYÜKLÜK kavramını da yanlış yorumlamaktadır. Nasıl mı?

Allahın büyüklüğü YARATTIKLARINA KIYASLA ortaya çıkan bir BÜYÜKLÜK değildir. Bütün isimleri ve fiilleri SONSUZ OLAN Allahın zatı, hiçbir mahluka benzemediği gibi, büyüklüğü de mahlukatın büyüklüğüne benzemez, ölçüye girmez, tasvire sığmaz, takdirle bilinmez.

Mahlukatın; yani bütün YARATILMIŞ OLANLARIN büyüklüğü; BİRBİRİNE GÖREDİR. ALLAHIN BÜYÜKLÜĞÜ İSE, SINIRSIZDIR; NİHAYETSİZDİR


Öyle ise; İçinde yaşadığımız SİSTEMİN / ALEMİN, tamamen BİZ İÇİNDE YAŞAYANLARI bağladığını, ALLAHIN İSE, BU KANUNLARA TABİ OLMADIĞINI bilmek lazımdır.

Bunu bilmekle kalmayıp, İÇİNDE YAŞADIĞIMIZ SİSTEMİ DİZAYN EDEN ALLAHIN MAHİYETİNİN NE OLDUĞUNU TAM OLARAK ANLAYAMAYACAĞIMIZI DA BİLMEMİZ LAZIM..

Gayret gösterelim ama ANLAMA SINIRIMIZIN; ANCAK ALEMİN DİZAYNERİ OLAN ALLAHIN BİZİM İÇİN ÇİZDİĞİ SINIR KADAR OLDUĞUNUN FARKINA VARALIM..

Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin. (Bakara Sûresi, 2:32.)

Asra yemin olsun ki, insanlar mutlaka ziyandadır.. Ancak; iman edip iyi işler yapanlar, birbirlerine hep hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.. (ASR SURESİ)



Ellerine sağlık çok güzel bilgiler. ALLAH razı olsun.
 

nesligul

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
81
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
ALLAHINIZI seviyorsanız bırakın böyle muhabbetleri nedemek allahı kim yarttı yazık harbiden yazık!!!

Dinini hic bilmeye birisi size gelse sorsa cevabini tam tamina verebilirmisini??
yada bir baska dinden mesela yehovva sahiti gelse insanlar onunde sorula sorsa bu tur sorularda sorulacaktir cevabin sadece ALLAHtan baska ilah yoktur diyeceksin,,ama bunlar bu cevapla yetinmiyorlar aciklik getireceksin herseyde aciklik getirmek zorunda kalacaksiniz.
oyusden bu konular paylasiyor bence bilgili bir konuydu cocukta sorabilir buyuk adam,kadinda sorabilir cunku dinini bilmeyen ateist,baska birdinde olan musluman olmayan herkes sorabilir,herseyi ogrenmemis lazzim sorduklarinda cevabsiz kalmamaliyis,
Boyle birseyi nerden ogrendim biliyomusunu Emine senlikoglunun hiristiyangulu kitabini bir okuyun ve onu okuduktan sonra nasil soru sorduklarininda ogrenirsiniz ve bu konu hakkindada dusunceleriniz degisir ozaman insALLAH..
HAkkinizi helal edin..
Selametle
 

cengizmir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ağu 2008
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
huyela, ellerine sağlık güzelce izah etmişsin..
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
huyela, ellerine sağlık güzelce izah etmişsin..

Estağfirullah abi. Ehl-i sünnet alimlerinden nakil yaptığımız için güzel. Kendimizden birşey katsaydık elmaslar arasına cam parçası dökmek gibi olurdu.

Dua eder dua beklerim.

------

Bir tel parçası ol,ama büyüklerin cereyanını naklet.
 

enes333

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Tem 2008
Mesajlar
5
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
kardeş Allah senden razı olsun konuyu çok iyi anlattın
 

Metekaan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2008
Mesajlar
77
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
çok güzel bir açıklama saolasın
 

vanora

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Tem 2008
Mesajlar
22
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Allah razi olsun eline sağlik bu bilgilere çok ihtiyacimiz vardi buda birlik ve beraberlikle olur
 

OkanDemir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Eyl 2008
Mesajlar
177
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
ALLAH razı olsun . Çok güzel örneklenip açıklanmış .
 

piryapos

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Eyl 2009
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
25
allahı kim yarattı

allahı kim yarattı

benim merakım bunca evreni yaratan allahı neden hiç kimse göremiyor mesela eli kolu veya gözleri varmı
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,120
Tepki puanı
8,195
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Esselamünaleykum...

Esselamünaleykum...

benim merakım bunca evreni yaratan allahı neden hiç kimse göremiyor mesela eli kolu veya gözleri varmı

Hoşgeldiniz...
İlk mesajınız bu...

Peki size ben bir soru sorayım;
AKLINIZ var mı?
Gösterebiliyor musunuz?
 

*ayşe*

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2008
Mesajlar
1,076
Tepki puanı
41
Puanları
48
benim merakım bunca evreni yaratan allahı neden hiç kimse göremiyor mesela eli kolu veya gözleri varmı

Aramıza hosgeldınız kardesım.

ee yemegın kokusunu da alıyoruz,pekı kokuyu gorebılıyor muyuz, yada seslerı duyuyoruz ,gorebılıyor muyuz.fakat kokuyu burnumuzla tasbıt edebılıyoruz,seslerı goremıyoruz fakat kulagımızla tespıt edebılıyoruz.iste Rabbımız ı de goremıyoruz fakat her akıllı ınsan bır yaratıcının oldugunu aklıyla tesbıt edebılır.kardesım boyle seylerı cok dusunmeyın.RABBIMIZ VAR TEK VE BIR.PEYGAMBER EFENDIMIZ DE(S.A.V), O'NUN KULU VE ELCISIDIR.

Selametle...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt