Allah'ım , kulun , habibin , nurların deryası ,
sırların nasiri , saltanat-ı rububiyetinin dellalı olan
Muhammed'e salat ve selam eyle.
sırların nasiri , saltanat-ı rububiyetinin dellalı olan
Muhammed'e salat ve selam eyle.
G ü n a h s ı z l ı k mı , i s t i ğ f a r m ı ?
Rabbimizin bizden beklediği günahsızlık ve hatasızlık değildir.
Rabbimizin iradesi , günah edebilirliğimizi kabul etmemiz , bunu her günah ve her hata vesilesiyle itiraf etmemiz yönündedir.
En başta Rahman , Rahim , Gafur , Settaruluyub (Ayıpları örten) isimleriyle bize hitap eden Rabbimiz ,bizi tevbe ve istiğfara sevkeder , teşvik eder.Oysa bu , az özür dileyen , hatasını nadiren itiraf ve kabul eden ve mükemmellik tuzağına düşmüş insana ters düşer.İnsan ,hatasız olmak peşindedir.Çünkü hata yaptığını kabul ettiğinde , küçük düşeceğinden korkar.
Kur'an'da bizlere böyle bir mü'min modeli gösterilmez.Yeryüzündeki her insanın Allah'a karşı hata ve günah işleyebileceği haber verilir;
''Eğer Allah . kazandıkları dolayısıyla insanları (azap ile ) yakalayıverecek olsaydı , (yerin) sırtı üzerinde hiç bir canlıyı bırakmazdı , ancak onları , adı konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir.Sonunda ecelleri geldiği zaman , artık şüphesiz Allah kendi kullarını Görendir.( Fatır Suresi ,45 )
Mü'minden beklenen hatasızlık ve günahsızlık iddiası değil ,tevbe ve istiğfar ısrarı , bağışlanma duasıdır.
S.Demirci