Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Gitme ey Ramazan! (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Her sene böyle yapıyorsun, habersizce gelip, bir ay boyunca biz inananlara on bir ay boyunca tatmadıklarımızı tattırıp, bizi kendine alıştırıp, sonra da gidiyorsun.
Çok üzüldüğümüzü görünce de, "bu kadar üzülmeyin, söz veriyorum, seneye bir daha geleceğim" diyorsun, sen muhakkak geleceksin de biz seneye sana gelebilecek miyiz ey Ramazan?

Ne kadar seni tuttuğumuzu düşünsek de; aslında seni tam anlamıyla tutmaktan uzağız hepimiz, tam anlamıyla tutabilsek seni, gitmezdin en sonunda. Aslında biz seni değil, sen bizi tutuyorsun ey oruç! Gözümüzü tutuyorsun, "harama bakma" diyerek, sözümü tutuyorsun "kardeşinin gıybetini yapma, yalan söyleme, israf-ı kelam etme" diyerek. Bizi tutan sensin ey oruç!

Ne kadar büyük bir nimetsin sen kalpleri mühürlenmemiş olanlar için, ne kadar büyük bir ihsansın! Çoğumuz sen geldiğin zaman dünyanın faniliğinin gerçek anlamda idrakine varıyoruz. Adeta, "ey insan, ey dünya oyuncağıyla avunan ve mutlu olduğu (olacağı) vehmine kapılan yolcu, bil ki burası bir misafirhanedir, imtihan meydanıdır, buradaki hallerine göre halleneceksin sonsuzlukta" diyorsun bizlere. Seni ne kadar duyabiliyoruz veya duyduklarımızı ne kadar yaşantımıza tatbik ediyoruz, inan ki bilmiyorum. Öyle güzelsin ki, hiçbir fani dilberde sendeki güzelliği bulamadık. Lakin sana bir fani güzele âşık olabildiğimiz kadar âşık olamadığımız için kendimizden utanıyoruz, affet bizi ey oruç! Ama inanıyoruz ki sana olan aşksızlığımızın farkında olmamız da bir merhaledir. Ve umut ediyoruz ki "son gün" gelmeden, inananlar olarak sana hakkıyla âşık olmayı başaracağız. Böyle bir istidadımız var çünkü ey oruç!

Gecelerimiz seninle aydın oluyor, sahura kalktığında seccadelerine koşanlar, sadece gecelerini değil, kabirlerini de aydınlatıyorlar.

Günlerimiz seninle aydın oluyor, zamanımız bereketleniyor. Sahi ey oruç, aslında bizim ne kadar zamanımız varmış. Meğer biz sensizken ne kadar zamansızmışız. Gereğinden fazla yememiz, içmemiz, anlamsız konuşmalarımız ne kadar büyük bir zaman kaybına sebep oluyormuş, bizlere gösteriyorsun.

Kardeşlerimizin var olduğunu, Müslümanların, hatta tüm insanların aslında kardeş olduğunu, hepimizin anne ve babasının aynı olduğunu söylüyorsun bizlere. Efendiler Efendisi (sas)'nin; "İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de gerçek anlamda iman etmiş olmazsınız." uyarısını, sen geldiğin zamanlar daha bir dikkate alıyoruz. Daha bir seviyoruz birbirimizi.

Her gün okumamız ve üzerinde tefekkür etmemiz gereken Kitab'ımızı büyük bir iştiyak ve dikkatle okuyoruz senin geldiğin zamanlar. Bize söylenen ilk sözün, "oku!" olduğunu hatırlatıyorsun bizlere. Bizler de Sultanahmet'te, Kocatepe'de ve güzel yurdumuzun sair mekânlarında kitap fuarları açıyoruz, yayınevlerimiz belki de sırf senin hatırına maddiyattan belli oranda vazgeçiyorlar.

Büyüklerimiz hep senin eskiden daha güzel yaşandığından bahsediyorlar, hep eski halin özleniyor. Ben çok merak ediyorum, özlenen acaba mazideki sen misin, yoksa mazideki biz miyiz?

Ben eski Ramazanları yaşayamadım, kısmen yaşadıysam da o zamanki güzelliğini anlamaktan yaşım itibarıyla uzaktım. Ama yetişebildiğim zamanlarda seni çok sevdim. Bence sen herkese farklı görünüyorsun, ey Ramazan. Tıpkı ölüm meleğinin biz fanilere farklı hallerde görünmesi gibi. Kimimiz için bir ay boyunca içkiden, müstehcenlikten ayrı kalma gibi büyük(!) bir sıkıntı, kimimiz için de çantasında "kurtuluş fermanı" taşıyan bir postacı gibisin. Biz inananlar, iman edenler, İslam olanlar ve İslam'ın gereklerini ellerinden geldiğince yerine getirmeye çalışanlar, senin ikinci suretini görüyoruz. Kalbin kalbe karşı olmasından hareketle sen de bizi güzel bil ey oruç! Çünkü sen bizim için fani olan her güzellikten daha güzel ve her "özel"likten daha özelsin. Seneye bir daha gel olur mu, bazılarımız burada olmasak da evimizde seni karşılayacak olan nice kardeşlerimiz var.:A:A

 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Seneyede Rabbim hepimizi hep beraber Ramazanı Yaşamayı Nasip Etsin İnsallah.. :a21:
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Elveda Ramazan

Elveda Ramazan

“Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar.” Peygamber müjdeleriyle sevinmiştik. Ramazan ayını Yüce Allah bize lütfetmişti,
“Bir daha ki Ramazana kim öle kim kala”
Sevmiştik seni Ey şehri ramazan. Sefa geldin diye methiyeler okumuştuk;
“Onbir aylık yoldan geldin, Müminlere misafir oldun,

Sefa geldin bize geldin, Ey Mübarek Ramazan
Çalışan kimseler kazanır, Müminler oruca özenir, Oruç sevmeyenler dert kazanır,
Sefa Geldin ey Mübarek Ramazan
Evvelin rahmet, evsatın mağfiret, Ahirin cehennemden azat ettirmek, Buyurmuş Hazret-i Muhammed
Sefa Geldin ey Mübarek Ramazan” diye.

Ama şimdi gidiyorsun, hem de onbir ay gelmemek üzere…
Alışmıştık sana, sahura kalkışla başlayan imsak vaktini aşmak korkusuyla bir yandan yemekle içmekle meşgul olup çocukluğumuzdan alıştığımız “ağzım burnum arıca, niyet ettim oruca” tekerlemesiyle niyet ediyorduk.
Kaptık mı Kur’an kitaplarımızı, mukabele dinlemeye gidiyorduk. Peygamber ve Cebrail aleyhi selamların sünnetini yerine getirmenin heyecan ve mutluluğunu duyarak dinliyorduk Kur’an bülbülleri hafızları.
Orucumuza zarar gelmesin diye dikkat kesiliyor, Yalandan, gıybetten korunmanın yollarını zorlamaya çalışıyorduk.
Ramazanın kendine has heyecan ve telaşları da var.
Akşam iftarda yenecek şeylerin hazırlanışı ayrı bir telaş,
İftar vaktine yetişmek için gayret etmek ayrı bir telaş,
İftar vaktini beklemek ayrı bir telaştır.
Nasıl telaşlanmayalım ki, “Oruçlunun iftar sevincinin Rabbine kavuşma sevinciyle eş tutulduğu anın yaşanması anıdır ifrat vakti. Öğle buyurmuş Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed Efendimiz. “Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri, orucu açtığı zamanki sevincidir; diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir…”
Yemekler yenince akşam namazı, sonra gelsin çaylar, yine telaş, çünkü evin ahalisi teravih namazına gitme hazırlığına başlamıştır.
Böylece devam den tatlı telaşlar bitmek üzeredir, şimdilerde gitmeye hazırlanıyor Aziz misafir. Gidiyor hem de, onbir ay gelmemek üzere…
“Hüzünle birlikte elveda demek zamanı geldi çattı “Ey Mübarek Kur’an ayı, Saimlere gufran ayı, Müminlere ihsan ayı, Şehri Mübarek elveda!
Gündüzlerin rahmet idi, Gecelerin nimet idi, Âşıklara vuslat idi, Şehri Mübarek elveda!
Hakkıyla kadrin bilmedik, Pek çok kusurlar eyledik, Nâdim olup tövbe ettik, Şehri Mübarek elveda!:A:A:gulegule
 

**yanlız_02**

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2008
Mesajlar
49
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
ramazanı şerifin kıymetini ne kadar da üzülsek anlayamayız
 

uzeyr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ara 2006
Mesajlar
826
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
ESKİŞEHİR
Geldin...


Bir bahar müjdesi gibiydi gelişin...


Rahmetinle kandık, şifa bulduk.


Bir düzeni getirip kuruvermiştin, karmaşada çalkalanan hayatımıza.


Üzerine alışıvermişiz, sanki hiç karışmamış bir hayatın parçası gibi...


Şimdi gidiyorsun...


İncecik bir hilaldi varlığın önce, sonra ayın ondördü gibi parladı yüreklerimiz varlığınla, birden gözlerimiz gökyüzünde incelen hilale takıldı yeniden.


Firakın hüznü kapladı ufkumuzu, içimize gidişinin burukluğu çöktü.
11 ay yoksun yine, veda vakti şimdi, gidiyorsun...


Seni beklemekle geçecek vakitlerimiz, dualarımız hep aynı olacak; ‘’bizi tekrar eriştir rahmet ayına Rabbim’’.


Gelişinle ne kadar sevindiysek gidişin o kadar büktü boynumuzu.


Dünyamıza inen rahmet sağanağı, nur halesi bitmesin, kalan vakitlerde de sürsün istiyoruz.


Bize getirdiğin serin havayı, sükuneti, merhameti, hoşgörüyü yayalım ayların kalan onbirinede.


Dualarımız Leyle-i Kadirdeki gibi varsın Rabbin katına.


Öylesine bekliyor, öylesine istiyoruz...


Şimdi veda vakti.


Veda etmek zor geliyor, güle güle demiyoruz, sadece şükrediyoruz bir ramazanı daha bahşedene.


Ve diliyoruz ki nice Ramazana eriştir bizi ya Rabbi


Ve diliyoruz ki; NİCE RAMAZANLARA ERİŞTİR BİZİ YA RABBİ...


ERİŞTİR YA RABBİ...
 

hafizkiz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ağu 2007
Mesajlar
1,923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Konum
manevi iklimden selamlar
Bu kıymeti üzülerek değil, tefekkür ederek, Allah cc den yardım isteyerek anlamak mümkündür.

Bu kadar üzülüyorsun da, Ramazan çıkınca neden bayram ediyorsun ?

geldi ve yine gidiyo
yine herkes dünya faniliği telaşı içerisinde olacak....
tv ler bile rezil haline geri dönecek:A
Mevlam cümlemize diğer aylarıda ramazan ayına çevirmemizi nasib etsin
slm ve dua ile hayırlı bayramlar olsun inşALLAH
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt