Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Her bid'at sapıklıktır,her sapıklık ATEŞTİR... (1 Kullanıcı)

Ravzadakinurunkölesi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,770
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
İlahi Bid'attır.​
Bid'at pislikten fenadır.Pislik iplik gibi akan su ile temizlenir.Bid'at ise kolaylıkla temizlenmez.​

Bir Alim ki Hazret-i Rasullullahın vekilidir.Resullullah'a layık olmayan hiç alime layık olur mu?Kuran'ı okumak anlatmak varken ilahi,şiir okunur mu?Şiir okudugunuzda Kuran daralıyor,niçin? ''O mecliste ben okunsaydım ben tanınmış benim şerefim,kıymetim bilinmiş olacaktı insanlar beni okumaya ve benimle amel etmeye rağbet edeceklerdi.''demiş oluyor.Kuran'ı kerim'i böyle gücendirmeye razı mısınız?​

İrşadü'l Müridin
Mahmut ustaosmanoğlu​
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,120
Tepki puanı
8,195
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
...

...

“Bid’atların ve dalâletlerin istilâsı zamanında sünnet-i seniyyeye ve hakikat-i Kur’âniyeye temessük edip hizmet eden, yüz şehid sevabını kazanabilir.” (et-Tergîb ve’t-Terhîb, 1:41)

Kim benim bir sünnetimi ihya ederek insanların onunla amel etmelerine vesile olursa, o insanların kazanacağı sevaplardan hiçbir şey eksiltmeden onların sevaplarının bir katını almış olacaktır. Kim de bir bid’at icat ederek onunla amel edilmesine sebep olursa, o bid’at ile amel edenlerin yüklenecekleri günahlardan hiçbir şey eksiltmeden onların günahlarının bir katını yüklenmiş olacaktır.” (İbn Mâce, Mukaddime, 15)

“Ne mutlu o kimseye ki, sünnet-i seniyyeye ittibâından hissesi ziyade ola. Veyl o kimseye ki, sünnet-i seniyyeyi takdir etmeyip bid’alara giriyor. (RNK, Lem’alar, s. 609)
 

Ravzadakinurunkölesi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,770
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Bid'at ehli, bid'atini Allah rızası için terk etmedikçe, hiçbir ameli kabul olmaz.) [Deylemi, İbni Neccar, Ebu Nasr, İbni Ebi Asım]
 

Ravzadakinurunkölesi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,770
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
(Bid'at ehlinin hiç birisi Sırattan geçemez, Cehenneme düşer.) [İbni Asakir]

(Bid’at çıkarıp, onunla amel edenlere lanet olsun.) [Dare Kutni]
 

Ravzadakinurunkölesi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,770
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Bid’at çıkarana da, onu himaye edene de lanet olsun.) [Buhari]

(Bid'at ehlini beğenmeyenin kalbi, iman ile dolar.) [Gunye]
 

Ravzadakinurunkölesi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,770
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Ümmetim gruplaşacak, bid'atlere bulaşacak, tıpkı kuduzun ısırıp da, kuduranda hiçbir yer kalmayıp her tarafını sardığı gibi, bu bid'at de onların her hallerine bulaşacaktır.) [Ebu Davud]
 

Ravzadakinurunkölesi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,770
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Ümmetim 73 fırkaya ayrılır, [bid’at ehli olan] 72’si Cehenneme gider. Yalnız bir fırka kurtulur. Cehennemden kurtulan fırka, benim ve Eshabımın gittiği yolda gidenlerdir.) [Tirmizi] (Bu fırkanın ise, Ehl-i sünnet vel-cemaat olduğu icma ile bildirildi.) [Mekt. Rabbani, Hadika
 

Ravzadakinurunkölesi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,770
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Kul bir namazı kılıp diğer namazı gözlediği müddetçe daima namazdadır.
(şihabül ahbar)
 

nuri sezer

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
kardeşlerim hakkinizi helal edin ama sizin bid'at telakkiniz biraz farkli... Bid'at rasulullah efendimizin yapmadiği ve hayatta olsaydi yapilmasindan da hoşnut olmayacaği şeylerdir......
hz ömer(r.a) e sorarlar; ya ömer tesbih(nesne olan) ile tesbih çekmek bid'at değil mi? Efendimiz hep elleriyle çekerdi...
hz. ömer de bid'at ise ne güzel bir bid'atmiş buyurur....
camide toplu yapilan tesbihte bid'attir
okunan mevlid-i şerifler de bid'attir
ama bunlarin hepsi bid'a-i hasene sinifina girer
sünnet-i seniyye ye ittiba hatta en küçük sünnete dahi müraat etmek gayet ehemmiyetli ve kiymettardir.. Amennaa ve saddaknaa...
ama efendimiz yapmamiş olsa dahi yapilan bi şey kişiye sevap kazandiriyo sa o bid'at sayilmaz... Mesela tarikatlar;
tarikatlar tam 1300 lü yillarda efendimizden asirlar sonra doğuyor
hatta tarikatin menşei olan tasavvuf dahi efendimizden sonra zuhur ediyor... Bunlara bid'at dense dahi bid'a-i hasene denilir
bilgilerinize... Saygi ve muhabbetle...........
 

Ravzadakinurunkölesi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,770
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
kardeşlerim hakkinizi helal edin ama sizin bid'at telakkiniz biraz farkli... Bid'at rasulullah efendimizin yapmadiği ve hayatta olsaydi yapilmasindan da hoşnut olmayacaği şeylerdir......
hz ömer(r.a) e sorarlar; ya ömer tesbih(nesne olan) ile tesbih çekmek bid'at değil mi? Efendimiz hep elleriyle çekerdi...
hz. ömer de bid'at ise ne güzel bir bid'atmiş buyurur....
camide toplu yapilan tesbihte bid'attir
okunan mevlid-i şerifler de bid'attir
ama bunlarin hepsi bid'a-i hasene sinifina girer
sünnet-i seniyye ye ittiba hatta en küçük sünnete dahi müraat etmek gayet ehemmiyetli ve kiymettardir.. Amennaa ve saddaknaa...
ama efendimiz yapmamiş olsa dahi yapilan bi şey kişiye sevap kazandiriyo sa o bid'at sayilmaz... Mesela tarikatlar;
tarikatlar tam 1300 lü yillarda efendimizden asirlar sonra doğuyor
hatta tarikatin menşei olan tasavvuf dahi efendimizden sonra zuhur ediyor... Bunlara bid'at dense dahi bid'a-i hasene denilir
bilgilerinize... Saygi ve muhabbetle...........


Allah razı olsun dediklerinize katılıyorum,ama benim sıkıntım şimdi ilahi diye satılıp insanı halay cekmeye teşvik eden ilahiler...Ve bazı cemaatler şeyhlerine ilahiler yapılıyolar bunu da cemaat ehline güzel bişeymiş gbi gösteriyorlar.Hatta bazıları halay çekio bu ilahilerle ve zikir kabul ediyolar.ilginç... Ben bahsettiğim cemaatin sohbetine gitmiştim,herkes toplanırken koymuşlar ilahiyi ilahi çalıo.oysa kuran okunarak herkesin toplanmasını bekleseler daha uygun olmaz mı?

Ayrıca bi de Peygamber Efendimizin yapmadığı şeyi yapıp acaba yaşasaydı begenir miydi begenmez miydi die şekde kalacağına onun yaptıklarını yapmaya devam etmek daha doğru diye düşünüyorum,küçücük ilmimle,tabi doğrusunu alimler daha ii bilir.

Selametle...
 

nuri sezer

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
ewet sare kardeşim maalesef şu anki vaziyet bu yönde.....
ama efendimiz bir defasında ;-ey ashabım siz size buyrulan emirlerin eğer onda dokuzunu yapıp birini yapmazanız helak olursunuz...
ama zaman gelecekki bu evamirin onda birini yapan kurtulacak
işte tam o asrın ortasındayız, bütün alametler gösteriyor ki ahir zaman denen cazibedar fitnelerin cirit attığı bir asırdayız....
kişi allah desinde nasıl derse desin kanaatı bende hasıl oldu...
Tabii ki sizin buyurduklarınız da gayet doğru hatta dinde azimet tabir edilen ve kur'an da takva olarak geçen esas hakikatlerdir ama bu asırda eğer kişi kahveye yada pislik yuvalarına gitmeyip sizin dediğiniz yere gidip göbek atması dahi binlerce defa efdaldir......
eğer yanlış konuştuysam affola... measselame
 

zunnun_u_misri

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Şub 2008
Mesajlar
292
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
kardeşim haklısın ahir zamandan bahsetmişken etrafta okadar çok günah varki bunların başında kadınların göbek atıp şarkı söylemeleri ilahilerde insanları o yöne gitmelerini engellemek için yapılıyor hiç degilse insanlar ilahi dinleyip ALLAH ı peygamberimizi anabiliyor imanı artabiliyor mesela bir kitapta arkadaşım okumuştu ezanın megafondan mikrofondan okunması bidat diye ama zaman degiştigi için bizden daha iyi bilen hocalarımız alimlerimiz var onlar uygun gördülerse bildikleri vardır diye düşünüyorum
 

nuri sezer

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
zunnun abi inşaallah lakabını aldığınız zat kadar takvaya muvaffak olursunuz
forumda yine yazmıştım ama ettekraru ahsen........ sırrınca yine yazmak isterim... hz ÖMER(r:a) EFENDİMİZE GELİP PARMAKLAR YERİNE TESBİH KULLANARAK TESBİHATIN BİD'AT OLDUĞU SÖYLENDİĞİNDE NE GÜZEL BİR BİD'ATTIR DEMİŞTİR... (EĞER OLAY YANLIŞSA BİLEN KARDEŞLERDEN DÜZELTMESİNİ İSTİRHAM EDİYORUM)
YANİ ÖRFİ ADETLER ZAMANLA DEĞİŞİNCE FETVADA DEĞİŞİR. OSMANLININ FETVA KITABI OLAN MECELLE DE ŞU TABİR GEÇER
EZMANIN TAGAYYURU İLE AHKAM TEBEDDÜL EDER..........
YANİ KUR'AN SÜNNET VE İCMA DIŞINDAKİ ÖRFİİ OLAN ŞEYLER ZAMANA BAĞLI OLARAK DEĞİŞEN ŞARTLARA GÖRE HÜKÜM DE DEĞİŞEBİLİR...
 

BurhanT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Nis 2008
Mesajlar
24
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Cümlenizden Allah Razı olsun Sorularla İslamiyet sitesi güzel bir açıklama getirmiş.
Bid'at meselesini iyice öğrenmemiz gerekiyor tehlikeli hadisi şerifler var.
Allah c.c. fitnelerin dalalete düşürenlerinden hepimizi muhafaza etsin.
Amin..
Soru
1-Biyat nedir? 2-Tum biyatlar harammi? 3-iyi niyetli biyatlar da mi haram? 4-cuma namazlardaki 2 defa ezan,camilerde minarelerin olmasi biatmi? 5-bazi kutsal gunlerde (beraat,mirac,regaib) bir yere toplanmak biat midir?1 kisiden duymustum ki,sahabeler,tabinler ve tabin-tabinler kutsal gunlerde ozel bir seyler yapmamislar.bununla alakali hadisler varmi?Varsa kaynaklari ile beraber acklarmisiniz?
11-Eylül-2006 - 08:56:53

Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;

Hz. Peygamber ve Ashâb-ı Kirâm dönemlerinde görülmeyip onunla amel edilmeyen, hattâ bir benzeri olmayan ve İslâm'dan olmadığı halde sonradan ortaya çıkan ve ibâdet kabûl edilen görüş ve ameller, sünnete aykırı davranışlar.

Bid'at'ın kapsamı konusunda farklı bakış açılarının olmasından dolayı İslâm bilginleri tarafından farklı tarifler yapılmıştır.

Kimi âlimlere göre bid'at, Hz. Peygamber (s.a.s.)'den sonra meydana gelen her şeydir. Bu tarifi yapan âlimler bid'ate sözlük anlamından daha geniş bir anlam yüklemişlerdir. Bu sebeple de sonradan çıkan amel ve inançları iyi ve kötü olmak üzere ayırmak mecburiyetinde kalmışlardır. Sonradan ortaya çıkıp Kur'ân ve Sünnet'e muhâlif olmayan ya da emirlerinin bir gereği olan şey(ere bid'at-i hasene (güzel bid'at); muhâlif olanlara ise, bid'at-i seyyie (kötü bid'at) ismini vermişlerdir. Ayrıca bid'at-i haseneyi kendi arasında, bid'at-i seyyieyi de kendi arasında ayrı kısımlara tabi tutmuşlardır. Böylece bid'at, vacib, mendub, mübah, mekruh ve haram olmak üzere beş kısma ayrılmaktadır. Meselâ Kur'ân ve Sünnet'in anlaşılması için zorunlu olan Arap gramerini bilmek, fıkıh, fıkıh usûlü gibi ilimlerle uğraşmak vâcib; Ehl-i Sünnet itikadına muhalif sapık fırkaların ileri sürdükleri görüşler ise, bu âlimlere göre, haram bid'at kapsamında mütalaa edilmektedir. (Tahânevî, Keşşâfu İstilahâti'l-Funûn, İstanbul 1984 I, 133).

Bid'ati bu şekilde tarif edip taksimata tabi tutanlar, Kur'an ve Sünnete muhalif olmayan ya da emirlerinin bir gereği olan"şeylere bid'at isminin verilmesine dayanak olarak, Hz. Ömer'in şu sözünü ileri sürerler:

Hz. Ömer, Übey b. Ka'b'in, (r.a.) sekiz rekât olan terâvih namazını yirmi rekât olarak kıldığını ve Rasûlüllah (s.a.s.) döneminde münferiden kılınan bu namazın cemaat halinde kılındığını gördüğünde: "Bu ne güzel bid ât"demiştir. (Muhammed Revvâs Kal'acî, Mevsüatu Fıkhı Umar b. e!Hattâb, Kuveyt 1984, s. 125).

Diğer âlimlerin bid'at tarifleri ise şöyledir: Hz. Peygamber (s.a.s.)'den sonra ortaya çıkan, din ile alâkalı olup bir ilâve veya eksiltme mahiyetinde olan her şeydir. (Hayreddin Karaman, İslâmın Işığında Günün Meseleleri, İstanbul 1982, II, 248).

Bu âlimlere göre önceki gruptakilerin "bid'at-i hasene" kapsamına soktukları şeyler haddi zatında bid'at değildir. Onlara bid'at ismini vermek yanlıştır. Çünkü bu gibi şeylerin Kur'ân ve Sünnet'te dayanakları vardır. Bunlara sonradan çıkmış şeyler nazariyle bakılamaz. Rasûlullah (s.a.s.), şu hadislerinde bid'atin tarifini yapmışlardır: "Sonradan ortaya çıkan herşey bid'attir; her bid'at sapıklıktır ve her sapıklık insanı ateşe sürükler. "(Müslim, Cumua, 43; Ebû Davud, Sünnet 5; Nesâî, lydeyn, 22; İbn Mâce, Mukaddime, 7).

Huzeyfe b. el-Yamân'ın rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte: "Allah bid'at sahibinin orucunu, namazını, sadakasını, haccını, umresini, cihadını, sarfını (maddi yardımını), şehadetini kabul etmez. O, kılın yağdan çıktığı gibi İslâm'dan çıkar. " (İbn Mace, Mukaddime, 7/49). Bu ikaz karşısında müslümanların dikkatli davranacakları ve bid'atın ne olduğunu araştıracakları muhakkaktır. Abdullah b. Abbâs (r.a.)'dan rivâyet edilen bir hadiste şöyle buyrulur: "Allah, bid'at sahibinin amelini, bid'atından vazgeçinceye kadar kabul etmez." (İbn Mâce, Mukaddime, 7/50). Amellerinin kabul edilmeyeceğini bilen bir müslüman korkar ve neyin bid'at olup, neyin olmadığını araştırır.

Aslında her iki gruba göre de dinin aslına olan ilâve ya da aslından yapılan eksiltmeler yasaklanmış olup, kötü bir bid'attir. Ancak ikinci grup âlimlerin bid'atin tarifi konusunda daha tutarlı oldukları görülmektedir. Çünkü ilk grubun bid'at-i hasene kapsamına soktukları şeyler, aslında sonradan çıkmış şeyler değildir; onların Kur'an ve Sünnet'te dayanakları vardır.

Şu da bir vakıadır ki, birinci gruba tâbi olan fakat bu âlimlerin ne demek istediklerini hakkıyla anlamayan mukallidleri, dinde eksiltme ya da fazlalık durumunda olan şeyleri de bazen bid'at-i hasene kapsamına sokmuşlar; ikinci gruptakilerin mukallidleri ise, bid'at sayılmaması gereken bazı hususları bid'at kapsamına sokarak onlara karşı çıkmış ve hemen hemen her ictihada bid'at demeye başlamışlardır.

Kur'ân-ı Kerîm'i bir mushaf içerisinde toplamak, hadisleri derleyip toplayarak kitap haline getirmek, camilerin yanında minare yapmak, her ne kadar Hz. Peygamber (s.a.s.)'den sonra olmuş birer bid'at iseler de, bunlar bid'at kapsamına girmeyen güzel şeylerdir, İslâm'a aykırı değildir.

Bid'atlar alanları itibariyle de kısımlara ayrılmaktadır. İtikadî konularla ilgili olanlara "itikadî bid'atler", iş ve hareketle ilgili olanlara da "amelî bid'atler" denir. Ayrıca mahiyetleri itibariyle küfrü gerektiren ve gerektirmeyen bid'atler vardır.

Günümüzde pek çok bid'at, müslümanların hayatına girmiştir. Bu sebeple dininin emirlerini yerine getirmek isteyen her kişi, bu hususa dikkat etmeli; dinde eksiltme ya da ilâve mahiyetinde olan söz, tavır ve davranışların yasaklanmış şeyler olduğunu bilerek bunları hayatından ayıklayıp atmalıdır. Burada müracaat edilecek yegane kaynak ise, Kur'ân, Sünnet ve her müminin tabi olduğu hak mezheptir.

M. Sait ŞİMŞEK
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet Editör
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
EZMANIN TAGAYYURU İLE AHKAM TEBEDDÜL EDER..........[/COLOR][/B]
YANİ KUR'AN SÜNNET VE İCMA DIŞINDAKİ ÖRFİİ OLAN ŞEYLER ZAMANA BAĞLI OLARAK DEĞİŞEN ŞARTLARA GÖRE HÜKÜM DE DEĞİŞEBİLİR...

Kıyas-ı Fukaha yı yazmayı unutmuşsunuz. Birde bu değişikliği siz biz yapamayız. Müctehidlerin bir sınıfı olan Eshab-ı tercih denilen hakiki Ehli sünnet alimi yapar. Yani o fetva verirse olur. bizim düşüncemize göre olmaz. Birde dediğiniz gibi adete bağlı olanlar değişir yoksa hakkında nass olanlar değişmez. Mesela çalgı çalmak ve dinlemek haramdır. Bu zamanda millet göbek atmasın,diskoya gitmesin diye ilahilere çalgı sokmak caiz olmaz.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt