Gitmeli Bu Kalbin Şehrinden .
Onur ve izzetin prangalara vurulduğu, haramilerin saltanat sürdüğü, çirkefliğe hardal danesi kadar buğz edilmediği, paçalarına kadar ateşe RAm olmuşların şehrinden geçip gitmeli.
Gitmeli uzak diyarlara; günahkar sokaklara, beynelmilel evlere bakmadan.
Ninovayı terk etmeli yunus'ca. Balığın karnında rahmet ummanına dalmalı, ana rahmine düşercesine.
Sapkın şehirden, toplumsal helaktan, balçık ateşinden kurtulmalı LUT'(a.s)un ardına düşmeli.
Yakup(a.s)gibi İSRA ve HİCRET...ıssız geceler,dar geçitler,sarp kayalar yoldaşın olmalı.
Gitmeli bu kalbin şehrinden.Hicret etmeli şehevi dürtülerden, haram lokmalardan, kalleşçe sırtından vuranlardan, sana hoyratça bakanlardan, örtüne, iffetine dil uzatanlardan, bir kuruş verirken elli kuruş istifade etmek isteyenlerden beri kalmalı..
Beni anlıyormusun aziz dostum!
Bu kalbin şehrinden gitmemizi gerektirecek illetlerimiz olmalı. Hicretimizin başına izzetli bir sevda koymalı. Sevda derken;sen hiç sevdalandın mı? Sevdan uğruna put şehrinde mancınıkla ateşe atılırken; ateşin gülistana döndü mü?
Yusuf gibi köle pazarında satıldın mı? Emperyal düzende. Gençliğin baharında zuleyhalara karşı karanlık zindanları tercih ettin mi?
Yasir ailesi gibi işkence sehbalarında kaldın mı? Habbab gibi kor ateşe atılıp bedeninden sızan kan ve yağla ateşi söndürdün mü?
Hubeybce bir sevdayla idama giderken(''Ey Hubeyb! benim yerimde MUHAMMED olsun de seni serbest bırakacağız''. Hubeyb ise ''değil benim yerime efendimizin olması; onun ayağının altına sıcak çöl kumları batacaksa,batsın benim gözlerime'') diyerek efendimize selam gönderdin mi?
Gözünün önünde biricik yavrun vuruldu mu? Kucağında yavruna veda eyledin mi? Ellerinin arasında kayıp gitti mi? sevdiklerin...
Secdede iz bıraktın mı? Yanaklarından dökülen damlacıklar örtünü ve libasını ıslattı mı?
O zaman terk et bu diyarı. Davetin ve tebliğin tükendiği yerde sende terk et. Daha salih ve salıhun diyara doğru. Bir gün döneceksin ayaklarını sert şekilde vurarak bu topraklara.Ardında onlarca neferle.
Gül ve laleler arasında köleleri azad edeceksin o köhnemiş prangalardan. Yetim bırakılmış çocukları, kimsesiz kalmış masumları,zindanda kalmış bahadırları hürriyetine kavuşturacaksın. Dağlar selama,güneş ardına, ay ondördüne, yıldızlar avuçlarında sana kılavuz olacak.
Hicretin adı özgürlük ve sevda olacak. Geçmişe dair tüm günah prangalarından kurtar kendini.Kurtar kalbindeki harami şehri...Helak olan kavim ibrettir bizlere.Bakma ardına hicrette beşeri sevdiklerine dair. Olurki balçık ateşi bizleride yakar...selam ve dua ile ebu ömer
Onur ve izzetin prangalara vurulduğu, haramilerin saltanat sürdüğü, çirkefliğe hardal danesi kadar buğz edilmediği, paçalarına kadar ateşe RAm olmuşların şehrinden geçip gitmeli.
Gitmeli uzak diyarlara; günahkar sokaklara, beynelmilel evlere bakmadan.
Ninovayı terk etmeli yunus'ca. Balığın karnında rahmet ummanına dalmalı, ana rahmine düşercesine.
Sapkın şehirden, toplumsal helaktan, balçık ateşinden kurtulmalı LUT'(a.s)un ardına düşmeli.
Yakup(a.s)gibi İSRA ve HİCRET...ıssız geceler,dar geçitler,sarp kayalar yoldaşın olmalı.
Gitmeli bu kalbin şehrinden.Hicret etmeli şehevi dürtülerden, haram lokmalardan, kalleşçe sırtından vuranlardan, sana hoyratça bakanlardan, örtüne, iffetine dil uzatanlardan, bir kuruş verirken elli kuruş istifade etmek isteyenlerden beri kalmalı..
Beni anlıyormusun aziz dostum!
Bu kalbin şehrinden gitmemizi gerektirecek illetlerimiz olmalı. Hicretimizin başına izzetli bir sevda koymalı. Sevda derken;sen hiç sevdalandın mı? Sevdan uğruna put şehrinde mancınıkla ateşe atılırken; ateşin gülistana döndü mü?
Yusuf gibi köle pazarında satıldın mı? Emperyal düzende. Gençliğin baharında zuleyhalara karşı karanlık zindanları tercih ettin mi?
Yasir ailesi gibi işkence sehbalarında kaldın mı? Habbab gibi kor ateşe atılıp bedeninden sızan kan ve yağla ateşi söndürdün mü?
Hubeybce bir sevdayla idama giderken(''Ey Hubeyb! benim yerimde MUHAMMED olsun de seni serbest bırakacağız''. Hubeyb ise ''değil benim yerime efendimizin olması; onun ayağının altına sıcak çöl kumları batacaksa,batsın benim gözlerime'') diyerek efendimize selam gönderdin mi?
Gözünün önünde biricik yavrun vuruldu mu? Kucağında yavruna veda eyledin mi? Ellerinin arasında kayıp gitti mi? sevdiklerin...
Secdede iz bıraktın mı? Yanaklarından dökülen damlacıklar örtünü ve libasını ıslattı mı?
O zaman terk et bu diyarı. Davetin ve tebliğin tükendiği yerde sende terk et. Daha salih ve salıhun diyara doğru. Bir gün döneceksin ayaklarını sert şekilde vurarak bu topraklara.Ardında onlarca neferle.
Gül ve laleler arasında köleleri azad edeceksin o köhnemiş prangalardan. Yetim bırakılmış çocukları, kimsesiz kalmış masumları,zindanda kalmış bahadırları hürriyetine kavuşturacaksın. Dağlar selama,güneş ardına, ay ondördüne, yıldızlar avuçlarında sana kılavuz olacak.
Hicretin adı özgürlük ve sevda olacak. Geçmişe dair tüm günah prangalarından kurtar kendini.Kurtar kalbindeki harami şehri...Helak olan kavim ibrettir bizlere.Bakma ardına hicrette beşeri sevdiklerine dair. Olurki balçık ateşi bizleride yakar...selam ve dua ile ebu ömer