En Güzel Örnek, Hz.Muhammed (sav)
En Güzel Örnek, Hz.Muhammed (sav)
En Güzel Örnek, Hz.Muhammed (sav)
İman edenler için en güzel örnek sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'dir. Her Müslüman için, Kuran ayetleriyle birlikte, Peygamberimiz (sav)'in hayatı, sözleri ve nasihatleri en önemli rehberdir. Peygamber Efendimiz (sav)'in Allah'a daha da yakınlaşmak, O'nun sevgisini kazanmak için ettiği bir dua, Allah'a duyulan sevginin önemini anlamamız açısından bizlere güzel bir örnek oluşturmaktadır:
Resulullah bir kere dua ederken şöyle buyurdu: "Ya Rabbi! Bana Kendi sevgini, sevdiklerinin sevgisini ve beni Senin sevgine yaklaştıracakların sevgisini ihsan eyle ve Kendi sevgini bana hararetten, susuzluktan yananların, soğuk suya kavuşmasını istemelerinden sevgili kıl. (İmam Gazali, Kimya-yı Saadet, s. 594 ((2) VI/253) ((5) VI/253))
Peygamberimiz (sav) sevgiyi tavsiye eden bir hadisinde ise "Size vermekte olduğu nimetlerinden ötürü Allah'ı sevin, beni de Allah beni sevdiği için sevin." (Tirmizi; İhya'u Ulum'id-Din Huccetü'l-İslam, İmam Gazali, cilt. 4, s.594) şeklinde buyurmuştur.
Öte yandan diğer tüm peygamberler ve büyük İslam alimleri de müminlerin yol göstericisidir. Bu kıymetli insanların hepsinde dikkat çeken ortak özelliklerden biri ise Yüce Allah'a olan kuvvetli bağlılıkları ve sevgileridir. Bu sevginin en önemli göstergelerinden bazıları şunlardır:
Allah'ı sürekli anmak, samimi bir dua, derin ve içli bir sevgi, saygı dolu bir korku, durmaksızın Allah'ın üzerlerindeki nimetini, lütuf ve ihsanını hatırlama, Rabbimiz'i tesbih edip yüceltme, her durumda O'na sığınarak yardımı O'ndan isteme, yalnızca O'nun rızasını arama, her zaman ve her durumda O'ndan razı olma, O'nu hoşnut kılmaya gayret etme.
Bağlılık, Sadakat ve Şükredicilik:
Yüce Allah'a olan gönülden bağlılıkları karşılığında, Rabbimiz de onlara rahmetinden lütuf ve ihsanlarda bulunmuş, onları bol fazlından hem dünyada nimetlendirmiş hem de ahirette Kendi Katı'nda varılacak güzel bir yerleri olduğunu bildirmiştir. Ayetlerde şöyle haber verilmektedir:
"Gerçek şu ki, İbrahim (tek başına) bir ümmetti; Allah'a gönülden yönelip itaat eden bir muvahhiddi ve o müşriklerden değildi. O'nun nimetlerine şükrediciydi. (Allah) Onu seçti ve doğru yola iletti. Ve Biz ona dünyada bir güzellik verdik; şüphesiz o, ahirette de salih olanlardandır." (Nahl Suresi, 120-122)
Şüphesiz ki Allah'ın kendisinden razı olduğu bir kul olabilmek tüm iman edenler için hayatlarının en önemli amacı ve benzeri olmayan en büyük mutluluktur. Bu sevinç, yaşanmış veya yaşanabilecek muhtemel hiçbir dünyevi sevinçle kıyaslanamayacak derecede muazzam ve coşkulu bir sevinç olacaktır.
Allah Sevgisi, Kişilik, Davranış ve Bakışlara Yansır:
Elçilerin bu önemli özelliklerini fark eden yalnızca beraberlerindeki müminler değildir. Tebliğ yaptıkları toplumların neredeyse bütün üyeleri onlardaki bu üstünlüğe şahit olmuş ve hayranlıklarını gizleyememişlerdir. Gerçekten de, Allah aşkını kalbinde yaşayan samimi bir mümindeki farklılık hemen hissedilir.
Allah'a derin bir bağlılık hisseden ve Rabbimiz'e karşı saygı dolu korku duyan bir mümin, bakışlarındaki şuur, kişiliğindeki asaletle diğer insanlardan daha üstün bir ahlak ve tavır sergiler. Böyle bir insan, Allah'ın yarattığı tüm canlılara karşı da içli bir sevgi, şefkat ve merhametle yaklaşır. Rabbimiz'in üstün yaratma ilmini gösteren her bir örnek onu heyecanlandırır, her bir detay coşkusunun ve imanının artmasına vesile olur.
Allah'ı Çok Sevenler, Her Durumda Allah'a Yönelip Dönerler:
Allah'a derin bir sevgiyle bağlanan ve titizlikle korkup sakınan bir insan her işinde daima Allah'a yönelip döner ve kendisine yalnızca Rabbimiz'i vekil edinir. Kendisine ulaşan tüm yardımın ve iyiliğin ancak Allah'tan geldiğini bilir. Allah'tan başka hiçbir varlıktan medet ummaz. Tek dostu ve velisi Yüce Allah'tır. Allah, iman edenlerin gerçek dostunun ve yardımcısının ancak Kendisi olduğunu Kuran'da şöyle bildirmektedir:
"... Bilmez misin ki Allah, gerçekten her şeye güç yetirendir. (Yine) Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Sizin Allah'tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur." (Bakara Suresi, 106-107)
"Biz Davud'a Süleyman'ı armağan ettik. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip-dönen biriydi. Hani ona akşama yakın, bir ayağını tırnağı üstüne diken, öbür üç ayağıyla toprağı kazıyan, yağız atlar sunulmuştu. O da demişti ki:
"Gerçekten ben, mal (veya at) sevgisini Rabbim'i zikretmekten dolayı tercih ettim." Sonunda bu atlar (koştular ve toz) perdesinin arkasına saklandılar. "Onları bana geri getirin" (dedi). Sonra (onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı." (Sad Suresi, 30-33)
Ayetlerden de anlaşılacağı üzere tüm sevgilerin kaynağında, Allah sevgisi ve Allah'ı zikretme amacı bulunmalıdır. Nitekim, kalbinde derin bir Allah sevgisi olan bir insanın Allah'ı zikretme konusundaki isteği, kararlılığı ve devamlılığı için karşılaştığı her durum bir vesile olmaktadır. Tüm iman edenler için güzel bir yol gösterici olan bu örnek, bizlere şahit olduğumuz tüm güzelliklere karşı nasıl bir tavır içerisinde olmamız gerektiğini de göstermektedir.
Allah Aşkı, Her An, Her Dakika Yaşanan Bir Sevgidir:
Vicdanını kullanarak etrafındaki mükemmel düzeni idrak edebilen insanlar için tüm kainat, Allah'a olan sevgilerini artıracak vesilelerle doludur. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:
"Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır." (Casiye Suresi, 13)
"Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki "Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru." (Al-i İmran Suresi, 191)
En Güzel Örnek, Hz.Muhammed (sav)
En Güzel Örnek, Hz.Muhammed (sav)
İman edenler için en güzel örnek sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'dir. Her Müslüman için, Kuran ayetleriyle birlikte, Peygamberimiz (sav)'in hayatı, sözleri ve nasihatleri en önemli rehberdir. Peygamber Efendimiz (sav)'in Allah'a daha da yakınlaşmak, O'nun sevgisini kazanmak için ettiği bir dua, Allah'a duyulan sevginin önemini anlamamız açısından bizlere güzel bir örnek oluşturmaktadır:
Resulullah bir kere dua ederken şöyle buyurdu: "Ya Rabbi! Bana Kendi sevgini, sevdiklerinin sevgisini ve beni Senin sevgine yaklaştıracakların sevgisini ihsan eyle ve Kendi sevgini bana hararetten, susuzluktan yananların, soğuk suya kavuşmasını istemelerinden sevgili kıl. (İmam Gazali, Kimya-yı Saadet, s. 594 ((2) VI/253) ((5) VI/253))
Peygamberimiz (sav) sevgiyi tavsiye eden bir hadisinde ise "Size vermekte olduğu nimetlerinden ötürü Allah'ı sevin, beni de Allah beni sevdiği için sevin." (Tirmizi; İhya'u Ulum'id-Din Huccetü'l-İslam, İmam Gazali, cilt. 4, s.594) şeklinde buyurmuştur.
Öte yandan diğer tüm peygamberler ve büyük İslam alimleri de müminlerin yol göstericisidir. Bu kıymetli insanların hepsinde dikkat çeken ortak özelliklerden biri ise Yüce Allah'a olan kuvvetli bağlılıkları ve sevgileridir. Bu sevginin en önemli göstergelerinden bazıları şunlardır:
Allah'ı sürekli anmak, samimi bir dua, derin ve içli bir sevgi, saygı dolu bir korku, durmaksızın Allah'ın üzerlerindeki nimetini, lütuf ve ihsanını hatırlama, Rabbimiz'i tesbih edip yüceltme, her durumda O'na sığınarak yardımı O'ndan isteme, yalnızca O'nun rızasını arama, her zaman ve her durumda O'ndan razı olma, O'nu hoşnut kılmaya gayret etme.
Bağlılık, Sadakat ve Şükredicilik:
Yüce Allah'a olan gönülden bağlılıkları karşılığında, Rabbimiz de onlara rahmetinden lütuf ve ihsanlarda bulunmuş, onları bol fazlından hem dünyada nimetlendirmiş hem de ahirette Kendi Katı'nda varılacak güzel bir yerleri olduğunu bildirmiştir. Ayetlerde şöyle haber verilmektedir:
"Gerçek şu ki, İbrahim (tek başına) bir ümmetti; Allah'a gönülden yönelip itaat eden bir muvahhiddi ve o müşriklerden değildi. O'nun nimetlerine şükrediciydi. (Allah) Onu seçti ve doğru yola iletti. Ve Biz ona dünyada bir güzellik verdik; şüphesiz o, ahirette de salih olanlardandır." (Nahl Suresi, 120-122)
Şüphesiz ki Allah'ın kendisinden razı olduğu bir kul olabilmek tüm iman edenler için hayatlarının en önemli amacı ve benzeri olmayan en büyük mutluluktur. Bu sevinç, yaşanmış veya yaşanabilecek muhtemel hiçbir dünyevi sevinçle kıyaslanamayacak derecede muazzam ve coşkulu bir sevinç olacaktır.
Allah Sevgisi, Kişilik, Davranış ve Bakışlara Yansır:
Elçilerin bu önemli özelliklerini fark eden yalnızca beraberlerindeki müminler değildir. Tebliğ yaptıkları toplumların neredeyse bütün üyeleri onlardaki bu üstünlüğe şahit olmuş ve hayranlıklarını gizleyememişlerdir. Gerçekten de, Allah aşkını kalbinde yaşayan samimi bir mümindeki farklılık hemen hissedilir.
Allah'a derin bir bağlılık hisseden ve Rabbimiz'e karşı saygı dolu korku duyan bir mümin, bakışlarındaki şuur, kişiliğindeki asaletle diğer insanlardan daha üstün bir ahlak ve tavır sergiler. Böyle bir insan, Allah'ın yarattığı tüm canlılara karşı da içli bir sevgi, şefkat ve merhametle yaklaşır. Rabbimiz'in üstün yaratma ilmini gösteren her bir örnek onu heyecanlandırır, her bir detay coşkusunun ve imanının artmasına vesile olur.
Allah'ı Çok Sevenler, Her Durumda Allah'a Yönelip Dönerler:
Allah'a derin bir sevgiyle bağlanan ve titizlikle korkup sakınan bir insan her işinde daima Allah'a yönelip döner ve kendisine yalnızca Rabbimiz'i vekil edinir. Kendisine ulaşan tüm yardımın ve iyiliğin ancak Allah'tan geldiğini bilir. Allah'tan başka hiçbir varlıktan medet ummaz. Tek dostu ve velisi Yüce Allah'tır. Allah, iman edenlerin gerçek dostunun ve yardımcısının ancak Kendisi olduğunu Kuran'da şöyle bildirmektedir:
"... Bilmez misin ki Allah, gerçekten her şeye güç yetirendir. (Yine) Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Sizin Allah'tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur." (Bakara Suresi, 106-107)
"Biz Davud'a Süleyman'ı armağan ettik. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip-dönen biriydi. Hani ona akşama yakın, bir ayağını tırnağı üstüne diken, öbür üç ayağıyla toprağı kazıyan, yağız atlar sunulmuştu. O da demişti ki:
"Gerçekten ben, mal (veya at) sevgisini Rabbim'i zikretmekten dolayı tercih ettim." Sonunda bu atlar (koştular ve toz) perdesinin arkasına saklandılar. "Onları bana geri getirin" (dedi). Sonra (onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı." (Sad Suresi, 30-33)
Ayetlerden de anlaşılacağı üzere tüm sevgilerin kaynağında, Allah sevgisi ve Allah'ı zikretme amacı bulunmalıdır. Nitekim, kalbinde derin bir Allah sevgisi olan bir insanın Allah'ı zikretme konusundaki isteği, kararlılığı ve devamlılığı için karşılaştığı her durum bir vesile olmaktadır. Tüm iman edenler için güzel bir yol gösterici olan bu örnek, bizlere şahit olduğumuz tüm güzelliklere karşı nasıl bir tavır içerisinde olmamız gerektiğini de göstermektedir.
Allah Aşkı, Her An, Her Dakika Yaşanan Bir Sevgidir:
Vicdanını kullanarak etrafındaki mükemmel düzeni idrak edebilen insanlar için tüm kainat, Allah'a olan sevgilerini artıracak vesilelerle doludur. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:
"Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır." (Casiye Suresi, 13)
"Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki "Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru." (Al-i İmran Suresi, 191)