Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

GÜnah YerÇekİmİ Gİbİdİr, Batirir (1 Kullanıcı)

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
“Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.” (Haşir, 59/19)



selam ve dua ile kalın kardeşim içerik olarak zengin bir paylaşım olmuş.ALLAH cc razı olsun selametle kalın hayırlı ve bereketli akşamlar olsun....

_______aleyküm selam teşekür ederim
rabbim sizdende razı olsun inşallah
rabbimize emanet olunuz
selam ve dua ile______-
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
selamun aleyküm.Allah(cic)razıolsun ablam

Rabbim bizi ;
yasalarından kaçan
emirlerine uyan
uymayanlrı uyaran kullarından etsin inş amiin
selametle..


______aleyküm selam rabia ablam teşekkür ederim
mevla sizdende razı olsun inşallah
amin inşallah ecmain
rabbimize emanet olunuz
selam ve dua ileB)B)_____
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.” (Haşir, 59/19)
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
Selamun aleykum amineciğim.yazıda da belirtildiği üzere hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekmeliyiz.Cihaddan bahsedilen yazıları okuyunca aklıma yalovalı yunus emre geldi.Bu genç rüya görüyor ve gördüğü rüya sayesinde çeçen
istana gidip orda şehid ediliyor.Hakkında pek bir bilgi yokmuş.Çok eski bir durum değil bu.Evdeki bilgisayarımda resmi var .Yakışıklı biri.İsteseydi serserilikte yapabilirdi.

Ama rabbim ona şehadet şerbetini içirmeyi layık gördü.Bide dün akşam maç sonrasında arda turanın konuşması hoşuma gitti.Spiker kutlama yapacakmısınız dedi.Oda ilk önce allaha şükredecem dedi..Bakıyorumda allah lafzı dilinden düşmüyor ardanın son zamanalrda.Bu arada milanlı Kakada müslüman oldu belki bilmiyorsundur.Rabbim bozmasın.İslam bayrağını kat ve kat yükseltsin inşaallah.Bu çalışmaları yapanlardan rabbim razı olsun.

Allaha emanet ol.Sağlıcakla kal.:H
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,159
Tepki puanı
8,247
Puanları
163
Yaş
54
Konum
Alanya
Haramı Terketmek Vaciptir...

Haramı Terketmek Vaciptir...

Aziz, sıddık kardeşlerim,

Bugünlerde, Kur’ân-ı Hakimin nazarında, imandan sonra en ziyade esas tutulan takvâ ve amel-i salih esaslarını düşündüm. Takvâ, menhiyattan ve günahlardan içtinab etmek ve amel-i salih, emir dairesinde hareket ve hayrat kazanmaktır. Her zaman def-i şer, celb-i nef’a râcih olmakla beraber, bu tahribat ve sefâhet ve câzibedar hevesat zamanında bu takvâ olan def-i mefasid ve terk-i kebair üssü’l-esas olup büyük bir rüçhaniyet kesb etmiş. Bu zamanda tahribat ve menfî cereyan dehşetlendiği için, takvâ bu tahribata karşı en büyük esastır. Farzlarını yapan, kebîreleri işlemeyen, kurtulur. Böyle kebair-i azime içinde amel-i salihin ihlâsla muvaffakiyeti pek azdır.

Hem, az bir amel-i salih, bu ağır şerait içinde çok hükmündedir.

Hem, takva içinde bir nevi amel-i salih var. Çünkü, bir haramın terki vaciptir. Bir vacibi işlemek, çok sünnetlere mukabil sevabı var. Takvâ, böyle zamanlarda, binler günahın tehâcümünde bir tek içtinab, az bir amelle, yüzer günah terkinde, yüzer vacip işlenmiş oluyor. Bu ehemmiyetli nokta, niyetle, takvâ namıyla ve günahtan kaçınmak kastıyla menfî ibadetten gelen ehemmiyetli âmâl-i salihadır.

Risâle-i Nur şakirtlerinin, bu zamanda en mühim vazifeleri, tahribata ve günahlara karşı takvâyı esas tutup davranmak gerektir. Madem her dakikada, şimdiki tarz-ı hayat-ı içtiâmiyede yüz günah insana karşı geliyor; elbette takvayla ve niyet-i içtinabla yüzer amel-i sâlih işlenmiş hükmündedir. Malûmdur ki, bir adamın bir günde harap ettiği bir sarayı, yirmi adam, yirmi günde yapamaz ve bir adamın tahribatına karşı yirmi adam çalışmak lâzım gelirken; şimdi, binler tahribatçıya mukabil, Risâle-i Nur gibi bir tamircinin bu derece mukavemeti ve tesiratı pek harikadır. Eğer bu iki mütekabil kuvvetler bir seviyede olsaydı, onun tamirinde mu’cizevâri muvaffakiyet ve fütuhat görülecekti.


ALINTI: Kastamonu Lâhikası, s. 110
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Selamun aleykum amineciğim.yazıda da belirtildiği üzere hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekmeliyiz.Cihaddan bahsedilen yazıları okuyunca aklıma yalovalı yunus emre geldi.Bu genç rüya görüyor ve gördüğü rüya sayesinde çeçen
istana gidip orda şehid ediliyor.Hakkında pek bir bilgi yokmuş.Çok eski bir durum değil bu.Evdeki bilgisayarımda resmi var .Yakışıklı biri.İsteseydi serserilikte yapabilirdi.

Ama rabbim ona şehadet şerbetini içirmeyi layık gördü.Bide dün akşam maç sonrasında arda turanın konuşması hoşuma gitti.Spiker kutlama yapacakmısınız dedi.Oda ilk önce allaha şükredecem dedi..Bakıyorumda allah lafzı dilinden düşmüyor ardanın son zamanalrda.Bu arada milanlı Kakada müslüman oldu belki bilmiyorsundur.Rabbim bozmasın.İslam bayrağını kat ve kat yükseltsin inşaallah.Bu çalışmaları yapanlardan rabbim razı olsun.

Allaha emanet ol.Sağlıcakla kal.


________aleyküm selam kardeşcagızım..seninde dedigin gibi her an kendimizi hesaba çekmemiz lazım... büyük hesaptan önce... zerre kadar iyiligin zerre kadar kötülügün karşılıksız kalmayacagı hesabını verecegimiz günde azıksız kalmamak lazım.....ismini yazdıklarını tanımıyorum :( kardeşim benim... futbolla hiç alakam yok kaç kişi oynar onu bile bilmiyorum desem yeridir... bir hakan şükürü tanıyorum...ama bir insanın yakışıklı olması veya ünlü popüler zengin olması onun **kul** olmasına engel olmamaz... seninde dedigin .. gibi ..kulluk mevki makama .. güzelllige çirkinlige ırka cinsiyete .. soy- sop ...... bunlarla degil tavkayla ölçülür..

amin güzel kardeşim islam bayragı kat kat yükselsin inşallah...
rabbimize emanetimsin Güzel insan
selam ve dua ileB)B)B)___________
 

s.s.s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2008
Mesajlar
2,871
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
47
Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.” (Haşir, 59/19)

s.a istifade ettik İNŞAALLAH,değerli bir paylaşım olmuş,selam ve dua ile....
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Aziz, sıddık kardeşlerim,

Bugünlerde, Kur’ân-ı Hakimin nazarında, imandan sonra en ziyade esas tutulan takvâ ve amel-i salih esaslarını düşündüm. Takvâ, menhiyattan ve günahlardan içtinab etmek ve amel-i salih, emir dairesinde hareket ve hayrat kazanmaktır. Her zaman def-i şer, celb-i nef’a râcih olmakla beraber, bu tahribat ve sefâhet ve câzibedar hevesat zamanında bu takvâ olan def-i mefasid ve terk-i kebair üssü’l-esas olup büyük bir rüçhaniyet kesb etmiş. Bu zamanda tahribat ve menfî cereyan dehşetlendiği için, takvâ bu tahribata karşı en büyük esastır. Farzlarını yapan, kebîreleri işlemeyen, kurtulur. Böyle kebair-i azime içinde amel-i salihin ihlâsla muvaffakiyeti pek azdır.

Hem, az bir amel-i salih, bu ağır şerait içinde çok hükmündedir.

Hem, takva içinde bir nevi amel-i salih var. Çünkü, bir haramın terki vaciptir. Bir vacibi işlemek, çok sünnetlere mukabil sevabı var. Takvâ, böyle zamanlarda, binler günahın tehâcümünde bir tek içtinab, az bir amelle, yüzer günah terkinde, yüzer vacip işlenmiş oluyor. Bu ehemmiyetli nokta, niyetle, takvâ namıyla ve günahtan kaçınmak kastıyla menfî ibadetten gelen ehemmiyetli âmâl-i salihadır.

Risâle-i Nur şakirtlerinin, bu zamanda en mühim vazifeleri, tahribata ve günahlara karşı takvâyı esas tutup davranmak gerektir. Madem her dakikada, şimdiki tarz-ı hayat-ı içtiâmiyede yüz günah insana karşı geliyor; elbette takvayla ve niyet-i içtinabla yüzer amel-i sâlih işlenmiş hükmündedir. Malûmdur ki, bir adamın bir günde harap ettiği bir sarayı, yirmi adam, yirmi günde yapamaz ve bir adamın tahribatına karşı yirmi adam çalışmak lâzım gelirken; şimdi, binler tahribatçıya mukabil, Risâle-i Nur gibi bir tamircinin bu derece mukavemeti ve tesiratı pek harikadır. Eğer bu iki mütekabil kuvvetler bir seviyede olsaydı, onun tamirinde mu’cizevâri muvaffakiyet ve fütuhat görülecekti.

ALINTI: Kastamonu Lâhikası, s. 110



_________selamün aleyküm degerl iabimiz
nasibimiz nisbetince istifade ettik hamdolsun..
emeginize saglık
degerli katkınız için mevla razı olsun
selam ve dua ile kalın_________
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.” (Haşir, 59/19)

s.a istifade ettik İNŞAALLAH,değerli bir paylaşım olmuş,selam ve dua ile....


________aleyküm selam degerli kardeşim
teşekkür ederim rabbim razı olsun
selam ve dua ileB)__________
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
Yalovali Cecenistan Sehidi Yunus Emre -Rahimehullah-

Yalovali Cecenistan Sehidi Yunus Emre -Rahimehullah-

emree4tf.jpg





emre7jp.jpg



emreee7ep.jpg
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com


_________rabbim rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah..
güzel kardeşim...Bazıları ne cennet tasası ne cehennem korkusu olmadan canlarını sadece ALLAH rızası için ALLAHA satıyorlar..ÖLÜMLE NİŞANLANIYORLAR ... şehadetleri dügünleri oluyor...rabbim bu kardeşimizide şehadetle mücdelesin inşallah
kardeşcagızım emegine yüregine saglık olsun
selam ve dua ileB)________
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
7dc4f2c8b8c8aae8e28a186oz7.gif



İyiliği yaygınlaştırmak unutulunca…

Toplumun gafleti, fertlerin gafletinin çarpımıdır. Kişinin hak ve hakikatten uzaklaşarak gaflete düşmesi, ‘emr-i maruf ve nehy-i anil münker’ (iyiliği yaygınlaştırma, kötülükten uzaklaştırma) vazifesinin terk edildiği toplumlarda yaygınlaşır. Böylesi toplumlarda, müminler aynalık vazifesini yapmadığı için kötülükler sıradanlaşarak yaygınlaşır ve toplumsal gaflet halini alır.


Sokakta veya yakın çevremizde gördüğümüz olumsuzluklara tepkisizliğimiz bize, bela ve musibet olarak geri döner. Nemelazımcılık ve vurdumduymazlık, neticede bizim başımıza da çoraplar ören bir tehlike haline gelir. Küçükken başı ezilmeyen yılan ve çıyanlar semirir, bizim evladımızı bize karşı kullanır hale gelir.


Ne yarattığını gayet iyi bilen Allah, kulunun nelerle huzur duyacağını bildiğinden emretmiş ve rahatsız olacağı hususları da yasaklamıştır.


Gafletin başı; Günahlarımız

Günahlar yerçekimi gibidir. Günaha dalan fert ve toplumlar yükselemez. Maddi açıdan yükselmiş gibi görünse bile, toplum vicdanında ve Allah katında haksız kazanç elde edenler alçalırlar. Aslında eğer vicdanları tamamen körelmemişse iç huzuru da duyamazlar.


Gaflet ve günahlara dalmak, insanın manevi ve ulvi yönünü köreltir. İsyana dalan kişi hakiki iç huzurunu derinden hissedemez. Para birçok şeyin kabını verebilir ama içini veremez. Mesela neşeli anlar yaşatabilir ama huzur veremez. İlaç verebilir ama sıhhat veremez. Arkadaş verebilir ama gerçek dost veremez. Allah’ı unutandan Allah (cc) uzak olur. Allah’tan uzak toplumu, polis ve kanun zoru ile yola getirmek mümkün olmaz.


Korkusuz ve kontrolsüz bir toplumda güven ve huzuru sağlamak zor olur. Bunun topluma getirdiği olumsuzlukları günlük hayatımızda görmek mümkündür. Sadece kapkaç olayını düşünmek, bunun ne anlama geldiğini gösterebilir. Gazetelerin manşetleri veya toplumsal çürümüşlüğü haber olarak ön plana çıkaran sayfalar, bunu hayıflanacak (!) şekilde anlatmaktadır.


Düşünmekten kaçmamalı

Toplumsal gaflet, ancak tefekkür ve şuur ile yok edilebilir. Tefekkür, düşmeden önce düşünmeyi gerektiren bir kavramdır. Düşüncesiz ve öngörüsüz hareket eden fert ve toplumların yakın ve uzak istikbali karanlıktır. Şuur, insanı geliştiren ve hakikati anlamaya yardımcı olan mükemmel bir kontrol unsurudur. Ama maalesef okumadan fikir sahibi olmaya çalışan insanımız, bu değerlerden hızla uzaklaşarak ‘ekran cahilleri’ haline gelmektedir. Televizyonların en çok izlendiği saatlerdeki (prime time) dizi veya programları bu gözle incelemek, ne demek istediğimizi gayet iyi gösterecektir.


İlk emri ‘oku’ olan bir kitaba, ‘iki günü birbirine müsavi olan aldanmıştır’ diyen bir peygambere inandığını ifade eden bir toplum, okumadan uzak, beyin uyuşturucu programlarla başı dönmüş durumdadır. “Bu gidiş nereye?” diyecek bir yaklaşım, şimdilik kabul görüp görmeyeceğini düşünerek beklemektedir.


Dinden uzaklaşan kişi, hak ve hakikatten uzaklaştığı gibi kendinden de uzaklaşır.


Bizim toplumumuz için daha tehlikeli bir durum, (Allah korusun) ‘mürtet’ durumuna düşenlerdir. Bunlar kendini din ile bağlantılı zannettikleri ve cenaze namazları kılındığı halde, dinden fersah fersah uzak kimselerdir. Bu kardeşlerimize, Allah hidayet versin. Bir helali haram veya bir haramı helal saymanın dinden çıkmaya yettiğini bilen her Müslüman, ne demek istendiğini gayet iyi anlayacaktır.


Burada bu konuları bilen Müslümanlara büyük görevler düşmektedir. Bilmeyerek, hataya düşen kardeşlerimizi uyarmalı, onların ebedi hayatlarında perişan olmamaları ve toplumumuzun dirliği ve selameti için onlara tatlı bir dil ve güler yüzle, doğruları anlatmalıdır.



Allah’ı unutmak!

Toplumsal gaflete giden noktaları ifade edercesine Rabbimiz; “Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.” (Haşir, 59/19) ayetiyle bizleri ikaz etmektedir.


Bir Müslüman için namaz, Allah’ı hatırlamanın en gerekli ve mecburi yönüdür. Etrafımıza bir bakalım, dört bir yandan haydin namaza, “haydin felaha” davetine icabet edebilenlerimizin sayısı ne kadar? Peki, bu davete uyduğunu düşünenler arasında; “(Resûlüm!) Sana vahyedilen Kitab'ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.” (Ankebut, 29/45) hükmü gereği kötülüklerden uzaklaşabilenlerimizin sayısı ne kadar?


Dindar olduğunu düşünenlerin durumu, toplumda dindar kimliğiyle ilgili kanaatleri oluşturmaktadır. Eğer, “sen onun en ön safta namaz kıldığına, defalarca hacca gittiğine bakma…” diye başlanan sözleri etrafımızda sık duyar hale gelmişsek, silkinip toparlanmamız gerektiğini anlamamız gerekiyor.

Kendimizi hesaba çekelim

Kimse kendini sütten çıkmış ak kaşık gibi hissetmemeli, hesaba çekilmeden önce nefislerimizi hesaba çekmeliyiz. Günahına pişmanlık duyup gözyaşı dökebilen ne kadar müslümanımız var? Bizim böyle bir derdimiz var mı? Yoksa o kanal senin bu kanal benim veya o kahvehane köşesi senin burası benim diye mi ömrümüz geçiyor?...


Toplumumuzun dini açıdan nasıl bir durumda olduğunu hepimiz görüyoruz. İnsanlarımız kitle iletişim araçlarıyla uyuşturulmuş, batılı hayat tarzı içerisinde kaybolmuş bir durumda. Bir kısım halk da ekmek derdi peşinde... Akıllar bir karış havada; bazıları köşe dönme, bazıları makam mevki sevdasında, bazıları gününü gün etmeye çalışıyor ve bazılarının akılları ise belden aşağısı ile meşgul olur hale gelmiş!...


Müslüman kendi günah ve hatalarını, birinci derecede öncelikli problem olarak görmelidir. İnanmayanların hakkından gelecek olan bizzat Allah’tır. Onlara geçici hayatta verilen mühlet, inananları yanıltmamalıdır.

Evet, müslümanlar güçlü olmalıdırlar, ancak bu güç onları kuru kibire ve Allah yolunda gayretten geri durmaya sevk etmemeli, bilakis bazı şeyleri Allah yolunda feda edebilmek için harekete geçirmelidir.

Zilletimizin sebebi

Nitekim Rabbimiz; “De ki: "Babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, akrabanız, elde ettiğiniz mallar, durgun gitmesinden korktuğunuz ticaret, hoşunuza giden evler, sizce Allah'tan peygamberinden ve Allah yolunda gayretten daha sevgili ise, Allah'ın buyruğu gelene kadar bekleyin. Allah fâsık kimseleri doğru yola eriştirmez” (Tevbe, 9/24).

Burada etrafında olup biten kötülüklerle ilgilenmeyerek gaflete düşen müslümanlara güçlü bir uyarı ve tehdit vardır. Görüldüğü gibi böylesine ihmalkârlığın neticesi, fasıklığa kadar gidebilmektedir.

Eğer Allah’ın dini için çaba gösterip cihada “Çıkmazsanız Allah size can yakıcı azapla azap eder ve yerinize başka bir millet getirir. O'na bir şey de yapamazsınız. Allah her şeye kadirdir.” (Tevbe, 9/39). Müslümanların bugünkü zilletinin en önemli sebeplerinden biri, bu ayetin hükmüne göre hareket etmiyor olmalarıdır.

Kendini kötülüklerden alıkoymaya gayret etmeyen kimsenin topluma verebileceği pek bir şey yoktur. Asıl mücahit, Allah’a itaat uğrunda nefsi ile mücahede edendir. Nefsine söz dinletebilenlerin, söz dinletemeyeceği insan pek az bulunur. Bunu kişi, bizzat kendi tatbik ettiği gibi gelecek nesillere de aktarmak durumundadır. Ferdi ve toplumsal gafletten kurtulmak ancak böylelikle mümkün olabilir.

Dr. Hüseyin Emin Sert
7dc4f2c8b8c8aae8e28a186oz7.gif
.....................
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.” (Haşir, 59/19)
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.” (Haşir, 59/19)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt