Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Flört yangını büyüyor!.... (1 Kullanıcı)

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com
FLÖRT YANGINI BÜYÜYOR!....


“Evlatlarımızı yakıp kavuran, aileleri yıkan, mutluluğu yok eden ve toplumu birbirine düşüren flört yangınına dur diyelim

Yukarıdaki sözler, Nevzat Laleli’nin 1.Mayıs.2009 günü Ankara Ulus’ta İnfak vakfında verdiği “Flört yangını” isimli konferansının özeti olarak alınmıştır.

Milli Gençliğin Şeref Başkanı Nevzat laleli seçkin bir topluluğa verdiği “Flört yangını” isimli ve slaytlarla perdeye de aktardığı konferansında;

“ Flört, kızlarımızın genellikle kendine eş aramak için yaptığı ama erkeklerin % 80’inin hoşça vakit geçirmek, kızdan yararlanmak ve hatta onu kötü yollara düşürmek için başvurduğu bir yoldur. Sonuçta evlenme olsa bile evlenmelerin büyük bir kısmı boşanmayla biten bir maceradır ve yanan taraf genellikle kızlarımız ve bunların aileleri olmaktadır” demiştir.

Laleli konferansında; “100 – 150 sene kadar önce Batıdan gelen ve şimdilerde toplumumuzu kasıp kavuran “Flört yangını” eğer söndürülmeyecek olursa bu çok kısa bir zaman sonra bütün toplumu kuşatmış, edepli terbiyeli insanlar yerine şirret, ahlak ve namusunu kaybetmiş, gözü dışarıda ve yuvasına sahip çıkmayan insanların bulunduğu topluma dönüşmüş olacağız. Bu ise yok olmamız manasını taşımaktadır” demiştir.

Bizim bin yıllık denenmiş, sağlam ailelerin oluşmasında ve çelik gibi bir toplumun meydana getirilmesinde kullandığımız “Görücü usulü” evlendirme çocuklarımıza yanlış tanıtılmakta onun yerine “evleneceğim eşimi kendim belirleyeceğim” gibi sığ bir sözü diline pelesenk yaparak flört çılgınlığına kalkışmaktadır. Bu geçlerimiz çok geçmeden dönüşü olmayan yanlış bir yola girdiklerini kendileri de görmekte ama bu yoldan dönememekte bin bir emek, bin bir zahmet kurdukları yuvarı yıkılmaktadır.

Flörtle ve birbirlerini severek evlenenlere sormak lazımdır; “Kendi eşinizi kendiniz belirlediğiniz ve birbirinizi severek evlendiğiniz halde niçin boşanmaların % 80’i flört usulü evlenmelerden oluşmaktadır?

Gaziantep’ten bize evlenmek için başvurun ve dünyalar güzeli bir kızımız evlendikten hemen 3 ay sonra boşanmış olduğunu söylemiştir. Bu ne büyük yanlışlık ve ne büyük hüsrandır. Bütün gençlerimize şunu hatırlatmak isteriz ki “yuvalar, boşanmak için kurulmazlar
Ülkemizde halen uygulanan evlenme usullerinin 4’e ayrıldığını belirten Laleli, bunların;

1.Milli değerlerimizin ürünü, akılla karar verme mekanizmasına göre çalışan ve mutlu yuvaların kurulmasını sağlayan Görücü usulü evlenme,

2.Batıdan gelen ve evlenme kararının hislerle (sevgi ve aşk gibi) verildiği Flört usulü evlenme,

3.Reytinge (yüksek seyredilme oranına erişmek adına) kurban edilen ve eşlerin birbirlerini yeterince tanıyamadığı Televizyonda evlenme ve

4.Bizim “Çağımızın evlendirme metodu” olarak isimlendirdiğimiz, eşleri ilk etapta birbirleriyle karşılaştırmadan karşılıklı olarak birbirine çok geniş bir bilgi aktardığımız ve kararın akılla verildiği sistem bulunmaktadır.

Mutlu olanın, mutlu yuva kurmaktan geçtiğini söyleyen Laleli, bunun şartlarını da birer birer saymıştır.

Konferansın sonunda; “Sizlere sormak isterim. Siz, sivrisinek avlama mı bataklığı kurutmak mı” tezlerinden hangisini uygun görürüsünüz? Bizler bu konuşmalarımızla (elbette faydadan ari değildir) ancak sivrisinek avlamaktayız. Evlatlarımızın flört yangınından kurtulabilmeleri sağlamak, onların kalıcı ve mutlu yuvalar kurabilmeleri, bu mutluluk ortamında kendine güvenen çocuklar yetişebilmeleri, toplumun yeniden çelik gibi bir toplum olabilmesi devletin ve hükümetin bu işe eğilmesiyle mümkün olacaktır”
Ateşle barutu yan yana koyarak bunlara sakın patlamayın” demeniz bir şey ifade etmez. Onlar cibilliyetlerinin (yaratılışlarının) gereğini yerine getirecek ve mutlaka patlayacaklardır.

O halde gençlerimize her fırsatta yan yana, karşı karşıya getirecek sonra da “Sakın flört etmeyin” diyeceksiniz, bu mümkün değildir” demiştir.


Çok değil bundan 20 – 30 sene kadar önce “kız liselerimiz, kız imam Hatip okullarımız, kız sanat okullarımız vardı? Ve buralarda sadece kız çocukları eğitim ve öğretim görmekteydiler. Nerede bizim bu ve benzeri okullarımız? Milletin gözünün içine baka baka bunları karma haline getirenlere karşı, milletin desteğini alanlar neredeler? “Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil midir?
Bu milletin % 35 - 40 oyunu alarak iktidara gelenler bunların oluşturdukları hükümetler, niçin evlatlarımıza sahip çıkmazlar? Aileleri, çocukları ve toplumumuzu niçin dipsiz kuyuların içerisine atarlar?

Televizyonlar, niçin aile kutsiyetini öne çıkarmazlar da karının kocasını, kocanın karısını aldatmasını bir marifetmiş gibi takdim eden filimler oynatır, haberler yaparlar? Nerede bunları ölçü içerisine alacak siyasi iktidar? İstikrar sadece ekonomide(!) mi olur?

Kendini büyük olarak takdim eden ve trajı milyonları bulan gazeteler, bu milletin ırz ve namusu ile bu kadar hoyratça nasıl oynarlar? Bunlara nasıl ve neden müsaade ederler? Nasrettin Hoca’nın dediği gibi; “Bu köyün(!) taşlarını başlamışlar da niçin köpeklerini serbest bırakmışlardır?

Hayır, hayır... Bu asil millet böyle bir zillete(alçak bir seviyeye) layık değildir. Ey iktidarlar, “ya bu bataklığı kurutursunuz veya biz yapamıyoruz der çeker gidersiniz” yerinize milletin evladına, ahlak ve maneviyatına sahip çıkanlar gelir, demiştir.

 

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Selamun aleyküm, hayırlı cumalar kardeşim

Bu konuya kesinlikle katılmıyorum, eşini ilk kez zifaf odasında görmek kendine kıymaktan başka hiç bi şey değildir. Kişi evleneceği kimseyi tanımalıdır, tanımak adına yıllarını geçirsin demiyorum elbette, iman sahibi ve evlilik niyetind eki kimse zaten kendini hemen belli edecektir. Kendini bilen, taşıdığı namusun sorumluluğunu bilen, taşıdığı Nur'u layıkıyla taşıyan (Allah insanları yaratırken kendi Nur'undan vermiştir) kimse flört adı altında kendini ziyan etmez zaten. Kendini ziyan edenler ise nefsine boyun eğmiş olanlardır ki Allah merhamet sahibidir.
Selametle..

örnek: Babaannem evlendiğinde 15 yaşındaymış, dedem ise 45. Evlendiklerinde babaannem dedemi hiç görmemiş. Zifaf odasında ise ışık olmadığı için, geceyi kiminle geçirdiğini de görmemiş, sabah erkenden dedem çıkmış ve öğlende eve yanında bir kaç kişi ile gelmiş salonda sohbet ederken, dedemin babaannem yaşında iki kızını yanına çağırmış ve salonu gören küçük bir aralıktan göstererek sormuş. ''babanız kim?'' böylece dün geceyi birlikte geçirdiği kocasını tanıyacak!! cehalet bu, başka hiç bir şey değil.
 

imported_mine_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Şub 2007
Mesajlar
368
Tepki puanı
1
Puanları
0
bence herşey seviyeliolmalı şimdi ki gençler flört olayını yada görüşüp tanıma olayını çok abarttılar ve ileri gittiler gazetelerde neler okuyoruz bizöyle mi yetiştik çok değişti herşey çoookkkk....rabbimgençlere hidayet versin ve yaptıkları yanlışları normal karşılamalarını nasip etmesin..
 

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com
Selamun aleyküm, hayırlı cumalar kardeşim

Bu konuya kesinlikle katılmıyorum, eşini ilk kez zifaf odasında görmek kendine kıymaktan başka hiç bi şey değildir. Kişi evleneceği kimseyi tanımalıdır, tanımak adına yıllarını geçirsin demiyorum elbette, iman sahibi ve evlilik niyetind eki kimse zaten kendini hemen belli edecektir. Kendini bilen, taşıdığı namusun sorumluluğunu bilen, taşıdığı Nur'u layıkıyla taşıyan (Allah insanları yaratırken kendi Nur'undan vermiştir) kimse flört adı altında kendini ziyan etmez zaten. Kendini ziyan edenler ise nefsine boyun eğmiş olanlardır ki Allah merhamet sahibidir.
Selametle..

örnek: Babaannem evlendiğinde 15 yaşındaymış, dedem ise 45. Evlendiklerinde babaannem dedemi hiç görmemiş. Zifaf odasında ise ışık olmadığı için, geceyi kiminle geçirdiğini de görmemiş, sabah erkenden dedem çıkmış ve öğlende eve yanında bir kaç kişi ile gelmiş salonda sohbet ederken, dedemin babaannem yaşında iki kızını yanına çağırmış ve salonu gören küçük bir aralıktan göstererek sormuş. ''babanız kim?'' böylece dün geceyi birlikte geçirdiği kocasını tanıyacak!! cehalet bu, başka hiç bir şey değil.

çok haklısın kardeşim ben zaten bunu yoruma sundum ve eş seçme olayını abarttıp saçma sapan serbest hareket edenlere bu yazı daha çok.. diye düşünüyorum...
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
54
Bu köyün(!) taşlarını bağlamışlar da niçin köpeklerini serbest bırakmışlardır?

Hayır, hayır... Bu asil millet böyle bir zillete(alçak bir seviyeye) layık değildir. Ey iktidarlar, “ya bu bataklığı kurutursunuz veya biz yapamıyoruz der çeker gidersiniz” yerinize milletin evladına, ahlak ve maneviyatına sahip çıkanlar gelir, demiştir.

Allahcc razı olsun gönüldaş..
Allahcc yar ve yardımcınız olsun kardeşimiz...
BESMELE...SELAM...DUA..

 

ya mucib

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ara 2008
Mesajlar
1,037
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
34
ALLAH razı olsun kardeşm
ALLAH dogru yoldan ayırmasın inşaALLAH..
HAYIRLI İNŞANLARLA KARŞILAŞTIRSIN BİZLERİİİ
 

kalbiminurlandır

Eposta Onaylanmamış Üyeler
Katılım
7 Tem 2008
Mesajlar
4,040
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
eşlerin nikahtan önce yanlarında gelin adayının güvendiği veya sectıgı bir ÜÇÜNCÜ kişi ile görüştürülmeleri gerekmektedir.
3.kişi gerekmektedir ki bu görüşmeye haram karışmasın.
kişinin eşini o odada görmesi ilk defa olacak sey degıldır.


Rabbim razı olsun karrdeşim paylaşımın için emeğine saglık
 

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com
“Ateşle barutu yan yana koyarak bunlara sakın patlamayın” demeniz bir şey ifade etmez. Onlar cibilliyetlerinin (yaratılışlarının) gereğini yerine getirecek ve mutlaka patlayacaklardır.

O halde gençlerimize her fırsatta yan yana, karşı karşıya getirecek sonra da “Sakın flört etmeyin” diyeceksiniz, bu mümkün değildir”

Çok değil bundan 20 – 30 sene kadar önce “kız liselerimiz, kız imam Hatip okullarımız, kız sanat okullarımız vardı? Ve buralarda sadece kız çocukları eğitim ve öğretim görmekteydiler. Nerede bizim bu ve benzeri okullarımız?
Milletin gözünün içine baka baka bunları karma haline getirenlere karşı, milletin desteğini alanlar neredeler? “Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil midir?”
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt