Hasan011974
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 27 Haz 2009
- Mesajlar
- 289
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 50
Günümüzde ve daha önceki asırlarda yaşayan bazı bilim adamları şunu savunuyorlardı; Yerküresi hareket halinde güneş ise sabittir. Tabiki güneşin sabit durması fikri Kur'an'nın zahiri manasına ters düşer.
"Güneş de yörüngesinde yürüyüp gitmektedir. Bu, güçlü ve alim olan Allah'ın kanunudur" 42
"Geceyi ve gündüzü, güneşi ve ay'ı yaratan O'dur. Herbiri yörüngede yürür." 43
Güneşin hareket ve dolaşması gibi diğer gezegenlerin hareket ve dolaşması da Kur'an-ı Kerim'de bahsedilmiştir.
Ancak eski astronomi derslerinde okutulan bu teorilerin hatalı olduğu anlaşıldı. Şimdi güneşin döndüğünü kabullenen başka bir teori ortaya atıldı. Teorisyenler yerkürenin döndüğü gibi güneşin de göndüğünü yalnız güneşin kendi ekseni etrafında döndüğünü söylüyorlar.
Böylece eski astronomi uzmanlarının dediği gibi sabit olmadığı da ortaya çıkmış oldu.
Kur'an-ı Kerimle ilmi teoriler arasında herhangi bir zıtlık göremiyoruz. Bazıları yerkürenin hareket halinde olduğunu soy -lemenin Kur'an'la uyuşmadığını düşünüyorlar. Kur'an dağlardan bahsederken, onların sallanmaması için yeryüzüne bir çivi gibi çakıldığını anlatmaktadır.
Buradan hareketle şunu söylüyorlar: "Hareket, sarsıntı yapar." Aslında bu doğru bir görüş değildir. Çünkü sarsıntı ayrı bir şey hareket ayrı bir şeydir. Birbirleriyle herhangi bir bağlantıları yoktur.
Allah Teala yeryüzüne dağları çakmıştır.
Böylece ne sarsıntı ne de bir oynama meydana gelir. Dengesini bu dağlar sayesinde sağlar. Bu, içinde yük bulunmayan ve denizde seyr halindeki bir geminin durumuna benzer. Dalgalar boş gemiyle adeta oynarlar. Onu bir sağa bir sola sallarlar. Gemiye ağır şeyler yüklendiğinde ise herhangi bir sarsıntının olmadığı görülecektir.
Hareket halinde olduğu halde dengesini koruyacaktır. Sarsılmaması için gemiye ağır şeyler koymak gerektiğini söylemek, hareket halinde olduğu halde gemiyi sabit kılar demek değildir.
Allah Teala da yeryüzüne sarsılmaması için dağlar dikmiştir.
Dolayısıyla dağların varlığı yerkürenin hareketine engel teşkil etmez. Kainatın tümüyle hareket ettiği ve belli bir eksende döndüğü bilinen bir gerçektir.
İlmin tesbit ettikleri Kur'an'la kesinlikle çelişmemektedir. 44
"Güneş de yörüngesinde yürüyüp gitmektedir. Bu, güçlü ve alim olan Allah'ın kanunudur" 42
"Geceyi ve gündüzü, güneşi ve ay'ı yaratan O'dur. Herbiri yörüngede yürür." 43
Güneşin hareket ve dolaşması gibi diğer gezegenlerin hareket ve dolaşması da Kur'an-ı Kerim'de bahsedilmiştir.
Ancak eski astronomi derslerinde okutulan bu teorilerin hatalı olduğu anlaşıldı. Şimdi güneşin döndüğünü kabullenen başka bir teori ortaya atıldı. Teorisyenler yerkürenin döndüğü gibi güneşin de göndüğünü yalnız güneşin kendi ekseni etrafında döndüğünü söylüyorlar.
Böylece eski astronomi uzmanlarının dediği gibi sabit olmadığı da ortaya çıkmış oldu.
Kur'an-ı Kerimle ilmi teoriler arasında herhangi bir zıtlık göremiyoruz. Bazıları yerkürenin hareket halinde olduğunu soy -lemenin Kur'an'la uyuşmadığını düşünüyorlar. Kur'an dağlardan bahsederken, onların sallanmaması için yeryüzüne bir çivi gibi çakıldığını anlatmaktadır.
Buradan hareketle şunu söylüyorlar: "Hareket, sarsıntı yapar." Aslında bu doğru bir görüş değildir. Çünkü sarsıntı ayrı bir şey hareket ayrı bir şeydir. Birbirleriyle herhangi bir bağlantıları yoktur.
Allah Teala yeryüzüne dağları çakmıştır.
Böylece ne sarsıntı ne de bir oynama meydana gelir. Dengesini bu dağlar sayesinde sağlar. Bu, içinde yük bulunmayan ve denizde seyr halindeki bir geminin durumuna benzer. Dalgalar boş gemiyle adeta oynarlar. Onu bir sağa bir sola sallarlar. Gemiye ağır şeyler yüklendiğinde ise herhangi bir sarsıntının olmadığı görülecektir.
Hareket halinde olduğu halde dengesini koruyacaktır. Sarsılmaması için gemiye ağır şeyler koymak gerektiğini söylemek, hareket halinde olduğu halde gemiyi sabit kılar demek değildir.
Allah Teala da yeryüzüne sarsılmaması için dağlar dikmiştir.
Dolayısıyla dağların varlığı yerkürenin hareketine engel teşkil etmez. Kainatın tümüyle hareket ettiği ve belli bir eksende döndüğü bilinen bir gerçektir.
İlmin tesbit ettikleri Kur'an'la kesinlikle çelişmemektedir. 44