Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Haremlik Ortamların Yok Edilmesinin Zararı:Örtünmede Zaaf (1 Kullanıcı)

efzairem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Kas 2007
Mesajlar
758
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Haremlik Ortamların Yok Edilmesinin Zararı:Örtünmede Zaaf




Belki siz de yaşamışsınızdır. Bazen bir ürünü o kadar beğeniyorum ki gidip kabinde denemekten kendimi alamıyorum. İşte bu denemelerimden birinde,bunu alsam nerde giyerim,nerde giyerim diye düşünürken farkettim ki biz yeni dönem türk müslüman şehirli genç kızları -biliyorum çok uzun oldu ama kast ettiğim grup bu- haremlik ortamlarımızı yitirmişiz veya dönüştürmüşüz. Bununla neyi kast ediyorum?


Eski dönemin hayatını bir düşünelim.eskiden kadınların kendi ev hayatları bir de dışarıda gittikleri ortamlar vardı.Ancak dışarıdaki ortamları da genel düzen İslama göre düzenlendiğinden haremlikti.Yani kadınlar helal ortamlarda bulunuyorlar,buralarda uzun vakit geçiriyorlar,doğal olarak da dışörtülerini çıkarıyorlardı.İçlerine de güzel,kadın ruhuna hitap eden,onu mutlu eden,kaftanlar,cepkenler,şalvarlar giyiyor,dışarı çıkarken de gene ferace ya da çarşafla örtünüyorlardı.Bu yüzdendir ki,ruhlarını her kadında az ya da çok var olan "beğenilme" konusunda tatmin ediyorlardı.





Bir de şimdiyi düşünelim. Özellikle de arkadaşlarıyla bir evde değil de ailesiyle kalan kızlarımız,okula ya da işe gidiyorlarsa,güzelliklerini saklayacak kıyafetler giyiyorlar gün boyu ve bunları da çıkarmıyorlar -ideali böyle en azından.Arkadaşlarla artık evlerde değil dışarıda buluşuluyor,eh yine kıyafetler dışarıya uygun.düğün-kına deseniz,onlar bile harem-selamlık değil ki artık.


Öte yandan,benim gözlemlediğim,haremlik organizasyonlar yapılsa da kızlar giyinmekten çekinir olmuşlar.dışardaki kıyafetlerinin içlerine de hem "ya çıkarmam gerekirse" düşüncesiyle ihtiyatlı davranmalarından,hem de öyle bir anlayış kalmamasından dolayı biraz da nasıl olsa üstü dışarda örtülü olacak düşüncesiyle salaş,özensiz kyafetler giyiliyor çoğunlukla.



Ben bu durumun yan etkilerinden birinin,dışarıda giyilen tesettürün zayıflaması olduğunu düşünüyorum.Çünkü kızlarımız içten gelen bu beğenilme duygusunu tatmin edecek ortam bulamıyorlar.Bu da nefsin direncini kırıyor,görüp de çok beğendiği kıyafeti giyinme arzusu tesettürün üstüne geçiyor.


İşte bununla savaşmak için,kızlarımız bence haremlik ortamlar oluşturmalı,nefsinin istediği kıyafeti giyerek kendini mutlu,nefsini teskin etmeli,bunun da faydasını dışardayken kıyafetlerini daha takvalı yaparak görmelidir.


(Bunu demekle abartmayı,kıyafete güzelliğe aşıyı düşkünlüğü onayladığımı düşünmeyiniz.elbette ki beğenilme ihtiyacının da bir sınırı olmalı.kişinin aklını ve vaktini çok işgal etmemeli.)


alıntı
 

efzairem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Kas 2007
Mesajlar
758
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
tesettürde bir devrim yaşandı ve bütün degerini yitirdi :A:A
gelin kardeşlerim bir akım başlatalım tesettürü diriltelim nur suresinin tesettürünü yaşıyalım yaşatalım ...
eşarplarımız rengarenk olmasın dikkat çekmiyelim ,orası sivri ,burası fiyonk ,şurası yuvarlak olmasın sadece ziynetlerimizi örtsün örtülerimiz ...
 

efzairem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Kas 2007
Mesajlar
758
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
.....................................
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,650
Tepki puanı
1,032
Puanları
113
Yaş
67
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Güzel Bir Konu Acmissiniz Kardesim Ama Insanlar Maddenin Esiri olmus
Mekke Devri Gibi Hepimizin Birer Putlari Olmus Acikinca Nasilda Yeriz
Rabbim Müminleri Islah Etsin . ALLAH razi olsun
Selam ve Dua Ile


Başıörtülüler de bazen şaşırmakta… Mine Alpay Gün
Havaların ısınmasıyla, kadın tayfasında büyük bir hareketlilik yaşandığını, aynı insan ailesinin erkek cinsine göre sıcakları gerekçe gösterip açılıp saçıldığını geçen yazımda anlatmıştım. Fakat sıcaklar bahane idi, asıl amacın teşhircilik olduğuna değinmiştim. Hanımefendiliğini koruyan başı açık hanımların ne kadar saygınlık kazandığını da vurgulamıştım. Fakat asıl dezenformasyon maalesef, kimi başı örtülülerde gözlemlenebilmekte. Ben başı örtülü birinin sokakta sakız çiğnemesine, çekirdek, dondurma yemesine tahammül edemiyorum. Başı örtülü bir bireyin her hareketi üst düzey bulunup, topluma örnek olması gerekirken, onların kılık kıyafetleri de son yıllarda dökülmekte. Bir salaşlık, açık hemcinslerine öykünme, bir derbederlik almış başını gitmekte. Konser salonlarında, “bak biz sizden daha moderniz” aşağılık kompleksi ile pistlerde oyun oynamalar. O zaman insana sormazlar mı, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Son süreçte onlarda da görülen bir çözülme. Elde sigara gayet lümpen, yanındakine duman üflemeler, baygın hastalıklı bakışlar, arabesk dinlemeler. Kötü müzikle kendilerini iyice zavallılaştırmalar. Ben operada bir tane başı örtülü görmedim, üçüncü sınıf şarkıcıların konserleri örtülüden geçilmemekte. Geçen gün deniz kenarındaki kız, meyhanecilere taş çıkartırcasına bir şarkı söylüyordu; başında örtü vardı. Utandım. Elleri ojeli, ağzı rujlu, kirpiği rimelli hanımlar! Sahi siz başınızdaki birkaç kılı niye örttünüz. Amacınız ne? Mazbut bir yuva kurma özlemi mi? Araştırın, başı örtülü büyük bir yüzde namaz kılmıyor. Kutlu Kur’anı okumuyor. Göreni de, İslamcı sanacak bir aldanışa sürüklüyor. Bütün Türkiyeli gibi kitap okumuyor. Oysa en fazla inançlı kesim okumalı idi. “Setr olma” eylemi ile alay eden bir tesettürle sokaklarda dolaşan bu kalabalığı, maçtan dönen başıboş yığınlara benzetiyorum. Ayaklarında dapdar pantolon ve eteklerle, Hz. Esma’yı uyaran Peygamberi hatırlatmaktalar her seferinde. “Giyindikleri halde çıplak olma” durumunu.
Moda dünyasında pek çok müslümanın ekmek yediğini biliyorum. Bu vebalde onların da payı çok büyük. Bir şirinlik muskası ile ellerinde makas giysileri çok dar kesmekteler. Allah çok uzun ömür versin, Hollanda kitap fuarında üstad İsmet Özel ile birlikte birkaç yazar bizlerde bulunma bahtiyarlığını yaşamıştık. Kendisinden imza isteyen hanımların dar kıyafetlerine en sonunda isyan etmişti üstad. Sinirlenmiş ve: “Bu Hollanda’da kumaş kıtlığı mı var”, demişti. Bazı markaların sahipleri Müslüman. Dikkat ediyorum onların ürünleri de diğerleri ile yarış etmek için hayli didinmişler, giysileri dar kalıplara sokmuşlar. Pardösülerin bile bele oturup, vücudu sardığı “Rus stili” kesimin hâkim olduğu bu ülke tesettürünün vebali; dikenlerden mi yoksa giyenlerden mi sorulacak Allah bilir.
Geçenlerde Ankara’dan dönüyorum, dört kapalı kız bütün otobüsü yüksek tonda kahkahaları ile rahatsız ettiler. Üstelik üniversite öğrencileri idi. Elbet edep üniversitede öğretilmiyordu, kilo ile de satılmıyordu. Fakat bütün yolcular onlara ters ters bakarken bir kez daha utanç duydum. Umut nesli olarak gördüğüm bunlar mı diye üzüldüm. Aslında en büyük üniversite aile ocağı. Güzel bir terbiye ile yetişen çocuklar ailelerinin aynaları. Fakat aile televizyon seyretmekten çocuğu ile ilgilenememekte ki. Geçen gün “dünür anneme” uğradım. Seksen yaşındaki kadının izlediği program magazindi. Çocuklu bir kadının, internette 300 kişi ile tanışıp yakınlaşmasını, sonra bu ilişkileri yazdığı kitabını tartışıyorlardı. Pakize Suda rakama takılmıştı. Yüzünü perukla kapatan kadın en sonunda rakamı altmışa indirdi de, rahat ettiler; e normal dediler.
Romalı yazar Tacitus zamanında en büyük moda kadınların yaşları adedince erkekle birlikte olmaları idi, koskoca imparatorluğun yıkılışında bir etken de kadınlarının ahlaksızlığı idi. 40 yaşındaki kadın, kırk kişi ile ilişkisini anlatabiliyordu. Fakat internet sayesinde bizimkiler Romalı ahlaksız kadınları fersah fersah geçtikleri için ne kadar gurur duysalar azdır. Cürümü işleyenden daha büyük bir kabahati televizyon kanalı yapıyordu; gençlerin, çocukların önünde bu kadar kötü konuları tartışabiliyordu. Böyle bir ortamda, açığı kapalısı ile aynı seviyesizliği izleyen bu ülke halkından, daha ne bekleyebilirsiniz ki.
 

efzairem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Kas 2007
Mesajlar
758
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
seninde eline saglık kardeşim bu kadının yazılarına bayılıyorum paylaşımın için teşekkürler rabbim hakkıyle kuranı okumayı .anlamayı ve yaşamayı cümlemize nasip etsin ..
selam ve dua ile :H
 

ayşe-rana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
1,732
Tepki puanı
47
Puanları
48
Yaş
51
S.A. Kayıp giden ruhumuzu nasıl diriltebiliriz Allah'ım,gözlerimizin önünde ümmeti Muhammed eriyor ve biz seyrediyoruz.koflaşmış bir nesil milyarları bulsa ne çıkar.''ümmetimin çokluğuyla övünürüm'' buyuran Resul'e yetiştiremediğimiz,zamanın karanlığında hoyratça savurduğumuz yavrularımızı nasıl ümmet diye sunacağız. yazık............yazık...........yazık........yanlış yapanlara yazık..........ve .......yanlışı düzeltemeyen bizlere yazık.........
 

efzairem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Kas 2007
Mesajlar
758
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
S.A. Kayıp giden ruhumuzu nasıl diriltebiliriz Allah'ım,gözlerimizin önünde ümmeti Muhammed eriyor ve biz seyrediyoruz.koflaşmış bir nesil milyarları bulsa ne çıkar.''ümmetimin çokluğuyla övünürüm'' buyuran Resul'e yetiştiremediğimiz,zamanın karanlığında hoyratça savurduğumuz yavrularımızı nasıl ümmet diye sunacağız. yazık............yazık...........yazık........yanlış yapanlara yazık..........ve .......yanlışı düzeltemeyen bizlere yazık.........

:A:A

uyandır bizi rabbim bu gaflet uykusundan
amin
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt