Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hayat Boyu İbrahim Kalabilmek... (1 Kullanıcı)

_ahraz_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Ağu 2008
Mesajlar
264
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Hayat Boyu İbrahim Kalabilmek...


Bir gün Nemrud'un emriyle koca bir ateş yakıldı. O kadar büyük bir ateş yakıldı ki, alevleri surların üzerine çıkıyordu. Tüm şehir yoğun duman altında yitmiş, gündüz vakti, akşamın alaca karasına bulanmıştı.

Nemrut, tanrılığını tasdik etmeyen Hazret-i İbrahim'i bu ateşe atıp cezalandıracaktı.
"Benden başka Rab varsa, gelsin Rabbin seni kurtarsın" diye alay ediyordu.

Melekler bile ateşin ürkütücülüğünden etkilenip telâşlanmış, Allah'a müracaat etmişlerdi:

"Ey Rabbimiz! Bu topluluk içinde Seni bilen, Seni tanıyan, sadece Sana ibadet eden İbrahim de yanıp ölürse, Sana yönelen kimse kalmaz. Emret, şu kavmi yok edip İbrahim'i kurtaralım."

Cenab-ı Allah buyurdu ki:

"Onun halini biz daha iyi biliriz. Ona biz yardım edeceğiz."

Mancınıklar hazırlandı. Hazret-i İbrahim'i mancınıkla ateşe fırlatacaklardı, çünkü ateş çevresine öyle bir ısı yayıyordu ki, yanına yaklaşan kızarıyordu.

Hazret-i İbrahim'i mancınığa yerleştirdiler.

Nemrut salını salını yanına gitti:

"Seni kurtarmamı ister misin?"

Hazret-i İbrahim hep yaptığı gibi, Allah'a inancını haykırdı:

"Bana Rabbim yeter, O ne güzel vekildir!"

Nemrud'un öfkesi katlandı. Bir insan ölümle yüz yüze geldiği anda bile nasıl böyle sakin, böyle pervasız olabilirdi?

Yenildiğini anladı. Oysa maddî her şey elindeydi: şan, şöhret, servet, asker; her şey. Bir emriyle ordular harekete geçer, gösterdiği hedefi yerle bir ederlerdi. Bu durumda kendisini galip hissetmesi gerekiyordu. Fakat ne tuhaf: Mağlup hissediyordu. Yüreğindeki inançtan başka, elinde-avucunda maddî hiçbir şeyi olmayan İbrahim'e yenikti.

Düşündükçe nefreti ve öfkesi arttı.

"Fırlatın!" diye emretti.

Mancınığı tutan ipleri kestiler. Hazret-i İbrahim hızla fırladı. Döne döne gitti, gitti, Nemrut ateşinin tam ortasına düştü.Herkes sevinç çığlıkları atmak zorundaydı. Yürekleri yananlar bile korkudan sevinç çığlıkları attılar.

O anda ateşe hüküm geldi:

"Ey ateş, yakma! İbrahim için soğuk ve selâmetli ol."

Nemrut ateşi yedi gün aralıksız yandı.

Hazret-i İbrahim yedi gün Nemrut ateşinin içinde yaşadı, ama yanmadı. Her şeye hüküm geçiren Allah, ateşe de hükmünü geçirmiş, "yakma" deyince, ateş, yakmaz olmuştu.

Alevler ancak yedi günde söndü, dumanlar dağıldı. Ne görsünler, Hazret-i İbrahim ateşin ortasında oturmuş, Allah'ına dua ve şükürle meşgul.

Donakaldılar. Ayakları şaşkınlıktan birbirine dolaşarak Nemrud'a koştular.

"İbrahim sağ, her şeyi yakan ateş onu yakmadı."

Nemrut, adamlarının getirdiği habere inanamadı. Hayal gördüklerini düşündü. Surlara çıktı, ateşe doğru baktı.
Gördüğü manzara karşısında dehşete düşmüştü:

"Olamaz, imkânsız!" diye bağırdı.

Tekrar tekrar baktı. Gözlerini ovuştura ovuştu ra baktı. Gördüğü ne serap, ne rüya, ne de hayaldi. Hazret-i İbrahim Nemrut ateşinin ortasında oturuyor, Rabbine zikrediyor, şükrediyordu. Demek ki, o bir peygamberdi.
Evet, ama bunu halkına söyleyemezdi. Söyleyiverse itibardan düşecek, büyük ihtimalle tacını, tahtını kaybedecekti. Gerçeği kabullenmek yerine iftiraya saptı:

"O bir büyücüdür" dedi, "belki de bir kâhindir, onunla fazla uğraşmaya gelmez."Adamlarını alıp sarayına kapandı. Bir daha da Hazret-i İbrahim'le mü'minlere dokunmadı. Gör düğü apaçık mucize karşısında artık o da korkuyordu.

Yedi gün sonra, Hazret-i İbrahim ateşten çıkıp kendisine inananlarla buluştu. Dedi ki:

"Hayatımın en güzel günlerini ateşin içinde yaşadım."

Anladılar ki, Allah isterse, yakan ateşler yakmaz olur, Allah isterse tüm zahmetler rahmete, musibetler saadete döner.

Hazret-i İbrahim irşadlarını sürdürdü...

Nemrut mu? Hazret-i İbrahim'den çok daha güçsüz bir yaratığa, bir sivrisineğe yenildi. Öldü gitti.

Fakat Nemrut ateşi, maalesef, asırlar boyu sönmedi.

Herkes Hz. İbrahim olamazdı: Kimi İbrahim'ler Nemrut ateşlerinde yandı.

Binlerce İbrahim her gün yanıyor.

Bir yanda uyuşturucu bataklığı...Öte yanda içki alışkanlığı...

Bir yanda bar-gece kulübü salgını...Öte yanda kumar iptilâsı...Saymaya devam edebiliriz.

Televizyon kanallarının evlerimizi her gün ve gece kirleten yayınları... Gençlere flört tavsiyesi tavsiyesi..Nikâhsız beraberliği teşvik...Kan ve şiddete yönlendirme... Sözde sanatçıların rol olarak oynadıkları sahte hayatlardan yaldızlı kesitler sunmak suretiyle gençleri aile ortamından koparma çabaları...Cinsi sapıklığın envâi çeşidini telkinle özendirme...

"Moda" ve "özgürlük" adı altında çıplaklığı teşvik...Yayıncılık görüntüsüyle müstehcenlik...İnsanı ahlâk ve vicdan plânında koruduğu bilinen dinî inançların etkisini kırma...

Kısacası, tüm olumsuzluklar toplumumuzda cirit atıyor. Bunların her biri tek başına bir Nemrut ateşi! Binlerce Nemrut ateşi, her gün yakacak İbrahim'ler arıyor. Binlerce Nemrut ateşinde her gün binlerce İbrahim yanıyor!

Her çocuk aslında bir potansiyel İbrahim olarak doğar. Her çocuk bir yürek seferi olarak gelir dünyaya...
Dünya, İbrahim'le Nemrut arası tercihlerin yapıldığı yerin adıdır. Her gün karar vereceksiniz. Her gün ya İbrahim olup Hakk'ı bulacaksınız, ya da Nemrut'laşıp İbrahim'leri ateşe atacaksınız!

Ama unutmayın: Nemrut ateşine attıklarınızın biri de kendi çocuğunuz olabilir. Cehâletimiz ayrı ateş... İhmallerimiz ayrı ateş...Öfkelerimiz ayrı ateş... Sevgisizliğimiz ayrı ateş...Nefretlerimiz ayrı ateş... şiddete meylimiz ayrı ateş...Maddeciliğimiz ayrı ateş...Umursamazlığımız ayrı ateş..

Etrafımızda kıvılcımlar uçuşuyor... Kıvılcım lardan biri de keşke yüreğimize düşüp, yüreğimizi ateşlese!..Yüreğimiz hep böyle çorak kalacağına, bari tutuşup yansa! Belki "pişkin" olmak yerine "pişmeyi” öğrenirdik. "Hamdım, "Yandım, "Piştim" diyebilmek ne saadet! Yunus Emre, bu yüzden, mes'ut olmalı. Hamdı, yandı, pişti; kendi imtihanını verip ebedî vuslata ulaştı.

Bizim sınav maratonumuz ise sürüyor. Oysa, öğrencilik yıllarımızda, okulun bitmesiyle birlikte sınav maratonunun da biteceğini zannederdik...

Hoş şimdiki gençler de öyle zannediyor. Hayat, bir anlamda, tekrarlanan hatalar zinciri! Ve hayat, her gün değişik sorular, sorunlar ve sorumluluklarla birlikte gelen yeni bir sınav maratonu...
Dünya zaten büyük bir "imtihan salonu." Ya kazanacaksınız, ya kaybedeceksiniz. Ama bazı kazanımlar gerçekte "kayıp", bazı kayıplar ise gerçekte "kazanım" olabiliyor.

Hayat dikkat ister. Dedik ya, her çocuk bir İbrahim olarak doğar. Marifet İbrahim olarak doğmak değil, hayat boyu İbrahim kalabilmek.

Yavuz BAHADIROĞLU,Tefekkür Dergisi
 

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Selamun aleyküm,
Bu güzel yazının es geçilmiş olması sitede ki konu açma yoğunluğundan kaynaklanıyor sanırım.
Geçip gidilecek bir konu değil kesinlikle...
Her genç birer İbrahim. İbrahim olarak kalırlar inşallah.
Emeğine sağlık kardeşim,
Ders alanlardan olalım inşallah.
Selametle..
 

hayal_8100

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2006
Mesajlar
440
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
çok güzel bir paylaşım rabbim senden razı olsun.gerçekten çok güzel
 

kardelele

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ocak 2009
Mesajlar
15,425
Tepki puanı
28
Puanları
0
Yaş
56
Konum
istanbul
"selamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu"
allah razı olsun .emeğinize sağlık.allaha emanet olun.selametle kalın.
 

therisk

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Şub 2009
Mesajlar
92
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Yazıya ilave yapmak istedim..

Buradaki özü sevgili hocam bir sohbetinde anlatmıştı..

Hz. İbrahim ateşe fırlatıldığında Hz. Cebrail gelerek Hz. İbrahim A.S. sormuş..

Ey Allah'ın Peygamberi.. Bir isteğin var mı ? Söyle ateşi söndürelim, söyle seni kurtaralım..

Hz. İbrahim A.S. demişki...

Ey Cebrail.. Sen karışma.. Çık aradan.. İsteğimi Rabbime söylerim..

Sonrasında.. teslimiyet ve tevekkül.. Sadece sadece O'ndan dilemek.. Tamamiyle O'na teslim olmak...


********
O derece ki .. Meleklerin imrendiği, yaratılan her şeyin üstü..

İbrahimi İbrahim yapan teslimiyet...

Bizlerin farkında olmadığı, yapamadığı, Allah dostlarının bildiği teslimiyet..

Allah yardımcımız olsun..
 

_ahraz_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Ağu 2008
Mesajlar
264
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Yazıya ilave yapmak istedim..

Buradaki özü sevgili hocam bir sohbetinde anlatmıştı..

Hz. İbrahim ateşe fırlatıldığında Hz. Cebrail gelerek Hz. İbrahim A.S. sormuş..

Ey Allah'ın Peygamberi.. Bir isteğin var mı ? Söyle ateşi söndürelim, söyle seni kurtaralım..

Hz. İbrahim A.S. demişki...

Ey Cebrail.. Sen karışma.. Çık aradan.. İsteğimi Rabbime söylerim..

Sonrasında.. teslimiyet ve tevekkül.. Sadece sadece O'ndan dilemek.. Tamamiyle O'na teslim olmak...


********
O derece ki .. Meleklerin imrendiği, yaratılan her şeyin üstü..

İbrahimi İbrahim yapan teslimiyet...

Bizlerin farkında olmadığı, yapamadığı, Allah dostlarının bildiği teslimiyet..

Allah yardımcımız olsun..

"selamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu"
allah razı olsun .emeğinize sağlık.allaha emanet olun.selametle kalın.

çok güzel bir paylaşım rabbim senden razı olsun.gerçekten çok güzel

Selamun aleyküm,
Bu güzel yazının es geçilmiş olması sitede ki konu açma yoğunluğundan kaynaklanıyor sanırım.
Geçip gidilecek bir konu değil kesinlikle...
Her genç birer İbrahim. İbrahim olarak kalırlar inşallah.
Emeğine sağlık kardeşim,
Ders alanlardan olalım inşallah.
Selametle..

Aleyküm Selam kardeşlerim.Rabbim cümlemizden razı olsun.Hepimize büyük bir görev düşüyor aslında bu mesajı iyi anlamak lazım...O muhteşem teslimiyet ateşlere atılacağını bile bile kaybolup gitmiyor...Bir saniye bile düşünmek yok...Tereddüt yok...Rabbim bizlere iman gücü ve hidayet versin...
İbrahim(a.s.) gibi olabilmek ve O na verilen gibi bir teslimiyet sahibi olmak dileğimle...Selam ve dua ile kalın kardeşlerim..
 

_ahraz_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Ağu 2008
Mesajlar
264
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Etrafımızda kıvılcımlar uçuşuyor... Kıvılcım lardan biri de keşke yüreğimize düşüp, yüreğimizi ateşlese!..Yüreğimiz hep böyle çorak kalacağına, bari tutuşup yansa! Belki "pişkin" olmak yerine "pişmeyi” öğrenirdik. "Hamdım, "Yandım, "Piştim" diyebilmek ne saadet! Yunus Emre, bu yüzden, mes'ut olmalı. Hamdı, yandı, pişti; kendi imtihanını verip ebedî vuslata ulaştı.
 

Su-Eda

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Tem 2009
Mesajlar
5,725
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
40
Esselamun Aleyküm Ve Rahmettullah kardeşim..
Allah c.c. razı olsun..
Kıymetli bir paylaşım...
emeğinize ve yüreğinize sağlık...
Allah c.c.
hayatımızın her anında Hz. İbrahim (as) gibi yaşamamız ,Hz. İbrahim (as)'ın teslimiyetini nasib etsin inşallah...
Selametle kalınız..
Selam ve duayla..
Allah c.c. emanet olunuz..​
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt