Allah’ım, Muhammed ve âline salat eyle ve bedenimin gücü yetmese de, kuvvetim yetersiz kalsa da, gücümü aşsa da, malım ve sermayem çıkışmasa da, hatırımda olan veya unuttuğum, itaatin yönünde kendin için veya yaratıklarından biri için bana gerekli ve farz kıldığın her şeyi benden taraf öde. Ey Rabbim, nefsime uyarak ihmal ettiğim, ancak senin, aleyhimde ihsan ettiğin farzları bol bağışınla ve geniş rahmetinle benden taraf öde (onlardan dolayı beni sorgulama) . Çünkü sen, ihsanı verahmetiyle her şeyi kuşatan cömertsin. (Onları benden taraf öde ki,) Sana kavuşacağım gün iyiliklerimle takas edeceğin veya kötülüklerimi arttıracağın bir farz üzerimde kalmış olmasın, ey Rabbim.
Bir kişi Resul-i Ekrem (sav)’e:
- “Ya Resulallah, hangi namazın derecesi daha yüksektir?”
Resul-i Ekrem:
- “Devamlı surette tam bir huşu ile kılınan namazdır” buyurdu.
Adam:
- “Hangi sadakanın derecesi daha yüksektir?” diye sordu.
Resul-i Ekrem:
- “Darlıkta, az şeyden yapılan infak” buyurmuştur.
Adam:
- “Mü’minlerin imanca en olgunu hangisidir?” diye sordu.
Resul-i Ekrem:
- “Ahlakça en güzel olandır” buyurdu. (Taberani Evsat)