Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

gıybetin resmini hiç gördünüz mü?? (1 Kullanıcı)

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
resim olarak konuyu temsil etmediğini cümlemiz biliyoruz lakin samimiyetsiz insanların suratlarına bakınız göreceksiniz inşaALLAH bu temsili resimden beter olduklarını.

hanım ve beyfendi görünüpte arkamızdan iş çevirenlere tesir etsin inşaALLAH en şiddetlisinden.umarım gözlerine ilişir ve okurlar.
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,801
Tepki puanı
8,025
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Gıybet...Allah CC. korusun...

Gıybet...Allah CC. korusun...

Hâtime

Gıybet hakkındadır

بِاسْمِهِ - وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ


YİRMİ BEŞİNCİ SÖZÜN Birinci Şulesinin Birinci Şuaının Beşinci Noktasının, makam-ı zem ve zecrin misallerinden olan birtek âyetin, mu’cizâne altı tarzda gıybetten tenfir etmesi, Kur’ân’ın nazarında gıybet ne kadar şenî birşey olduğunu tamamıyla gösterdiğinden, başka beyana ihtiyaç bırakmamış. Evet, Kur’ân’ın beyanından sonra beyan olamaz; ihtiyaç da yoktur.

İşte اَيُحِبُّ اَحَدُكُمْ اَنْ يَاْكُلَ لَحْمَ اَخِيهِ مَيْتًا âyetinde altı derece zemmi zemmeder, gıybetten altı mertebe şiddetle zecreder. Şu âyet bilfiil gıybet edenlere müteveccih olduğu vakit, mânâsı gelecek tarzda oluyor. Şöyle ki:

Malûmdur, âyetin başındaki hemze, sormak, “âyâ” mânâsındadır. O sormak mânâsı, su gibi, âyetin bütün kelimelerine girer. Her kelimede bir hükm-ü zımnî var.

İşte, birincisi, hemze ile der: Âyâ, sual ve cevap mahalli olan aklınız yok mu ki, bu derece çirkin birşeyi anlamıyor?

İkincisi: يُحِبُّ lâfzıyla der: Âyâ, sevmek ve nefret etmek mahalli olan kalbiniz bozulmuş mu ki, en menfur bir işi sever?

Üçüncüsü: اَحَدُكُمْ kelimesiyle der: Cemaatten hayatını alan hayat-ı içtimaiye ve medeniyetiniz ne olmuş ki, böyle hayatınızı zehirleyen bir ameli kabul eder?

Dördüncüsü: اَنْ يَاْكُلَ لَحْمَ kelâmıyla der: İnsaniyetiniz ne olmuş ki, böyle canavarcasına arkadaşınızı dişle parçalamayı yapıyorsunuz?

Beşincisi: اَخِيهِ kelimesiyle der: Hiç rikkat-i cinsiyeniz, hiç sıla-i rahminiz yok mu ki, böyle çok cihetlerle kardeşiniz olan bir mazlumun şahs-ı mânevîsini insafsızca dişliyorsunuz? Ve hiç aklınız yok mu ki, kendi âzânızı kendi dişinizle divane gibi ısırıyorsunuz?

Altıncısı: مَيْتًا kelâmıyla der: Vicdanınız nerede? Fıtratınız bozulmuş mu ki, en muhterem bir halde bir kardeşinize karşı, etini yemek gibi en müstekreh bir işi yapıyorsunuz?

Demek, şu âyetin ifadesiyle ve kelimelerin ayrı ayrı delâletiyle, zem ve gıybet, aklen ve kalben ve insaniyeten ve vicdanen ve fıtraten ve milliyeten mezmumdur. İşte, bak, nasıl şu âyet îcazkârâne altı mertebe zemmi zemmetmekle, i’câzkârâne altı derece o cürümden zecreder.

Gıybet, ehl-i adâvet ve haset ve inadın en çok istimal ettikleri alçak bir silâhtır. İzzet-i nefis sahibi, bu pis silâha tenezzül edip istimal etmez.
Nasıl meşhur bir zât demiş:

وَ اُكَبِّرُ نَفْسِى عَنْ جَزَاءٍ بِغِيْبَةٍ - فَكُلُّ اِغْتِيَابٍ جَهْدُ مَنْ لاَ لَهُ جَهْدٌ

Yani, “Düşmanıma gıybetle ceza vermekten nefsimi yüksek tutuyorum ve tenezzül etmiyorum. Çünkü gıybet, zayıf ve zelil ve aşağıların silâhıdır.”

Gıybet odur ki, gıybet edilen adam hazır olsaydı ve işitseydi, kerahet edip darılacaktı. Eğer doğru dese, zaten gıybettir. Eğer yalan dese, hem gıybet, hem iftiradır; iki katlı çirkin bir günahtır.

Gıybet, mahsus birkaç maddede caiz olabilir:

Birisi: Şekvâ suretinde bir vazifedar adama der, tâ yardım edip o münkeri, o kabahati ondan izale etsin ve hakkını ondan alsın.

Birisi de: Bir adam onunla teşrik-i mesai etmek ister, seninle meşveret eder. Sen de, sırf maslahat için, garazsız olarak, meşveretin hakkını edâ etmek için desen: “Onunla teşrik-i mesai etme. Çünkü zarar göreceksin.”

Birisi de:
Maksadı tahkir ve teşhir değil, belki maksadı tarif ve tanıttırmak için dese: “O topal ve serseri adam filân yere gitti.”

Birisi de: O gıybet edilen adam fâsık-ı mütecahirdir. Yani fenalıktan sıkılmıyor, belki işlediği seyyiatla iftihar ediyor, zulmüyle telezzüz ediyor, sıkılmayarak âşikâre bir surette işliyor.

İşte bu mahsus maddelerde, garazsız ve sırf hak ve maslahat için gıybet caiz olabilir. Yoksa, gıybet, nasıl ateş odunu yer, bitirir; gıybet dahi a’mâl-i salihayı yer, bitirir.

Eğer gıybet etti veyahut isteyerek dinledi; o vakit
اَللّٰهُمَّ اغْفِرْ لَناَ وَلِمَنِ اغْتَبْنَاهُ demeli, sonra gıybet edilen adama ne vakit rast gelse, “Beni helâl et” demeli.


اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى

Said Nursî
 

ayşe.a

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2008
Mesajlar
3,140
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
selamün aleyküm kardeşim, Allah razı olsun bu güzel paylaşımın için..
Rabbim gıybet etmekten korusun bizi, amin..
selam ve dua ile...
 

dinci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2006
Mesajlar
2,686
Tepki puanı
1
Puanları
0
selamün aleyküm ALLAH CC razı olsun kardeşim
 

kezzy

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2008
Mesajlar
58
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Giybet artik o kadar normallestiki
Allah bizleri seytanin pesinden gitmekten korusun
 

Mutlu Kul

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Şub 2007
Mesajlar
1,006
Tepki puanı
0
Puanları
0
aman allahım çok kötü ve korkunç rabbim hiç birimize gıybet günahını işletmesin....aminnn
 

leylacan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2008
Mesajlar
22
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
selamünaleyküm kardeşim gerçekten paylaşımın çok güzel.insanlığa ibret verici bir ders.herkes ders almalı rabbim bizi gıybetten korusun.
 

mervenur1

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Haz 2008
Mesajlar
2,302
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
35
Selamun aleykum kardesim evet cok kotu birsey giybet.peygamberimiz(s.a.v)in evine uzun boylu biri gelir.o gidince hatice validemiz ne kadar uzun boyu var deyince peygamberim der ki:tükür ya hatice.hatice validemiz tükürünce nohut büyüklüğünde et parcasi cikar agzindan.işte giybet kardesinin ölü etini yemektir.şu zaman da giybet ettiğimiz zaman tükürsekte ağzimizdan et parcasi cikmiyor nedemi ise o kadar cok giybet ediyoruz ki .dilimiz imandan ibadetten siyrilmis .giybet ile dolmus
 

Bilnur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ağu 2008
Mesajlar
709
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Selamun aleykum kardesim evet cok kotu birsey giybet.peygamberimiz(s.a.v)in evine uzun boylu biri gelir.o gidince hatice validemiz ne kadar uzun boyu var deyince peygamberim der ki:tükür ya hatice.hatice validemiz tükürünce nohut büyüklüğünde et parcasi cikar agzindan.işte giybet kardesinin ölü etini yemektir.şu zaman da giybet ettiğimiz zaman tükürsekte ağzimizdan et parcasi cikmiyor nedemi ise o kadar cok giybet ediyoruz ki .dilimiz imandan ibadetten siyrilmis .giybet ile dolmus

çok haklısın kardeşim,ooo biz uzun diyoruz kısa diyoruz,eğer onlarda gıybett olursa aman yarabbim,sen bizleri bağışla,peygamber efendimiz zamanında,gıybet edildiğinde ortamı kötü koku salarmış,şuan düşünün o kötü kokuyu biz duymuyoruz bile,o kadar ediyoruz demekki,allah bizleri gıybet etmekten korusun..ARKADAŞLAR YORUMUNUZ İÇİN DE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM.RABBİM SİZLERDENDE RAZI OLSUN....HER İKİ CİHANDA MUTLULUK SİZLERLE OLSUNNN.SELAMETLE..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt