Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Gençlere “haya” yakışır (1 Kullanıcı)

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35

GENÇLERE “HAYA” YAKIŞIR


Allah Resulu (sav) Ensar’dan bir kişinin yanından geçerken, onun kardeşini utanmaktan vazgeçirmeye çalıştığını gördü. “Onu kendi haline bırak; çünkü haya imandandır!” buyurdu.

Haya mümin ahlâkıdır. Edep, kulluk ve tüm güzellikler haya ile gelir. Şimdilerde anne-babasının, öğretmeninin yanında bacak bacak üstüne atabilen, uzanabilen, kendinden büyüklerin huzurunda hiç çekinmeden sigara içebilen gençlik, haya duygusundan yoksun olduğu için bu halde.

Eskiden bir şarkıyı güftesindeki bazı uygunsuz cümlelerden ötürü reddederken şimdi güftesi bir uçtan bir uca ahlâksız, klibi tamamıyla müstehcen şarkıları çocuğumuzun dilinde duyduğumuzda "Ne güzel de sesi varmış benim yavrumun!" demekle yetiniyoruz.

Genç kızımız ve oğlumuzla beraber izlediğimiz dizilerde hoşumuza gitmeyen bir bölüm olursa zaplayıp, bir müddet sonra aynı kanala dönerek eğlencemizden ödün vermiyoruz. Eğlence, espri, popüler kültür derken çoğalan eksilerimizin arasında çocuklarımıza “haya”dan bahsetmek aklımıza çoğu kez gelmeyebiliyor.

“Rasulullah, perdenin arkasındaki bir genç kızdan daha fazla haya sahibiydi”

Gençlere haya duygusunu aşılayabilmenin en güzel yolu yaşayarak göstermektir. Onlara bu konuda öncelikle büyükler örnek olmaya çalışmalı. Eğer kendimiz örnek olmada yetersiz kalıyorsak, onları örnek alabilecekleri şahsiyetlerle tanıştırmayı ihmal etmemeliyiz. Bu şahsiyetlerin ilki Efendimiz (sav) olmalı. Gençleri, alemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz'deki (sav) zirve ahlâkın izlerini sürmeye teşvik etmeliyiz. Ebu Said el-Hudri'nin (r.a) ifade ettiğine göre Allah Resulu (sav), perdenin arkasındaki bir genç kızdan daha fazla haya sahibiydi. O'nun gençlik çağında, Arap yarımadası hayasızlıklarla dolu bir görüntü arzetse de Efendimiz (sav) cahiliye âdetlerinden uzak kalmış ve ömrünü, hususiyetle gençlik dönemini, eşine az rastlanır haya örnekleriyle süslemiştir. O’nun gençliğinde halk Kâbe'yi çıplak bir şekilde tavaf etmeyi âdet edinmişken Efendimiz (sav), gerek tavafta gerek sair vakitlerde hiçbir zaman böyle bir tutuma yeltenmedi. Kötülüklerin yer aldığı meclislere gitmekten haya etmiş, çirkinliklerden bahsetmemeye özen göstermişti. Efendimiz (sav), haya hakkında en güzel öğüdü ashabına şöyle ifade buyurmuştur: "Haya insan için zinettir…"

Haya duygusu, yanlıştan uzaklaştırır

Gençlere haya duygusunu anlatırken Allah’tan (c.c) utanmanın önemine değinmeyi ihmal etmemeliyiz. Çünkü Allah'tan utanmak, hayanın hem kökü ve hem de meyvesi mesabesindedir. Allah'tan utanan bir kul, o utancı sayesinde insanlardan da haya eder. Allah’a karşı duyduğu haya hissiyle dini müeyyidelere tâbi olur.

Bir gün İbn-i Ömer koyun otlatmakta olan bir çocuğun yanına giderek koyunlardan birini kendisine satmasını ister. Çocuk, satamayacağını çünkü koyunların kendisine ait olmadığını söyler. İbn-i Ömer, “Sahibine, ‘Koyunu kurt yedi!’ dersin. Böylece para da cebinde kalır” der. Çocuğun cevabı kendisindeki güzel ahlakı yansıtır: “Sahibime ‘kurt yedi!’ diyeceğim. Peki söyle bana, Allah (c.c) bunu görmeyecek mi!...”

