Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

herşeyde hayır görmek (1 Kullanıcı)

beyzanur_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 May 2009
Mesajlar
11
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Her insanın hayatta yaşamayı en çok arzu ettiği duygular, huzur, mutluluk ve neşedir. Ancak bu güzel duyguları sadece samimi Müslümanlar gerçek anlamda yaşayabilirler. Çünkü müminler olaylara daima hayır ve hikmet gözüyle bakarlar. Karşılaştıkları her olayı Yüce Allah'ın yarattığını bilirler. Bu sırrı bilmeleri huzurlarının, neşelerinin ve mutluluklarının sürekli olmasını ve Allah'ın izniyle ruhlarındaki bu huzurun yüzlerine de yansımasını sağlar.

Yüce Allah dünya hayatındaki imtihanı, ancak aklını kullanan insanların mutlu olacakları şekilde yaratmıştır. Bu imtihanın, aslında çok sade, çok anlaşılır, Allah'ın izniyle çok kolay çözülebilecek bir sistemi vardır. Ama Allah'ın Kuran'da bildirdiği gözle bakıp, Kuran'da haber verilen bilgiyi samimiyetle kullanmayanlar, imtihanda saklanan bu sadeliği ve kolaylığı göremezler. Bu yüzden de hayatlarının büyük bölümünü sıkıntı içinde; cansız, bitap ve mutsuz şekilde geçirirler. Bu kimseler herhangi bir zorlukla karşılaştıklarında, bunu mutlaka müthiş karmaşık, aşılması zor ve çözümsüz gibi değerlendirirler. Bu bakış açıları adeta bir refleks halini almış gibidir. Zorluklar karşısında, ikinci bir bakış açısıyla hareket etmek neredeyse hiç akıllarına dahi gelmez. Oysa müminler, her zaman Allah'a samimi bir şekilde iman etmenin, yalnız O'nu dost ve veli edinmenin huzurunu yaşarlar. Yüce Allah, müminlerin göstermiş olduğu bu güzel ahlaka ve Kendisine olan içten bağlılıklarına karşılık, onları dünyada da güzel bir hayat ile müjdelemiştir. Tabii ki bu “güzel hayat”, hem “maddi” hem de “manevi” anlamdadır. Duydukları manevi mutluluk, onların sağlıklı ve güzel görünmelerinin en önemli ve en büyük kaynağıdır. Müminlerin sahip olduğu güzellik, Allah'ın onlara vermiş olduğu “nuru” dur. Bu nur sayesinde müminlerin yüzleri hep aydınlık ve temizdir. Allah, müminlere vermiş olduğu nuruyla, onları inkarcılardan farklı ve üstün kılmış ve onlara etkileyici bir manevi güzellik ve imani bir heybet vermiştir. Bu nedenle tüm müminler, Allah'ın bir lütfu olarak temiz ve etkileyici bir görünüme sahiptirler. Nitekim Allah, "…Belirtileri, secde izinden yüzlerindedir…" (Fetih Suresi, 29) ayetiyle, müminlerin yüzlerindeki imanlı ve huzurlu ifadenin, toplumda onları fark ettirecek bir özellik olduğunu haber vermiştir.

Müminlerin Huzurlu ve Mutlu Olmasına Vesile Olan İmani Gerçekler

İman etmeyenlerle kıyaslandığında, müminlerde huzur ve neşe kaynağı oluşturan olayların son derece farklı sonuçlar meydana getirmesi, müminin Kuran ahlakının gereklerini çok iyi bilmesi ve bunlara çok samimi iman etmiş olması nedeniyledir. Bu imani gerçekler şunlardır:


Allah'ın sonsuz akıl sahibi olduğunu,


Allah'ın sonsuz adaletli olduğunu,


Yeryüzünde meydana gelen büyük küçük her olayı Allah'ın yarattığını,


Allah'ın sonsuz merhametli, şefkatli ve bağışlayan olduğunu,


Allah'ın tüm dualara en güzel şekilde karşılık vereceğini,


Allah'ın zorluk ve sıkıntı içinde olan kullarına İlahi yardımını ulaştıracağını,


Dolayısıyla sonsuz akıl, adalet, merhamet, sevgi ve yardım sahibi olan Rabbimiz'e teslim olup güvenmenin büyük bir kolaylık olduğunu,


İnsanın kaderini yaşadığını ve binlerce kez dünyaya gelecek olsa, yine hiç değişmeden aynı kaderi yaşayacağını ve kaderin de mümin için en mükemmel şekilde yaratıldığını,


İnsanın çevresinde gördüğü varlıkların hiçbirinin kendilerine ait müstakil güçleri olmadığını; her varlığın Allah'ın takdir ettiği davranışlarda bulunup Allah'ın emrettiği sözleri söylediğini,


Allah'ın her olayı inananlar için binlerce hayır ve hikmetle yarattığını,


Hayrın ve şerrin yalnızca Allah'tan olduğunu; insanların kendilerinden yana ne bir zararı engellemeye ne de yarar sağlamaya güç yetiremeyeceklerini,


Bu sebeple insanın kendisine de kızmaya hakkının olmadığını; kendisinin de kaderini yaşayan aciz bir insan olduğunu; Allah'ın dilemesi dışında bir şey yapmaya güç yetiremeyeceğini,


Allah'a tevekkül etmenin, her olayda hayır ve hikmet görmenin Kuran'a göre farz olduğunu,


Aynı şekilde mutsuz, bedbaht olmanın; hüzne, üzüntüye kapılmanın Kuran ahlakında yeri olmadığını,


Zorluk ve sıkıntıların, ahiret sevabı açısından insanlar için büyük bir nimet olduğunu ve bunlara karşı güzel bir sabır gösterebilmenin gerçek iman alameti oluşturduğunu,


Kuran'da, müminlerin mutlaka çok çetin denemelerle imtihan edileceklerinin bildirildiğini; dolayısıyla insanın yaşadığı zorlukların da bu ayetlerin birer tecellisi olduğunu,


Nefsin insana düşman olduğunu ve nefse karşı imani bir mücadele vermenin, Allah sevgisinden dolayı nefsin kötülüklerini yenmenin, Allah Katında çok güzel karşılığı olacağını,


Şeytanın insana savaş açtığını, nefse zor gelen olayları mümini saptırmak için kullanacağını, ona yenilmenin, onun telkinlerini kabul etmenin ve onun ahlakını benimsemenin Müslüman tavrı olmadığını,


Nefse zor gelen olayların, sıkıntı ve zorlukların müminin Allah'a olan sevgisini, saygısını, sadakat ve bağlılığını gösterebilmesi için çok değerli fırsatlar olduğunu bilmektir.
 

Gök Kubbe

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ara 2008
Mesajlar
3,422
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
selamun aleyküm
allah razı olsun.....::)
 

sibel1

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2009
Mesajlar
34
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
selamün aleyküm ellerine yüregine saglık
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt