Nur_u Secde
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 5 Eki 2007
- Mesajlar
- 5,266
- Tepki puanı
- 3,644
- Puanları
- 163
- Yaş
- 47
Gül hanımlar Allah’a tam teslim olurlar.
Gül hanımlar, Allah’a karşı teslimiyet sahibi ve samimidirler. “Yâ Rabbi, ben sana iyi kulluk etmek istiyorum. Senin rızanı kazanmak istiyorum. Senin sevdiğin bir kul olmak istiyorum. Hayat hayırlıysa yaşat beni. Ölmem gerekiyorsa öldür beni. Canım feda olsun, malım feda olsun. Ömrüm feda olsun, işim feda olsun, her şeyim feda olsun, çoluk çocuğum feda olsun...” derler.
İbrahim (as.) evlendi, bekledi, bekledi; erkek evlat yok. Hanımı da bekledi. Dualar ettiler, nihayet neden sonra İsmail (as.) gibi bir dünya güzeli evlat sahibi oldu, büyüdü, aklı başında, nurani, ileride peygamber olacak bir evlat. Pırıl pırıl bir evlat. “Hadi bakalım kes bunu yâ İbrahim. Kes bu evladının kafasını yâ İbrahim.” buyurdu, Allah! Sen kesebilir misin? Dinden imandan çıkar bu zamanın insanları, böyle zorlu bir imtihanda!
Tam teslim olmaktan başka çaremiz yok. Dünyaya meyletmeyeceğiz, para pul hesabı yapmayacağız. Aklı başında has müslüman olacağız. Ya da kendimiz biliriz; başa geleceğe razı oluruz. İstersen ol, istersen olma. Allah’ın bize ihtiyacı yok. Bizim Rabbülâlemîn’e sonsuz ihtiyacımız var. Her an ihtiyacımız var.
İslâm bu; teslimiyet demek. Ya böyle müslüman oluruz ya da bizim Müslümanlığımıza Müslümanlık denmez. Maalesef zamanede İslâm’ın özü gitmiştir sözü kalmıştır, aslı gitmiştir resmi kalmıştır. Çoğu insan böyle. Bugünün insanlarının çoğunda İslâm’ın sadece resmi kalmıştır. Bir İslâm var ama cılız, hareket yok. İslâm çiğneniyor, reaksiyon yok. Zalimler zulmünü icra ediyor, alçaklar cirit atıyor. Nerede müslümanların babayiğitleri? Nerede müslümanların adaletleri? Nerede müslümanların tok sözlüleri? Yok. Yani: Müslümanlığın resmi kalmış. Ya hepimiz Allah’a tam teslim oluruz, Allah’ın tam kulu oluruz ya da kulu olmamanın hem dünyada hem âhirette cezaları vardır, gelir başa geçer, Allah korusun. Bak günaha düşen sen misin? Ulemana kızan sen misin? Şöyle yapan sen misin? Al sana zalim idareci, al sana düşman, al sana kıtlık, al sana ceza, al sana bela... Nereden geliyor bunlar? Allah’tan geliyor. Niçin geliyor? Senin kusurundan dolayı Allah seni cezalandırıyor da ondan. Halbuki Allah’ın iyi bir kulu elini açtığı zaman şakır şakır yağmur yağıyor. Bak sevgili kulunun Allah nasıl duasını kabul ediyor. Musa’yı (as.) Firavun’dan nasıl kurtardı. İbrahim’i (as.) nasıl ateşte yaktırmadı. Sevgili kulu Peygamberini, nasıl öldürmeye gelen insanların arasından geçirdi de göstermedi. Nasıl muzaffer etti. Biz de Allah’ın sevgili kulu olsak Allah bize de yardım edecek. Allah’a tam teslim olsak her işimiz hayır olacak, iyi olacak.
İster hayır olsun, ister cevr olsun. Her ne olursa olsun, biz iyi müslüman olmalıyız. Hastalık, sağlık hep insan için. Zenginlik, fakirlik, darlık bolluk insan için üzüntü sevinç insan için; bunlar imtihan. Bunlara sabredeceksin. Bunlara üzülmeyeceksin, bunlardan dolayı kızmayacaksın. Bunlardan dolayı raydan çıkmayacaksın. İnsan bir mü’min oldu mu ondan sonra sapasağlam durması lazım. Ama iyi mü’min olunca oluyor bu metanet! İyi mü’min olmak lazım...Haram yiyince olmuyor. Haram lokma yediniz mi isteseniz de olamazsınız. Lokmaya haram karışmaya başladı mı raydan çıkmaya başlar insan! Haram yedi mi hemen feyiz, bereket gider.Haramdan kendinizi koruyun. Sözünüze dikkat edin. İnsan bir sözden cehenneme yuvarlanır. Bir edepsizce söz söyler, bir yanlış söz söyler, bir imandan çıkartıcı, küfre götürücü söz söyler, ondan sonra ben ne yaptım da bana bu belalar geliyor filan... Anlayamaz sebebini.
Gül hanımlar, Allah’a karşı teslimiyet sahibi ve samimidirler. “Yâ Rabbi, ben sana iyi kulluk etmek istiyorum. Senin rızanı kazanmak istiyorum. Senin sevdiğin bir kul olmak istiyorum. Hayat hayırlıysa yaşat beni. Ölmem gerekiyorsa öldür beni. Canım feda olsun, malım feda olsun. Ömrüm feda olsun, işim feda olsun, her şeyim feda olsun, çoluk çocuğum feda olsun...” derler.
İbrahim (as.) evlendi, bekledi, bekledi; erkek evlat yok. Hanımı da bekledi. Dualar ettiler, nihayet neden sonra İsmail (as.) gibi bir dünya güzeli evlat sahibi oldu, büyüdü, aklı başında, nurani, ileride peygamber olacak bir evlat. Pırıl pırıl bir evlat. “Hadi bakalım kes bunu yâ İbrahim. Kes bu evladının kafasını yâ İbrahim.” buyurdu, Allah! Sen kesebilir misin? Dinden imandan çıkar bu zamanın insanları, böyle zorlu bir imtihanda!
Tam teslim olmaktan başka çaremiz yok. Dünyaya meyletmeyeceğiz, para pul hesabı yapmayacağız. Aklı başında has müslüman olacağız. Ya da kendimiz biliriz; başa geleceğe razı oluruz. İstersen ol, istersen olma. Allah’ın bize ihtiyacı yok. Bizim Rabbülâlemîn’e sonsuz ihtiyacımız var. Her an ihtiyacımız var.
İslâm bu; teslimiyet demek. Ya böyle müslüman oluruz ya da bizim Müslümanlığımıza Müslümanlık denmez. Maalesef zamanede İslâm’ın özü gitmiştir sözü kalmıştır, aslı gitmiştir resmi kalmıştır. Çoğu insan böyle. Bugünün insanlarının çoğunda İslâm’ın sadece resmi kalmıştır. Bir İslâm var ama cılız, hareket yok. İslâm çiğneniyor, reaksiyon yok. Zalimler zulmünü icra ediyor, alçaklar cirit atıyor. Nerede müslümanların babayiğitleri? Nerede müslümanların adaletleri? Nerede müslümanların tok sözlüleri? Yok. Yani: Müslümanlığın resmi kalmış. Ya hepimiz Allah’a tam teslim oluruz, Allah’ın tam kulu oluruz ya da kulu olmamanın hem dünyada hem âhirette cezaları vardır, gelir başa geçer, Allah korusun. Bak günaha düşen sen misin? Ulemana kızan sen misin? Şöyle yapan sen misin? Al sana zalim idareci, al sana düşman, al sana kıtlık, al sana ceza, al sana bela... Nereden geliyor bunlar? Allah’tan geliyor. Niçin geliyor? Senin kusurundan dolayı Allah seni cezalandırıyor da ondan. Halbuki Allah’ın iyi bir kulu elini açtığı zaman şakır şakır yağmur yağıyor. Bak sevgili kulunun Allah nasıl duasını kabul ediyor. Musa’yı (as.) Firavun’dan nasıl kurtardı. İbrahim’i (as.) nasıl ateşte yaktırmadı. Sevgili kulu Peygamberini, nasıl öldürmeye gelen insanların arasından geçirdi de göstermedi. Nasıl muzaffer etti. Biz de Allah’ın sevgili kulu olsak Allah bize de yardım edecek. Allah’a tam teslim olsak her işimiz hayır olacak, iyi olacak.
İster hayır olsun, ister cevr olsun. Her ne olursa olsun, biz iyi müslüman olmalıyız. Hastalık, sağlık hep insan için. Zenginlik, fakirlik, darlık bolluk insan için üzüntü sevinç insan için; bunlar imtihan. Bunlara sabredeceksin. Bunlara üzülmeyeceksin, bunlardan dolayı kızmayacaksın. Bunlardan dolayı raydan çıkmayacaksın. İnsan bir mü’min oldu mu ondan sonra sapasağlam durması lazım. Ama iyi mü’min olunca oluyor bu metanet! İyi mü’min olmak lazım...Haram yiyince olmuyor. Haram lokma yediniz mi isteseniz de olamazsınız. Lokmaya haram karışmaya başladı mı raydan çıkmaya başlar insan! Haram yedi mi hemen feyiz, bereket gider.Haramdan kendinizi koruyun. Sözünüze dikkat edin. İnsan bir sözden cehenneme yuvarlanır. Bir edepsizce söz söyler, bir yanlış söz söyler, bir imandan çıkartıcı, küfre götürücü söz söyler, ondan sonra ben ne yaptım da bana bu belalar geliyor filan... Anlayamaz sebebini.