Yetmiş bin meleğin duası
Meşguliyetlerin artması, hayatın yoğunlaşması gibi sebepler hasta ziyaretlerini aksatmanın mazereti olmamalı.
Efendimiz s.a.v.'in hayatını ve onca yoğunluğu arasında sürekli ziyaretlerde bulunduğunu hatırlamamız bize güç verecektir.
Hasta ziyareti mi yapıyorsun, yoksa normal bir ziyaret mi?
Birisi size böyle bir soru sorsa eminim şaşırırsınız. Ziyaret ziyarettir, hasta ziyareti ile normal ziyaret arasında ne fark var; diye düşünürsünüz.
Ama bu soruyu Hz. Ali r.a. soruyorsa, fikrinizi değiştirirsiniz sanırım.
Peygamber Efendimiz s.a.v.in torunu Hz. Hasan r.a. hastalanmıştı.
Babası Hz. Ali r.a Ebu Fahite isminde bir ahbabını elinden tutarak:
- Gel Hasana gidelim, hastadır, ziyaret edelim, dedi.
Hz. Hasanın yanına vardıklarında, sahabilerden Ebu Musa r.a.ı da orada buldular.
Hz. Ali, Ebu Musa'ya bu soruyu sordu:
- Hasta ziyareti mi yapıyorsun, yoksa normal bir ziyaret mi?
Ebu Musa r.a. cevap verdi:
- Tabii ki hasta ziyareti yapıyorum.
Bunun üzerine Hz. Ali r.a. Resul-i Ekrem s.a.v. Efendimizin şu mübarek sözünü nakletti:
- Bir müslümanı hasta olduğu için sabah vaktinde ziyaret eden hiç bir müslüman olmaz ki,
akşama kadar yetmiş bin melek ona dua edip, affını dilemesin.
Yine hastayı akşamleyin ziyaret eden hiç bir müslüman olmaz ki,
sabaha kadar yetmiş bin melek ona dua edip, affını dilemesin.
Ayrıca onun cennette bir meyveliği de olur (Tirmizî, Ebu Davud)