islamafakı
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 29 Eki 2008
- Mesajlar
- 50
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 56
Geçmişin gizemli hali sarar da
Bazen beni,
Hüzün yüklü hatıralar bırakmaz peşimi.
Her uzakta kalan yakalar yakamdan,
Bir bir dökülür yaşlar yanaklarımdan.
Ne öğrendimse kendi halimce,
Yazdım gökyüzüne samimice.
Neler bilirim şimdi içimde saklı hazinedir.
Her bildiğim, zamana eren samimi bir gizemdir.
Yaşadıklarım vardı geçmiş zamanda,
Sanki bin yıl önce,günümüzden uzak bir diyarda.
Yetim çocuklar bilirim,küsmüş gibi dünyaya bakan,
Mavi gözlerinden güneşler doğan.
Bir gökkuşağını doğduğu yerde kucaklayan,
Bayram sabahları sessiz sessiz ağlayan.
Yalnızlığın sardığı küçük bendenler,
Toz toprak içinde göğe açılırdı kirli eller.
Her akşam oluş, bir hüsrandı gönle düşen,
Küçük kederlerdi yalnızlıkta devleşen.
Genç delikanlılar vardı bir zamanlar,
Candan yürekten arkadaştılar.
Unutulmazdı dostlar yüreklerin de
Her birinin mağmur bir şehri vardı kendi ülkelerinde.
Sevgileri vardı engin okyanuslar gibi,
Ne kadar derine insen bulunmazdı dibi.
Nice kadınlar vardı,erdem numunesi,
Gözlerinde saklıydı gökyüzünün sesi.
Bin bir fırtına esse de dağlarında,
Yinede çiçekler açardı mahmur bağlarında.
Erkekler vardı alınlarında toprağın izi,
Emekleriyle doldururlardı denizi.
Irmaklar akardı vadilerde berrak ve serin,
Balıklar oynaşırdı içine incilerin.
Bir hayal denizinden geçtik sanki zamanla
Geldik günümüze hasrete vuran yanımızla.
Yakup DÖĞER
Bazen beni,
Hüzün yüklü hatıralar bırakmaz peşimi.
Her uzakta kalan yakalar yakamdan,
Bir bir dökülür yaşlar yanaklarımdan.
Ne öğrendimse kendi halimce,
Yazdım gökyüzüne samimice.
Neler bilirim şimdi içimde saklı hazinedir.
Her bildiğim, zamana eren samimi bir gizemdir.
Yaşadıklarım vardı geçmiş zamanda,
Sanki bin yıl önce,günümüzden uzak bir diyarda.
Yetim çocuklar bilirim,küsmüş gibi dünyaya bakan,
Mavi gözlerinden güneşler doğan.
Bir gökkuşağını doğduğu yerde kucaklayan,
Bayram sabahları sessiz sessiz ağlayan.
Yalnızlığın sardığı küçük bendenler,
Toz toprak içinde göğe açılırdı kirli eller.
Her akşam oluş, bir hüsrandı gönle düşen,
Küçük kederlerdi yalnızlıkta devleşen.
Genç delikanlılar vardı bir zamanlar,
Candan yürekten arkadaştılar.
Unutulmazdı dostlar yüreklerin de
Her birinin mağmur bir şehri vardı kendi ülkelerinde.
Sevgileri vardı engin okyanuslar gibi,
Ne kadar derine insen bulunmazdı dibi.
Nice kadınlar vardı,erdem numunesi,
Gözlerinde saklıydı gökyüzünün sesi.
Bin bir fırtına esse de dağlarında,
Yinede çiçekler açardı mahmur bağlarında.
Erkekler vardı alınlarında toprağın izi,
Emekleriyle doldururlardı denizi.
Irmaklar akardı vadilerde berrak ve serin,
Balıklar oynaşırdı içine incilerin.
Bir hayal denizinden geçtik sanki zamanla
Geldik günümüze hasrete vuran yanımızla.
Yakup DÖĞER