Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Fitneler ve belirtileri (1 Kullanıcı)

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Fitnelerden Allah'a Sığınmak

Bize Hişâm ed-Destevâî, Katâde'den tahdîs etti ki, Enes (R) şöyle demiştir: Sahâbîler Peygamber(S)'e birtakım sorular sordular ve nihayet sormakta ısrar ettiler. Bunun üzerine Peygamber bir gün minbere çıktı da:

"Bana her neden soracak olursanız, muhakkak sizlere beyân ederim" buyurdu.

Ben bu sırada sağa ve sola bakmaya başladım ki, herbir insan başı elbisenin içinde olarak ağlıyordu. Bu sırada bir adam söze başladı ki, o birisiyle kavga ettiği zaman kendisi babasından başkasına nisbet olunurdu. O zât:

Ey Allah'ın Peygamberi! Benim babam kimdir? diye sordu. Peygamber:

"Baban Huzâfe'dir!" buyurdu. Bunun üzerine Umer söze başlayıp:

Biz Allah'ın Rabb'imiz olduğuna, İslâm'ın dînimiz olduğuna, Muhammed'in rasûl olduğuna razı olduk. Bizler fitnelerin kötülüğünden Allah'a sığınırız! dedi .

Bunun üzerine Rasûlullah:

"Ben hayırda veşerrde asla bu günün benzerini görmüş değilim. Şu muhakkak ki bana cennet ve cehennem sûretlendi de nihayet ben bu ikisini şu duvarın önünde gördüm" buyurdu.

Katâde dedi ki:
Bu hadîs şu âyetin yanında zikrolunuyor: "Ey îmân edenler, Allahın af ettiği şeyleri -ki, eğer size açıklanırsa ve siz bunları Kur'ân inerken sorup da hükmü kendinize izhâr edilirse fenanıza gidecektir -sormayın. Allah çok mağfiret edicidir, çok halimdir" (el-Mâide: 101).

Ve Abbâs en-Nersî şöyle dedi: Bize Yezîd ibn Zura' tahdîs etti. Bize Saîd ibn Ebî Arûbe tahdîs etti. Bize Katâde tahdîs etti ki, onlara da Enes (R): Allah'ın Peygamberi bu hadîsi söyledi, demiş ve şunu ilâve etmiştir: Herbir insan başını elbisesi içine dönerek ağlıyor ve:

Ben fitnelerin kötülüğünden Allah'a sığınıcıyım, diyordu. Yâhud da:

Ben fitnelerin kötülüğünden Allah'a sığınıyorum, diyordu.

Buhârî dedi ki: Ve bana Halîfe ibn Hayyât müzâkerede şöyle dedi: Bize Yezîd ibn Zura' tahdîs etti. Bize Saîd ibn Ebî Arûbe ve Mu'te-mir, babası Süleyman ibn Tarhân'dan; o da Katâde'den tahdîs etti ki, onlara da Enes, Peygamber(S)'den bu hadîsi tahdîs etmiş ve: Peygamber:

"Fitnelerin şerrinden Allah 'a sığınma hâlinde bulunuyorum" buyurdu, demiştir

SAHİH-İ BUHARİ
Fitne bölümü
Bölüm 15 Hadis no 39
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Peygamber(S)'İn: "Fitne doğu cihetindedir Kavli


40-.Bize Hişâm ibn Yûsuf, Ma'mer'den; o da ez-Zuhrî'den; o da Sâlim'den; o da babası Abdullah ibn Umer(R)'den tahdîs etti ki, Peygamber (S) minberin yanında ayağa kalktı da (doğuyu işaret ederek iki kerre):
"Fitne şu taraftadır, fitne şu taraftadır: Şeytânın boynuzu doğduğu yerdedir -yâhud: Güneşin boynuzu doğduğu yerdedir-" buyurmuştur.



41-BizeLeys, Nâfi'den; o da İbn Umer(R)'den tahdîs etti ki, o: Rasûlullah (S) gündoğusu tarafına yönelmiş olduğu hâlde:
"Dikkat edin! İyi biliniz ki, fitne işte bu taraftadır; şeytânın boynuzu doğduğu yerdedir!" buyururken işitmiştir .



42-İbn Umer (R) şöyle demiştir: Peygamber (S) zikretti ve:

"Yâ Allah, Şam'ımızda bize bereket ihsan et! Yâ Allah, Ye-men'imizde bize bereket ihsan et!" diye duâ etti.

Sahâbîler: Yâ Rasûlallah, Necd'imizde de! diye niyaz ettiler. Rasûlullah:
"Yâ Allah, bize Şam'ımızda bereket ihsan eyle! Yâ Allah, bize Yemen'imizde bereket ihsan eyle!" diye duâ etti.

Sahâbîler: Yâ Rasûlallah, Necd'imizde de! dediler.

İbn Umer dedi ki: Zannediyorum Rasûlullah, üçüncü defasında:

"Zelzeleler ve fitneler işte oradadır. Şeytânın karn'ı (yânı hizib ve ümmeti) de orada çıkacaktır!" buyurdu.

43- Saîd ibn Cubeyr şöyle dedi: Bizim yanımıza Abdullah ibn Umer çıktı, biz de kendisinden bize (rahmet ve ruhsatı şâmil) güzel hadîs tahdîs etmesini ümîd ettik. Saîd dedi ki: Bizden önce bir insan ona doğru ileri geçti de:
Yâ Ebâ Abdirrahmân! Bize fitnedeki kıtalden tahdîs et! Yüce Allah "Fitne kalmayıncaya, dîn de Allah'ın oluncaya kadar on*larla savaşın... " (el-Bakara: 193; el-Enfâl; 39) buyuruyor, dedi. Bunun üzerine İbn Umer (R):
Sen fitne nedir bilir misin? Anan seni zayi' etsin! Muham-med (S) ancak müşriklerle mukaatele ederdi. Onların dînlerine girmek bir fitnedir. O'nun kıtali, sizin kıtaliniz gibi mülk, yânı iktidar üzerine değildi, dedi

SAHİH-İ BUHARİ
Fitne bölümü
Bölüm 16 Hadis no 40-41-42-43
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Denizin Dalgalanması Gibi Dalgalanacak Olan Fitne

.Bize Şakîk Ebû Vâil ibn Seleme tahdîs edip şöyle dedi:

Ben Huzeyfe ibnu'î-Yemân'dan işittim, şöyle diyordu: Bizler Umer ibnu'l-Hattâbın yanında oturuyorduk. Umer bir ara: Peygamber (S)'in fitne hakkındaki sözlerini hanginiz ezberin*de tutuyor? diye sordu.

Huzeyfe:
İnsanın ehli, malı, evlâdı, komşusu yüzünden uğrayacağı fit*nelere namaz, sadaka, ma'rûf ile emr ve münkerden nehy amelleri keffâret eder, dedi.

Umer, Huzeyfe'ye Benim senden sormak istediğim bunlar değildir, lâkin ben Peygamber(S)'in "Denizin dalgalanması gibi dalgalanacak" buyurduğu fitneyi soruyorum, dedi.

Huzeyfe, Umer'e:
Yâ Emîra'l-Mü'minîn! O fitneden senin üzerinde bir korku yoktur. Çünkü muhakkak seninle onun arasında kilitli bir kapı vardır, dedi. Umer, Huzeyfe 'ye'
Kapı kırılacak mı, yoksa açılacak mı? diye sordu. Huzeyfe:
Evet kırılacaktır, dedi. Umer:
Demek ki, o takdîrde ebediyyen kilitlenmeyecek, dedi. Huzeyfe dedi ki: Ben:
Evet, dedim.

Şakîk dedi ki: Biz Huzeyfe'ye:

Umer kapıyı biliyor muydu? diye sorduk. Huzeyfe:

Evet, yarından evvel bu gece olduğunu bilmekte olduğum gibi (biliyordu). Bunun sebebi şudur: Ben ona öyle bir hadîs tahdîs ettim ki, onda yalan yanlış hiçbirşey yoktur, dedi.

Şakîk ibn Seleme el-Esedî: Huzeyfe'ye kendimiz "Kapı kimdir?" diye sormağa cesaret edemezdik de, Mesrûk ibnu'I-Ecda'a sormasını emrettik. Mesrûk, Huzeyfe'ye:

Kapı kimdir? diye sordu.

O da:

Umer'dir, dedi

SAHİH-İ BUHARİ
Fitne bölümü
Bölüm 17 Hadis no 44
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Denizin Dalgalanması Gibi Dalgalanacak Olan Fitne

Bize Muhammed ibrm Ca'fer, Şerîk ibn Abdillah'tan; o da Saîd ibnu'I-Müseyyeb'den haber verdi ki, Ebû Mûsâ el-Eş'arı (R) şöyle demiştir: Peygamber (S) bir gün bir ihtiyâcı için Medine bustânlarından bir bustâna doğru çıktı, ben de O'nun izi üzerinde arka*sından çıktım. Peygamber bustânın içine girince, ben O'nun kapısı önünde oturdum ve kendi kendime: "Ben bugün kendisi bana em*retmediği hâlde, muhakkak Peygamber'in kapıcısı olacağım" diye ah*dettim.

Peygamber gidip ihtiyâcını yerine getirdi ve oradaki kuyunun ağ*zında örülmüş bileziğin üzerine oturdu ve (serinlemek için) iki baldı*rını açarak ayaklarını kuyunun içine doğru sarkıttı. Bu hâlde iken akabinde Ebû Bekr geldi de yanına girmek için izin istiyordu.
Ben Ebû Bekr'e:
Sen olduğun gibi burada dur da ben senin için izin isteyeyim, dedim.

Ebû Bekr durdu. Ben Peygamber'e gelip:
Ey Allah'ın Peygamberi, Ebû Bekr yanına gelmeğe izin isti*yor, dedim.

Peygamber:

"Ona izin ver ve kendisini cennetle müjdele!" buyurdu.

Ebû Bekr girdi ve Peygamber'in sağ yanına gelip oturdu. O da baldırlarını açıp ayaklarını kuyunun içine doğru sarkıttı. Akabinde Umer geldi. Ben ona da:
Olduğun yerde bekle de ben senin için izin alayım, dedim. Peygamber:
"Umer'e izin ver ve onu da cennetle müjdele!" buyurdu.
Akabinde Umer de gelip Peygamber'in sol tarafında oturdu. O da baldırlarını açıp ayaklarını kuyuya sarkıttı. Bu suretle kuyunun bileziği doldu ve orada oturacak başka bir yer kalmadı. Sonra Usmân geldi. Ben ona da:
Olduğun yerde dur da ben senin için izin alayım! dedim. Peygamber:
"Usmân için de izin ver ve onu kendisine isabet edecek belâ ve imtihan ile beraber cennetle müjdele!" buyurdu.

Usmân da içeriye girdi ve onların yanında oturacak bir yer bu*lamadı da değişik bir yere çekildi ve nihayet.onların karşılarına gelip kuyunun bir tarafı üzerine oturdu. O da baldırlarım açtı, sonra ayaklarını kuyunun içine sarkıttı.

Ebû Mûsâ dedi ki:
Ben bu sırada bir kardeşim için temenni et*meye ve Allah'a onun da buraya gelmesini duâ etmeye başladım.

Saîd ibnu'l-Müseyyeb:
Ben bu iki sahâbînin Peygamberdin be*raberinde ve Usmân'ın yalnız oluşunu, onların kabirlerinin burada birleşmesi ve Usmân'ın da onlardan ayrı olmasıyle te'vîl ettim, de*miştir

SAHİH-İ BUHARİ
Fitne bölümü
Bölüm 17 Hadis no 45
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Denizin Dalgalanması Gibi Dalgalanacak Olan Fitne

Süleyman ibn Mıhrân şöyle demiştir: Ben Ebû Vâil Şakîk ibn Seleme'den işi:tim, o şöyle dedi: Usmân aleyhinde vuku' bu*lan fitne esnasında Halîfe'nin sevgili dostu olan Usâme'ye: Usmân'a gitsen de halk arasındaki fitneyi anlatarak gidermeye çalışsan! denilmişti.

Usâme cevaben:
Şübhesiz ben Usnıân'a bu işleri fitne kapısı açmaksızın gizlice söylemişimdir ve o kapıyı açan ilk kişi ben olmam. Ben, RasûlulIah'tan işittiğim bir sözden sonra, insanlardan iki kişi üzerine emîr olmasının ardından bir adama "Sen hayırlısın" diyecek değilim: Rasûlullah şöyle buyuruyordu: "Kıyamet gününde bir adam getirilir ve cehenneme atılır da cehennem, değirmen eşeğinin değirmen taşlarıyle öğütmesi gibi onu öğütür. Bunun üzerine cehennem halkı onun başına toplanırlar da: Ey Fulân! Sen ma'rûfile emrediyor ve münkerden nehyediyor değil miydin? derler. O da: Evet ben ma'rûfile emrederdim de onu kendim yapmazdım ve yine ben münkerden nehyeder-dim de onu kendim işlerdim, der"

SAHİH-İ BUHARİ
Fitne bölümü
Bölüm 17 Hadis no 46[/I]
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Denizin Dalgalanması Gibi Dalgalanacak Olan Fitne

47-...Ebû Bekre (R) şöyle demiştir: Yemîn olsun, Allah beni Cemel vak'ası günlerinde (daha önce Peygamber'den işitmiş olduğum) bir kelime ile menfaatlandırmıştır: Peygamber(S)'e Fars halkının Kisrâ Pervîz'in kızını kendilerine şehinşâh seçtikleri haberi ulaşınca:

— "Mukadderatını bir kadının eline veren kavim, asla felah bulmaz" buyurmuştu .

48-..Bize Ebû Meryem Abdullah ibnu Ziyâd.el-Esedî tahdîs edip şöyle dedi: Talha, ez-Zubeyr ve Âişe (R) Basra'ya doğru yürüdükleri zaman, Alî ibn Ebî Tâlib (R) Ammâr ibn Yâsir ile Hasen ibn Alî'yi (insanları seferber etmeleri için) yolladı. Onlar ikisi Kûfe'ye, bizim yanımıza geldiler (ve mescide girdiler). İkisi de minbere çıktılar. Alî'nin oğlu Hasen, minberin üzerinde üst tarafında oldu. Ammâr ise (minber üzerinde) Hasen'den daha aşağıda ayağa kalktı. Bizler ona doğru toplandık.

Ebû Meryem dedi ki: Ben Ammâr'dan şöyle derken işittim: — Âişe, Basra'ya doğru yürümüştür. Ve Allah'a yemîn ederim ki, Âişe elbette dünyâda ve âhirette sizin Peygamber'inizin zevcesidir. Lâkin Allah Tebâreke ve Taâlâ, Alî ibn Ebî Tâlib'e mi itaat ediyorsunuz yâhud da Âişe'ye mi itaat ediyorsunuz? diye belli etmek için, Âişe ile sizleri imtihan etmiştir

SAHİH-İ BUHARİ
Fitne bölümü
Bölüm 18 Hadis no 47-48
 

KAYYIME

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 May 2009
Mesajlar
56
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
"Her kim emîrinden hoşlanmayacağı bir şeyin meydana geldiğini görürse, onun fenalığına sabretsin (isyan etmesin). Çünkü herkim (İslâm) ca*miasından bir karış ayrılır da ölürse muhakkak o, Câhiliyet ölümü ile ölür"


Allah korusun: ( Allah razı olsun..
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
KAYYIME,
Allah CC sizden de razı olsun
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Denizin Dalgalanması Gibi Dalgalanacak Olan Fitne
(Bu, geçen bâbdan bir fasıl gibidir.)



49-.......Ammâr ibn Yâsir (R), Küfe minberi üzerinde ayağa kalktı da Âişe'yi ve onun (beraberindekilerle) Basra'ya doğru yürüyüşünü zikretti ve: Muhakkak ki Âişe, dünyâda da, âhirette de sîzin Peygamberiniz(S)'in zevcesidir. Lâkin o, kendisiyle imtihan olunduğunuz zâtlardan biridir, dedi .

50-.......Ben Ebû Vâü'den işittim, şöyle diyordu: Alî, Ammâr'ı, Küfe ehlinin Alî'nin mâiyyetinde harbe çıkmalarını hazırlamak üzere Küfe erilinin Alî'nin mâiyyetinde harbe çıkmalarını hazırlamak üzere sâ ile Ebû Mes'ûd girdiler ve:
Biz senin İslâm'a girdiğinden beri bizim yanımızda bu işe sür'-atle girmenden daha sevimsiz bir işi yaptığını görmüş değiliz, dediler...
Ammâr da onlara:
Ben de sizin İslâm'a girmenizden beri benim katımda bu işten geri durmanızdan daha sevimsiz bir iş yaptığınızı görmedim, dedi.
Ve Ebû Mes'ûd da Ammâr ile Ebû Musa'ya birer takım elbise giydirdi de sonra beraberce mescide gittiler.

51-.......Şakîk ibn Seleme şöyle demiştir: Ben Ebû Mes'ûd, Ebû Mûsâ ve Ammâr'ın beraberinde oturuyordum. Ebû Mes'ûd, Ammâr'a:
Ben senden başka arkadaşlarından herbirine, isteseydim muhakkak şöyle derdim: Ben senin Peygamber'e sahâbîlik yaptığından beri benim nazarımda bu işe sür'atle girişinden daha ayıplı bir iş yaptığını görmedim! derdim, dedi.

Ammâr da:
Yâ Ebâ Mes'ûd! Ben de ne senin, ne de arkadaşlarının, Peygamber'e sahâbî olmanızdan beri benim nazarımda bu işten geri durmanızdan daha ayıplı bir iş yaptığınızı görmedim, dedi.

Bunun üzerine zengin hâlde bulunan Ebû Mes'ûd, hizmetçisine:
Yâ Gulâm! İki takım elbise getir de onlardan bİrini Ebû Mûsâ'ya, diğerini de Ammâr'a ver! dedi ve onlara da:
Bu yeni elbiseler içinde cumua namazına gidin, dedi

SAHİH-İ BUHARİ
Fitne bölümü
Bölüm 19 Hadis no 49-50-51
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
"Allah bir kavme azâb indirince..."?

İbnu Umer (R) şöyle diyordu: Rasûlullah (S): "Allah bir kavme azâb indirince, o kavim içinde bulunan (iyi, kötü) her ferde azâb isabet eder. Sonra (kıyamet gününde) herkes kendi amellerine göre dirilitirlirler” buyurdu

SAHİH-İ BUHARİ
Fitne bölümü
Bölüm 20 Hadis no 52
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Peygamber(S)'İn Alî'nin Oğlu Hasen İçin: "Benim bu oğlum elbette bir seyyiddir. Umarım kit Allah bu oğlum sebebiyle müslümânlardan iki büyük fırkanın arasını ıslâh eder" Kavli


Bize Sufyân ibn Uyeyne tahdîs etti.
Bize İsrâîl Ebû Mûsâ el-Basrî tahdîs etti.
Sufyân şöyle dedi:
Ben İsrail'e Kûfe'de kavuştum. O Küfe Kadısı Abdullah ibn Şubrume'nin yanına gelmişti. Ona: Beni Küfe Emîri îsâ ibn Musa'nın huzuruna girdir de, ben ona va'z edeyim! dedi.
İbnu Şubrume, İsrâîl üzerine emîrden bir tehlike gelir diye korktu da bunu yapmadı.
İsrâîl şöyle dedi:
Bize Hasen Basrî şöyle tahdîs etti:
Alî'nin oğlu Hasen, Muâviye îbn Sufyân'a büyük birliklerle yürüdüğü zaman, Amribnu'1-Âs, Muâviye'ye:
Ben arkada olanları geri dönmedikçe,, geri dönüp kaçmayacak olan bir ordu görüyorum! dedi.

Muâviye, Amr'a:
Babalan öldürülürse müslümânların zürriyetlerine bakmaya bana kim tekeffül eder? dedi.
Amr,
Ben tekeffül ederim
yâhud: Muâviye: Nerede ve nasıl tekeffül olunacaktır? dedi.- Bundan sonra Abdullah ibnu Âmir ile Abdurrahmân ibnu Semure -bunların ikisi de Kureyş'in Abduşşems oğulları'ndandir-: Biz Muâviye'ye kavuşur da ona barış istemesini söyleriz, dediler.
Hasen Basrî (geçen senedle) şöyle dedi:
Yemîn olsun ki, ben Ebû Bekre(R)'den işittim, şöyle dedi: Peygamber (S) minberde hutbe yaparken torunu Hasen içeriye geldi. Bunun üzerine Peygamber (S):

"Şübhesiz benim bu oğlum bir seyyiddir (şeref sahibi bir efen*didir). Umarım ki Allah bu oğlum sebebiyle müslümânlardan iki büyük fırkanın arasını ıslâh eder" buyurdu

SAHİH-İ BUHARİ
Fitne bölümü
Bölüm 21 Hadis no 53
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Peygamber(S)'İn Alî'nin Oğlu Hasen İçin: "Benim bu oğlum elbette bir seyyiddir. Umarım kit Allah bu oğlum sebebiyle müslümânlardan iki büyük fırkanın arasını ıslâh eder" Kavli

Amr ibnu Dînâr şöyle dedi: Bana Muhammed ibn Alî (ibn Hüseyn ibn Alî Ebû Ca'fer el-Bâkır) haber verdi ki, ona da Usâme ibn Zeyd'in himayesinde bulunan Harmele haber vermiştir. Yine Amr ibnu Dînâr: Ben bu Harmele'yi görmüşümdür, demiştir. Harmele şöyle dedi: Usâme ibn Zeyd beni Medine'den Kûfe'ye, Alî'nin yanına gönderdi (de ondan mal istiyordu). Usâme, Harmele'ye dedi ki:
Alî senden şimdi soracak ve arkadaşın Usâme (Cemel ve Sıf-fîn vak'alarında) bana yardımdan niçin geri kaldı? diyecektir. Alî'ye şöyle de: Usâme sana şunu söylüyor: "Eğer sen arslanın ağzının içinde olaydın, ben muhakkak orada seninle beraber olmamı arzu ederdim.
Lâkin bu müslümânlarla kıtal öyle bir iştir ki, ben bunu doğru bulmam!"
Harmele dedi ki: Ben bu sözü getirip Alî'ye haber verdim. Fakat Alî ona hiçbir mal vermedi.
Harmele dedi ki: Ben akabinde Abdullah ibn Ca'fer'in oğulları Hasen ve Hüseyin'in yanına gittim de onlar beni binek deveme kadar yüklediler, dedi

SAHİH-İ BUHARİ
Fitne bölümü
Bölüm 21 Hadis no 54
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Bir İnsan Bir Kavmin Yanında Birşey Söyler De Sonra Onların Yanından Çıkar Ve Söylediğinin Zıddını Söylerse?

Nâfi' şöyle demiştir: Medîne ahâlîsi,Yezîd ibnMuâviye'nin bey'atinden çıktıkları zaman İbn Umer kendine hass cemâati*ni ve oğullarını topladı da onlara hitaben şöyle dedi:
Ben Peygamber(S)'den işittim: "Verdiği sözünde durmayıp ca*yan gaddar herbir kişi için kıyamet gününde bir bayrak dikilir" buyuruyordu. Ve şübhesiz bizler bu adama (yânî Muâviye'nin oğlu Yezîd'e) Allah'ın ve Rasûlü'nün bey'at emri üzere bey'at etmişizdir. Ve ben bir adama Allah'ın ve Rasûlü'nün bey'at emri üzere bey'at edilip de sonra o adam için kıtal bayrağı dikilmesinden daha büyük bir gadr ve sözünden cayma bilmiyorum. Ve yine ben sizden hiçbir kimseyi Yezîd'in bey'atinden çıkıp da bu işte başka bir kimseye bey'at ettiğini bilmiyorum. Şayet böyle birşey olmuşsa, onunla benim aramda muhakkak bir kesici ve ayırıcı olmuş olur! dedi

SAHİH-İ BUHARİ
Fitne bölümü
Bölüm 22 Hadis no 55
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Bir İnsan Bir Kavmin Yanında Birşey Söyler De Sonra Onların Yanından Çıkar Ve Söylediğinin Zıddını Söylerse?

56
Ebû'l-Minhâl Seyyar ibn Selâme şöyle dedi: (Ebû Sufyân'ın oğlu) Abdullah ibnu Ziyâd ve Mervân ibnu'l-Hakem Şam'da hâkim oldukları, Abdullah ibnu'z-Zubeyr de Mekke'de hilâfet üze*rine hareket ettiği, Basra'da da Kurrâ (yânî Haricîler) yine hilâfete karşı isyan ettikleri zaman, ben babam Selâme er-Riyâhî ile beraber Ebû Berze el-Eslemî(R)'nin yanına gittik, nihayet evinde huzuruna girdik. O kendisine âid olan kamıştan yapılmış yüksek bir odanın göl*gesinde oturuyordu. Biz onun yanma oturduk ve babam ondan ha*dîs tahdîs etmesini istedi de:
Yâ Ebâ Berzete! İnsanların içine düştükleri hâli görmez misin? dedi.
Onun ilk konuştuğunu işittiğim söz şudur:
Şübhesiz benim Allah katında sevâb istediğim birşey şudur:
Ben Kureyş'ten birtakım kabilelere Öfkelendim, Şübhesiz sizler, ey Arab topluluğu; sizler bilmekte olduğunuz şu zillet, azlık, sapıklık hâli üzere idiniz. Muhakkak ki, Allah sizleri îslâm Dîni ile ve Muhammed (S) ile kurtardı, nihayet sizler görmekte olduğunuz şu izzet, çokluk ve hidâyete ulaştınız. Ve şu dünyâ sizin aranızı ifsâd edip boz*du. Ve şu Şam'da bulunan adam (yânî Mervân ibnu'l-Hakem) valla*hi eğer mukaatele ederse muhakkak dünyâ üzerine harb eder.
Şu sizlerin arasında bulunan kimseler (yânî Basra kurrası olan Haricî*ler) vallahi mukaatele ederlerse muhakkak dünyâ üzerine mukaatele ederler.
Şu Mekke'de bulunan kimse (yânî Abdullah ibnu'z-Zubeyr) de vallahi ancak dünyâ üzerine mukaatele eder! dedim.

57
Huzeyfe ibrtu'l-Yemân (R): Bugün zamanımız müna*fıkları, Peygamber (S) zamanındaki münafıklardan daha şerirdirler.
Çünkü saadet asnndaki münafıklar nifaklarını gizlerlerdi. Bugünküler ise bütün bütün açığa vuruyorlar, demiştir.

58
Yine Huzeyfe (R): Nifak, Peygamber (S) zamanında mevcûd idi. Bugün ise nifak îmândan sonra küfürdür, demiştir

SAHİH-İ BUHARİ
Fitne bölümü
Bölüm 22 Hadis no 56-57-58
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
'Kabirlerde olanlar (diriler tarafından) gıbta edilmedikçe kıyamet kopmaz".

Bana Mâlik, Ebu'z-Zinâd'dan; o dael-A'rec'den; oda Ebû Hureyre(R)'den tahdîs etti ki, Peygamber (S): "Hayâttaki bir kişi, kabirdeki bir adamın yanından geçerken: 'Keski şu ölünün yerinde ben olaydım' diye ölüm temenni etmedikçe kıyamet kopmaz" buyurmuştur

SAHİH-İ BUHARİ
Fitne bölümü
Bölüm 23 Hadis no 59
 

furkanozkaya

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 May 2009
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Cenab-ı hak fitnelerin şerrinden korusun. saygılar
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
furkanozkaya,
Amin Allah CC razı olsun
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Zamanın (İlk Hâlinden) Değiştirilmesi, Nihayet Putlara İbâdet Etmeleri


60
ez-Zuhrî şöyle dedi: Saîd ibnu'l-Müseyyeb şöyle dedi: Bana Ebû Hureyre (R) haber verdi ki, Rasûlullah (S): "Devs kabilesi kadınlarının kıçları (tekrar) Zu'l-Halasaputhânesinin etrafında (tavaf ederek) çalkalanmadıkça, kıyamet kopmaz" buyurmuştur.
"Zu'l-Halasa",
Devs kabilesinin Câhiliyet devrinde ibâdet edegeldikleri bir puttur

61
Bana Süleyman itgı Bilâl, Sevr'den; o da Ebû'1-Gays'tan; o da Ebû Hureyre(R)'den tahdîs etti ki, Rasûlullah (S): "Kahtan oğullarından bir adam çıkıp insanları asâsiyle sevk ve idare etmedikçe kıyamet kopmayacaktır" buyurmuştur

SAHİH-İ BUHARİ
Fitne bölümü
Bölüm 24 Hadis no 60-61
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
(Hicaz Arazîsinde) Ateş Çıkması

Enes ibn Mâlik de: Peygamber (S):"Kıyamet alâmetlerinin ilki, doğudan çıkıp da insanları batıya doğru sürüp toplayacak olan bir ateştir" buyurdu, demiştir.

62
Saîd ibnu'l-Müseyyeb şöyle demiştir: Bana Ebû Hureyre (R) haber verdi ki, Rasûlullah (S) şöyle buyurmuştur: "Hicaz Arzı'nda bir ateş çıkmadıkça kıyamet kopmayacakttr. Öyle bir ateş ki, Busrâ'daki develerin boyunlarını ziyâlandıracaktır"

63
Ebû Hureyre (R) şöyle dedi: Rasûlullah (S) şöyle buyurdu: "Furat (nehrinin suyu çekilerek) kıymetli altın hazînesini açıklaması zamanı yaklaşıyor. Her kim o zaman orada hazır bulunursa, ondan birşey almasın!"
Ukbe şöyle dedi: Ve bize Ubeydullah tahdîs etti: Bize Ebu'z-Zinâd, el-A'rec'den; o da Ebû Hureyre'den; o da Peygamber'den geçen hadîsin benzerini tahdîs etti. Ancak burada "Furat altın bir dağ açıklayacaktır" demiştir

SAHİH-İ BUHARİ
Fitne bölümü
Bölüm 25 Hadis no 62-63
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
(Hicaz Arazîsinde) Ateş Çıkması

64
Bize Ma'bed tahdîs edip şöyle dedi: Ben Harise ibnu Vehb(R)'den işittim, şöyle dedi: Ben RasûluIlah(S)'tan işittim, şöyle buyuruyordu: "Sadakalarınızı veriniz. Zîrâ insanlar üzerine ileride öyle bir zaman gelecek ki, o sırada kişi, sadakasıyle dolaşır da onu kabul edecek bir kimse bulamaz".
Müsedded:
Harise, Ubeydullah ibn Umer'in ana-bir erkek kar*deşidir, dedi. Müsedded'in bu sözünü Ebû Abdillah el-Buhârî söyledi .

65
Bize Ebu'z-Zinâd, Abdurrahmân ibn Hürmüz'den; o da Ebû Hureyre(R)'den tahdîs etti ki, Rasûlullah (S) şöyle buyur*muştur:
"İki büyük ordu birbiriyle harb etmedikçe kıyamet kopmayacaktır. Bu iki camianın ikisi de bir iddiada oldukları hâlde, araların*da büyük bir harb olacaktır.
Otuza yakın yalancı mel'ûn Deccâller türemedikçe kıyamet kopmayacaktır. Bu Deccâl'lerin hepsi: 'Ben Al*lah'ın Rasûlü'yüm! iddiasında bulunacaktır.
Yine (hakîkî âlimlerin vefâtıyle) İslâmî ilimler inkıraza uğramadıkça,
zelzeleler çoğalmadıkça, zaman tekaarub edip gece-gündüz bir olmadıkça,
fitneler zuhur etmedikçe,
herc yânı adam öldürme vak'aları çoğalmadıkça kıyamet kop*mayacaktır.
Yine aranızda mal çoğalıp sel gibi akmadıkça, hattâ mal o derece çoğalacak ki, mal sahibi malının zekâtını kim kabul eder diye endişelenecek, hattâ mal sahibi bâzı kimselere zekât vermek is*teyecek, fakat zekât arzettişi kimse 'Benim zekâta ihtiyâcım yok' di*yecek; işte bunlar olmadıkça kıyamet kopmayacaktır.
Yine halk yük*sek binalar yapmak yarışına çıkmadıkça
ve bir kimse ölen bir kimsenin kabri yanından geçerken 'Keski bunun yerinde ben olaydım!' diye ölümü temenni etmedikçe kıyamet kopmayacaktır.
Yine böyle güneş batı tarafından doğup insanlar bu (âdete aykırı) hâdiseyi görünce top*tan îmân edecekler.
Fakat 'Bu îmân, evvelce îmân etmemiş olan yâhud îmânında hayır ve fazilet kazanmayan kimselerin îmânları ken*dilerine fayda vermeyeceği bir zamandır'.
Muhakkak ki kıyamet şübhesiz kopacaktır. Hem de (alım-satım için) satıcı ile alıcı aralarında elbise açacaklar da satış-alış tamam ol*madan ansızın kıyamet kopacak da, o elbisenin dürülmesi mümkin olmayacaktır.
Yine muhakkak kıyamet kopacaktır. Hem de sağmal devesinin sütünü sağıp gelen kişiye sütü içmek nasîb olmayacak, hem de kişi havuzunu sıvayıp ta'mîr edecek, fakat kıyamet ansızın kopa*cak da havuzun suyunu kullanmak nasîb olmayacak. Kıyamet mu*hakkak kopacak, hem de yemek yemekte olan kişi lokmasını ağzına götürecek, kıyamet ansızın kopacak da o lokmayı yemek nasîb olmayacak"


SAHİH-İ BUHARİ
Fitne bölümü
Bölüm 26 Hadis no 64-65
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt