İnsanın Allah'ın rızasına muhalif olarak kendisine hayat amacı olarak belirlediği, kendisinden medet umduğu, rızasını aradığı her varlık, Allah'ın rızasına tercih ettiği herşey Allah'tan başka edindiği birer ilahtır aslında. Bu nedenle şirki uzak görmemek, onun insanın çok yakınında olabileceğine ihtimal vermek gerekir.Samimiyetsiz insan bazı küçük hesaplar ve menfaatler uğruna, bildiği doğruları bir kalemde terk edebilir. Hevasının, yani nefsinin istek ve arzularının, hırs ve ihtiraslarının peşinden gider. Allah'ın sınırlarını aşar, emirlerini gözardı eder. Kısaca dünyaya meyleder, ahiretini ise çok ucuz bir karşılığa satar.
Unutmamak gerekir ki insan Allah'ın emirleri ile nefsinin emirleri arasında bir tercih yapma noktasında nefsine tabi olursa, nefsini Allah'a şirk koşmuş olur. Bu tutumundan vazgeçip tevbe etmedikçe de şirkten arınamaz.
Arkadaşlar bende böyle düşündüm dogrumu acaba.