Haya duygusu kişiyi yanlış işlerden alıkoyar. Efendimiz (sav), "Utanmıyorsan dilediğini yap!" buyururken, insanın fıtratında bulunan haya hissinin nasıl kuvvetli bir otokontrol sistemi olduğuna dikkat çeker. Hayanın sembolleştiği Peygamberlerden biri olan Yusuf Aleyhisselam, ona yaklaşmayı arzu ettiğinde odadaki putun üzerini örten Züleyha’ya neden böyle yaptığını sormuştu. “Puttan utandığım için” demişti Züleyha. Yusuf Peygamber’in sözleri manidardı: “Sen sahte olan ilahından haya ediyorsun, ya ben Rabbim’den nasıl utanmam!”

Utanma duygusuna sahip gençlerimize her zamankinden daha çok muhtaç durumdayız. Çünkü haya eden bir genç, ne ebeveyninin ne de kanunların ikazına ihtiyaç duyar. Hayası onu kötülüklerden uzak durmaya sevk eder.

H. Bektaşoğlu
Haziran 2006
Semerkand Aile
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Hz. Osman’ın Hayası Hakkında Hz. Peygamber’imizin Sözü

Hz. Osman’ın Hayası Hakkında Hz. Peygamber’imizin Sözü

Hz. Osman’ın Hayası Hakkında Hz. Peygamber’imizin Sözü


- Hz. Ebubekir Peygamber’den içeri girmek için izin istedi. Hz. Peygamber yatağının üzerine uzanmış bir haldeydi. Hz. Âişe’nin bir elbisesini giymişti. Ebubekir’e izin verildi. Peygamber aynı halde duruyordu. Ebubekir, Rasûlullaha dediklerini dedikten sonra çıkıp gitti. Sonra Hz. Ömer izin istedi. Ona da izin verildi. O da Rasûlullahı aynı şekilde, o hal üzerine gördü. Onun ihtiyacı da yerine getirildikten sonra çıktı. Sonra Osman izin istedi. Rasûlullah derhal kalktı ve Hz. Âişe’ye

“Şu elbiseni benim üzerime güzelce derle de açık yerim kalmasın” buyurdu. Böylece Hz. Osman’ın sözlerini de Rasûlullah dinledi. İhtiyacı görüldü. O gittikten sonra Hz. Âişe

“Ey Allah’ın Rasûlü! Ne oluyor ki, Ebubekir ve Ömer’e göstermediğin saygıyı Osman’a gösteriyorsun” dedi. Hz. Peygamber

“Osman çok hayalı bir insandır. Eğer aynı halde ona izin verseydim, hayasından ötürü ihtiyacını bana tam ifade edemezdi” buyurdu.[1]

- Hz. Peygamber oturuyordu. Âişe de arkasındaydı. Ebubekir izin istedi, içeri girdi. Ömer izin istedi, içeri girdi, Sa’d b. Mâlik izin istedi, içeri girdi. Sonra Osman b. Affan izin istedi. Hz. Peygamber onlarla dizi açık olduğu halde konuşurken Hz. Osman içeri girerken derhal elbisesini dizinin üzerine çekti ve hanımına



“Sen de biraz ileriye çekil!” dedi. Böylece bir saat konuştuktan sonra hepsi çıkıp gittiler. Hz. Âişe

“Ey Allah’ın Peygamberi! Babam ve arkadaşları geldi, sen elbiseni dizinin üzerine çekmedin. Bana da “Geri git” demedin. Ancak Osman geldikten sonra bunu yaptın” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber

“Meleklerin kendisinden haya ettiği bir kişiden haya etmeyeyim mi?” buyurdu ve devamla “Nefsimi elinde tutana yemin ederim ki melekler Allah’tan ve Rasûlü’nden haya ettikleri gibi, ondan da haya ederler. Eğer Osman içeri girdiğinde sen bana yakın yerde olsaydın konuşamaz, başını kaldırıp bakamazdı. Böylece çıkıp giderdi” dedi.[2]



--------------------------------------------------------------------------------

[1] İmam Ahmed, Ebu Ya’la (Hz. Aişe’den). Müslim’in rivayetinde “Hz. Peygamber, Aişe’ye “Meleklerin bile haya ettiği bir kimseden, ben nasıl haya etmeyeyim?” dedi” ilavesi de vardır.

[2] Bidaye, VII/203-204 (Taberani, İbn Ömer’den) Heysemi, IX/89, Bu hadisin ravilerinden olan İbrahim b. Ömer b. Eban zayıf bir ravidir.
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
haya imandandır.

haya imandandır.

İbni Ömer anlatıyor:

"Peygamberimiz utangaçlıktan dolayı birisini azarlayan adama rastladı. Adam şöyle konuşuyordu:

"Sen de çok utanıyorsun." Sanki adam, 'Bu kadar da utangaç olmak sana zarar verir' yollu konuşuyordu.

"Peygamberimiz şöyle buyurdu:

"Onu bırak, haya imandandır."

Ebu Hüreyre'nin rivayetine göre Peygamberimiz şöyle buyurdu:

"İman yetmiş küsur yahut altmış küsur bölümdür. Bunların en üstünü La ilahe illallah (Allah'tan başka ilah yoktur) sözü ve en aşağısı da yolda insanları rahatsız eden şeyleri kaldırmaktır. Haya da imandan bir bölümdür."
 

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,266
Tepki puanı
3,644
Puanları
163
Yaş
47
selamün aleyküm damlacım.çok manidar bir paylaşım.
utanmaktan utanan nesil gelicek ,sözünü kim söylemişti ,hatırlamıyorum ama bu söz beni çok etkilemişti.Rabbim utanma duygusu olmayanları bizden uzak eylesin inşallah.
Allah razı olsun,sevabına yazsın canım damlam.hayırlı geceler.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
54
“Meleklerin kendisinden haya ettiği bir kişiden haya etmeyeyim mi?” buyurdu ve devamla “Nefsimi elinde tutana yemin ederim ki melekler ALLAH’tan ve Rasûlü’nden haya ettikleri gibi, ondan da haya ederler. Eğer Osman içeri girdiğinde sen bana yakın yerde olsaydın konuşamaz, başını kaldırıp bakamazdı. Böylece çıkıp giderdi” dedi.[2]
ALLAHUEKBER............Allahcc yar ve yardımcın olsun gönüldaş ve kardeşimiz...BESMELE...SELAM...DUA...
 

Emir Sadullayev

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
90
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Es Selamu Aleyküm,

Allah Celle Celâluhu razı olsun kardeşim bu güzel paylaşımınız için...nefsim adına çok faydalandım...Dua ile kalın İnşAllah...
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
503
Puanları
83
Yaş
44
Utanmaktan Utanan Bir Nesil Gelecek”

“Utanmıyorsan, dilediğini yap!” ikazını, bütün büyükler tekrarlamışlardır. Çünkü insanın en güzel süsü, utancından dolayı, yüzünün kızarmasıdır.

Efendimiz de (sav); “Hayâ imandandır” buyurmuştur.
İnsan, utanma duygusunu doğuştan getirir ama imanla korur ve geliştirir.

Bütün güzellikler gibi, utanmanın, iffetin, hayânın da kaynağı imandır ve bu sebeple de kadın erkek herkesin asıl değeri, doğru bir biçimde Allah’a ve ahirete inanmaktadır.

İslam imanı, bütün mensuplarını iffete ve edebe çağırır.

Allah tarafından her an görüldüğünü ve gözetildiğini bilen bir insan, yaptıklarından hesap vereceğini de bildiği için elbette ki kendisi için çizilmiş sınırlara uyar; nerede durması gerektiğini, nerede serbest olduğunu hep hesaba katar. Çünkü dünya hayatının sonunda kurulacak olan en büyük mahkemede, her halinden dolayı sorgulanacak ve en küçük iyiliğinin de, en küçük kötülüğünün de karşılığını mutlaka görecektir.

.......
Allah celle cellallüh RAzı olsun sizden faideli paylaşımınız için.
okuyup analayanlardan oluruz inşallah..
en önemlisi uygulayan ve yeni bir nesil için temel teşkiledenlerden oluruz...
selam ve dua ile
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt