Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

GÜNÜN AYETİ (1 Kullanıcı)

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
52
j4jbh.jpg


Bu gecelik son, Allahın selameti üzerinize olsun...
 

hira_nurr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2013
Mesajlar
622
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
İnsan hayra dua ettiği gibi, şerre de dua etmektedir. İnsan, pek acelecidir. (17/11)

Onlara karşı acele davranma; biz onlar için ancak saydıkça sayıyoruz. (19/84)

Dedi ki: "Onlar arkamda izim üzerindedirler, hoşnut kalman için, Sana gelmekte acele ettim Rabbim." (20/84)

De ki: "Ben, gerçekten Rabbimden kesin bir belge üzerindeyim, siz ise onu yalanladınız. Sizin kendisine acele ettiğiniz (azab) yanımda değildir. Hüküm yalnızca Allah´ındır. O, doğru haberi verir ve O, ayırd edenlerin en hayırlısıdır." (6/57)

De ki: "Kendisine acele etmekte olduğunuz şey benim yanımda olsaydı, benimle aranızda iş elbette bitirilmiş olurdu. Allah zulmedenleri en iyi bilendir. (6/58)

Allah´ın emri geldi, artık onda acele etmeyin. O (Allah), şirk koştukları şeylerden münezzeh ve yücedir. (16/1)

Hak olan, biricik hükümdar olan Allah yücedir. Onun vahyi sana gelip-tamamlanmadan evvel, Kur´an´ı (okumada) acele etme ve de ki: "Rabbim, ilmimi arttır." (20/114)

İnsan aceleden (aceleci olarak) yaratıldı. Size ayetlerimi yakında göstereceğim. Şimdi hemen acele etmeyin. (21/37)

Dedi ki: "Ey kavmim, neden iyilikten önce kötülük konusunda acele davranıyorsunuz Allah´tan bağışlanma dilemeniz gerekmez mi Umulur ki esirgenirsiniz." (27/46)

De ki: "Belki de acele etmekte olduğunuzun (azabın) bir kısmı size yetişmiştir bile." (27/72)

Azab konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. Eğer adı konulmuş bir ecel (tayin edilmiş bir vakit) olmasaydı, herhalde onlara azab gelmiş olurdu. Fakat kendileri şuurunda olmadan, onlara kuşkusuz apansız geliverecektir. (29/53)

Azab konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. Oysa cehennem, o inkar edenleri gerçekten kuşatıp-durmaktadır. (29/54)

Şimdi onlar, bizim azabımızı mı acele istiyorlar (37/176)

Onda acele edenler, (gerçekte) ona inanmayanlardır. İman edenler ise, ona karşı bir korku içindedirler ve onun gerçekten hak olduğunu bilirler. Haberiniz olsun; kıyamet-saati konusunda tartışanlar, gerçekte uzak bir sapıklık içindedirler. (42/18)

Derken, onu (azabı) vadilerine doğru yönelerek gelen bir bulut şeklinde gördükleri zaman, "Bu bize yağmur yağdıracak bir buluttur" dediler. Hayır, o, kendisi için acele ettiğiniz şeydir. Bir rüzgar; onda acı bir azab vardır. (46/24)

Artık sen sabret; Resullerden azim sahiplerinin sabrettikleri gibi, Onlar için de acele etme. Onlar, tehdit edildikleri şeyi (azabı) gördükleri gün, sanki gündüzün yalnızca bir saati kadar yaşamış(olacak)lardır. (Bu,) Bir tebliğdir. Artık fasık olan bir kavimden başkası yıkıma uğratılır mı (46/35)

"Tadın fitnenizi. Bu, sizin pek acele isteyip durduğunuz şeydir." (51/14)

Artık gerçekten, zulmedenler için, (geçmişteki) arkadaşlarının günahlarına benzer bir günah vardır. Şu halde acele etmesinler. (51/59)

Eğer Allah´a güzel bir borç verecek olursanız, onu sizin için kat kat arttırır ve sizi bağışlar. Allah Şekûr´dur (şükrü kabul edip çok ihsan eden), Halim´dir (cezayı vermekte acele etmeyendir). (64/17)

Onu (Kur´an´ı, kavrayıp belletmek için) aceleye kapılıp dilini onunla hareket ettirip-durma. (75/16)
 

hira_nurr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2013
Mesajlar
622
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Allah, hiç kimseye güç yetireceğinden başkasını yüklemez. (Kişinin nefsinin) Kazandığı lehine, kazandırdıkları aleyhinedir. "Rabbimiz, unuttuklarımızdan veya yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma. Rabbimiz, bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Rabbimiz, kendisine güç yetiremeyeceğimiz şeyi bize taşıtma. Bizi affet. Bizi bağışla. Bizi esirge, Sen bizim mevlamızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et." (2/286)
 

hira_nurr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2013
Mesajlar
622
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Allah´ın izni olmaksızın hiçbir nefis için ölmek yoktur. O, süresi belirtilmiş bir yazıdır. Kim, dünyanın yararını (sevabını) isterse, ona ondan veririz kim ahiret sevabını isterse, ona da ondan veririz. Biz, şükredenleri pek yakında ödüllendireceğiz. (3/145)

Sizi çamurdan yaratan, sonra bir ecel belirleyen O´dur. Adı konulmuş ecel, O´nun katındadır. Sonra siz (yine) kuşkuya kapılıyorsunuz. (6/2)

Sizi geceleyin öldüren (uyutan) ve gündüzün ´güç yetirip etkilemekte (yapıp kazanmakta) olduklarınızı´ bilen, sonra adı konulmuş ecel doluncaya kadar onda sizi dirilten (uyandıran) O´dur. Sonra ´en son dönüşünüz´ O´nadır. Sonra yapmakta olduklarınızı size O haber verecektir. (6/60)

Her ümmet için bir ecel vardır. Onların ecelleri gelince, ne bir saat ertelenebilirler ne de öne alınabilirler (tam zamanında çökerler.) (7/34)

Onlar, göklerin ve yerin ´bağımlı olduğu egemenliğe ve sünnete´ (melekût) Allah´ın yarattığı şeylere ve ihtimal (verip) ecellerinin pek yaklaştığına bakmıyorlar mı Bundan sonra onlar artık hangi söze inanacaklar (7/185)

Eğer Allah, onların hayra ulaşmak için çarçabuk davrandıkları gibi, insanlara şerri de çabuklaştırsaydı, mutlaka ecellerine hüküm verilirdi. İşte bize kavuşmayı ummayanları biz böylece taşkınlıkları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakırız. (10/11)
 

hira_nurr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2013
Mesajlar
622
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
De ki: "Allah´ın dilemesi dışında, kendim için zarardan ve yarardan (hiçbir şeye) malik değilim. Her ümmetin bir eceli vardır. Onların ecelleri gelince, artık ne bir saat ertelenebilirler, ne öne alınabilirler. (10/49)

Andolsun, senden önce de elçiler gönderdik, onlara eşler ve çocuklar verdik. Allah´ın izni olmaksızın (hiç) bir elçiye herhangi bir ayeti (mucizeyi) getirmek olacak iş değildi. Her ecel (tesbit edilmiş süre) için bir kitap (yazı, hüküm, son) vardır. (13/38)

hiçbir ümmet, kendi ecelini ne öne alabilir, ne de onlar ertelenebilirler. (15/5)

Eğer Allah, insanları zulümleri nedeniyle sorguya çekecek olsaydı, onun üstünde (yeryüzünde) canlılardan hiçbir şey bırakmazdı; ancak onları adı konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir. Onların ecelleri gelince ne bir saat ertelenebilirler, ne de öne alınabilirler. (16/61)

Ümmetlerden hiçbiri, kendisine tesbit edilmiş eceli ne öne alabilir, ne erteleyebilir. (23/43)

Azab konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. Eğer adı konulmuş bir ecel (tayin edilmiş bir vakit) olmasaydı, herhalde onlara azab gelmiş olurdu. Fakat kendileri şuurunda olmadan, onlara kuşkusuz apansız geliverecektir. (29/53)

Eğer Allah, kazandıkları dolayısıyla insanları (azab ile) yakalayıverecek olsaydı, (yerin) sırtı üzerinde hiçbir canlıyı bırakmazdı, ancak onları, adı konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir. Sonunda ecelleri geldiği zaman, artık şüphesiz Allah kendi kullarını görendir. (35/45)

Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp-örtüyor. Güneşe ve aya boyun eğdirdi. Her biri adı konulmuş bir ecele (süreye) kadar akıp gitmektedir. Haberin olsun; üstün ve güçlü olan, bağışlayan O´dur. (39/5)

Allah, ölecekleri zaman canlarını alır; ölmeyeni de uykusunda (bir tür ölüme sokar). Böylece, kendisi hakkında ölüm kararı verilmiş olanı(n ruhunu) tutar, öbürüsünü ise adı konulmuş bir ecele kadar salıverir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır. (39/42)
 

hira_nurr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2013
Mesajlar
622
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
O´dur ki, sizi topraktan, sonra bir damla sudan, sonra bir alak´tan (embriyo) yarattı; sonra sizi bir bebek olarak çıkarmakta, sonra güçlü (erginlik) çağınıza erişmeniz, sonra da yaşlanmanız için size (belli bir ömür vermektedir). Sizden kiminin daha önce hayatına son verilmektedir; adı konulmuş bir ecele erişmeniz ve belki aklınızı kullanmanız için (Allah sizi böyle yaşatır). (40/67)

Onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, yalnızca aralarındaki ´tecavüz ve haksızlık´ dolayısıyla ayrılığa düştüler. Eğer Rabbinden, adı konulmuş bir ecele kadar geçmiş (verilmiş) bir söz olmasaydı, muhakkak aralarında hüküm verilmiş (iş bitirilmiş)ti. Şüphesiz onların ardından Kitaba mirasçı olanlar ise, her halde ona karşı kuşku verici bir tereddüt içindedirler. (42/14)

Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak hak ve adı konulmuş bir ecel (belli bir süre) olarak yarattık. İnkâr edenler ise, uyarıldıkları şeyden yüz çeviren(kimseler)dir. (46/3)

Oysa Allah, kendi eceli gelmiş bulunan hiçbir kimseyi kesinlikle ertelemez. Allah, yaptıklarınızdan haberdârdır. (63/11)

Ki günahlarınızı bağışlasın ve sizi adı konulmuş bir ecele kadar ertelesin. Elbette Allah´ın eceli geldiği zaman, o ertelenmez. Bir bilmiş olsaydınız." (71/4)
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
52
“Buyurdu ki: Korkmayın, çünkü ben sizinle beraberim; işitir ve görürüm.” (Tâhâ, 46)
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
52
“Andolsun ki, Rasûlullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.” (Ahzâb, 21)
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
52
“(Zekeriyya) Mabedden kavminin karşısına çıkıp onlara: “Sabah akşam (Rabb’inizi) tesbih edin!” diye işaret etti.” (Meryem, 11)
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
52
“(Rasûlüm!) Sen yüzünü hanîf olarak dîne, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allâh’ın yaratılışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.” (Rûm, 30)
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
52
“Hepiniz O’na yönelerek O’na karşı gelmekten sakının, namazı kılın; müşriklerden olmayın.” (Rûm, 31)
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
52
“İşte onlar, Rableri tarafından gösterilmiş doğru yol üzeredirler ve onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Lokman, 5)
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
52
“Şüphesiz, iman edip de güzel davranışlarda bulunanlar için, nimetleri bol cennetler vardır. Orada ebedi kalacaklardır. Bu, Allah'ın verdiği gerçek sözdür. O, mutlak güç ve hikmet sahibidir.” (Lokman, 8-9)
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
52
“Yeryüzünde vukû bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musîbet yoktur ki, Biz onu yaratmadan önce, o bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allâh’a göre kolaydır.” (Hadîd, 22)
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
52
“Andolsun biz Lokman’a: “Allah’a şükret!” diyerek hikmet verdik. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur. Nankörlük eden de bilsin ki, Allah hiçbir şeye muhtaç değildir, her türlü övgüye lâyıktır.” (Lokman, 12)
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
52
“Allah hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilirse, ona pek çok hayır verilmiş demektir. Ancak akıl sahipleri düşünüp ibret alırlar.” (Bakara, 169)
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
52
“Ey huzura kavuşmuş insan! Sen O’ndan râzı, O da senden râzı olarak Rabbine dön. (Sâlih) kullarım arasına katıl ve cennetime gir!” (Fecr, 27-30)
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
52
“De ki: Size vekil kılınan (bu konuda görevlendirilen) ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.” (Secde, 11)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt