Soru: Kadının süslenmesinde fitne vardır. denmektedir. Bunu nasıl anlamalıyız? Kadının süslenmesi gerçekten de caiz değil midir? Fitneye mi sebeptir kadının kendini cazip hale getirmesi?
Cevap Kadının süslenmesi caiz değildir. demek, konuyu eksik ifade etmektir.
Kadının sadece nikahlısına karşı süslenip, kendini cazip halde tutması caizdir. demek bile yetmez, aynı zamanda sevaptır demek de gerekir. Çünkü kendini beyine karşı cazip halde tutan kadın, beyinin dikkatini kendine çekmekte, onu haramlardan korumaya yönelik bir hizmette bulunmaktadır.
Bu maksada yönelik süslenmede ise fitne olmaz. Aksine fitneyi önleme söz konusu olur. Çünkü beyini kendi cazibesinde tutarak haramı hayal etmekten korumaktadır ki bu, sadece caiz değil aynı zamanda sevaptır da. Caiz olmayan süslenme ise yabancılara karşı fitneye sebep olan süslenmedir. Yani, beyine karşı değil, yabancılara karşı, kendini teşhir eden süslenmedir.
İslam kültüründe ne kadın yabancı erkeklere karşı kendini teşhir eder, ne de erkekler yabancı kadınlara karşı zihinlere vesvese verecek şaibeli ve şımarık bir görüntüye yönelebilirler. Çünkü zihinlere şüphe atacak şaibeli tavırlar, karşı tarafın yanlış anlayarak fitneye düşmesine sebep olabilir. Başka aile içinde fitneye sebep olana ise beddua edilmiş
Fitne uykudadır uyandırana Allah lanet etsin! denmiştir.
Fiili fitneyi bırak, hayali fitneden bile kaçınmışlardır mübarek ve muhterem aileler. Yeri gelmişken hayalini dahi fitnelerden koruyan aileden muhteşem bir misal arz edeyim .
Fatıma validemize hayırlı aileye ait şöyle kısa bir soru sorarlar. Derler ki
Hayırlı hanım nasıl olur?
Şöyle tarif eder hayırlı hanımı Fatıma validemiz
Hayırlı hanım, beyini üzmeyen, hayaliyle de olsa haramlarda gezmeyendir!
Aynı soruyu Hazreti Ali efendimize de sorarlar
Hayırlı bey nasıl olur? derler.
O da aldığı aynı terbiyenin gereği olarak tarif eder hayırlı beyi. Der ki:
Hayırlı bey de, hanımını üzmeyen, hayaliyle de olsa haramlarda gezmeyendir!
Evet fiili haramı bırak, hayali haramdan bile böylesine kaçınan muhterem aileler, hayırlı hanımla hayırlı beyi işte böyle tarif ediyorlar.
Eşini üzmeyen, hayaliyle de olsa haramlarda gezmeyen!
Böyle mazbut ailede, elbette hanım sadece beyine karşı süslenir, beyinden başkasını hayalinden bile geçirmez. Beyi de aynı anlayışta olur. O da yalnız kendisi için süslenen hanımını düşünür, yabancıları hayalinden bile geçirmez, hayalini dahi korumaya alır. Bu anlayışta bir aileden ise çevrede konu komşu herkes emin ve memnun olur. Bir fitne çıkması söz konusu olmaz.YAZAR:AHMET ŞAHİN/ZAMAN/AİLEM
Cevap Kadının süslenmesi caiz değildir. demek, konuyu eksik ifade etmektir.
Kadının sadece nikahlısına karşı süslenip, kendini cazip halde tutması caizdir. demek bile yetmez, aynı zamanda sevaptır demek de gerekir. Çünkü kendini beyine karşı cazip halde tutan kadın, beyinin dikkatini kendine çekmekte, onu haramlardan korumaya yönelik bir hizmette bulunmaktadır.
Bu maksada yönelik süslenmede ise fitne olmaz. Aksine fitneyi önleme söz konusu olur. Çünkü beyini kendi cazibesinde tutarak haramı hayal etmekten korumaktadır ki bu, sadece caiz değil aynı zamanda sevaptır da. Caiz olmayan süslenme ise yabancılara karşı fitneye sebep olan süslenmedir. Yani, beyine karşı değil, yabancılara karşı, kendini teşhir eden süslenmedir.
İslam kültüründe ne kadın yabancı erkeklere karşı kendini teşhir eder, ne de erkekler yabancı kadınlara karşı zihinlere vesvese verecek şaibeli ve şımarık bir görüntüye yönelebilirler. Çünkü zihinlere şüphe atacak şaibeli tavırlar, karşı tarafın yanlış anlayarak fitneye düşmesine sebep olabilir. Başka aile içinde fitneye sebep olana ise beddua edilmiş
Fitne uykudadır uyandırana Allah lanet etsin! denmiştir.
Fiili fitneyi bırak, hayali fitneden bile kaçınmışlardır mübarek ve muhterem aileler. Yeri gelmişken hayalini dahi fitnelerden koruyan aileden muhteşem bir misal arz edeyim .
Fatıma validemize hayırlı aileye ait şöyle kısa bir soru sorarlar. Derler ki
Hayırlı hanım nasıl olur?
Şöyle tarif eder hayırlı hanımı Fatıma validemiz
Hayırlı hanım, beyini üzmeyen, hayaliyle de olsa haramlarda gezmeyendir!
Aynı soruyu Hazreti Ali efendimize de sorarlar
Hayırlı bey nasıl olur? derler.
O da aldığı aynı terbiyenin gereği olarak tarif eder hayırlı beyi. Der ki:
Hayırlı bey de, hanımını üzmeyen, hayaliyle de olsa haramlarda gezmeyendir!
Evet fiili haramı bırak, hayali haramdan bile böylesine kaçınan muhterem aileler, hayırlı hanımla hayırlı beyi işte böyle tarif ediyorlar.
Eşini üzmeyen, hayaliyle de olsa haramlarda gezmeyen!
Böyle mazbut ailede, elbette hanım sadece beyine karşı süslenir, beyinden başkasını hayalinden bile geçirmez. Beyi de aynı anlayışta olur. O da yalnız kendisi için süslenen hanımını düşünür, yabancıları hayalinden bile geçirmez, hayalini dahi korumaya alır. Bu anlayışta bir aileden ise çevrede konu komşu herkes emin ve memnun olur. Bir fitne çıkması söz konusu olmaz.YAZAR:AHMET ŞAHİN/ZAMAN/AİLEM