Aşk-ı Hicab
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 15 Şub 2009
- Mesajlar
- 12,148
- Tepki puanı
- 25
- Puanları
- 38
- Yaş
- 39
"İslâm, garip başladı Ve (günün birinde) tekrar başladığı gibi garip kalacaktır Ne mutlu o gariplere!" (Müslim)
Müslüman, hangi asırda olursa olsun, içinde yaşadığı toplum tarafından garip karşılanır Bu, mukadderattır Hz Adem (as)'dan son peygamber Hz Resul-i Ekrem (sas)'e gelinceye kadar, peygamberler ve getirdikleri ile ilgili bir referandum yapılmış olsa idi, azınlık hep inananlar, çoğunluk ise ehl-i küfür olurdu Allah dostlarının ümmetlerine bakılınca bu durum daha net ortaya çıkar Küfür, her dönemde sayısal olarak üstünlük göstermiş; inananlar fakir, köle ve azınlık olarak teşekkül etmiştir
Sayısal olarak çoğunluğu ellerinde bulunduranlar, her fırsatta inananları ezmek, ortadan kaldırmak ve tek olarak hakimiyetlerini daim kılmak için binlerce metot uygulamış lakin hiç bir şekilde muvaffak olamamıştır Olabilmeleri de mümkün değildir Cenab-ı Hakk'ın vaadi açıktır.
Bu durum karşısında müslümanlara düşen vazifeler vardır: Allah'ın ipine sımsıkı sarılmak; bir an için bile olsa Allah Rasulü'nün yolundan ayrılmamak; birlik olmak; küfre karşı bir hareket etmek vs Bunlar yapılmadığı zaman, şu mevcut durumda olduğu gibi problemlerle karşılaşılması kaçınılmaz olmaktadır Muhakkak ki Allah her şeyin en iyisini bilmektedir.
Allah Resulü'nün zamanında olduğu gibi, batılın (boş, beyhude, yalan, çürük) hakim unsur olduğu, sapık fikir ve düşünce, uydurma sistem ve nazariyelerin tahakkümüne maruz kaldığı, cahiliyyenin güçlenip hakimiyet kurduğu dönemlerde İslâm, nasıl ki garip karşılanmış, günümüzde de durum hemen hemen aynıdır.
Sözlüklerin "Garip" maddelerini, 1 Yabancı, yurdundan ayrılmış, yolcu, gurbete çıkmış 2 Alışılmamış, tuhaf acayip 3 Kimsesiz, zavallı vb izahlar doldururken, Allah Resulü bu "garipler" için şu açıklamayı yapıyor: "Halkı kötülüklere mağlup olmuş ve isyankârları itaat edenlerden daha çok bir toplum arasında kalan Salih kişiler olarak tanımlamaktadır. (Müsned)
Bizden öncekilerin başlarına gelenler, elbet bizim de başımıza gelecek Garipliğimiz gibi Acı sözler, darbeler, yakınların dahi düşmanlığı, medya baskısı, rejim tasallutu, aslı olmayan haberlerle iftiralar, çamur atmalar, batıla iştirakten uzak olunca alaya almalar, dudak bükmeler İnandıkları gibi yaşamak isteyenleri, kendi inandıkları yaşam çizgisine çekmek istemeleri bunun bariz örnekleridir.
Mevcut zulüm, sadece belli veya bizim dışımızdaki insanlara "has" kılındığı vakit, üzerimize alınmayarak, görmezden gelerek, umursamayarak vaziyeti idare ettiğimiz sürece "Garip" değil belki zalimlerden daha zalim hale geldiğimiz unutulmamalı..
Müslüman, hangi asırda olursa olsun, içinde yaşadığı toplum tarafından garip karşılanmaya başlanınca, İslâm'ı yaşamaya başlamış demektir..
Öyleyse Garip olmak, garip karşılanmak için ne durursun Müslüman?
Ne Mutlu O Gariplere..!!!