gönül saray
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 30 Ara 2007
- Mesajlar
- 52
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 56
Allah Razi Olsun.ve Amin Amin.amin
Aleyküm selam kardeşlerim.
Rabbim bu mübarek günlerin yüzü gözü hürmetine alemlere en büyük rahmet olarak gönderdiği son elçin Hz. Muhammed Musatafa(S.A.V.) yüzü gözü hürmetine yaptığımız dualar okuduğumuz Kur'anlar yüzü gözü hürmetine bizleri bağışlayıp huzuruna layık eyle bu dünyada ve ahirette sevdiğin razı olduğun kullar olmak hepimize cennetinden bir köşk nasip eyle ellerimizi dergahından boş çevirme dularımızı muradlarımızı isteklerimizi hayırlısıyla kabul eyle içinde bulunduğumuz sıkıntılardan kurtarıp tez zamande selametimize çıkar Yarabbim.AMİN
SELAM VE DUA İLE HAYIRLI CUMALAR..
Yakarışım Sanadır Ey Rabbim!
Gecelerden sabahlara, karanlıklardan güneşlere doğru açılan yüreklerimizin perde
aralıklarından süzülen nur katreleriyle geldim kapına!
Biliyorum, güllerden geçer sana giden yolları Yakarışlarla, dualarla, tahiyyatlarla bezenir.
Ey rahmetiyle kalpleri evirip çeviren, Sana kalbimi getirdim.
Ey kalpleri nuruyla sarıp okşayan! Onulmaz yaralarla kan-revan kalbim avuçlarımda, kapına
geldim.
"Selam olsun ömür seccadesini gönül dergahına serenlere" diyebilmeyi ne çok isterdim, ama
biliyorum ne yüzüm var nede hakkim.
Öğrendim ki dua, aşığın maşuğuna bir haber salmasıdır; gözyaşlarıyla yazılmış bir mektubu.
Ve bir bekleyiştir, iştiyakla, korkuyla, ümitle bekleyiş.
İste, zaman her saniyesini balyozlamaktayken ömrün, verilmemiş hesapların korkusuyla,
titreyen yüreklerimizin bir lahza umut adına geldik kapına Ah gelebildik mi, bir haber var mi
affına dair?
Acziyetimi alarak koynuma, bir dervis hırkasıyla, sevgili Eyyüb' unun sabrını yüklenerek
gelebilmek isterdim kapına!
Meryem örtülerimle örtünebilseydim Tur Dağındaki o ses bir yankı bulabilseydi ruhumda
insanlığım adına. Önünde bütün ruhumla secde edebilseydim.
Ey gökyüzünü kudretiyle sürmeleyen!
Rahmetini serp, taşlaşan gönüllere Ey Rabbim!
Sanadır münacatım, yalnız Sana olsun aşkım lütfeyle!
Bir avuç ateş böceği uçuver ne olur zifiri yüreklerimize. Kararan günlerimize, gecelerimize Ve
ne olursan ol gel diyen aşıkların hürmetine, ne olur affeyle!
Seni aradım durdum gönüllerin yalnızlığında çöllerinin, menzilsiz yollarında ve bir katre
rahmetine muhtaç toprağında. Ah perde, ah şah damarım! Sefkâtinin gölgesine sığınıyorum
Ya Rabbim!
Hiçliğin zerresinden kavrulmaya can attığım demdir. Vedutsun! iltifatına muhtacız Ya
Rabbim! Tenezzül buyur kulununu münacatına.
Dua dua açılırmış Sana giden kapılar. Hüzünlü bir sonbahar günü kapında yalvarmaya
geldim. Senden korkum nar değil, kaybetme korkusudur. Dostu, en sevgiliyi, sıla-yı rahimi,
cananı, canda kaybetme korkusu! Umudumsa rızan: ilahi ente maksudi..
Yüreklerimiz ezik Ya Rabbim! Yüzümüz yerde. Kaldırıp başımızı sonsuzluğa bakmaya
yüzümüz yok! Layık olamadık. Pişmanlığın dehlizlerinde boğuluyorken ağlayamadık,
derinden sessizce Zayıf irademizle, alaca karanlık yüreklerimizle bir damla gözyaşı
getirebilseydik yürekten, ihlas adına. Biliyorum pişmanlıklara delil kabul ederdin
Yüreğin zayıf noktalarında mahkum oldum nefsimize. Ya Rabbim! Çıkar kelepçelerini o
aleyhillanenin çıkar ne olur, dostlarının hatırına.
Âzad et Ya Rabbim! Şüphelerin oyuncağı olmuş aklin nezarethanesinden. Kutlu sevdanın gül
kokusundan doya doya içir sinelerimize diri meyyitler gibi değil, sırat-i müstakim üzerinde
günahlardan nurunla yıkanmış olarak yürümeyi nasip eyle.
Şehirler, evler mezar oldu Ya Rabbim! Her evden ceset kokuları yükseliyor semaya. Bedenler
değil ruhlar ölü. Bizi nurunla dirilmeyi nasip eyle.
Biz sanemler inşa ettik yüreklerimizde gökdelenler boyu. Biz yeryüzü tanrılarının eteğini
öptük. Diz boyu battık çirkefine alemin. Sahte dostları, riyakar aşkları çarparak yüzüne
insanlığın, Sana koşmasını nasip eyle.
Tövbe kapılarının ardına değin açıldığı ve meleklerin kanatlarıyla yeryüzüne kapandığı
günlerin rahmetinde yüzmekteyken edeb aşkını gönüllerimize nakşet.
İste can pazarında canımızı satmaktayız, bir iltifatın uğruna.
Gülistanında renksiz, kokusuz bir yaprak olmayı çok görme.
Yüce kapında kıtmir olanlardan eyle.
Elimizden, yüreklerimizden katran rengi günahlar dökülüyor.
Duaları semadan çevrilmeyenler hatırına, geceleri nurlarıyla sabahlara çevirenler adına,
samimiyeti nakış nakış ömür gergefine isleyenler adına, tövbe ediyor, af diliyoruz
dualarımızla
Ya Rabbim!.. Ben pişmanım!.. Ben pişmanım!..
Allah'ım; Ölümü ve hayatı sen yarattın; hangimizin daha güzel iş yapacağını denemek için(el-Mülk:2).
Bizler için bir fırsat kıldın bu fani hayatı; ebedi hayatın güzelliklerini kazanmamız için. Ama bir çoğumuz, ahireti verip dünya hayatını satın alma gafletine düştük...(el-Bakara,86). Halbuki, gerçekte; "Dünya hayatı, sadece bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Müttakiler için elbette ahiret yurdu daha hayırlıdır"(el-En'âm, 32).
Allah'ım; ahiret yurdunu kazanmamız için; "Andolsun; sizi korku, açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme gibi şeylerle deneriz. Sabredenleri müjdele!"(el-Bakara,155) buyuruyorsun. Bize sabır ve metanet gücü ver. Musibetler karşısında; "Biz, Allah içiniz ve biz O'na döneceğiz"(el-Bakara,156) diyebilme şuuru ve teslimiyeti nasib eyle!..
Âlemlere Rahmet olarak gönderdiğin Sevgili Peygamberimiz de ; "Allah, bir kimseye hayır murad ederse onu musibete uğratır"; "Allah, bir kulunu sevince (onu imtihan için) ona musibet verir. Musibet verince de, ona sabretme gücü verir"(R. Salihin,39) buyuruyor.
Allah'ım; başımıza gelen musibetleri, hakkımızda hayır ve rahmete vesile eyle!..
AMİN..