Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Herşey niyete bağlı.. (1 Kullanıcı)

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Her iyi işte, niyete dikkat etmelidir. İyi niyet olmadıkça, o işi yapmamalıdır. Çünkü her şey, niyetle kaim ve yine her şey niyete bağlıdır. Zira niyetsiz hiç bir şey olmaz. Herhangi bir kimse, yol levhalarına bakmadan otobanlara yanlış olarak girse ve ömür boyunca da gitse, bir yere varamaz, arzu ettiği yerin yanından bile geçemez. Onun için niyet, yol levhası gibidir. Yol levhası, bizi, arzu ettiğimiz yere götürür. Aslında bizi hedefimize götüren yol levhası değildir. Biz bakıyoruz ve gideceğimiz yere göre tercihimizi yapıyoruz ve gidiyoruz. İşte niyet de böyledir. İyi niyetle yaptığımız her iş, bizim için sevaptır. Kötü niyetle yaptığımız her şey de, günahtır. Niyetsiz yapılanlar ise, ha var, ha yoktur. Bir kimsenin niyeti, kendi arzusuyla olmasa bile, mutlaka bu kimsenin kalbinde bir istikamet, bir hedef, bir niyet vardır. Başka türlü olması da, zaten düşünülemez.

Bilal bin Sa'd hazretleri buyurdu ki:
"Bir kimse Müslümanım dediği zaman Allahü teâlâ onun ameline bakmadan bırakmaz. Amel ettiği vakit şüphelilerden sakınmasına bakar. Vera sahibi olunca da niyetine bakar. Niyeti halis ise, artık diğer kusurlarını Allahü teâlâ düzeltir."

Allahü teâlânın yasak ettikleri yani haramlar, günahlar, niyetsiz veya iyi niyet ederek yapılırsa, günah olmaktan çıkmaz. Peygamber efendimiz; (Ameller, niyete göre iyi veya kötü olur) buyurmuşlardır. Buradaki amellerden maksat, taatlar ve mubahlardır. Bir kimse, birinin gönlünü almak için başkasını incitse veya başkasının malı ile sadaka verse, yahut haram para ile mektep, cami yaptırsa, bunlara sevap verilmez. Zulüm, günah, iyi niyet ile işlenirse, yine günah olur. Böyle işleri yapmamak sevaptır.

Taatlar, niyetsiz veya Allah için niyet ederek yapılınca, sevap hasıl olur. Sevap hasıl olması ve Allah rızası için niyet etmek lazım olan taate, ibadet etmek denir. Cüneyd-i Bağdadi hazretleri buyuruyor ki:
"Ey Allahü teâlânın yolunda bulunmak isteyenler! Eğer Allahü teâlâyı tanıdığınızı ve Ona tazimde bulunduğunuzu söylüyorsanız, yalnız bulunduğunuz zamanlardaki Allahü teâlâya karşı tavrınıza bakınız. Yiyip içmenizde, yatıp kalkmanızda, konuşmanızda ve bütün işlerinizde vakitlerinizi Allahü teâlânın razı olduğu ve beğendiği işlere sarf edebilirsiniz. Bunları, niyetlerinizi düzelterek yapabilirsiniz. Çünkü ameller niyetlere göredir. Bu bakımdan yemek yerken, su içerken lezzet almak için değil de, ibadete kuvvet kazanmak, elde ettiği enerji ile daha iyi ibadet edebilme niyetiyle yiyip içmelidir. Uykuyu, üzerindeki yorgunluk ve bıkkınlığı giderip, ibadeti daha zinde ve rahat bir şekilde yapabilmek niyetiyle uyumalıdır. Diğer bütün işleri ve edindiği mesleği, helal kazanmak niyetiyle yapmalıdır. Bütün yapılan bu işler, niyeti düzeltmek suretiyle ibadet olur. Bir insan halis niyetle yaptığı işler sebebiyle sevaba kavuşur. Bu sebeple kalb nurlanır. Bu nur, nefse sirâyet eder. O kimse manevi kirlerden temizlenir. Artık elinde olmadan taatları, Allahü teâlânın beğendiği işleri yapar. Elinde olmadan ister istemez kötülüklerden sakınır."

Riya ile ve hakkı bâtıl ile karıştırarak mevki sahibi olmak caiz değildir. İyi niyet ile olsa da, caiz değildir. Çünkü, haramları ve mekruhları, iyi niyet ile de yapmak caiz değildir. Hatta, bazı haramların iyi niyet ile yapılması, daha büyük günah olur. Niyetin iyi olması, taatlarda, ibadetlerde faydalı olur.

Said bin Müseyyib hazretleri buyuruyor ki:
"Dünyayı toplayan bir kimsenin niyeti, dinini korumak, yakınlarına bakmak, ibadet için kuvvet kazanmak değilse, onda hayır yoktur."

İlmin kıymetli, şerefli olması, salih niyete bağlıdır. Çünkü ilmi, cehaletten ve nefsin hevasından kurtulmak için öğrenmek lazımdır. Süfyan bin Uyeyne hazretleri buyuruyor ki:
"İlmi, dünya nimetlerine kavuşmak için vasıta yapmak niyeti ile öğrenen kimseye ilim öğretmeyiniz. Çünkü, onun Cehenneme gitmesine yardım etmiş olursunuz."

Ebu Abdullah Seczi hazretleri de; "İlmini, din bilgisini doğru ve sağlam öğrenmeyenin işi, ameli doğru ve sağlam olmaz. Ameli doğru olmayanın bedeni saf ve temiz olmaz ve kalbi temizlenmez. Kalbi temiz olmayanın da niyeti temiz, doğru olmaz" buyurmaktadır.

Sabit bin Eslem hazretleri ise; "Allahü teâlâ bize iyi niyeti ihsan etti. Çünkü faydalı ilim, insanı iyi niyet ve ihlasa kavuşturur" buyurmuştur.

Ebu Abdullah Nibaci hazretleri buyurdu ki:
"Musa aleyhisselam; ‘Ya Rabbi! Ben seni nasıl bulurum?’ diye sual etti. Cevabında; ‘Niyetini düzelttiğin an beni bulursun’ buyuruldu.”

Netice olarak Ebu Süleyman Darani hazretlerinin buyurduğu gibi:
"Bütün işlerde, kulun niyeti Allahü teâlânın rızası olursa, o işin sonu mutlaka iyi olur."
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Peygamber efendimiz; (Ameller, niyete göre iyi veya kötü olur) buyurmuşlardır. Buradaki amellerden maksat, taatlar ve mubahlardır. Bir kimse, birinin gönlünü almak için başkasını incitse veya başkasının malı ile sadaka verse, yahut haram para ile mektep, cami yaptırsa, bunlara sevap verilmez. Zulüm, günah, iyi niyet ile işlenirse, yine günah olur. Böyle işleri yapmamak sevaptır.
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Peygamber efendimiz; (Ameller, niyete göre iyi veya kötü olur) buyurmuşlardır. Buradaki amellerden maksat, taatlar ve mubahlardır. Bir kimse, birinin gönlünü almak için başkasını incitse veya başkasının malı ile sadaka verse, yahut haram para ile mektep, cami yaptırsa, bunlara sevap verilmez. Zulüm, günah, iyi niyet ile işlenirse, yine günah olur. Böyle işleri yapmamak sevaptır.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt