Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

fena alimler (1 Kullanıcı)

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
İmam–ı Gazali, “İhya”da “ilim ehlinin” özelliklerinden bahsederken öncesi ve sonrasıyla, bir hekim titizliğiyle konuları açığa çıkarır.

Kitabın birinci cildinde altıncı babda ele alınan “ilmin afetleri ve ahiret alimleri ile fena alimlerin alametleri” isimli konunun izahını özetlemeye çalıştım.

“... Mühim davalardan birisi de dünya alimleri, yani gayeleri yalnız dünyalık, servet, rütbe ve mevki elde etmek olan maddiyatçılar ile, ahiret alimlerini ayırmaktır. Peygamber Efendimizin (sav) şu mübarek sözleri, bunları ayırmaktadır:

“Kıyamet gününde en ağır azabı görecek olan, Allah–u Teâlâ’nın ilminden kendisini faydalandırmadığı alimlerdir”.

Yine Peygamber Efendimiz:

“Kul, bildiği ile amel etmedikçe alim olamaz”.

“Ahir zamanda cahil abidler (ibadet edenler) ve fasık (günaha düşkün) alimler olur”.

“Adi kimselerle mücadele alimlere karşı üstünlük taslamak ve bu suretle yalnız insanların teveccühüne mazhar olmak için okumayın! Zira bu gaye için okuyanlar azap görür” (İbn Mace).

“Sizin için Deccal’den ziyade Deccal olmayanlardan korkarım".

’Onlar kimdir? Kimleri kasdediyorsunuz’ sualine cevaben:

“Sapıtan imamlardır” buyurmuştur Peygamber Efendimiz (sav).

***

“İlmi çoğaldığı halde ahlakı düzelmeyen, Allah’a uzaklıktan başka bir şey elde edemez.”

Hz. Ömer (ra): “Bu ümmet hakkında en çok korktuğum, ilim sahibi olan münafıktır” buyurdu.

“Bilgili münafık nasıl olur”? sualine:

“–Lisanlarıyla alim, kalb ve amelleriyle cahil olmakla” diye cevap vermiştir.

***

İbrahim b. Uyeyne’ye: “En çok pişman olan kimdir?” diye sorulunca:

“Dünyada yaptığı iyiliği takdir edilmeyen, ahirette ise, alim olduğu halde ameli son derece noksan olan kimsedir” diye cevap vermiştir.

Halil b. Ahmed (Nahv alimi):

"İnsanlar dört kısımdır” diyor:

1. Anlar ve anladığını bilir (yani bildiği ile amel eder) bu alimdir; buna uyun.

2. Anlar, fakat anladığını bilmez. Bu gafildir; bunu ikaz edin.

3. Bilmez, fakat bilmez olduğunu bilir; (Buna cehl–i basit derler) bu, yol arıyor, buna doğru yolu gösterin.

4. Anlamaz, fakat anlamaz olduğunu bilmez; (Bilirim zanneder, buna Cehl–i Mürekkeb derler, (tedavi kabul etmediği için) onu terk edin.

***

Şair şöyle der:

“Hidayeti verip sapıklığı alana şaşarım.

Bundan daha şaşılacak, dinini verip dünyayı alandır.

Bunlardan da daha şaşılacak şey, başkasının dünyalığı için kendi dinini satandır.”

Yine, buyrulur: “Fena alim, suyun ağzındaki taşa benzer; kendisi suyu içmediği gibi bahçelere suyun akmasına engel olur.”

***

Ebu Hureyre (ra): Peygamber Efendimizden şöyle rivayet eder:

“Kendisiyle Allah–u Teâlâ’nın rızası kazanılacak olan bir ilmi, dünyalık için arayanlar kıyamette cennet kokusunu alamazlar”.

Ayet–i kerimelerde şöyle buyurulur: “Kendinizi unuttuğunuz halde insanlara iyiliği mi emredersiniz?" (Bakara–44).

“Allah’tan korkun, Allah size ilim öğretiyor” (Bakara–282).

“Allah’tan korkun ve bilin ki...” (Bakara–196).

“Allah’tan korkun ve iyi dinleyin” (Maide–108).

***

İbn Mes’ud (ra) buyuruyor ki: “Bir zaman gelecek; insanlarda samimiyet kalmayacak, imanın verdiği zevk bozulacak; işte o zaman, okutan da okuyan da ilimden fayda görmeyecek ve alimlerin kalpleri tuzlu, çorak yer gibi olacaktır. Yağan yağmur damlalarının böyle bir yere fayda vermiyeceği gibi (Alimlerin gönlünde de ilim damlaları bir zevk uyandırmayacaktır). Bu da alimlerin gönüllerinin dünya sevgisine meylettiği ve dünyayı ahiret üzerine tercih ettikleri zamandır. İşte bu zaman, Allah–u Teâlâ, hikmetin kaynaklarını onlara kapatır ve gönüllerinde hidayet ışıklarını söndürür. O zamanın alimleriyle görüştüğün takdirde dilleriyle Allah’tan korktuklarını ifade ederken işlerinde fenalıklar görülür. O günlerde diller zengin, fakat gönüller fakirdir. İbadete layık ancak kendisi olan Allah–u Teâlâ’ya yemin ederim ki, bunun sebebi, okutanların da okuyanların da gayelerinin Allah rızası olmadığındandır”.

(Huccetü’l–İslam: İmam Gazali: İhyâu Ulûmid–din c.1. Bedir yy. S.160. 164).
 

saimhincal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Mar 2010
Mesajlar
14
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
gerçekten çok güzel bir paylaşım Allah razı olsun
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt