İnsanın ıslaha muhtaç huylarından biri, mala mülke duyduğu hırs ve tamahtır. Dinimiz elbette hiç kimsenin bir lokma bir hırka tarzı yaşamasını , başkalarına ihtiyaç içinde olmasını istemez.
Fakat geçici dünya malının esiri olarak yaradılış gayesini unutmasını ve yaratılmışlararasındaki yüksek mertebesini yitirmesini de istemez.
O halde dünyadan meşru ölçüler içinde ve gerektiği kadar nasibini alacak, asıl gayretini var oluş gayesini doğrultusunda sarf edecektir.
Diğer taraftan ıslah edilmemiş nefsin bir doygunluk noktası bulunmadığı için mal mülk yığarak ''işte asıl zenginlk budur'' diyebileceği bir seviye yoktur.
Fakat manen olgun, dünyaya hırs ve tamahını kesmiş insan, daima doygunluk halindedir ki, Hz. Peygamber s.a.v Efendimiz'in ''gerçek zenginlik '' buyurduğu gönül zenginliği budur.
(Buhari,rikak,edebülmüfred,nr.276; müslim ,zekat,40;Tirmizi,zühd40)
Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü.
Allah razı olsun kardeşim. Selam ve baki dua ile kalın