Ben hık,dünyanın hık,en çağdaşıyım hık
Ben hık,dünyanın hık,en çağdaşıyım hık
“Büyük lokma ye, ama büyük laf etme” demişler.
Kurudu o yemişler.
Yılbaşı eğlencesi.
Kısaca yılbaşını kutlamak ve kutlamamak her şeyin ama özellikle de çağdaşlığın ve çağ dışılığın ölçüsü oluverdi.
Geri kalmış veya bırakılmış ülkeler işte böylesi tırışkadan namelerle meşgul edilerek birileri bir yerlere varır.
Bunun üzerine halka bir telaş sardı.
Acaba ben çağdaş mıyım, değil miyim?
Geri kafalı mıyım, yoksa ileri kafalı mı?
Odun kafalı,
Kalas kafalı,
At kafalı olmakta bir sakınca yok, ama geri kafalı olmak çok tehlikeli.
Bunun tek ispatı yılbaşını kutlamak olduğuna göre kimi meyhaneye, kimi kumarhaneye, kimi, bara, kimi pavyona, tavernaya koştu.
Bu sosyal imkanlardan mahrum olanlar da en yakın tekel bayiinde soluklarını aldılar.
Bu ithamdan kurtulmak için olsa gerek bazıları da hayvanları bile utandıracak densizliklere kalkıştı yılbaşında.
Tek sebep geri kafalı olmamak.
Aslında iyi bir fırsat da doğmuş oldu.
Kutla yılbaşını kurtul geri kafalı olmaktan.
İşin uçunda geri kafalı olmak veya olmamak varsa yılbaşı kutlanır.
Yılbaşını kutlamayan geri kafalıdır.
Ne kadar sarhoş o kadar borç .
Aman çam ağaçlarınızı iyi yetiştirin.
Ne demişler; Çam ağacı olmadan asla.