Ey susamış gönüllerin Nafi ilacı! Ey Muahhir! Ey Mukaddim! Ey Muktedir! Ey kimsesizlerin kimsesi, ey Zahir! Nurun kâinatı aydınlıkların en aydınlığıyla ışıtırken, ne olur çaresiz ruhlarımızı da rahmetinle parlat. Kalbimiz atacaksa eğer senin aşkınla atsın. Seni ansın içimizde konuşan ne varsa. Dilimiz seni dönsün sabahtan akşama… Gecelerimiz senin nu...runla aydınlansın bayram yeri gibi.
Yeni doğan bir bebeğin ilk çığlığında seni duyalım köz kokulu hasretler içinde. Ruhu sana koşan bir ihtiyarın son nefesinde bile seni analım "la ilahe illallah" diye… Ruhu kararmış gaflet uykusundaki kulların gibi kör etme gözlerimizi.
Ey hasreti yürekleri yakan Rabbimiz! Dillere destan rahmetinin mevsimlerinde çaresiz fikirlerimize çare lutfet. Ruhumuzu yıka, temizle bizi. Önümüzü aydınlat. Kör olan gözlerimizi onar. Bizi bize değil, sana bırak. Gönlümüzü dolaş, sesimizi duy. Bizi aşkının gül kokulu özlemiyle dört mevsimde de yak.
Senden istediklerimiz ve isteyeceklerimiz için rahmet yağmurunda bizi susuz bırakma. Rahmetinin zerresi bile olsa bize ondan ver, bizi rahmetsiz bırakma.
Tüm sevdiklerimizi bağışla. Sevgililer sevgilisinin "kişi sevdiği ile beraberdir" dediğini işittik; onları bizden ayırma. Yuvalarımızı öksüz, yetim bırakma… Yaşadığımız acıları bir daha yaşatma.
İşsizlere iş, aşsızlara aş, hastalara şifa ver. Evsizlere ev, eşsizlere de eş... Yuvalarımızı rızanla donat. Adaletini yağdır üstümüze. Bizi üzecek yükleri imtihan diye verme, bizi seni anmaktan mahrum etme.
Sen Halim'sin, Sen Habir'sin, Latif'sin. Gönül tahtlarının tek sahibisin. Ne olur dualarımızı karşılıksız koyma.
Ey Bâki Allah'ım. Tüm tasalarımız için bize yardım et. Kabir ve cehennem azabından sana sığındık, bizi azabından uzak et. Cennet kapısından koşarak girmeyi "âmin" diyen bu kullarına lutfet… Onları ıslah et, hem de irşat et. İflah et…
Ve beni de affet… Affet…
Âmin…
