Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Gayri dayanamam ve ben bu hasrete (1 Kullanıcı)

Siyahgulsevdalisi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
2,046
Tepki puanı
0
Puanları
0
Diğer yandan, biz hak ettiğimiz için yaratılmış değiliz. Hak ettiğimiz için bize hayat verilmiş değil. Hak ettiğimiz için canlı yapılmış, hak ettiğimiz için insan kılınmış değiliz. Eğer var kılınmışsak, eğer canlı kılınmışsak, eğer insan olarak yaratılmışsak, eğer yaşama sevincimiz verilmişse, eğer doğru bir dine inanıyor ve Yaratıcımıza doğru bir yaklaşımla yönelebiliyorsak, eğer iyilikler ve salih ameller yapabiliyorsak, eğer kötülüklerden uzak durabiliyorsak, eğer günahlarımız bağışlanıyorsa, -kendimizi sarsalım, tartalım ve itiraf edelim: Bunlar, içinde yüzdüğümüz ve bizim irâdemize sorulmadan bize verilen nimetler değil midir?- bütün bunlar Allah’ın rahmetinden, lütfundan ve kereminden başka bir şey değildir.
Bir de Cennet bekliyoruz! Oh ne âlâ? Daha beklediklerimiz çok şeyler var: Mahşerde şefaate ermek, günahlardan tamamen mağfiret olunmak, Allah’ın adâletine çarpmaktan kurtulmak, Cehennemden âzâd olmak, ebedî mutluluğa ulaşmak, sonsuzluk ülkesinde her ihtiyacımızın karşılanması, her isteğimizin yerine gelmesi, sevdiklerimize ulaşmamız, Allah’ın sonsuz güzelliğine ulaşmamız.
Peki bu dev istekler ve beklentilere karşı neler yapıyoruz? Günahlardan başka neler yapıyoruz? Azıcık bir iyiliğimiz varsa, bir ibâdetimiz varsa, bir sâlih amelimiz varsa, onu da nefs-i emmâremizin hiç farkında olmadığımız “benlik” tuzağıyla, “enaniyet” tuzağıyla, “gurur” tuzağıyla, “riyâ” tuzağıyla, “gösteriş” tuzağıyla, “gıybet” tuzağıyla, “haset” tuzağıyla, ve sâir şeytânî tuzaklarla değer olarak sıfırlıyor ve çoğu zaman eksiye geçiyoruz! Elde avuçta ne salih amel kalıyor, ne ibâdet, ne iyilik!
Bundan dolayı Cenab-ı Allah uyarıyor ki: “Sana her ne iyilik erişirse Allah’tandır. Sana her ne kötülük gelirse, nefsindendir.”9
İşte Üstad Saîd Nursî Hazretleri Yirmi Üçüncü Sözün 2. Mebhasının 1. Nüktesinde bu âyeti tefsîr ediyor: İnsanda iki cihet vardır: Birisi yapmak, hayır ve fiil cihetidir. Diğeri yıkmak, yok etmek, şer ve yapılmak cihetidir.
Yapmak konusunda insanın eli çok kısadır. İnsan kendiliğinden bir şey yapamaz. Yapan, veren, takdir eden Cenâb-ı Hak’tır. İnsanın hiçbir iyiliği ve hiçbir salih ameli kendi öz malı değildir. İnsan iyiliklerde fâil değildir. İyilikler Allah’tandır.
Kötülük ise böyle değildir. Kötülükte fâil insandır. Yani yıkan, bozan, kıran, döken, dağıtan, günah işleyen ve kötülük yapan insandır. Nefs-i emmâre kötülük cihetinde sonsuz cinâyet işleyebilirken; iyilik cihetinde gücü ve kudreti hemen hiç yoktur. İyilik cihetinde sahip olduğu her şey Allah’ındır.
Enaniyeti, benliği, gururu bırakıp hayrı Allah’tan isteyen, şerden, yıkmaktan, kötülükten ve nefsine itimattan vazgeçen, istiğfar eden ve tam kulluğunu takınan insan ise, “Allah onların günahlarını silip yerlerine iyilikler verir”10 âyetinin sırrına mazhar olur.
Netice itibariyle: İlâhî adâlet gereği; iyilik kendisinin olmadığı için iyiliğine karşılık hiç sevap alması gerekmeyen, fakat kötülüğün fâili kendisi olduğundan bir kötülüğüne karşılık bazen bin günah alması gereken insan; amel defterinde, Allah’ın fazlı, keremi ve rahmeti gereği, iyiliklerinin sevabını en az bire on, bire yetmiş, bire yedi yüz, bire yedi bin olarak buluyor. Fakat bir kötülüğüne karşılık sadece bir günah buluyor. Demek, Allah’ın fazlı, rahmeti ve keremi sadece âhirette ve mahşerde değil; dünyada günahların ve sevapların yazılması esnasında dahî adâletinin ve gazabının önüne geçiyor ve kullarının sevap ve hayır defterini daha dolu hale getiriyor.11
Dipnotlar:
1- En’âm Sûresi: 160.
2- Bakara Sûresi: 261.
3- Riyâzu’s-Sâlihîn, 313.
4- Buhârî, Îmân, 31; Câmiü’s-Sağîr, 1/151.
5- Kadir Sûresi: 1,2,3.
6- Sözler, s. 312.
7. A’râf Sûresi: 156
8. Riyâzu’s-Sâlihîn, 318
9. Nisâ Sûresi: 79
10. Furkan Sûresi: 70
11. Sözler, s. 290
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt