Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Mü'min, mütemadiyen rüzgarın eğici tesirine maruz bir bitkiye benzer; devamlı belalarla başbaşadır. Münafığın misali de çam ağacıdır; kesilip kaldırılıncaya kadar hiç umursamaz.
Hiç şüphesiz ki, Allah, melekler, yerde ve gökte bulunanlar, yuvasındaki karıncadan sudaki balığa varıncaya kadar her şey insanlara hayrı, iyiliği öğreten kimseye dua ve istiğfar ederler.
Kim geçim sıkıntısından dolayı insanlara dert yanarsa, onun ihtiyacı giderilmez, açığı kapanmaz. Fakat kim geçim darlığını Allah'a arz ederse, Allah onun sıkıntısını giderir, bolluğa çıkarır.
Allah'ı anmanın dışında fazla konuşmayın. Çünkü Allah'ı hatıra getirmeden çok konuşmak kalbi katılaştırır. Allah'ın rahmetinden en uzak insan ise kalbi katı insandır.
Yalan söylemekten de kaçının. Çünkü yalan kişiyi günaha; günah da Cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye neticede Allah katında "Kezzab" - çok yalancı - olarak yazılır.
Şüphesiz kul, hayırlı bir iş yaparak Allah katında bir dereceye ulaşamazsa, Allah onun malına veya çocuklarına bir musibet vererek onu imtihan eder. Onu daha önce kavuşamadığı dereceye varıncaya kadar bu musibete sabrettirir
Kıyâmet günü, mü'minin mizanında güzel ahlaktan daha ağır basan bir şey yoktur. Allah Teâla hazretleri, çirkin (düşük söz ve) davranış sahiplerine buğzeder .
Ameller her perşembe ve pazartesi günü arzedilir. Aziz ve Celil olan Allah o gün, Allah'a hiçbir şirk koşmayan kulun günahını affeder. Bundan sadece kardeşiyle arasında düşmanlık olanı istisna eder, (onu affetmez) ve der ki: "Bu ikisini barışıncaya kadar terkedin.
Biriniz bir meclise gelince selam versin. Kalkmak isteyince de selam versin. Birinci selam sonuncudan evla değildir (İkisi de aynı ölçüde ehemmiyetlidir).
Tirmizi, İsti'zan 16, (2707); Ebu Davud, Edeb 150, (5208