Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hadis Günlüğü. (1 Kullanıcı)

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
30
Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:

"Şu üç kişi Cehennem ateşinden korunmazlar: Yaptığı iyiliği başa kakan, anne ve babasına karşı gelen ve içki içmeye devam eden"

[Câmiü's-Sağîr, 3:326, Hadîs No: 3527]
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,582
Tepki puanı
940
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Edebsizlik ve çirkin söz girdiği şeyi çirkinleştirir.
Hayâ ise girdiğn şeyi güzelleştirir."
Tirmizî, Bir 47, (1975);İbnu Mâce, Zühd 17, (4185).
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,764
Tepki puanı
1,036
Puanları
163
Yaş
48
Konum
Gönlün olduğu yerde
Esselamu aleyküm ve rahmetullah

Esselamu aleyküm ve rahmetullah

" Allah'ım ! Beni,Sen'in muhabbetinle ve sevgisi Sen'in katında fayda verecek olan kimsenin muhabbetiyle rızıklandır.
Allah'ım ! Bana ihsân ettiğin ve benim de kendilerini sevdiğim nîmetleri, Sen'in sevdiğin ve râzı olduğun amelleri işleyebilmem husûsunda bir kuvvet kıl.
Allah'ım ! İstediğim hâlde bana vermediğin şeyleri de,zihnimi Sen'in sevdiğin şeylerle meşgul etmeme ve tâmamen Sen'in tâatine yönelmeme bir sebep kıl." ( Tirmizî,Deavat,73/3491 )
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,582
Tepki puanı
940
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
984 - Ebu Eyyub (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalàtu vesselâm)'ı dinledim şöyle demişti:
"Size bir çok memleketlerin fethi müyesser kılınacak. Oralarda (komşu küffarla cihad için) toplanmış askeri birlikler göreceksiniz. Size bu birliklerle sefere çıkmak vazifesi verilecek. Bazılarınız onlarla (hasbi olarak) sefere çıkmak istemiyerek, adamlarının arasından svışıp gazveye (ücretsiz) katılmamanın yollarını arayacak. Arkadan da kendileriyle anlaşacak kabileler araştırıp, onlara: "Falanca orduya size bedel katılmam için beni ücretle tutacak yok mu, falanca orduya size bedel katılmam için beni ücretle tutacak yok mu?" diyecek. Bilesiniz, (hasbeten gazveye gitmekten kaçan bu adam) bir ücretlidir, son damlasına kadar kanını akıtsa da (gazi değildir, şehit sayılmaz, uhrevî ücretten mahrumdur)."
Ebu Dâvud, Cihâd 30, (2525).
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Essalâtu vesselâmu aleyke
Yâ Rasûlallâh...

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

إنَّ اللَّهَ تَعَالى يُحِبُّ إذَا عَمِلَ أحَدُكُمْ عَمَلاً أنْ يُتْقِنَهُ

Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur.

Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsat, 1/275;
Beyhakî, fiu’abü’l-Îmân, 4/334.

{Hadis-i Şerif}

BirHadis.com | Hergün bir hadis okumak için..
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve' sellem) Hadis-i Şeriflerinde; “Konstantiniyye (İstanbul) elbet Feth olunacaktır. Onu Feth eden Kumandan ne güzel Kumandan, Feth eden Asker, ne güzel Askerdir” buyurmuşlardır.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Güzel konuşmanın tehlikesi insanlara karşı kibirlenme ve kendisinde olmayan şeyle övünmektir. Cesaretin tehlikesi zulüm ve haddi aşmaktır. İyilikseverliğin tehlikesi başa kakmaktır. Güzelliğin tehlikesi böbürlenmektir. İbâdetin tehlikesi tembellik ve usanç duymaktır. Konuşmanın tehlikesi yalan söylemektir. İlmin tehlikesi unutmaktır. Yumuşak huyluluğun tehlikesi kendinden beklenen metanet ve salâbeti göstermemektir. Asaletin tehlikesi soyu ile övünmektir. Cömertliğin tehlikesi israftırHadis-i Şerif Meali - Camiü's-sağir - : 10
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,582
Tepki puanı
940
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
“Koğuculuk eden (fesad çıkaran) cennete giremez.”
(Hadîs-i Şerîf, Müttefekun Aleyh)
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Selman bin Âmir rivayet ediyor:
Biriniz orucunu açtığında onu hurmayla açsın. Çünkü o, berekettir. Onu bulamazsa suyla açsın. Çünkü su çok temizdir. Hadis-i Şerif Meali - Camiü's-sağir - : 464
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Büreyde (r.a.) Peygamber Efendimizin (a.s.m.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Allah bana Ashabımdan hususî olarak dört kişiyi sevdiğini bildirip, benim de onları sevmemi emretti. Bunlar: Ali bin Ebî Tâlib, Mik-dad bin Esved, Selmân-ı Fârisî ve Ebû Zer'dir.
Hadis-i Şerif Meali - Camiü's-sağir - : 169
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,582
Tepki puanı
940
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Benim ümmetim, merhamete uğramış bir ümmettir.
Ahirette azap görmeyecektir.
Onun cezası, ancak dünyada başına gelen ağır imtihanlar, depremler, masum yere öldürülmeler ve çeşitli felaketler şeklinde verilir.

hadis-i şerif (Ebu Davud)
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,582
Tepki puanı
940
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Hz. Ebu Bekr radıyallahu anh, aziz ve celil olan Rabbimiz yemin kefaretini indirinceye kadar yaptığı yeminlerinde hiç hanis olmadı. Ayet inince dedi ki: "Artık, bir yemin edip, sonra aksini yapmanın daha hayırlı olduğunu görecek olsam, (yeminim yerini bulsun diye direnmem) derhal daha hayırlı gördüğüm hususu yapar, yeminim için de kefaret öderim."
Hz. Aişe - Kütübü sitte hadis no: 5828
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,582
Tepki puanı
940
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Resulullah (sa) buyurdular ki:
"Ben, Allah`a yemin ederek söylüyorum:
İnşaallah, herhangi bir şeye yemin edilince, yeminin aksini yapmayı daha hayırlı görecek olsam, yeminimi kefaretler, hayırlı gördüğüm şeyi yaparım."
Ebu Musa - Kütübü sitte hadis no: 5827
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,582
Tepki puanı
940
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
"Mü'min kul (ölünce), dünyanın yorgunluk ve ağrılarından kurtulur.
Fâcir (ölünce) ondan da kullar, memleket, ağaçlar ve hayvanlar kurtulur."
Buhârî, Rikak 42
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,582
Tepki puanı
940
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Miraç kandili Buhari ve Müslimde Geçen hadisler

Peygamberimiz (asm)'ın bildirdiklerine göre; Cebrail (as), Peygamberimiz (asm)'ı yukarı götüre götüre, nihayet (kaza ve kaderi yazan) kalemlerin cızırtılarını işitecek kadar yüksek bir yere çıkardı.(Buhari, Salat 1)

Hadis No : 5554Ravi: EnesTanım:Enes (ra) Malik İbnu Sa'saa (ra)'dan naklen anlatıyor: "Resulullah (sav) onlara, Mirac'a götürüldüğü geceden anlatarak demiştir ki, "Ben Ka'be'nin avlusundan Hatim kısınında -belki de Hıcr'da demişti- yatıyordum, -bir rivayette şu ziyade var: Uyku ile uyanıklık arasında idim- Derken bana biri geldi, şuradan şuraya kadar (göğsümü) yardı. -Bu sözüyle boğaz çukurundan kıl biten yere kadar olan kısmı kasdetti.- Kalbimi çıkardı. Sonra bana, içerisi imanla [ve hikmetle] dolu, altından bir kap getirildi. Kalbim [çıkarılıp su ve zemzem ile] yıkandı. Sonra içerisi (imanla) doldurulup tekrar yerine kondu. Sonra merkepten büyük katırdan küçük beyaz bir hayvan getirildi. Bu Burak'tı. Ön ayağını gözünün gittiği en son noktaya koyarak yol alıyordu. Ben onun üzerine bindirilmiştim. Böylece Cibril aleyhisselam beni götürdü. Dünya semasına kadar geldik. Kapının açılmasını istedi. "Gelen kim?" denildi. "Cibril!" dedi. "Beraberindeki kim?" denildi. "Muhammed (sav)!" dedi. "O'na Miraç daveti gönderildi mi?" denildi. "Evet!" dedi. "Hoş gelmişler! Bu geliş ne iyi geliştir!" denildi. Derken kapı açıldı. Kapıdan geçince, orada Hz. Adem aleyhiselam'ı gördüm. "Bu babanız Adem'dir! Selam ver O'na!" dendi. Ben de selam verdim. Selamıma mukabele etti. Sonra bana: "Salih evlad hoş gelmiş, salih peygamber hoş gelmiş!" dedi. Sonra Hz. Cebrail beni yükseltti ve ikinci semaya geldik. Kapıyı çaldı. "Bu gelen kim?" denildi. "Ben Cibril'im!" dedi. "Beraberindeki kim?" denildi. "Muhammed!" dedi. "O'na Miraç daveti gönderildi mi?" denildi. "Evet!" dedi. "Hoş gelmişler! Bu geliş ne iyi geliş!" dediler. Derken bize kapı açıldı. İçeri girince, Hz. Yahya ve Hz. İsa aleyhimasselam ile karşılaştım. Onlar teyze oğullarıydı. Hz.Cebrail: "Bunlar Hz. Yahya ve Hz. İsa'dırlar, onlara selam ver!" dedi. Ben de selam verdim. Onlar da selamıma mukabelede bulundular. Sonra: "Hoş geldin salih kardeş, hoş geldin salih peygamber" dediler. Sonra Cebrail beni üçüncü semaya çıkardı. Kapıyı çaldı. "Bu gelen kim ?" denildi. "Cibril'im!" dedi. "Yanındaki kim?" denildi. "Muhammed'dir!" dedi. "O'na Miraç daveti gitti mi?" denildi. "Evet!" dedi. "Hoş gelmişler! Bu geliş ne iyi geliş!" denildi. Kapı bize açıldı. İçeri girince Hz. Yusuf aleyhiselam'la karşılaştık. Cebrail: "Bu Yusuf tur! O'na selam ver!" dedi. Ben de selam verdim. Selamıma mukabele etti. Sonra: "Salih kardeş hoş gelmiş, salih peygamber hoş gelmiş!" dedi. Sonra Cebrail beni dördüncü semaya çıkardı. Kapıyı çaldı. "Bu gelen kim ?" denildi. "Cibril'im!" dedi. "Beraberindeki kim?" denildi. "Muhammed!" dedi. "Ona Miraç davetiyesi indi mi?" denildi. "Evet!" dedi. "Hoş gelmişler! Bu geliş ne iyi geliş!" dediler. Kapı açıldı, içeri girdiğimizde, Hz. İdris aleyhisselam ile karşılaştık. Hz. Cebrail: "Bu İdris'tir, O'na selam ver!" dedi. Ben selam verdim. O da selamma mukabele etti. Sonra bana: "Salih kardeş hoş geldin, salih peygamber hoş geldin!" dedi. Sonra Hz. Cebrail beni yükseltti. Beşinci semaya geldik. Kapıyı çaldı. "Kim bu gelen ?" denildi. "Ben Cibril'im!" dedi. "Beraberindeki kim ?" denildi. "Muhammed!" dedi. "O'na Miraç daveti indirildi mi?" denildi. "Evet!" dedi. "Hoş gelmişler! Bu geliş ne iyi geliş!" denildi. Kapı açıldı, içeri girince, Harun aleyhisselam ile karşılaştık. Cebrail aleyhisselam: "Bu Harun aleyhisselam'dır. O'na selam veri" dedi. Ben selam verdim, o da selamıma mukabelede bulundu ve: "Salih kardeş hoş geldin, salih peygamber hoş geldin!" dedi. Sonra Cebrail beni yükseltti ve altıncı semaya geldik. Kapıyı çaldı. "Bu gelen kim?" denildi. "Ben Cibril!" dedi. "Beraberindeki kim?" denildi. "Muhammed!" dedi. "O'na Miraç daveti indirildi mi?" denildi. "Evet!" dedi. "Hoş gelmişler! Bu geliş ne iyi geliş!" denildi, içeri girince, Hz. İbrahim aleyhisselam ile karşılaştık. Cebrail: "Bu baban İbrahim'dir, O'na selam ver!" dedi. Ben selam verdim. O da selamıma mukabele etti. Sonra: "Salih oğlum hoş geldin, salih peygamber hoş geldin!" dedi. Sonra Sidretü'l-Münteha'ya çıkarıldım. Bunun meyveleri (Yemen'in) hecer testileri gibi iri idi, yaprakları da fil kulakları gibiydi. Cebrail aleyhisselam bana: "İşte bu Sidretü'l-Münteha'dır!" dedi. Burada dört nehir vardır: İkisi batıni nehir, ikisi zahiri nehir. "Bunlar nedir, ey Cibril?" diye sordum. Hz. Cebrail: "Şu iki batıni nehir cennetin iki nehridir. Zahiri olanların biri Nil, diğeri Fırat'tır!" dedi. Sonra bana el-Beytü'l-Ma'mur yükseltildi. Sonra bana bir kapta şarap, bir kapta süt, bir kapta da bal getirildi. Ben süt aldım. Cebrail aleyhisselam: "Bu (aldığın), fıtrat(a uygun olan)dır, sen ve ümmetin bu fıtrat (yaratılış) üzeresiniz!" dedi. Resulullah devamla dedi ki: "Sonra bana, her günde elli vakit olmak üzere namaz farz kılındı. Oradan geri döndüm. Hz. Musa aleyhisselam'a uğradım. Bana: "Ne ile emrolundun?" dedi. "Gece ve gündüzde elli vakit namazla!" dedim. "Ümmetin, her gün elli vakit namaza muktedir olamaz. Vallahi ben, senden önce insanları tecrübe ettim. Beni İsrail'e muamelelerin en şiddetlisini uyguladım (muvaffak olamadım). Sen çabuk Rabbine dön, bunda ümmetine hafifletme talep et!" dedi. Ben de hemen döndüm (hafifletme istedim, Rabbim) benden on vakit namaz indirdi. Musa aleyhisselam'a tekrar uğradım. Yine: "Ne ile emrolundum ?" dedi. "Benden on vakit namazı kaldırdı!" dedim. "Rabbine dön! Ümmetin için daha da azaltmasını iste!" dedi. Ben döndüm. Rabbim benden on vakit daha kaldırdı. Dönüşte yine Musa aleyhisselam'a uğradım. Aynı şeyi söyledi. Ben, beş vakitle emrolunmama kadar bu şekilde Hz. Musa ile Rabbim arasında gidip gelmeye devam ettim. Bu sonuncu defa da Hz. Musa'ya uğradım. Yine: "Ne ile emredildin ?" dedi. "Her gün beş vakit namazla!" dedim. "Senin ümmetin her gün beş vakit namaza da takat getiremez. Rabbine dön, hafifletme talep et!" dedi. "Rabbimden çok istedim. Artık utanıyorum, daha da hafifletmesini isteyemem! Ben beş vakte razıyım. Allah'ın emrine teslim oluyorum!" dedim. Musa aleyhisselam'ı geçer geçmez bir münadi (Allah adına) nida etti: "Farzını kesinleştirdim, kullarımdan hafiflettim de!" [Bir rivayette şu ziyade geldi: "Namazlar (günde) beştir. Ve onlar ellidir de. İndimde hüküm değişmez artık!"]
Kaynak: Buhari, Bed'ü'l-Halk 6, Enbiya 22, 43, Menakıbu'l-Ensar 42; Müslim, İman 264 (164); Tirmizi, Tefsir

Hadis No : 5556Ravi: CabirTanım:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kureyş beni tekzib ettiği vakit, Hıcr'da doğruldum. Allah Teala hazretleri Beytu'l-Makdis'i bana tecelli ettirdi. Ben onlara onun alametlerini birer birer haber vermeye başladım. Ben Beytu'l-Makdis'e bakıyor hem de haber veriyordum."
Kaynak: Buhari, Menakıbu'l-Ensar 41, Tefsir, İsra 3; Müslim, İman 276, (170); Tirmizi, Tefsir, Beni İsrail,

Hadis No : 5557Ravi: EnesTanım:Resulullah (sav) buyurdular ki: "İsra gecesinde Hz. Musa'ya uğradım. Kırmızı kum tepesinin yanındaki kabrinde namaz kılıyordu."
Kaynak: Müslim, Fezail 164, (2375); Nesai, Kıyamu'l-Leyl 16, (3, 215)
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Essalâtu vesselâmu aleyke
Yâ Rasûlallâh...

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

أعْطُوا الأجِيرَ أجْرَهُ قَبْلَ أنْ يَجِفَّ عَرَقُهُ

"İşçiye ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz."

İbn Mâce, Ruhûn, 4

{Hadis-i Şerif}
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Essalâtu vesselâmu aleyke
Yâ Rasûlallâh...

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

اِذَا صَلَّيْتَ فَصَلِّ صَلَاةَ مُوَدِّعٍ

"Namaz kıldığın vakit veda eden namazı kıl"

İbni Mâce, Ebû Eyyûb'dan rivayet edildi

{Hadis-i Şerif}
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt