Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

HANIMLARa MESAJLAR (2 Kullanıcı)

>>pektas<<

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Mar 2009
Mesajlar
22
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Allah razi olsun kardes,onemli bir konuyu birkez daha hatirlamis olduk...
 
G

gerçekyaşam

Esselamu aleyküm ALLAH razı olsun biz kadınlara verilen islami değerleri anlatan çok güzel bir paylaşım olmuş bence töre adı altında yapılan zulümler varya onlar da bunları biliyorlar ama onlar için böylesi daha iyi ve rahat geliyor egolarını tatmin etmiş kadını hor görerek mal olarak kullanmış ona hiçbir hak tanımamış oluyorlar çünkü bu onları yeterince tatmin etmiyor kendilerini çook üstün gördükleri halde kadının islami üstünlüğünü kabul edemiyorlar RABBİMrazı olsun ...............
 

kalbiminurlandır

Eposta Onaylanmamış Üyeler
Katılım
7 Tem 2008
Mesajlar
4,040
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
SELAMUNALEYKUM
RABBİM PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN SAV ŞEFAATİNE
NAİL EYLESİN CÜMLEMİZİ İNŞALLAH.
ÇOK FAYDALI BİLGİLERİ PAYLAŞMIŞSIN KARDEŞİM
ALLAH CC RAZI OLSUN .
Selametle
 

gulum.se

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Nis 2009
Mesajlar
3,801
Tepki puanı
16
Puanları
38
Yaş
41
selamün aleyküm kardeşim...
allah razı olsun güzel bi paylaşımdı...
emegine saglık..
inşallah erkeklerden idrak edenler olur...
selam ve dua ile..
 

Guo1903

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Haz 2008
Mesajlar
2,657
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Toplumumuzda gereken özeni veremediğimiz kız çocuklarına karşı aslında Efendimiz (s.a.v) ne güzel müjdeler vermiş.. İnsanların gelişiminde ve toplumun şekillenmesinde en önemli varlık olan kişilerde Annelerdir.. Gerçi günümüzde hala kız çocuklarını küçük gören insanlar olsada bu anlayış zamanla kaybolma eğilimindedir.. Mühim bir konuydu Allah razı olsun...İnşallah gereken özeni gösteren kişilerden oluruz..
Selam ve dua ile..
 

gulum.se

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Nis 2009
Mesajlar
3,801
Tepki puanı
16
Puanları
38
Yaş
41
Toplumumuzda gereken özeni veremediğimiz kız çocuklarına karşı aslında Efendimiz (s.a.v) ne güzel müjdeler vermiş.. İnsanların gelişiminde ve toplumun şekillenmesinde en önemli varlık olan kişilerde Annelerdir.. Gerçi günümüzde hala kız çocuklarını küçük gören insanlar olsada bu anlayış zamanla kaybolma eğilimindedir.. Mühim bir konuydu Allah razı olsun...İnşallah gereken özeni gösteren kişilerden oluruz..
Selam ve dua ile..

inşallah. kardeşim. inşallah...
inşallah bu sayede örnek gösterilecek kişilerden olursunuz...
örnek alması gereken çok toplumuzda..
selam ve dua ile..
 

Guo1903

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Haz 2008
Mesajlar
2,657
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
inşallah. kardeşim. inşallah...
inşallah bu sayede örnek gösterilecek kişilerden olursunuz...
örnek alması gereken çok toplumuzda..
selam ve dua ile..

Amin inşallah...
Yalnız şöyle bir durum var; bu görev sadece erkeklere düşmüyor..Bayanların asıl bu konuya gereken özeni vermesi lazım..Sonuçta aileler kız kardeşlere gösterdikleri ilginin ve sevginin fazlasını erkeklere gösterirlerse sıkıntı ortaya çıkar.. Bunu aşabilmek lazım.. Gerçi İslamı hakkıyla yaşayan ailelerde zaten bu tarz sorunlar olmayacağı gibi her çocukta eşit muamele görür.. Yine her sorunda olduğu gibi Çözüm kaynağı sadece ''islamda'dır..
 

gulum.se

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Nis 2009
Mesajlar
3,801
Tepki puanı
16
Puanları
38
Yaş
41
Amin inşallah...
Yalnız şöyle bir durum var; bu görev sadece erkeklere düşmüyor..Bayanların asıl bu konuya gereken özeni vermesi lazım..Sonuçta aileler kız kardeşlere gösterdikleri ilginin ve sevginin fazlasını erkeklere gösterirlerse sıkıntı ortaya çıkar.. Bunu aşabilmek lazım.. Gerçi İslamı hakkıyla yaşayan ailelerde zaten bu tarz sorunlar olmayacağı gibi her çocukta eşit muamele görür.. Yine her sorunda olduğu gibi Çözüm kaynağı sadece ''islamda'dır..

evet haklısınız. bu durumda en büyük görev kadınlara düşüyor....
yani bizlere. çocu toplumlarda oldugu gibi islamı yaşıyoruz diyorlar ama, dışarıdan yaşıyorlar dogru ama içeriden çok farklı birşey görebiliyoruz...
am bizim toplumuzda, helede eski hanımlar diyorlarda en çokda erkeklerin itibar gördügümüz bi toplumda yaşıyoruz. ve bunuda biz kadınlar yapıyoruz...
yani nereye baksan kadınlara daha çok görev düşüyor. şimdi daha iyi idrak ettim... ben bu yönünü hiç düşünmemiştim. evet erkegide yetiştiren biziz:a15:
hakkını helal et kardeşim...
selam ve dua ile..
 

gülsengül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2008
Mesajlar
5,816
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
selamünaleyküm kardeşim
Allah razı olsun çok güzel bir paylaşım..
malesef kız ve erkek çocuklarına aynı şekilde muamele edilmiyor...
halbuki dinimimizde böylemi...
selam ve dua ile kalın...
1- UĞURLU VE BEREKETLİ KADININ BİR ALAMETİ:

Resul-i Ekrem (s.a.a):
"Kadın ilk çocuğunun kız olması onun uğurlu ve bereketli olmasının alametidir."

Ne kadar ilginçtir ki dinimiz ve dinimizin peygamberi, bugün toplumumuza hakim olan kültür ve anlayışın tam tersine, kız çocuğu ve kız çocuğu doğuran anneye olan bakış tarzını bu şekilde ortaya koymaktadır. Bu da bizim toplum olarak, bir çok konuda olduğu gibi bu konuda da İslamî anlayıştan uzak olduğumuzu ve cehaletten kaynaklanan âdet ve törelerden etkilendiğimizi gösteriyor.

2- KIZ EVLADI

Resul-i Ekrem (s.a.a):
"Kim üç kız çocuğunu veya üç bacıyı kefaleti altına alır ve onların geçimini sağlarsa, cennet ona vacip olur."
Ya Resulallah, ikisi nasıl? diye sorulunca: "İkisi de' diye cevap verdi.
Birisi nasıl? diye tekrar sorulunca: "Birisi de' diye cevap buyurdular

Resul-i Ekrem (s.a.a) yine şöyle buyurmaktadır:
"Bir insanın bir kız çocuğu olur da ona güzel bir terbiye ve talim verir ve ALLAH'ın verdiği nimetleri ondan esirgemezse, bu onun ile cehennem ateşi arasında bir engel ve perde olur."

Bir diğer hadisinde şöyle buyurmuştur:
"Bir kimsenin kız çocuğu olur da ona eziyet etmez, küçümsemez ve erkek çocuklarını ondan üstün tutmazsa, ALLAH bu tutumundan ötürü onu cennete götürür."

İşte bu dinimizin bakış tarzı, o da toplumumuzda hakim olan cahiliyet anlayışı. Allah bizi ve toplumumuzu ıslah eylesin.

3- KADINLARA CİHAD SEVABI:

Amellerin en üstünlerinden birisi, belki de en üstünü Allah yolunda cihad etmektir; ondan da üstünü şehid düşmektir.
Bildiğimiz sebeplerden dolayı Allah-u Teala kadının üzerinden bu görevi kaldırmıştır. Ancak başka yollardan bunu telafi etmiş ve mücahid erkeklere verilen sevaptan kadınları mahrum bırakmamıştır.
Ama nasıl? Bunu sevgili peygamberimizin dilinden dinleyelim:

Bir gün Resulullah (s.a.a) cihadın faziletinden bahsettikten sonra; kadının biri Allahın Resulüne: "Ya Resulullah, kadınların da bundan nasibi var mıdır?" diye sorunca; buyurdu:
"Evet kadın hamileliğinden doğum yapıncaya kadar, ALLAH yolunda cihad eden mücahidin sevabını alır. Bu süre içerisinde vefat ederse de şehid sevabını alır."

4- EN İYİ KADINLARIN BEŞ ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ:

İmam Rıza (a.s) Hz. Emir-ül Mû'minin (a.s)'dan şöyle nakletmiştir:
"En iyi kadınlarınız beş özelliğe sahip olan kimselerdir."

"O beş özellik nedir ya Emir-el Mû'minin?" diye sorulunca şöyle buyurdu:

a-) Hafif yüklü ve mihiri az olan,

b-) Yumuşak huylu ve güzel ahlaklı olan,

c-) Kocasına itaat eden,

d-) (Onun yüzünden) kocası öfkelendiğinde, onu razı etmeden uyumayan,

e-) Kocası bir yere gittiğinde onun gıyabında onu koruyan; (haysiyetine, malına kimseyi dokundurmayan) kadın."


Evet böyle bir kadın, Allah-u Teala'nın bir elemanıdır; Allah'ın elemanı ise hiçbir zaman hüsrana uğramaz."​
 

elaaa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
50
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
allah razı olsun çok güsel yazı olmuş..
 

AY-YA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ara 2008
Mesajlar
2,370
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Allah cc razı olsun kardeş selam ve dua ile..
 

Guo1903

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Haz 2008
Mesajlar
2,657
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
evet haklısınız. bu durumda en büyük görev kadınlara düşüyor....
yani bizlere. çocu toplumlarda oldugu gibi islamı yaşıyoruz diyorlar ama, dışarıdan yaşıyorlar dogru ama içeriden çok farklı birşey görebiliyoruz...
am bizim toplumuzda, helede eski hanımlar diyorlarda en çokda erkeklerin itibar gördügümüz bi toplumda yaşıyoruz. ve bunuda biz kadınlar yapıyoruz...
yani nereye baksan kadınlara daha çok görev düşüyor. şimdi daha iyi idrak ettim... ben bu yönünü hiç düşünmemiştim. evet erkegide yetiştiren biziz:a15:
hakkını helal et kardeşim...
selam ve dua ile..

Hakkımız yoktur inşallah..
Selam ve dua ile kalın..
 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
Esselamu aleyküm ALLAH razı olsun biz kadınlara verilen islami değerleri anlatan çok güzel bir paylaşım olmuş bence töre adı altında yapılan zulümler varya onlar da bunları biliyorlar ama onlar için böylesi daha iyi ve rahat geliyor egolarını tatmin etmiş kadını hor görerek mal olarak kullanmış ona hiçbir hak tanımamış oluyorlar çünkü bu onları yeterince tatmin etmiyor kendilerini çook üstün gördükleri halde kadının islami üstünlüğünü kabul edemiyorlar RABBİMrazı olsun ...............

ve aleyküm selam kardeşim.
Rabbim sizlerden ve tüm okuyan, yorumlayan kardeşlerimden razı olsun. Yorumlarınıza; yüreğinize sağlık..

İslamiyetin anlayış, hoşgörüsünü, güzelliğini ve gerçek manada içeriğini tam olarak kavramış olanlar töre adına yapılanların bir çoğunu yapmazdı eminimki..
Ne yazık ki bu konu kanayan bir yaramız olan devam etmekte..

Yorumlarınıza aynen katılıyorum; fakat sizi çok dertli gördüm.
Bu konunun devamı da sizin için olsun inşallah.

Allah'a emanet olun.
 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
5- KADINLARIN CİHAD MEYDANI:

Allah resmi cihaddan gerçi kadınları muaf kılmıştır;
ancak bunun sevabını başka yollardan telafi etmeği mümkün kılmış
ve bir anlama kadınlar için başka bir cihad meydanı belirlemiştir.

Bu ise belki zahirde kolay bir olay olarak düşünülebilir.
Ancak derinlemesine düşünüldüğünde kadının aile ortamında büyük görevleri ve ağır sorumlulukları bulunduğunu ve bu görevlerini en iyi şekilde ve Rabb'imizin istediği ölçüde yerine getirdikleri takdirde bu büyük sevaba nail olurlar.

Hz. Emir-ül Mû'minin Ali (a.s) şöyle buyurmuştur:

"Kadının cihadı, kocasına karşı olan görevlerini en iyi şekilde yerine getirmek ve onu hoşnut etmesiydi.”

Bir gün Ensar kadınlarından birisi olan Esma bint-i Yezid, ashabının arasında bulunduğu bir sırada Resulullah'ın (s.a.a) huzuruna vardı ve şöyle arz etti:
"Anam, babam sana feda olsun; ben kadınların bir elçisi ve temsilcisi olarak huzurunuza varmış bulunmaktayım.
Canım size feda olsun, doğu veya batıda bulunup da benim huzurunuza neden vardığımı duyan her kadın mutlaka benimle aynı şeyleri paylaşacaktır.
Arzım şudur ki:

Allah, seni hak olarak bütün erkek ve kadınlara göndermiştir.
Ve biz sana ve seni gönderen Rabb'ine iman etmiş bulunuyoruz. B
iz kadınlar, siz erkeklerin evlerinde oturarak, sizlerin isteklerini yerine getirmekte ve evlatlarınızın yükünü taşımaktayız.
Siz erkekler ise Cuma namazı, cemaat namazı, hasta ziyareti, cenaze merasimine katılma, haccetme ve hepsinden de önemlisi Allah yolunda cihad etme gibi amellerle biz kadınlara üstün kılınmışsınız.
Sonra hacca, umreye veya sınırları korumaya çıktığınızda, elbiselerinizi dokuyan ve çocuklarınızı eğiten yine bizleriz.
O halde ey Allah'ın Resulü, sevap ve mükafat açısından sizinle bir ortaklığımız var mı?"


Allah Resulü (s.a.a) o kadının bu sözlerinin ardından yüzünü asabına çevirerek şöyle buyurdu:
"Acaba bu kadının dini meselelerinden bu şekilde sorması gibi güzel bir konuşma dinlediniz mi?"

Ashap da
"Ya Resulallah, dediler biz bir kadının böyle konuşabileceğini sanmazdık."

Sonra ALLAH Resulü (s.a.a) kadına dönerek şöyle buyurdu:

"Ey kadın, git ve seni bekleyen kadınlara söyle ki, sizden her kim eşine karşı vazifelerini en güzel şekilde yerine getirir ve onu hoşnut etmeğe çalışır
ve ona itaat etmeğe çalışırsa, erkeklerin alacağı o kadar sevabın hepsi ona da verilecektir."


Bunu duyan kadın sevinçli bir şekilde ve tekbir ve tehlil getirerek Allah Resulü'nün huzurundan ayrıldı.

İşte ilahi adalet buna derler.
Kadın-erkek arasındaki eşitlik böyle mi sağlanır, yoksa kadınlara da erkekler gibi, yaradılışları gereği kaldıramayacakları bir takım ağır yüklerin ve sorumlulukların yüklenmesiyle mi?

Evet insanların amelleri, doğuracağı sonuçlar ile ölçülür;
bu açıdan ise görüldüğü gibi kadınlara da erkeklere verilen mükafatların aynısı verilecektir;
elbette vazifelerini yerine getirdikleri takdirde.


Resul-i Ekrem (s.a.a):
"Bir kadın vefat ettiğinde kocası ondan razı ise, cennete girer."

Resul-i Ekrem (s.a.a):
"Siz kadınlardan herhangi biri, evinde ev işleriyle meşgul olması vasıtasıyla (iman ve ihlas şartıyla) mücahidlerin cihad sevabını alır inşALLAH."

Yine şöyle buyurmuştur:
"Bir kimse, hanımının kötü ahlakına sabrederse, Allah ona Hz. Eyyub'a belalara sabretmesinin sevabını verir.
Bir kadın da kocasının kötü ahlakına sabrederse,
Allah ona Asiye bint-i Mezahim'in sevabının aynısını verir."

.....


 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46

....

Bir kişi Resulullah'ın yanına gelerek şöyle dedi:

"Benim bir eşim var ki eve girdiğimde beni karşılar, evden çıktığımda uğurlar.
Beni üzüntülü gördüğünde ise, nedir seni üzen? der;
eğer geçim ve rızk sıkıntısı ise, buna kefil olan var (yani Allah rızka kefildir; bilahare bir çıkış yolu bulunacaktır.)
Eğer seni sıkan, rahatsız eden şey, ahiret endişesi ise, Allah bu sıkıntını artırsın (yani ahiret düşüncen çok olsun ki ona kendini hazırlayasın)."

Bunu dinleyen Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu:
"Allah'ın bir çok (özel) elemanları vardır ki bu kadın da onlardandır.
Allah ona bir şehidin yarı sevabını verecektir "





İmam Cafer-i Sadık (a.s)'dan şöyle rivayet edilmiştir:

"Medine'li Müslümanlardan bir kişi bazı işleri için (yolculuğa) çıktı.
Çıkarken hanımından o dönünceye kadar evden bir yere çıkmaması için söz aldı.
Bu arada kadının babası hastalandı.
O birisini Resulullah'a göndererek, kocasının yolculuğa çıktığını ve dönünceye kadar evden çıkmaması için söz aldığını,
fakat bu arada babasının hasta olduğunu ve babasını ziyaret için izin verip vermediğini Resulullah'a sordu.
Allah Resulü cevaben: "Hayır, evinde otur ve kocana itaat et." buyurdu.
Bilahare babası vefat etti.
Bu sefer kadın gidip de babasına namaz kılması için izin istedi.
Allah Resulü yine: "Evinde otur ve kocana itaat et." buyurdu.
Böylece kadının babası defnedildi.
Bu sefer Allah Resulü birisini kadına yollayarak şu mesajı iletti:
"Hiç şüphesiz Allah, kocana itaat ettiğin için seni de, babanı da bağışladı."


Hz. Ali (a.s):
"Kadınlarınızın en hayırlısı eşlerine en çok mihriban ve çocuklarına en çok merhametli olan kimsedir."



Resul-i Ekrem (s.a.a):
"Müslüman bir erkek, İslam'dan sonra, kendisine baktığında huzur bulan,
emrettiğinde itaat eden ve gıyabında onun (haysiyetini)
ve malını koruyan Müslüman bir eşten daha iyi bir (nimet)
ve fayda elde etmemiştir.
"


İmam Sadık (a.s):
"Saliha bir kadın, salih olmayan bin erkekten daha hayırlıdır.
Hangi kadın, kendi eşine yedi gün hizmet ederse,
Allah onun yüzüne cehennemin yedi kapısını kapatır
ve cennetin sekiz kapısını açar;
hangisinden isterse içeri girer."




Evet Allah-u Teala'nın kadınlara inayet ve lütfü bu kadar büyüktür.
Elbette ki bütün bunlarda, başta iman ve ihlas şarttır.
Yani Müslüman kadın bütün bunları Allah rızasını kazanma niyetiyle yaparsa tabii ki bu sevapları alır.

 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46


Buraya kadar Allah-u Teala'nın kadınlara olan lütuf ve inayetini gördük.
Şimdi madalyonun diğer yüzüne bakıp kadınları bekleyen bazı tehlikelerden ve Allah korusun, vazifelerini yerine getirmedikleri ve İlahi ölçüleri dikkate almadıkları takdirde yüklenecekleri vebal ve katlanmaları gereken kötü sonuçlardan biraz bahsedelim ki inşaAllah o tehlikelerden kendilerini koruyabilsinler Allah'ın yardımıyla.



İmam Cafer-i Sadık (a.s)'dan şöyle rivayet edilmiştir:

"Bir kadın eşine, 'Ben senin yüzünden bir hayır görmedim." derse, hiç şüphesiz ameli boşa çıkar ve yok olur."



Resul-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
"Bir kadın, diliyle kocasına eziyet ederse, onu kendisinden razı edinceye kadar,
Allah onun hiçbir tevbesini, keffaretini ve iyi amelini kabul etmez;
hatta gündüzlerini oruç ve gecelerini ibadetle geçirse dahi."



Yine şöyle buyurmuştur Efendimiz (s.a.a):
"Hangi kadın kocasıyla müdara etmez ve onu güç yetiremeyeceği şeylere mecbur kılarsa,
onun hiçbir iyi ameli kabul olmaz
ve (tevbe etmeden ölürse,) Allah'ı gazaplandırdığı halde onun huzuruna varır."




Yine şöyle uyarmaktadır hanımları:
"Bir kadın, kocasının yatağını (haklı bir mazereti olmadan, küs bir şekilde) terk eder ve (başka bir yerde) sabahlarsa,
sabah açılıncaya kadar melekler ona lanet okur."




Bir başka hadis yine yüce Resulullah (s.a.a)'den, şöyle buyurmuştur:
"Bir kadın, kocasının hakkını eda etmediği müddetçe, Allah'ın da hakkını eda etmiş olamaz."



Allah Resulü'nün (s.a.a) ettiği dualardan biriside şudur:
"Allah'ım, ihtiyarlık çağım gelmeden beni ihtiyarlatacak kadından sana sığınırım."


İmam Musa-i Kazım (a.s)'a kocasını gazaplandıran kadının durumu sorulunca, şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
"Kocası ondan razı oluncaya kadar, günahkar sayılır.



Elbette bunları burada aktarırken,
"Erkek, başına buyruk, istediği her türlü haksızlığı eşine karşı yapabilir."
diye bir şeyi söylemekten ve düşünmekten bile Allah'a sığınırız.


O ayrı bir konudur ve erkek yaptığı en küçük haksızlığın bile karşılığını Adil Allah'ın adalet mahkemesinde bulur;
eğer eşini kendisinden razı etmezse.
Bizim burada muhatabımız kadınlar olduğu için, onlara özgü vazifelerini
ve İlahi uyarıları aktarmaya çalışıyoruz.


Allah kadın-erkek cümlemize rızası doğrultusunda hareket edebilmeyi nasip buyursun.

Amin!
 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
7- Hanımların Bilmesi Gereken Birkaç Husus Daha:

Resul-i Ekrem (s.a.a):
"Allah, (kendilerini) erkeklere benzeten kadınları ve kadınlara (kendilerini) benzeten erkekleri lanetlemiştir."

Resul-i Ekrem (s.a.a) kızı Hz. Fatıma'ya (s.a) hitaben şöyle buyurmuştur:

"Ey Fatıma, her hangi bir kadın güzel bir şekilde süslenir
ve güzel bir elbiseyle evinden çıkarak insanların dikkatini üzerinde toplar
ve kendisine bakmalarını sağlarsa, yedi göğün ve yerlerin melekleri ona lanet eder
ve ölüp de cehenneme girinceye kadar,
Allah'ın gazabına mazhar olur.

(Elbette tevbe edip dönüş yapar ve bir daha tekrarlamazsa o başka.)"

İmam Sadık (a.s):
"Bir insanın alçalıp rezil olması için, onu meşhur edecek (yani başkalarının dikkatini üzerinde yoğunlaştırıp, parmakla gösterilecek duruma getirecek) bir elbise giymesi yeterlidir."

Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmaktadır:
"Kalın olan (vücudu göstermeyen) elbiseler giyin; zira elbisesi ince olanın dini de ince (gevşek) olur."

Hz. Ali (a.s) Resul-i Ekrem (s.a.a)'den şöyle duyduğunu naklediyor:
"Zamanların en kötüsü olan ve kıyametin yaklaştığı bir zaman olan ahırüz-zamanda, bir çok kadınlar olacak ki örtülü oldukları halde çıplaktırlar;
süslerini gösterirler; dinden çıkıp fitnelere girerler; şehvetlere yönelirler;
nefsani lezzetlere koşarlar ve haramları mubah kılarlar.
Onlar cehenneme girip orada ebedi olarak kalacaklardır.

(Bütün bunlar tevbe edilmediği takdirdedir tabi.)"

Bir hadiste şöyle geçmektedir:
"Allah Resulü (s.a.a), kadınları dışarıya çıkarken başkalarının dikkatini üzerinde toplayacak elbiseler giymekten ve ses çıkaracak takılar takmaktan nehyetmiştir."

Resul-i Ekrem (s.a.a)'den yine şöyle rivayet edilmiştir:
"Kadın zarar görmeye müsait bir varlıktır; şeytan onun yanı başını kesiverir.
(Onun için ya dışarıya çıkmamalı, yada çıktığında çok dikkatli olmalıdır.)"

Hz. Emir-ül Mû'minin Ali (a.s):
"Güzelliğin zekatı, iffetli ve hayalı olmaktır."

Yine şöyle buyurmuştur:
"Haya ve iffet iman adabındandır;
hür insanların özelliği ve iyi insanların sıfatıdır."



Evet haya ve iffet kadın-erkek bütün insanlar için önemlidir ve iman ve hürriyetin bir simgesi durumundadır;
ancak kadınların taşıdığı tabii ve fiziksel yapılarından ve insanları etkileyecek özelliklerinden dolayı, haya ve iffet onlarda daha bir önem taşımaktadır.


Bu yüzden de Allah Resulü (s.a.a)'den şöyle rivayet edilmiştir:
"Haya, on kısma ayrılmıştır;
bunların dokuz kısmı kadınlara, bir kısmı ise erkeklere verilmiştir."



Evet kadının iffetli ve hayalı olması toplumun iffetli ve selametli olması demektir;
ama Allah korusun, kadının iffetsizliği toplumun kötülüklere ve fesada sürüklenmesi ve selametini kaybetmesi demektir.


İşte bu hakikat dikkate alınarak, bazı hadislerde "Kadın şeytanın bir tuzağıdır" tabiri kullanılmıştır.
Bu sözden maksat kadının yerilmesi ve kötülenmesi değil, onun çok dikkatli olması ve şeytanın bir tuzağı haline gelmekten kendisini koruyup kollaması gerektiğidir.

Aksi halde hem kendisi, hem de toplumu fesada sürüklemesi kaçınılmaz olur. Nasıl ki maalesef günümüzde büyük ölçüde öyle olmuştur.

Allah kadın-erkek cümlemizi, şeytanın ve nefsimizin şerrinden korusun.
Amin!
 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
Resul-i Ekrem (s.a.a):

"Kim namahrem bir kadınla tokalaşırsa, Allah-u Teala'yı gazaplandırır."

Şimdi bir bu hadisi şerifi dikkate alın; birde bazılarının getirdiği bahaneleri.
Eğer tokalaşmazsak ne derler?
Aman kırılırlar, küser öfkelenirler, gerici derler.
Hadi bakalım, Allah'ın gazabını almak, azabını hak etmek mi daha önemlidir,
yoksa neye kızıp neye öfkeleneceklerini bilmeyen,
bir gün dost bir gün düşman olan,
zayıf ve zavallı mahlukatın rıza ve gazabını kazanmak mı?!
Karar sizin!


İmam Cafer-i Sadık (a.s):
"Hiç bir kadının, evinden dışarı çıkarken elbisesine güzel koku sürmemesi gerekir."

Resul-i Ekrem (s.a.a):
"Bir kadın kocasından başkası için güzel koku sürünürse;
cenabetinden yıkandığı gibi yıkanıp o kokuyu vücudundan temizlemediği müddetçe namazı kabul olmaz."

(Yani o namaz boynundaki vazifeyi kaldırsa da, o namazdan sevap almaz.)



Resul-i Ekrem (s.a.a):
"Kadının kocasından başkası için güzel koku sürünmesi, ateş ve zilleti satın alması demektir."

Evet bu hadislerin ne demek istediği ve neden bu kadar bu meselelere dinimizde önem verildiği açıktır.
Zira kadın ve erkek Allah'ın belirlediği ölçüler dahilinde hareket ederlerse,
bir taraftan toplum her türlü fesad ve şaibeden uzak kalırlar;
diğer taraftan aile ortamında karı-kocalar birbirlerine daha çok ısınır ve bağlanırlar
ve tabii ihtiyaçlarını Allah-u Teala'nın helal kıldığı sınırlar dahilinde bertaraf ederler.
Bugün, ailelerdeki huzursuzlukların büyük bir kısmı işte bu İlahi ikazların dikkate alınmamasından kaynaklanmıyor mu?!


İmam Bakır (a.s):
"Kadının (aile ortamında) kendini bakımsız tutması yakışmaz;
boynuna asacağı bir kolyeyle,
eline süreceği birazcık kınayla da olsa,
kendisini süssüz ve ziynetsiz bırakmasın."



İmam Cafer-i Sadık (a.s):
"Sizin en iyi kadınlarınız, kokusu güzel ve yemeği (yemek yapması) güzel olan kimsedir..."


Resul-i Ekrem (s.a.a):
"Üç (ses) perdeleri yırtarak, Allah-u Teala'nın huzuruna varır;
(Allah'ı hoşnut eder).
-Âlimlerin kalemlerinin sesi, mücahidlerin ayak sesleri,
iffetli kadınların iplik dokuma, elbise dikme sesleri."



İşte zahirde önemsiz gözüken, ama kadınların yapı ve tabiatına uygun şeylerle uğraşmasının Allah katındaki önemi.
Elbette hadiste söylenen şey bir örnek olarak verilmiştir.​
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt