muhammed25
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 7 Kas 2008
- Mesajlar
- 879
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 32
Tas ve isyan...
Bir taş at.
Bir taş daha at.*
Sen hep derdin ya ALLAH iyileri erken alırmış yanına. Ara sıra "yaramazım" diye okşardın ya beni; iyiliğime şahit olur musun anne? Çocuklar günahsız olurmuş ama, acılar beni çok büyüttü. İçim dağ gibi anne, içim dağ gibi! Atamayacağım taşlar için, Filistin halkından ve Kudüs davasından affımı
dilerim… **
Ak mekâna attığım çentiklerin nefesini tutamıyor harflerim. Ayın, anne karnındaki iki büklüm hali asılı gecede. Mührenin yıldızlarda uyanan çığlığını gezdiriyorum kâğıdımın üzerinde. Zifir siyah… Kör delik… Âh gittin ardında ağıtlar bırakarak…!
Şitaya konan naz uykularından uyandırdılar onu. Yarım kaldı mahmur hülyaları. Hep aynı gece, aynı ses:
“Annem nerede, annem nerede?”
“Hangi taşı bağrına bastın da uyandın yine a çocuk?”
“Annem nerede?”
“Toprağa kavuştu. Artık özgür”
“Ben de özgür olmak istiyorum”
“Taş at çocuğum, taş at!”
….
Küçük yaşında, içindeki acıyla elinden taş atmaktan başka bir şey gelmeyen çocuk, o zaman farkında olmasa da yaşı büyüdükçe, dik bir duruşu olacak, özgürlüğünü elinden almaya çalışan her puta taş atarak onu devirmeyi, ve böylece arınmayı öğrenecekti. Evet, arınmayı!
Çünkü, titrek mum alevi büyümeye çoktan hazırdı. Alnını yıka
an isyan, gecenin erteleyemeyeceği bir gündüze doğacaktı.
Atılan taştan bir Filistin daha çıkar mıydı? Çıkardı!
Öyleyse, düşen parçalarını topla çocuk, pusulana gün vursun. Dibe vursun put(lar); sırça köşkün ilk basamağında daha yuvarlansın!
Taşı bağrına basanın isyanı kutlu olsun!
*Malcolm X
**Filistinli Çocuğun Mektubu
Mesira MERİÇ
Elma dersem çık...
Elma dersem çık
Güzel çocuk
Bomba dersem çıkma
Oyun bozanlık yaptı sevdiklerin
Ansızın saklandılar,
Sobelemek cennete kaldı
Elma dersem çık
Gazze dersem çıkma
Sen gömül suskunluğuna siyah adam
Adının önündeki Hüseyn'den utanmadan
Çocuklarının başını okşa
Başları okşanmayacak halde olanları
Biz düşünürüz.
Elma dersem çık
Gazze dersem çıkma
Ey ben-i Arab
Mirasını devam ettir firavunun
Sular yükseliyor
Sular yükseliyor
İnsan dersem çık
Masum dersem çıkma ey dünya
Adige batur
Ey Yahudi...
Ey Yahudi!
Nihayet Mescid-i Aksa’yı da yaktın ey yahudi
Asırlardır insanlığın ruhunu yaktığın gibi ey yahudi
Aya çıkarak göğe çıktığını sandın ey yahudi
Göğe çıktığına inanır inanmaz
Büyük Peygamberin göğe çıktığı yeri yaktın ey yahudi
Mescid-i Aksa’yı yaktın ey yahudi
Daha doğrusu yaktığını sandın ey yahudi
Senin yaktığın gökteki Mescid-i Aksanın ancak
gölgesidir ey yahudi
Senin yaktığın Mescid-i Aksanın ruhu değil,
Taş, toprak ve ağaçtan işaretidir ey yahudi
Ölüler gibi donmuş bizlere de
Belki Mescid-in ateşinden bir köz düşer de
Buzlarımız çözülür ey yahudi
Sen vaktiyle peygamberlere ihanet ettiğin gibi
Şimdi de
Onların en büyüğünün miraca çıkış noktasına
Göğe yükseliş noktasına ihanet ettin
Sen asıl kendi kurtuluşuna ihanet ettin
Mescid-i Aksanın ruhu yakılmaz
Yakılan ancak taş ve topraktır
Sen asıl kendini yaktın ey yahudi
Sen ancak kendi ruhunu ateşe attın
Cehennemleştirdin kendini ey yahudi
Kudüs’ü aldıktan sonra
Gazze'de yapmadığın işkence kalmadıktan sonra
Demek Mescid-i Aksayı da yaktın ey yahudi
Utanmazlığını en son uca çıkardın
Tanrıdan çekinmediğini
İnançsızlığını
Kara yürekliliğini
Zulüm aşkını
Bir kere daha ilan ettin
Hakettiğin cezayı en şiddetli bir şekilde çekeceksin
ey yahudi
Sen kutsal Kudüs’ün ruhuna ihanet ettin
Peygamberlerin dediği bir kere daha olacaktır.
Sana haber verilen cezalar bir kere daha gelecektir
başına
Sen Süleyman Peygamberin ruhunu incittin ey yahudi
Davut Peygamberin ruhunu sarstın ey yahudi
Zebur'a ihanet ettin ey yahudi
Tevrat'ın ve Zebur'un
Musa'nın Davut'un Süleyman'ın
Ve bütün kitapların ve bütün peygamberlerin
Gelmesini bekledikleri
Geleceğini haber verdikleri
Ve bütün kitapların ve bütün peygamberlerin
Evrene, insana, yere, göre ışık saçan
Büyük Peygamberin ayak bastığı yere
İmam olup bütün peygamberlere
Namaz kıldırdığı yere
İhanet ettin, aklınca hakaret ettin ey yahudi
Hakettiğin cezayı en şiddetli bir şekilde
çekeceksin ey yahudi
Büyük Peygamberin haber verdiği gibi
Sen cezanı çekerken
En vahşi taşların arkasına saklansan bile
Taşlar olduğun yeri haber verecek
Çünkü sen taşı bile yakacak kadar kinlisin ey yahudi
Sana hiç bir zarar vermemiş bir ümmet için
Sıkıştığın her sefer seni kurtaran
Seni koruyan
Acımasından ötürü senin kendisine sığınmanı
kabul eden
Kerim, cömert, mert bir ümmet için
İnsanlığın son ümidi bir ümmet için
En büyük kini duymaktasın
O fakir de olsa uludur
O mazlumdur
Sen onun ululuğunu ve mazlumluğunu, hakikat
taşıyıcılığını kıskanıyorsun ey yahudi
Bir gün gelecek azgınlığın sona erecektir
Kutsal Kudüs kurtulacak
Mescid-i Aksayı bu ümmet altından ve zebercetten
ve yakuttan
Yeniden yapabilecek bir kudrete erecektir
O gün Tanrının azabı senin için şiddetli olacaktır
Biz istesek bile seni ondan kurtaramıyacağız ey yahudi
Bize bu yapılanı yapan sen değilsin
Biz kendi cezamızı çekiyoruz
Sen de bir gün kendi cezanı çekeceksin ey yahudi
Sana yeryüzü lanet edecektir
Sana gökyüzü lanet edecektir ey yahudi
En kısa zamanda tövbe yolunu tutmazsan ey yahudi
SEZAİ KARAKOÇ
Duydunuz mu, Filistin’in Mahzun Gülünü?
Duydunuz mu, Filistin’in Mahzun Gülünü?
Duydunuz mu? Duydunuz mu?
O aman aman yürek yakan
Minik kardeşim feryat figan
Gözyaşina boguldunuz mu?
Duydunuz mu gördünüz mü?
Filistin’in mahzun gülünü
Daha açmadan solmuş güzel
Aman yüregim kan agliyor
Yaziklar olsun lanetler olsun
Çocuklari babasiz birakanlara
Lanetler olsun yaziklar olsun
Çocuklari sevgisiz birakanlara
Yazik yazik yazik bizlere
Bir el uzatamadik kardeşimize
Yazik yazik yazik bizlere
Bir birleşemedik kardeşçe
Daha sürecek mi bu soguk rüzgar
Anlamiyorum kalbinizde buz mu var
Filistin’in gülleri daha açmadan solar
Halbu ki güneş hep yeniden dogar
Kitabimiz Kuran kilavuzumuz sünnet
Yaziklar olsun ayri yollara dagilana
Bu nasil iştir degil miyiz bir ümmet
Yaziklar olsun kardeşime aksi olana
O yüksekten uçup kendini bir şey sananlar
Yaziklar olsun onlara o ayrim yapanlar
ALLAH’ın selamını bile nefsi için dağıtanlar
Böyle giderse daha çok anamız ağlar
Lanet olsun şeytana ve dostlarına
Lanet olsun islam düşmanlarına
Yazıklar olsun bizi içten vurana
Yazıklar olsun sağa sola dağılana
Bir soğuk rüzgar esiyor deli deli
Kurtuluş yok yine asırlardan beri
Bir soğuk rüzgar esiyor deli deli
Düşmanlar sardı yine kardeşleri
Ah şu cehalet yakıyor cümlemizi
Aşkı ile yanmak varken birlikte
Kaptırırız kendimizi nefsimize
Güveni yok insanın kardeşine bile
Güven yok haktan başka bizlere
Birbirimizin kapısını çalmaz isek
Birlik beraberlik içinde olmaz isek
Muhabbete sünnetiyle varmaz isek
Nefrete fitneye yol açtık demek
Asırlarca nurunu üç kıtaya yaydık
Kurana sünnete sımsıkı bağlanmıştık
Herkes savunur şimdi kendi reyini
Şeytana yem olduk gitti dağıldık
Suçumuz ağır çekeriz türlü cefalar
Dilerim Rabbimiz cümlemizi bağışlar
Kıyamet günü dahi dikilir fidanlar
Olmayın artık ayrı yolda koşanlar
Hak ile batıl bildiriliyor yüce kuranda
Hiçbir şeyde hayır yok, olmaz Haktan başka
Hak için uğraşta alsın canımızı Mevla
Cümleten ileri hakka doğru birliğe
Biz sevmesini bilmeliyiz yaratan için
Sevenler yoksa hayatta yaratan Hak için
Ne işimiz kalır ALLAH için dünyada
Gönüller ermeli hep birlikte vuslata
Kalmayız yine inşaALLAH boş laflarla
Kanmayız artık inşaALLAH fani dünyaya
Muhammed Murad Uzun
Allah'ım....
ALLAH'ım,
Canımı al, Gazze'ye bağışla
ALLAH'ım,
Al bedenimi İsrail'in göğsüne sapla.
Ağlayan bir Filistinliyle ağlamıyorsa gözlerim
Başım bir bomba gibi düşmüyorsa kalbimin üstüne
ALLAH'ım,
Bana ekmek verme, şiir verme
Yok say beni; beni yok et beni yok et.
Sen hiç ekmek pişirdin mi
Çocuk emzirdin mi
İsrail,
Kafalarına misket bombası atmadan önce
Bir kez olsun denedin mi
Misket oynamayı onlarla.
Dünyayı,
Yusuf zannedip kuyuya atmadan önce
Bir Yakup bulup baktın mı gözlerine.
Tarih hatırlar mı
Kudüslü olduğun bir günü,
Ya Ortadoğulu…
Sen,
Kitabımızdaki yabancı
Bir gün var mı Zekeriya öldürmediğin, Yahya öldürmediğin.
Tarihin zakkumu Habis uru Kenan'ın
Haberin var mı ALLAH'ın bir hesabi var,
Kalem kırıldı, artik olmayacaksın
Cennet'e gönderdiğin şehitlerin kanında boğulacaksın
ALLAH'ım,
Canımı al, Gazze'ye bağışla
Al bedenimi İsrail'in göğsüne sapla.
Erdal Çakır
Hep Ayni...
Vahamet hep aynı, kanlı ifrit yakıp yıkıyor.
Hainlere arz yetmiyor, fezalar parselleniyor.
Sataşıyorlar mazlumlara bu ne küstahlık.
Bu dönüşü olmayan kalbe yerleşmiş sapıklık.
Zulüm ve inkarları kulaklarına söz geçirmez.
Kalplerinde kilitler var ilâhi mühür silinmez.
Devamlı yutkunur dururlar yüzleri kapkara,
Bak hele ağızlarında kan, kin, öfke taşmakta.
Dünya malum meydanda sağır, duymaz oldular.
İncire zeytine yemin olsun şahittir kutsal topraklar.
Yetmez mi, neden bunca masum ağlayıp dursun.
Hâk tutanların elinde bu canavarın nesli kurusun.
Masumların katili, kirli el, kanlı el baş belası.
Vah vah! Duyulmuyor milyonların ağlaması.
Ey Rabbim! Onlar katillerin torunları sabıkalı
Bu yola gidenlerin akibeti Senin kitabında saklı.
Ey kanlı saltanat, kuşatamazsın Kutsal toprağımı
Bu gecelerin sabahı var, karartamasın dünyamı.
Her an efkar basıyor konuşan yok mu? Neden?
Kutsal toprakları işkal eder, kudurur, dünkü kölen.
Hücreler donuyor, değil bu vahşet gördüğün kadar.
Kol kesik ayak kopuk, feryatlar Arşa yükselip kalkar.
Yüreğimde kin kan var, çatlamış damar damar.
Rabbime yemin olsun Gazze olacak sana mezar.
Yarınlara kalmasın intikam olmasın ölüm nefesi.
Ya Rabbi! Şaşırsın kainat duysun bu gür sesi.
Hür yaşamak hakkın gelip geçiyor bunca zaman.
Bu kavgada susmak ar, kan ağlar bunca insan.
Sana hucum eden kanlı düşman, üç başlı yılan.
Çırpınıp çırpınıp kendi dünyalarında boğulsun.
ALLAHım zalimlerin altını üstüne çevir yurtlarında.
Filistin direniyor Gazze, Beytül lahm topraklarında.
Kucaklayın o kutsal toprakları, yürüyün el ele.
Cihan dar olsun, fırsat vermeyin kudurgan zalime.
Dava ulvi, intikamımız damarlarımızdan dolaşıyor.
Şanlı şerefli gözeticiler, size kucak açmış geliyor.
Melekler sırdaşın, gökleri titretir feryadın, ürperirim.
Ellerimiz göz yaşınızı silecek ayağa kalk Filistinim.
Cenneti müjdeleyen elçilerin yüzlerine gül bari.
Ey! Enbiyalar diyarı hasretimi özlemi mi bil bari.
Sarsın kardeşlerimizi gözü yaşlı dualarımız.
Rabbimiz bizi rahmetine sar bu sana ilticamız.
Yüreğimize sığmayan merhametin var ALLAHım.
Nuruna sığınırım, Filistine kurtuluş ver ALLAHım.
Ey Rabbimiz! Nusretin göklerden mi gelecek.
Bu çileli masun milletin yüzü ne zaman gülecek.
İstanbul / 2008 Ali Kılıç Kakiz
Bir taş at.
Bir taş daha at.*
Sen hep derdin ya ALLAH iyileri erken alırmış yanına. Ara sıra "yaramazım" diye okşardın ya beni; iyiliğime şahit olur musun anne? Çocuklar günahsız olurmuş ama, acılar beni çok büyüttü. İçim dağ gibi anne, içim dağ gibi! Atamayacağım taşlar için, Filistin halkından ve Kudüs davasından affımı
dilerim… **
Ak mekâna attığım çentiklerin nefesini tutamıyor harflerim. Ayın, anne karnındaki iki büklüm hali asılı gecede. Mührenin yıldızlarda uyanan çığlığını gezdiriyorum kâğıdımın üzerinde. Zifir siyah… Kör delik… Âh gittin ardında ağıtlar bırakarak…!
Şitaya konan naz uykularından uyandırdılar onu. Yarım kaldı mahmur hülyaları. Hep aynı gece, aynı ses:
“Annem nerede, annem nerede?”
“Hangi taşı bağrına bastın da uyandın yine a çocuk?”
“Annem nerede?”
“Toprağa kavuştu. Artık özgür”
“Ben de özgür olmak istiyorum”
“Taş at çocuğum, taş at!”
….
Küçük yaşında, içindeki acıyla elinden taş atmaktan başka bir şey gelmeyen çocuk, o zaman farkında olmasa da yaşı büyüdükçe, dik bir duruşu olacak, özgürlüğünü elinden almaya çalışan her puta taş atarak onu devirmeyi, ve böylece arınmayı öğrenecekti. Evet, arınmayı!
Çünkü, titrek mum alevi büyümeye çoktan hazırdı. Alnını yıka
Atılan taştan bir Filistin daha çıkar mıydı? Çıkardı!
Öyleyse, düşen parçalarını topla çocuk, pusulana gün vursun. Dibe vursun put(lar); sırça köşkün ilk basamağında daha yuvarlansın!
Taşı bağrına basanın isyanı kutlu olsun!
*Malcolm X
**Filistinli Çocuğun Mektubu
Mesira MERİÇ
Elma dersem çık...
Elma dersem çık
Güzel çocuk
Bomba dersem çıkma
Oyun bozanlık yaptı sevdiklerin
Ansızın saklandılar,
Sobelemek cennete kaldı
Elma dersem çık
Gazze dersem çıkma
Sen gömül suskunluğuna siyah adam
Adının önündeki Hüseyn'den utanmadan
Çocuklarının başını okşa
Başları okşanmayacak halde olanları
Biz düşünürüz.
Elma dersem çık
Gazze dersem çıkma
Ey ben-i Arab
Mirasını devam ettir firavunun
Sular yükseliyor
Sular yükseliyor
İnsan dersem çık
Masum dersem çıkma ey dünya
Adige batur
Ey Yahudi...
Ey Yahudi!
Nihayet Mescid-i Aksa’yı da yaktın ey yahudi
Asırlardır insanlığın ruhunu yaktığın gibi ey yahudi
Aya çıkarak göğe çıktığını sandın ey yahudi
Göğe çıktığına inanır inanmaz
Büyük Peygamberin göğe çıktığı yeri yaktın ey yahudi
Mescid-i Aksa’yı yaktın ey yahudi
Daha doğrusu yaktığını sandın ey yahudi
Senin yaktığın gökteki Mescid-i Aksanın ancak
gölgesidir ey yahudi
Senin yaktığın Mescid-i Aksanın ruhu değil,
Taş, toprak ve ağaçtan işaretidir ey yahudi
Ölüler gibi donmuş bizlere de
Belki Mescid-in ateşinden bir köz düşer de
Buzlarımız çözülür ey yahudi
Sen vaktiyle peygamberlere ihanet ettiğin gibi
Şimdi de
Onların en büyüğünün miraca çıkış noktasına
Göğe yükseliş noktasına ihanet ettin
Sen asıl kendi kurtuluşuna ihanet ettin
Mescid-i Aksanın ruhu yakılmaz
Yakılan ancak taş ve topraktır
Sen asıl kendini yaktın ey yahudi
Sen ancak kendi ruhunu ateşe attın
Cehennemleştirdin kendini ey yahudi
Kudüs’ü aldıktan sonra
Gazze'de yapmadığın işkence kalmadıktan sonra
Demek Mescid-i Aksayı da yaktın ey yahudi
Utanmazlığını en son uca çıkardın
Tanrıdan çekinmediğini
İnançsızlığını
Kara yürekliliğini
Zulüm aşkını
Bir kere daha ilan ettin
Hakettiğin cezayı en şiddetli bir şekilde çekeceksin
ey yahudi
Sen kutsal Kudüs’ün ruhuna ihanet ettin
Peygamberlerin dediği bir kere daha olacaktır.
Sana haber verilen cezalar bir kere daha gelecektir
başına
Sen Süleyman Peygamberin ruhunu incittin ey yahudi
Davut Peygamberin ruhunu sarstın ey yahudi
Zebur'a ihanet ettin ey yahudi
Tevrat'ın ve Zebur'un
Musa'nın Davut'un Süleyman'ın
Ve bütün kitapların ve bütün peygamberlerin
Gelmesini bekledikleri
Geleceğini haber verdikleri
Ve bütün kitapların ve bütün peygamberlerin
Evrene, insana, yere, göre ışık saçan
Büyük Peygamberin ayak bastığı yere
İmam olup bütün peygamberlere
Namaz kıldırdığı yere
İhanet ettin, aklınca hakaret ettin ey yahudi
Hakettiğin cezayı en şiddetli bir şekilde
çekeceksin ey yahudi
Büyük Peygamberin haber verdiği gibi
Sen cezanı çekerken
En vahşi taşların arkasına saklansan bile
Taşlar olduğun yeri haber verecek
Çünkü sen taşı bile yakacak kadar kinlisin ey yahudi
Sana hiç bir zarar vermemiş bir ümmet için
Sıkıştığın her sefer seni kurtaran
Seni koruyan
Acımasından ötürü senin kendisine sığınmanı
kabul eden
Kerim, cömert, mert bir ümmet için
İnsanlığın son ümidi bir ümmet için
En büyük kini duymaktasın
O fakir de olsa uludur
O mazlumdur
Sen onun ululuğunu ve mazlumluğunu, hakikat
taşıyıcılığını kıskanıyorsun ey yahudi
Bir gün gelecek azgınlığın sona erecektir
Kutsal Kudüs kurtulacak
Mescid-i Aksayı bu ümmet altından ve zebercetten
ve yakuttan
Yeniden yapabilecek bir kudrete erecektir
O gün Tanrının azabı senin için şiddetli olacaktır
Biz istesek bile seni ondan kurtaramıyacağız ey yahudi
Bize bu yapılanı yapan sen değilsin
Biz kendi cezamızı çekiyoruz
Sen de bir gün kendi cezanı çekeceksin ey yahudi
Sana yeryüzü lanet edecektir
Sana gökyüzü lanet edecektir ey yahudi
En kısa zamanda tövbe yolunu tutmazsan ey yahudi
SEZAİ KARAKOÇ
Duydunuz mu, Filistin’in Mahzun Gülünü?
Duydunuz mu, Filistin’in Mahzun Gülünü?
Duydunuz mu? Duydunuz mu?
O aman aman yürek yakan
Minik kardeşim feryat figan
Gözyaşina boguldunuz mu?
Duydunuz mu gördünüz mü?
Filistin’in mahzun gülünü
Daha açmadan solmuş güzel
Aman yüregim kan agliyor
Yaziklar olsun lanetler olsun
Çocuklari babasiz birakanlara
Lanetler olsun yaziklar olsun
Çocuklari sevgisiz birakanlara
Yazik yazik yazik bizlere
Bir el uzatamadik kardeşimize
Yazik yazik yazik bizlere
Bir birleşemedik kardeşçe
Daha sürecek mi bu soguk rüzgar
Anlamiyorum kalbinizde buz mu var
Filistin’in gülleri daha açmadan solar
Halbu ki güneş hep yeniden dogar
Kitabimiz Kuran kilavuzumuz sünnet
Yaziklar olsun ayri yollara dagilana
Bu nasil iştir degil miyiz bir ümmet
Yaziklar olsun kardeşime aksi olana
O yüksekten uçup kendini bir şey sananlar
Yaziklar olsun onlara o ayrim yapanlar
ALLAH’ın selamını bile nefsi için dağıtanlar
Böyle giderse daha çok anamız ağlar
Lanet olsun şeytana ve dostlarına
Lanet olsun islam düşmanlarına
Yazıklar olsun bizi içten vurana
Yazıklar olsun sağa sola dağılana
Bir soğuk rüzgar esiyor deli deli
Kurtuluş yok yine asırlardan beri
Bir soğuk rüzgar esiyor deli deli
Düşmanlar sardı yine kardeşleri
Ah şu cehalet yakıyor cümlemizi
Aşkı ile yanmak varken birlikte
Kaptırırız kendimizi nefsimize
Güveni yok insanın kardeşine bile
Güven yok haktan başka bizlere
Birbirimizin kapısını çalmaz isek
Birlik beraberlik içinde olmaz isek
Muhabbete sünnetiyle varmaz isek
Nefrete fitneye yol açtık demek
Asırlarca nurunu üç kıtaya yaydık
Kurana sünnete sımsıkı bağlanmıştık
Herkes savunur şimdi kendi reyini
Şeytana yem olduk gitti dağıldık
Suçumuz ağır çekeriz türlü cefalar
Dilerim Rabbimiz cümlemizi bağışlar
Kıyamet günü dahi dikilir fidanlar
Olmayın artık ayrı yolda koşanlar
Hak ile batıl bildiriliyor yüce kuranda
Hiçbir şeyde hayır yok, olmaz Haktan başka
Hak için uğraşta alsın canımızı Mevla
Cümleten ileri hakka doğru birliğe
Biz sevmesini bilmeliyiz yaratan için
Sevenler yoksa hayatta yaratan Hak için
Ne işimiz kalır ALLAH için dünyada
Gönüller ermeli hep birlikte vuslata
Kalmayız yine inşaALLAH boş laflarla
Kanmayız artık inşaALLAH fani dünyaya
Muhammed Murad Uzun
Allah'ım....
ALLAH'ım,
Canımı al, Gazze'ye bağışla
ALLAH'ım,
Al bedenimi İsrail'in göğsüne sapla.
Ağlayan bir Filistinliyle ağlamıyorsa gözlerim
Başım bir bomba gibi düşmüyorsa kalbimin üstüne
ALLAH'ım,
Bana ekmek verme, şiir verme
Yok say beni; beni yok et beni yok et.
Sen hiç ekmek pişirdin mi
Çocuk emzirdin mi
İsrail,
Kafalarına misket bombası atmadan önce
Bir kez olsun denedin mi
Misket oynamayı onlarla.
Dünyayı,
Yusuf zannedip kuyuya atmadan önce
Bir Yakup bulup baktın mı gözlerine.
Tarih hatırlar mı
Kudüslü olduğun bir günü,
Ya Ortadoğulu…
Sen,
Kitabımızdaki yabancı
Bir gün var mı Zekeriya öldürmediğin, Yahya öldürmediğin.
Tarihin zakkumu Habis uru Kenan'ın
Haberin var mı ALLAH'ın bir hesabi var,
Kalem kırıldı, artik olmayacaksın
Cennet'e gönderdiğin şehitlerin kanında boğulacaksın
ALLAH'ım,
Canımı al, Gazze'ye bağışla
Al bedenimi İsrail'in göğsüne sapla.
Erdal Çakır
Hep Ayni...
Vahamet hep aynı, kanlı ifrit yakıp yıkıyor.
Hainlere arz yetmiyor, fezalar parselleniyor.
Sataşıyorlar mazlumlara bu ne küstahlık.
Bu dönüşü olmayan kalbe yerleşmiş sapıklık.
Zulüm ve inkarları kulaklarına söz geçirmez.
Kalplerinde kilitler var ilâhi mühür silinmez.
Devamlı yutkunur dururlar yüzleri kapkara,
Bak hele ağızlarında kan, kin, öfke taşmakta.
Dünya malum meydanda sağır, duymaz oldular.
İncire zeytine yemin olsun şahittir kutsal topraklar.
Yetmez mi, neden bunca masum ağlayıp dursun.
Hâk tutanların elinde bu canavarın nesli kurusun.
Masumların katili, kirli el, kanlı el baş belası.
Vah vah! Duyulmuyor milyonların ağlaması.
Ey Rabbim! Onlar katillerin torunları sabıkalı
Bu yola gidenlerin akibeti Senin kitabında saklı.
Ey kanlı saltanat, kuşatamazsın Kutsal toprağımı
Bu gecelerin sabahı var, karartamasın dünyamı.
Her an efkar basıyor konuşan yok mu? Neden?
Kutsal toprakları işkal eder, kudurur, dünkü kölen.
Hücreler donuyor, değil bu vahşet gördüğün kadar.
Kol kesik ayak kopuk, feryatlar Arşa yükselip kalkar.
Yüreğimde kin kan var, çatlamış damar damar.
Rabbime yemin olsun Gazze olacak sana mezar.
Yarınlara kalmasın intikam olmasın ölüm nefesi.
Ya Rabbi! Şaşırsın kainat duysun bu gür sesi.
Hür yaşamak hakkın gelip geçiyor bunca zaman.
Bu kavgada susmak ar, kan ağlar bunca insan.
Sana hucum eden kanlı düşman, üç başlı yılan.
Çırpınıp çırpınıp kendi dünyalarında boğulsun.
ALLAHım zalimlerin altını üstüne çevir yurtlarında.
Filistin direniyor Gazze, Beytül lahm topraklarında.
Kucaklayın o kutsal toprakları, yürüyün el ele.
Cihan dar olsun, fırsat vermeyin kudurgan zalime.
Dava ulvi, intikamımız damarlarımızdan dolaşıyor.
Şanlı şerefli gözeticiler, size kucak açmış geliyor.
Melekler sırdaşın, gökleri titretir feryadın, ürperirim.
Ellerimiz göz yaşınızı silecek ayağa kalk Filistinim.
Cenneti müjdeleyen elçilerin yüzlerine gül bari.
Ey! Enbiyalar diyarı hasretimi özlemi mi bil bari.
Sarsın kardeşlerimizi gözü yaşlı dualarımız.
Rabbimiz bizi rahmetine sar bu sana ilticamız.
Yüreğimize sığmayan merhametin var ALLAHım.
Nuruna sığınırım, Filistine kurtuluş ver ALLAHım.
Ey Rabbimiz! Nusretin göklerden mi gelecek.
Bu çileli masun milletin yüzü ne zaman gülecek.
İstanbul / 2008 Ali Kılıç Kakiz