cerennurum
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 27 Ara 2007
- Mesajlar
- 1,298
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 49
"Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak kendisinde Kur’an’ın indirildiği aydır. Sizden her kim bu ayda bulunursa oruç tutsun" Bakara, 2/185. "
Peşpeşe geçirdiğimiz paha biçilemez değerdeki kandiller ve üç ayların ilk ikisinin hayatımıza kattığı manevi atmosferden sonra, bu yıl da Rabbimiz Ramazan'a kavuşmamızı nasip etti... İnanın bunun için ne kadar şükretsek az... Neden mi?
Çünkü, Ramazan öyle mübarek, biz müslümanlar için öyle rahmetlerle dolu bir aydır ki, bu aya ulaşıpta ayın sonunda mağfiretini kazanamamış olmak, ancak çok büyük bir gafletle mümkün olabilir. Sevgili Peygamber'imiz Ramazan ayının herkesi kucaklayan rahmetini bizlere; "Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da, cehennemden azat olmaktır” diyerek açıkça belirtiyor...
Tüm bereketlerin en mübarek ev sahibi olan Ramazan ayı, bu sebepledir ki, 11 ayın sultanı kabul edilir ve Ramazan ayı yaklaştığında herkesi tatlı bir telaş sarar... Evlerde iftar ve sahur için yapılan mütevazı alışverişler, komşu ve akrabaları bir araya toplayan bereketli iftar davetleri için temizlikler, ilk orucunu tutacak çocuklarımıza orucu sevdirmek için hazırlanan ufak harçlıklar...
Sanki Yüce Mevla, Ramazan ayı mübarek yüzünü göstermeye başladığında herkesin içine kıpır kıpır bir sevinç doldurur. Tüm kullarının bu büyük mağfiret kapısından geçmesi için değişik bir atmosferle kuşatır dört bir yanı ve oruç nimetiyle adeta temizler ruhları...
Ramazan sevgi ayıdır... Ramazan huzur, paylaşım ve şevkat ayıdır... Ramazan, oruç tutarak açlığı, zekat vererek fakirliği, dua ve niyazda bolca bulunarak acizliği, sahur ve iftar sofralarında şükrü eda etme ayıdır...
Gelin bu Ramazan'ımızı son Ramazan'ımızmış gibi yaşayalım... Kur'anın ifadesiyle "sayılı günlerden" oluşan bu özel iklimin şuuruna erelim... Hayatımıza ışık tutan, yüce Mevla'mızın biz kullarına en büyük merhamet hediyelerinden biri olan Kur'an-ı Azimüşşan'ın indirildiği bu özel zamanları, yine Kur'anla bezeyelim... İftar sofralarımızı çevremizdeki ihtiyaçlı kardeşlerimizin duasıyla bereketlendirip, gecelerimizi secdelerdeki gözyaşlarımızla yıkayalım...
Gelin bu Ramazan Rabbimize, O'nu ne kadar çok sevdiğimizi gösterelim... Teravih namazları'nda kalabalık cemaatler oluşturalım... Sahur ve iftarlarımızda her bir lokmamız için şükredelim... Televizyon bizim şuurumuzu değil, biz televizyonları kapatalım... Öyle sadakalarımız olsun ki, sol elimiz bile bilmesin... Ve öyle içten ibadet edelim ki, arş-ı ala inlesin....
Gelin bu sayılı günlerimizin kıymetini bilelim.... Gelin bu yıl Ramazan'ı hakkıyla ihya edelim...
Peşpeşe geçirdiğimiz paha biçilemez değerdeki kandiller ve üç ayların ilk ikisinin hayatımıza kattığı manevi atmosferden sonra, bu yıl da Rabbimiz Ramazan'a kavuşmamızı nasip etti... İnanın bunun için ne kadar şükretsek az... Neden mi?
Çünkü, Ramazan öyle mübarek, biz müslümanlar için öyle rahmetlerle dolu bir aydır ki, bu aya ulaşıpta ayın sonunda mağfiretini kazanamamış olmak, ancak çok büyük bir gafletle mümkün olabilir. Sevgili Peygamber'imiz Ramazan ayının herkesi kucaklayan rahmetini bizlere; "Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da, cehennemden azat olmaktır” diyerek açıkça belirtiyor...
Tüm bereketlerin en mübarek ev sahibi olan Ramazan ayı, bu sebepledir ki, 11 ayın sultanı kabul edilir ve Ramazan ayı yaklaştığında herkesi tatlı bir telaş sarar... Evlerde iftar ve sahur için yapılan mütevazı alışverişler, komşu ve akrabaları bir araya toplayan bereketli iftar davetleri için temizlikler, ilk orucunu tutacak çocuklarımıza orucu sevdirmek için hazırlanan ufak harçlıklar...
Sanki Yüce Mevla, Ramazan ayı mübarek yüzünü göstermeye başladığında herkesin içine kıpır kıpır bir sevinç doldurur. Tüm kullarının bu büyük mağfiret kapısından geçmesi için değişik bir atmosferle kuşatır dört bir yanı ve oruç nimetiyle adeta temizler ruhları...
Ramazan sevgi ayıdır... Ramazan huzur, paylaşım ve şevkat ayıdır... Ramazan, oruç tutarak açlığı, zekat vererek fakirliği, dua ve niyazda bolca bulunarak acizliği, sahur ve iftar sofralarında şükrü eda etme ayıdır...
Gelin bu Ramazan'ımızı son Ramazan'ımızmış gibi yaşayalım... Kur'anın ifadesiyle "sayılı günlerden" oluşan bu özel iklimin şuuruna erelim... Hayatımıza ışık tutan, yüce Mevla'mızın biz kullarına en büyük merhamet hediyelerinden biri olan Kur'an-ı Azimüşşan'ın indirildiği bu özel zamanları, yine Kur'anla bezeyelim... İftar sofralarımızı çevremizdeki ihtiyaçlı kardeşlerimizin duasıyla bereketlendirip, gecelerimizi secdelerdeki gözyaşlarımızla yıkayalım...
Gelin bu Ramazan Rabbimize, O'nu ne kadar çok sevdiğimizi gösterelim... Teravih namazları'nda kalabalık cemaatler oluşturalım... Sahur ve iftarlarımızda her bir lokmamız için şükredelim... Televizyon bizim şuurumuzu değil, biz televizyonları kapatalım... Öyle sadakalarımız olsun ki, sol elimiz bile bilmesin... Ve öyle içten ibadet edelim ki, arş-ı ala inlesin....
Gelin bu sayılı günlerimizin kıymetini bilelim.... Gelin bu yıl Ramazan'ı hakkıyla ihya edelim...