Cenab–ı Hak, ortaya bir model koyuyor. Buna göre insan kendini yargılayabilir. Hangi derecede bir imana malik olduğuna dair notunu kendi kendine çok rahat verir. Ölçü Kur’an ayetleridir.
Bakınız, ayette şöyle buyuruluyor: "Gerçek şu ki; kâfir olanları (azap ile) korkutsan da, korkutmasan da onlar için birdir; iman etmezler." (Bakara, 2/6).
İnsan kendine soracak. "Allah bana şu yaptığım iş mukabilinde şu mükafatı verecek. Yapmam gerekeni yapmadığım zaman da şu cezayı verecek." Bu soruları sorduğun zaman eğer hakikaten alacağın cezanın mukabilinde tüylerin diken oluyorsa, bil ki çok iyi iman ehlisin. Ama aşırı günah yaptın, hiç kılın kıpırdamadı ise, bil ki sen kaygan bir zemin üzerindesin. İmanın aksiyon haline gelmesi budur. Kendini yargılayacaksın. Hesaba çekeceksin. "Hesaba çekilmeden evvel hesaba çekiliniz" hadisi var ya. Birisi sana gelip, "Niye bunu böyle yapıyorsun? Ahiret hayatı var. Hesap var" da diyebilir. Bu muhasebeyi kendi kendine sen de yapabilirsin.
Peki bazı insanlar niye korkmazlar? Allah bu konuda şöyle buyuruyor: "Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Onların gözlerine de bir çeşit perde gerilmiştir ve onlar için (dünya ve ahirette) büyük bir azap vardır." (Bakara, 2/7). Ayette ifade edilen şudur. Bakarsın, baktığın şeyi görmezsin. Bakmak farklı şey, görmek daha farklı şeydir. Duymak farklı şey, anlamak daha farklı şeydir. Görmek ile bakmak, duymak ile anlamak arasında fark vardır. İşte ayet bu inceliği ortaya koyuyor.
Gözü görüyor ama ders almıyor. İnkar ediyor. İsyan ediyor. Çok şey duyuyor, ama onu anlamıyor. Yanlış olan, Allah’ın haram kıldığı bir takım fiiller vardır; eğer ona devam ediyor ise sen onun önüne kitap da koysan görmez, söz de söylesen o sözü duymaz.
Kur’an’da Müslüman tarif edilirken, kanaat ehlidir, sabır ehlidir, şükür ehlidir, zikir ehlidir. Yani Allah’ını zikreder, Allah’ına şükreder, Allah’ına hamdeder. Ondan sonra insanların arasını bulur. İnsanlarla iyi geçinir. Bütün bunlar, bizim imanımızın aksiyon haline gelmiş tarzı ve şeklidir. İman insana çok ciddi bir disiplin getirir. İstersin ki daha iyi, daha güzel yapayım. Allah’ı memnun edeyim istersin. Allah’ın memnuniyeti kullarının memnuniyetidir. O’nu sevenlerin memnuniyetidir. Senin güzelliğe, iyiliğe, hayra koşmandır.