Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Gazze tünelleri(FOTO[Rabbim! Yardımcıları Olsun] (1 Kullanıcı)

_SeNaToR_

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,220
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Gazze tünelleri(FOTO)

52118478vf4.jpg


İsrail'in yıllardır süren ambargosuna karşılık Gazze halkı insani ihtiyaçlarını Mısır'a bağlanan tüneller yolu yapmak zorunda kalıyor.

34348101qb1.jpg


45416199nf3.jpg


39627474sj9.jpg


56602527vi7.jpg


12093279xr3.jpg


64700711im8.jpg


23048658we3.jpg


21070696ja4.jpg



500 Ezherli Bilginden Sınır Fetvası


500 Ezher alimi, dün yayınladıkları ortak açıklamada, Rafah sınır kapısını kapatmanın, tünellerin yıkmanın ve mücahitlere silah ulaşmasını engellenmenin haram olduğunu ifade ettiler.
Ezher âlimleri yayınladıkları açıklamada şöyle dediler: “Filistin halkının dünya ile tek bağlantısı durumundaki sınır kapılarının özellikle de Rafah'ın kapatılması haramdır. Âlimler buranın kapatılmasının büyük günahlardan olduğu görüşünde. Âlimler aynı şeklide mücahitlerin eline silah ulaşmasını engellemenin ve mücahitlerin temel ihtiyaçlarını sağladıkları tünelleri yıkmanın da kesinlikle haram olduğunu görüşünde. Hz. Peygamber (s.a.s) 'Kim (bir mümine) zarar verirse, Allah da ona zarar versin.' başka bir hadiste de 'Kim bir mümine zarar verirse veya ona karşı bir komplo kurarsa melundur.' buyuruyor. Bu tüneller Müslümanlara yardım ulaştırılan kanallarıdır. Kim olursa olsun ve konumu ne olursa olsun bir müslümanın bu tünellere zarar vermesi veya bu tünelleri ihbar etmesi caiz değildir. Halıka isyanda mahluka itaat olmaz. Mazlumun hakkını almayan bir ümmette hayır kalmamış demektir. Ya bu mazlum, ümmeti savunan mücahit ise o zaman ne diyeceğiz?”

Âlimler, Mısır hükümetinin kendi topraklarında yabancıların tünelleri kontrol etmelerini kabul etmemesini ve Gazze'ye silah geçişini engellemek için gelen Avrupa gemilerini de uyarmasını memnuniyetle karşıladıklarını ifade ettiler.

Ezher âlimleri, Mısır hükümetinden Rafah sınır kapısını açmasını, Gazze halkının boğazını sıkacak herhangi bir girişime katılmamasını, silahları engelleyecek güçlerin arasına girmemesini, Filistin halkının yaptığı cihadı desteklemesini, kardeşlik namına ve Mısır'ın doğu sınırını korumak için Filistin halkına destek çıkmasını talep ettiler.

ALINTI...
forum.tak-va.com



 

ismailbasarir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eyl 2008
Mesajlar
218
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
Selamun aleykum.Paylaşım için Allah razı olsun...
 

gülbaş

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Şub 2009
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
selamun aleykum

selamun aleykum

Kardeş Allah senden razı olsun.Şu ahir zamanda hak ve batılın karıştığ bir ortamda Peygamber efendimizin müjdesine nail olan gün gelecek karanlık bir dönemde hakkı savunan kardeşlerime selam olsun dediği ümmetlerden oluruz inşallah.
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün Aleyküm kardeşim..
Rabbimiz c.c yar ve yardımcıları olsun inşallah..
Kendilerine ait vatanlarında özgür olamamaları, kardeşlerimizin zaferiyle tebdil olunsun.. Yerler altında O'na kul olmanın verdiği özgürlük ile kardeşlerimiz inşallah başaracaklar.. Onlar sadece bedenen esir alınabilirler, özgürlükleri alınıp tutsak edilebilirler.. İman güçlerini söndürecek, esir alacak, dava aşkının, kulluk sevdasının verdiği özgürlüğü yok edebilecek bir silah yok.. Olmayacak da inşallah..Firavunların zamanında olamadı.. Bundan sonra da olmayacak.. Tüm çağdaş müstekbirler, bunu anlamalı.. Rabbimiz c.c razı olsun kardeşim, dualarımız onlarla her daim..
Selam ve Dua ile, Rabbimize emanet olunuz.
 

HÜZÜNLE DOLUYUM

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ocak 2009
Mesajlar
343
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Selamün Aleyküm kardeşim..
Rabbimiz c.c yar ve yardımcıları olsun inşallah..
Kendilerine ait vatanlarında özgür olamamaları, kardeşlerimizin zaferiyle tebdil olunsun.. Yerler altında O'na kul olmanın verdiği özgürlük ile kardeşlerimiz inşallah başaracaklar.. Onlar sadece bedenen esir alınabilirler, özgürlükleri alınıp tutsak edilebilirler.. İman güçlerini söndürecek, esir alacak, dava aşkının, kulluk sevdasının verdiği özgürlüğü yok edebilecek bir silah yok.. Olmayacak da inşallah..Firavunların zamanında olamadı.. Bundan sonra da olmayacak.. Tüm çağdaş müstekbirler, bunu anlamalı.. Rabbimiz c.c razı olsun kardeşim, dualarımız onlarla her daim..
Selam ve Dua ile, Rabbimize emanet olunuz.

KONUYU AÇANDAN VE KATKIDA BULUNANLARDAN ALLAHCC razı olsun...
 

HÜZÜNLE DOLUYUM

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ocak 2009
Mesajlar
343
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
"Tenimizi ezebilirsiniz… Ama, ruhumuzu asla… Onu ne işkence zapteder, ne kelepçe, ne pranga… Gülümser durur inancımız, hürriyet buudunda sonsuzca… Bizi edebilirsiniz, evimizden, tenimizden… Ama dinimizden? Çok şükür, pişmanlık uğramadı semtimizden… Ya siz? Ezeli pis hayvancıklar… Neye yaradı işkenceniz? Dünyanız kara, ahiretiniz zift… Sizi bekliyor cehenneminiz!.." SALİH MİRZABEYOĞLU...
 

_SeNaToR_

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,220
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Değerli içten yorumlarınız için Allah Razı Olsun.
 

HÜZÜNLE DOLUYUM

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ocak 2009
Mesajlar
343
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
33.jpg
Kara cahiller! 04/02/2009 - 00:14
Hüsnü Mahalli İsrail Başbakanı Olmert 14 Şubat 2007'de Ankara'ya geldiğinde bu kişiye asla güvenilmemesi gerektiğini söyleyip yazmıştım. İsrail Başbakanı Olmert 14 Şubat 2007'de Ankara'ya geldiğinde bu kişiye asla güvenilmemesi gerektiğini söyleyip yazmıştım. Ertesi gün Erdoğan ile görüşen Olmert, genel olarak Kudüs ve özel olarak Haremi-i Şerif'in altında yapılan kazılarla ilgili olarak Başbakan'a yalan söyledi. Erdoğan da ortak basın toplantısında bu yalanları Olmert'in yüzüne vurarak inceleme komisyonu göndereceğini açıkladı. Kudüs'e giden komisyonun hazırladığı raporda Olmert'in yalan söylediği belirlendi. Aynı Olmert 20 Mayıs 2008'de danışmanlarını İstanbul'a göndererek Türkiye'nin arabuluculuğu ile Suriyeliler'le barış görüşmelerini başlattı. O gün yazdığım yazılarda ve televizyon konuşmalarımda Olmert ve İsraillilere asla güvenilmemesi gerektiğini vurgulamıştım. 22 Aralık 2008'de Ankara'ya gelen Olmert, Başbakan Erdoğan ile 5 saat süreyle Suriye barışını görüştükten sonra İsrail'e döndü ve Gazze'ye saldırı kararı vererek Türkiye ve Başbakan Erdoğan'a büyük saygısızlık yaptı. Kendince Erdoğan'ı bölgede zor durumda bırakacaktı. Olmert aynı şeyi Hamas'ın elindeki İsrailli askerin kurtarılması için uğraşan dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e de yapmıştı. Olmert ve İsrailliler'den başka bir şey beklenemezdi. Tıpkı Peres'ten beklenemeyeceği gibi. 13 Kasım'da Ankara'ya gelerek TBMM'de konuşan Peres ile ilgili olarak AKŞAM'da bu kişinin Polonya'dan Filistin'e göç ederek Filistinlileri öldüren Siyonist Hagana terör örgütüne katıldığını ve sonraki süreçte İsrail Savunma Bakanı olduğunu, Fransa'dan nükleer tesis ile malzeme kaçırılmasında ve sağlamasında büyük rol oynadığını yazdıktan sonra bu kişiye asla güvenilmemesi gerektiğini belirttim ve dedim ki; 'Peres'e bu daveti yapanlar ve ona Atatürk'ün kurduğu ve Türk ulusunun onurlu Kurtuluş Savaşı'nı emperyalist ülkelere karşı başarı ile sonuçlandıran TBMM'de konuşma olanağı sağlayanlar umarım ne ve neden yaptıklarını biliyorlardır.'' Şimdi bunları neden yazıyorum? Çünkü bazı kara cahiller bir yandan Hamas'ı PKK'ya benzetme gaflet ve delaletinde bulunurken Başbakan Erdoğan'ı Hamas'ın peşine takılarak Türkiye'ye zarar verdiğini söyleyecek kadar Peres'leşiyor. Umarım aynı kişiler şimdi de 'Hamas ile masaya oturmalıyız' diyen Uluslararası Filistin temsilcisi ve İngiltere eski Başbakanı Tony Blair'e ya da Hamas'çılarla sürekli temas halinde olan Fransa Dışişleri Bakanı Kushner'e de aynı suçlamada bulunmaz. Üstelik İsraillilerin Hamas'çılarla Mısır'da görüştüğü sırada. Dedim ya bunlar kara cahil ama aynı zamanda yalancı ve katil Peres gibi suçluluk psikolojisi içinde bağırmayı çok iyi beceriyorlar. Ama boşuna Türk halkı onların kim olduğunu artık çok iyi biliyor. Tıpkı 'Erdoğan'ın tepkisi Türkiye'ye çok pahalıya mal olacak' diyenleri bildiği gibi. Bir hatırlayın. 1 Mart tezkeresi çıkmadığında da bu kişiler 'ABD bizi mahvedecek' demişti. Amerikan askerinin Felluce katliamlarına ve Ebu Garib işkencelerine tepki göstererek 'bunlar insanlık dışı vahşi cinayet' diyen Başbakan Erdoğan'a aynı kişiler 'Sen ne yapıyorsun artık telefonuna Beyaz Saray'da kimse cevap vermez ' demişti. Hamas lideri Ahmet Yasin 20 Mart 2004'te İsrail uçakları tarafından vurulduğunda Başbakan Erdoğan 'İsrail bir terörist devlet' dediğinde ve Hamas lideri Halit Meşal'i Ankara'da misafir ettiğinde aynı kişiler koro halinde ve bu kez daha yüksek ses ve tonda 'İsrail ve Yahudi lobiler Türkiye'yi perişan edecek' diyerek tehditler savurmuştu. Ben ise her iki konuda birçok yazı yazmış ve televizyonlarda yorumlarda bulunarak şunu vurgulamıştım: 'Korkaklar korkmasın ve Türk halkını da korkutmaya kalkışmasın'. Şimdi ey kara cahiller: Elinizi vicdanınıza (varsa) koyun ve son 6 yıllık dönemin tüm süreçlerine bakarak şu soruyu kendinize sorun: Acaba Türkiye ne kaybetti? Perişan ve rezil olan kim? Türkiye yalnızca Arap ve İslam aleminde değil tüm dünyada saygınlık ve prestij kazanmıştır. Türkiye, Arap liderleri zirvesine davet edilmiş, İslam Konferansı liderliğine ve BM Güvenlik Konseyi üyeliğine seçilmiş, Afrika ve Latin Amerika ile yoğun ilişkiler geliştirmiş, AB yolunu aralamış ve son 5 yılda onlarca uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapmıştır. Peki Türkiye'yi mahvetmesi beklenen ABD, İsrail ve Yahudi lobilere ne oldu? ABD; Irak, Afganistan ve Somali'de yenilmiş, Ortadoğu politikası tümden iflas etmiştir. İsrail ise katil bir devlet olarak tüm dünya insanlarının vicdanında mahkum edilerek rezil olmaktan daha beter olmuş. Yahudi lobileri ise 2004'te Başbakan Erdoğan'a verdikleri cesaret madalyasını, bu cesaretini Peres'e karşı kanıtladığı için geri almaya ve bunu verecekleri başka adam bulmakla meşgul. Başbakan Erdoğan'a düşen görev ise onların işini kolaylaştırarak 'alın bu madalyayı ve öldürmeyi çok iyi bilen ya da sizi cesaretle savunan birilerine verin' demektir. Hatta Türkiye'den bazılarının isimlerini bile önerebilir. Not: Gazze ve Davos gelişmeleri ile ilgili olarak SMS ve elektronik posta mesajı gönderen binlerce okuyucuma teşekkür eder, yanıt veremediklerimden özür dilerim.
 

HÜZÜNLE DOLUYUM

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ocak 2009
Mesajlar
343
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Siyonist Teröre Karşı Dünyayı Suskunluğa İten 4 Palavra Gazze’de bebekler,kadınlar ve masum insanlar hunharca katledilirken dünya neden sessiz kalıyor?
04/02/2009
1339.jpg
Yahudi kökenli anti-Siyonist yazar Ralph Schoenman,Siyonizm konusunda yanlış bir bilincin şekillenmesine yol açan ve böylece hem Siyonist saldırganlığa zemin hazırlayan hem de Siyonist terör karşısında suskunluğa neden olan dört palavraya dikkat çekiyor.


1-“Vatansız Halka Halksız Vatan” Palavrası

Bu palavra, Filistin’in uzakta,bomboş,ele geçirilmeyi bekleyen bir toprak parçası olduğu düşüncesini yerleştirmek için daha ilk Siyonistler tarafından uluslar arası toplumun dimağına işlenmiştir.Söz konusu düşüncenin hemen ardından gelen de,Filistinlilerin kimliklerinin,milliyetlerinin ve tarihsel vatanları üzerindeki meşru haklarının yadırganması olmuştur.

2-“İsrail Demokratiktir” Palavrası

Batı basınında İsrail’le ilgili yapılan sayısız yayında, “korsan devlet’in Ortadoğu’daki tek ‘gerçek’ demokrasi olduğu savı yenilenir durur.Gerçekte İsrail yasalarında, ırksal ve dinsel ölçütlere uymayanların kişisel özgürlükleri, en temel insani ve hukuki hakları yok sayılmaktadır.

3-“İsrail’in ‘Güvenlik’ Kaygısıyla Hareket Ettiği” Palavrası

Üçüncü palavra İsrail’in dış politikasında motor gücün “güvenlik” olduğu palavrasıdır.Siyonistlere göre devletleri dünyanın 4.Büyük askeri gücü olmalıdır,zira İsrail ancak çok kısa bir süre önce ağaçtaki pusularından aşağı düşürebilmiş olan ilkel, kinci Arapların heran varolan tehditlerine karşı kendini savunmak durumunda bırakılmıştır. www.islamigundem.com


4-“Siyonizmin Nazi Dönemindeki Yahudi Katliamı kurbanlarının manevi varisi olduğu” Palavrası

Siyonizm hakkında en sinsice yayılan palavra budur.Siyonist hareketin ideologları,Nazi katliamına kurban giden 6 Milyon Yahudinin kefenlerine bürünmüşlerdir.Bu asılsız savın arkasındaki en acı ve kaba gerçek ise Siyonist hareketin daha başından itibaren nazizmle gizli ve aktif bir ortaklığa girmiş olmasıdır.

Pek çok insan için Yahudi Katliamı’nın korkunç anısını her an taze tutmaya çalışan Siyonizmin,Yahudilerin tarihleri boyunca karşılaştıkları en amansız düşmanla böylesine bir işbirliğine girmiş olması akıl almaz bir iştir.Ne var ki belgeler, ikisi arasında sadece ortak çıkarlar değil, daha da öteye,aşırı şövenizmlerinden kaynaklanan derin bir ideolojik ilişki olduğunu ortaya koymaktadır.

Ralph Schoenman, Siyonizmin Gizli Tarihi, Kardelen Yayınları
 

HÜZÜNLE DOLUYUM

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ocak 2009
Mesajlar
343
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Halid Meşal Anadolu Gençlik Dergisine Konuştu! Ümmetin yıllardır kanayan yarası olan Filistin davası, geçtiğimiz ay yine İsrail´in Gazze´ye yönelik saldırıları nedeniyle dünya gündemindeydi. Katil İsrail, yine çoluk çocuk demeden Filistinli kardeşlerimizin üzerine bombalar yağdırdı. Bir aya yakın süren saldırılarda İsrail, Gazze´li mücahitlerin mukavemeti sonucu ateşkes ilan etmek zorunda kaldı.
07/02/2009
1367.jpg
Anadolu Gençlik Dergisi olarak Filistin Direniş Hareketi Hamasın Siyasi Büro Şefi Halid Meşal ile gerçekleştirdiğimiz röportajı sizlerle paylaşıyoruz. Meş'al bir yandan Gazze´deki cihadın stratejisini belirlerken bir yandan da dergimizin sorularını cevaplandırdı. Allah kendisinden razı olsun.
Öncelikle bölgede son durumu kısaca özetler misiniz? Müslümanların mevcut durumları nasıldır? Saldırıların bilançosu nedir?
18 aydır Gazzedeki halkım dünyanın en büyük hapishanesinde tutulmak suretiyle ambargonun felaketlerini yaşadı. Üzerlerine yer ve gök kapatıldı, aç bırakıldılar, abluka altına alındılar ve tıbbî ilaçlardan mahrum bırakıldılar.Yavaş ölüm politikası son bulmamıştı ki bombardıman geldi. İsrail dayanaksız farklı gerekçeler ve yalanlar altında bu kan şelalesini patlattı. Bu savaş, direniş kahramanlarının ifade ettikleri gibi hak ile batılı, direniş ile teslimiyeti, Gazzenin öncesiyle sonrasını birbirinden ayıran tam anlamıyla bir Furkan Savaşı olmuştur. Filistin halkı Siyonist işgal devletinin Gazzeye karşı başlattığı insanlık dışı ve barbar savaştan zaferle çıkmıştır. Bu ilahi bir başarıdır. Siyonistlerin çocuklara ve kadınlara karşı yirmi gün boyunca sürdürdüğü insanlık dışı katliama rağmen Filistin halkının direnişi Allah´ın yardım ile galebe gelmiştir.
Hamas bu saldırılardan zaferle çıkmıştır diyebilir miyiz?
Siyonistler başarız olmuştur. çünkü yirmi gün süren saldırları boyunca, direnişciler tarafından fırlatılan füzeleri engelleyememişlerdir. Netice itibariyle Gazze zafer kazanmıştır. Düşman yenilmiştir. İşgal ordusu başlattığı savaşın onuncu gününde direnişe bazı şartlar dayatmak istedi. Daimi bir barış oyunuyla direnişin elindeki silahları almak istedi. Fakat biz siyasette direndiğimiz gibi cephede de direndik. Bize dayattıkları şartları reddettik. Bunun üzerine başlattıkları tecavüzleri durdurup rezil bir şekilde ve hiçbir şart öne sürmeden geri çekilmek zorunda kaldılar. Bizler tarihi bir zaferle karşı karşıyayız. Bu zafer, hiç kuşkusuz büyük zaferin kapısını açacaktır: O zaman, haklarımıza ve sabitelerimize bağlı kalarak topraklarımızı kurtaracak, başkenti Kudüs olan Filistin devletini kuracak, işgal zindanlarında yatan bütün esirleri kurtaracak ve yurtlarından edilmiş Filistinlilerin yurtlarına geri dönmelerini sağlayacağız.
HAMAS direnişine bundan sonra nasıl yön vermeyi hedefliyor? İsrail´e karşı ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Bizim hedefimiz bu savaşdan sonra da Allah´ın izni ile direnişe devam ederek yeni yapılanmalar için hazırlıklar yapacağız. Nehirden denize kadar olan Filistinin özgürlüğüne kavuşana kadar siyonistlere karşı direnişimiz devam edecektir. İsrail, ABD ve Avrupalı destekçileri hiçbir gürültü olmaksızın bu dünyadan gitmemizi istemekteler ancak bizler bu sessiz ölüme teslim olmayacağız. Bizim irademiz abluka ve bombardımanla kırılmaz ve işgale kesinlikle teslim olmayacağız. Siyonist oluşumun bir gün yok olacağını Kur´anın müjdelemiş ve bizler de buna şüphe etmeksizin kesin bir imanla inanmaktayız.
El-Fetih´le aranızda uzun süredir yaşanan çekişme ve çatışmanın sebeplerini açıklar mısınız? İsrail´in saldırılara karşı birlikte hareket etme ihtimali var mıdır?
Hamas olarak bizim Fetih hareketi içerisindeki onurlu kişilerle hiç bir ihtilafımız yok. Öyleki biz Aksa tugayları, Nasır Salahettin alayları, ebu hilal (ki kendisine tabi 3000 kişi ile fetihden ayrılmıştır) ve fetih hareketinin kurucularından Hani el-Hasan (el- jaazere kanalında Mahmut Abbası eleştirdiği için ihraç edilmiştir) ile ilişkilerimizi devam ettirmekteyiz. Ancak Fetih içerisinde ihtilaflı olduğumuz, Mahmut Abbas, Muhammed Dehlan ve Yaser Abdu Rabbo dan oluşan (Ramallah grubu) küçük bir grup vardır. Çünkü bunlar siyonist düşmanla işbirliği yaparak Filistin halkının hak ve özgürlüğünü gözardı etmektedirler. Bu grubun Olmert, Livni ve Rice ile olan kucaklaşmalarını sizlerde tv ekranlarında izlemişsinizdir. Bizim Fetih´le beraber hareket etmemize gelince; zaten bizler onurlu fetih mensuplarıyla aynı çatı altında Filistinin özgürlüğü için mücadele etmekteyiz.
Bölgenizdeki son gelişmeler bağlamında Filistin davası ve halkının geleceği hakkında öngörüleriniz nedir? İsrail´le barış mümkün müdür?
Son gelişmeler ışığında halkımızın ve davamızın geleceğini iyi görmekteyiz. Halkmız direnişe büyük destek vermektedir. Çünkü halkımız çok iyi biliyorki siyonistler güçten başka bir dilden anlamıyorlar ve toprakların geri alınması güçle olabileceğine ve Allah (cc) sonunda zafer nasip edeceğine inanmaktadır. Kalıcı barış, ancak toprağın asıl sahiplerine iade etmek ve yahudilerin Filistin topraklarında çekilmesi ile gerçekleşebilir. Yoksa peygamberleri öldüren vampirlerle barışın olması mumkun değildir.
Ortadoğu´da İslam dünyası ile ABD-İsrail arasında büyük bir savaş yaşanabilir mi?
İslam alemi ve ABD-İsrail arasında bir savaşın meydana gelmesi uzak bir ihtimal. Çünkü birçok İslam devletinin yöneticileri ABD ve israil´in hizmetçileri konumundadır. Örnek olarak petrol silahını kullanamıyorlar eğer abd-israile karşı bu silahı kullanabilseler ABD, buna boyun eğecektir. Ayrıca Ortadoğuda bundan daha kötüsü ne olabilirki sizler görüyorusunuz
ABD başkanlığını seçilen Obama hakkında ne düşünüyorsunuz? Yeni ABD başkanının Filistin konusunda nasıl bir politika izlemesini bekliyorsunuz?
Barack Obamanın George Bushun felaket mirasından kurtulacağına dair umutlar besledik. Fakat başlangıcı cesaretlendirici olmadı. ABD başkanlarının Filistine ve islam ümmetine bakışları efendinin kölesine bakması gibidir. Bunun sebebi ise bizim İslam´dan uzaklaşmamızdır.
Dünya Müslümanlarının Filistin davasına yeterince sahip çıktığını düşünüyor musunuz?
Müslüman halklar gösteriler, eylemleri ve düzenledikleri panellerle dayanışma geceleri ile Gazze halkının yanında olduklarını göstermişlerdir. Yönetimler ise yetersiz bazıları davamıza ve halkımıza karşı komplo kurmaktadır. Katliamların durdurulması için cihat çağrısı yapılmalı. Uluslararası düzeyde yapılması gerekenler ise siyonistlerle ilişkilerin bitirilmesi ve israil ürünleri boykot edilmesidir. bir de işgal devletinin siyasi ve askeri liderlerinin işledikleri savaş suçu nedeniyle yargılanıp cezalandırılmalarını bekliyoruz.
Türkiye´de uzun süredir siyonizmle mücadele eden Prof. Dr. Necmettin Erbakan hakkında ne düşünüyorsunuz?
Prof. Dr. Necmettin Erbakanı severiz ve saygı duyarız. Siyonistlere karşı uzun yıllar mücadele etmiştir ve halen etmektedir. Başbakanlık yaptığı dönemde karşılıklı dostluk görüşmelerimiz gerçekleşti.
Sizce Türkiye hangi somut adımları atmalıdır?
Bizim Türkiyeden beklediğimiz somut adımlar ise Filistin halkına destek vermeleri ve Osmanlı devletinde olduğu gibi İslam dünyasının birleşmesini sağlayacak rolünü geri almasıdır. Filistin´in özgürlüğüne kavuşması için direnişe destek amaçlayan İslam alimleri tarafından konferanslar ve programlar yapılarak müslüman halkların bilinçlendirilmeleri sağlanmalıdır.
Bölgede acil ihtiyaçlarınız nelerdir?
Acil olarak sahra hastenelerine ve gazzenin yeniden yapılanmasına ihtiyaçlarımız var. Tedavi için bekleyen 4000den fazla yaralı bulunmakta bunların gazzenin dışında tedavi edilmesi gereklidir.
Son olarak Türkiye´ye ve Türk halkına söylemek istedikleriniz nelerdir?
Türkiye´ye selam olsun. Türkiye halkı Gazze halkı için eylem ve gösteriler yaparak cihad etmiştir. Ayrıca mali desdek ve insani yardımlar yapmıştır. Allah razı olsun teşekkür ederim.
Anadolu Gençlik Dergisi
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt