Resul Aydın
Kayıtlı Kullanıcı
"Türk'ün Ruhu İslam, Bedeni Fetih"
Kendi medeniyet anlayışının kudretini göremeyenlerin, dışarıdan ithal medeniyetlere gösterdiği teveccühün, Anadolu'ya yaşattığı buhranların etkisi her geçen gün artıyor ve kendisini Anadolu halkı üzerinde fazlasıyla hissettiriyor.
Türk-İslam Kültür ve Medeniyet Anlayışı'nın gereklerini bir tarafa atarak, maziyi inkâr ve kendisini batıcı yaşam tarzına adapte etme heveslilerinin, Türk emanetlerini nasıl heba ettiklerini bir bir takip ediyoruz. Oysa Devleti Ali Osmaniye, Türk Milletinin yüzyıllarca geçineceği emanet bırakmıştı.
Bu kadar emaneti bir anda heba eden ve bu emanetleri heba etmekle de yetinmeyip Türk'ün Ruhunu da elinden almaya çalışanların en büyük darbelerinden biride, "Bizim Olanların Elimizden Alındığı" bir zamanda, Bizans'ın Emanetine sahip çıkma adına elimizden alınan Ayasofya'dır.
Mevzu aslında tamamen Türk Ruh ve Düşünce yapısını benimseyemeyen yerli işbirlikçi ve idarecilerinin tamamen yanlış politikalarından kaynaklanmaktadır. Bu politikalar bazen işbirlikçilik boyutunda olan ihanet odaklı politikalardır, bazen de "Türk-İslam Kültür ve Medeniyet Anlayışından" bihaber olunarak iyi yapayım derken işin ucunu kaçırma odaklı cahilane yanlış politikalardır.
Bugünde bu ihanet ve cehalet odaklı yanlış politikalar Türkiye Cumhuriyetinin başına musallattır.
Bugün Türkiye'de yaşanan başörtüsü, Kürt, Ergenekon, Ekonomik krizlerin ve Ayasofya'nın kapalı olmasının sebeplerinin en önemlisi, Türk'ün Fetih ruhunun elinden alınarak kendi içerisine hapsedilmesidir. Türkiye Cumhuriyetinde yerleşik halkları ortak paydada buluşturabilecek tek mevzu yoktur. Ortak payda olmayınca, halkları birbirine düşürecek mevzular rahatlıkla bulunabiliyor.
Oysa bugün Türk'ün toprakları olan Musul, Kerkük, Batı Trakya ve Ermenistan işgal altındadır. Doğu Türkistan'da milyonlarca Müslüman katlediliyor, tutuklanıyor.
Osmanlı emanetçisi, Türkiye Cumhuriyeti iktidarları ise Türk-İslam coğrafyasına sahip çıkacağına iç meseleleri gündeme taşıyor, olmayan meseleleri mesele ediniyor, bununla da yetinmeyip kendi halkını küstürecek uygulamalara fazlası ile imza atılıyor. Siz fetih politikası üretemeyince, üzerinizde fetih politikaları uygulanır vaziyete gelirsiniz. Dış politikanız olmayınca, iç politik mevzuları gündem yaparsınız.
"Çukur Sionist Çete"
Aynen Ergenekon operasyonunda olduğu gibi. Siz devlet olma gereklerini yerine getiremeyince adına derin denen ve açık açık "Sen devlet olamıyorsun, ben devlet olacağım" diyen grupların oluşması gayet doğaldır. Hele de bu gruplar Türk'ün "T" sinden bihaber kişilerin, hatta ihanet odaklarının eline geçmişse siz düşünün artık işin geldiği noktayı.
Oysa Türk, 2500 yıllık Türk Devlet geleneğinin sahibidir. Türk devletsiz olmaz. Düşünün, "Kurtuluş Savaşı" esnasında onlarca ülkenin işgaline maruz kalmasına
rağmen bırakın tek devleti, Ankara ve İstanbul olmak üzere iki hükümet olarak işlemiştir. Yani ufak bir grup olsa dahi Türk, Devlet kurabilir, devlet yıkabilir. Bunun tarihi dayanağı ise Osmanlı aşiretinin, Cihan Devleti olma yoludur.
İşte bunu fark eden Küresel Emperyalistler, Türkiye C u m h u r i y e t i Hükümetlerinin de yaptığı hatalarla doğabilecek devlet olma arzusundaki Türk'ü kontrol altına almaya çalışmakta ve kendi hedefleri doğrultusunda kullanma amacı gütmeye başlamaktadırlar.
En son adına "Ergenekon" denen operasyonun neticeleri buna kanıttır. Operasyon neticesinde gözaltına alınan ve tutuklanan şahısların büyük çoğunluğu İslam Düşmanlığı ve Türk Düşmanlığı ile bilinen şahıslardır. Mazide Kıbrıs harekâtını işgal, Türk Ordusunu İşgalci olarak değerlendirenlerin, yayınladığı paçavra dergilerde Ülkücülerin ölüm emrini verenlerin "Ergenekon" gibi şerefli bir isim ile ne gibi bir bağlantısı olabilir.
Ama gelin görün ki "Kurt Kocayınca Meydan Çakallara Kalırmış" demiş atalarımız. Aynen de öyle oluyor. Milyonlarca Müslüman Türk'ün, sesi sedası çıkmazken, bayrağı eline alıp sokağa çıkan ve "Türkiye Laiktir Laik Kalacak" sloganları ile ulusalcılığa soyunan "Çukur Komünist Çete" mensupları, ellerine aldıkları bayraklarla, vatan hainliklerini ve Mao Komünizmi hayallerini örtmeye çalışırken, Müslüman'ın
başörtüsü birilerinin gözüne batmakta, Müslüman'ın camisi çok görülmekte ve Fatih'in emaneti, Fethin sembolü Ayasofya kapalı tutulmakta.
başörtüsü birilerinin gözüne batmakta, Müslüman'ın camisi çok görülmekte ve Fatih'in emaneti, Fethin sembolü Ayasofya kapalı tutulmakta.
"Zincirler Kırılacak, Ayasofya Açılacak"
Ayasofya İstanbul'un Fethinin sembolü, Fatih'in Türk Milletine emanetidir.
Peki, bunu biliyoruz da, Ayasofya'nın cami olmaktan çıkarılıp, müzeye çevrilmesi kimin temsili ve kimin emaneti?
Bizans'ın İstanbul'u yeniden alma heveslerinin temsili ve Yunanistan'a Bizans'tan kalma emanet.
Peki, bunu biliyoruz da, Ayasofya'nın cami olmaktan çıkarılıp, müzeye çevrilmesi kimin temsili ve kimin emaneti?
Bizans'ın İstanbul'u yeniden alma heveslerinin temsili ve Yunanistan'a Bizans'tan kalma emanet.
Bize ne Bizans'tan, bize ne Yunanistan'dan.
Ezeli düşmanımız değil mi bunlar?
Fatih'in vakfiyesi hiç mi umurunuzda değil?
Fatih'in laneti hiç mi umurunuzda değil?
Sözde batı ile olan ilişkilerin düzeltilmesi ve turizmi düşünüp müzeye çeviriyorsunuz da, kim size diyor ki batı ile ilişkilerimiz düzelsin?
Ezeli düşmanımız değil mi bunlar?
Fatih'in vakfiyesi hiç mi umurunuzda değil?
Fatih'in laneti hiç mi umurunuzda değil?
Sözde batı ile olan ilişkilerin düzeltilmesi ve turizmi düşünüp müzeye çeviriyorsunuz da, kim size diyor ki batı ile ilişkilerimiz düzelsin?
Sen düzelsin istiyorsun da onlar düzelsin istiyor mu?
Düzeldi de ne oldu?
İstanbul'a turist geldi de ne oldu?
Düzeldi de ne oldu?
İstanbul'a turist geldi de ne oldu?
Maşallah turistin getirdiği paralar ile ekonomimiz tavan yapmış, gelen turistlerin Türk-İslam Kültür ve Medeniyet anlayışına katkısı had safhada, İstanbul harikulade. Yaşam seviyesi o kadar yüksek ki, her gün onlarca insan trafik kazasından, tecavüzden, gasptan ölüyor, uyuşturucu kaçakçılığı prim yapmış.
Ama olsun batı ile ilişkilerimiz iyi ya, turist geliyor ya, en önemlisi Ayasofya Müze ve batıcı ağabeylerimize mahcup değiliz ya, mühim olanda bu değil mi? Kim ne yapsın Türk Ahmet'i, Mehmet'i, conilerle aramız iyi olsunda…
"Ayasofya Açılsın" demiyoruz, "Ayasofya Açılacak" mutlaka açılacak.
Neden açılacak? Çünkü şartlar bunu dayatacak.
Mecbursunuz açmaya. İçinden çıkılmaz politikasızlığınız sayesinde açılacak. Hak düşmanı, halk düşmanı ve “hakkı ve halkı” hiçe sayan politikasızlığınız Ayasofya'yı açtıracak. Hak ve halk düşmanları eliyle mana planından arındırılan mukaddes emanetin sahipsiz bırakılışı tersinden inkılap edecek ve Ayasofya Açılacak.
Mecbursunuz açmaya. İçinden çıkılmaz politikasızlığınız sayesinde açılacak. Hak düşmanı, halk düşmanı ve “hakkı ve halkı” hiçe sayan politikasızlığınız Ayasofya'yı açtıracak. Hak ve halk düşmanları eliyle mana planından arındırılan mukaddes emanetin sahipsiz bırakılışı tersinden inkılap edecek ve Ayasofya Açılacak.
Halkın İstikrarı Hakk’ın İktidarı İçin: Tüm Anadolu Bir Adım İleri
Şimdi de çıkmış birileri "politikasızlığı örtecekler ya" "Herkes bir adım geri atsın" diyorlar…
Kim bu herkes… Ve bu geri adım atmalar ne için.
İstikrar için diyorsunuz.
Kim bu herkes… Ve bu geri adım atmalar ne için.
İstikrar için diyorsunuz.
Neyin istikrarı? Hukuksuzluğun istikrarı, yolsuzluğun istikrarı, Kapitalist Burjuvazinin istikrarı, ve sistematik işgalin istikrarı.
İyi de bize ne bu istikrarlardan. Siz halkın istikrarı için bir gün olsun, bir adım attınız mı? Şimdi bu çağrıyı yapanlar, kendi istikrarları için birbirinin saltanatları bozulmasın diye geri adım atma çağrısında bulunuyorlarsa, tüm Anadolu'nun da, haklarını yiyen hainlere karşı bir adım ileri atma hakkı vardır.
Bakın nasılda saltanatları sarsılmaya başlayınca birbirine sarılıyorlar. Halk düşmanları nasıl ki, saltanatları için çekinmeden adımlarını ileri geri atabiliyorlarsa, Mukaddesatçı Müslümanlarda onların sinsi adımlarına karşı, Hakk'ın saltanatı için adımlarını sağlam ve ileriye doğru atmalıdır.
Kapitalist burjuvazi'nin yok olması için Anadolu bir adım ileri atmalıdır.
Vatan haini işbirlikçilerin yok olması için, Anadolu bir adım ileri atmalıdır.
Vatan haini işbirlikçilerin yok olması için, Anadolu bir adım ileri atmalıdır.
Kendini bu ülkenin sahibi gören ama bu ülkede hiçbir hakkı olmayan vatansızların defolması için, Anadolu bir adım ileri atmalıdır.
Ayasofya'nın açılıp, zincirlerinin haçlı köpeklere tasma yapılması için, Anadolu bir adım ileri atmalıdır.
Halkın istikrarı, Hakk'ın iktidarı için Anadolu bir adım ileri atmalıdır.
Ayasofya'nın açılıp, zincirlerinin haçlı köpeklere tasma yapılması için, Anadolu bir adım ileri atmalıdır.
Halkın istikrarı, Hakk'ın iktidarı için Anadolu bir adım ileri atmalıdır.
Burada açık ve net iki çağrıda bulunuyoruz, birincisi iktidara; "Ayasofya açılsın", gelin bu açılmayı ellerinizle yapın bu size onur katar, Fatih'in emanetine ihanet edenlerin, Türkiye Cumhuriyetine verdiği zarara son verin ve Ayasofya'yı açın, İstanbul'un ve buna paralel Anadolu'nun üzerindeki kara bulutları kaldırın. Batı, Türk'ün hangi arzusunu yerine getiriyor da, sizler Batının heveslerini,
Anadolu'nun tarihine değişiyorsunuz.
Anadolu'nun tarihine değişiyorsunuz.
Haaa siz açmasanız ne olur. Dediğimiz gibi şartlar Ayasofya'yı açtıracak, hem de öyle bir açtıracak ki, Büyük Türkiye'nin ve neticesinde Başyücelik'in temelini oluşturacak şekilde açılacak… Şartlar bunu dayatacak…
Şartlar ihtiyacı olunan sistemi dayatacak, şartlar ihtiyacı olunan lideri de dayatacak. Şartların dayattığı sisteme ve lidere selam olsun…
İkincisi ve en önemlisi ise halka, "Ayasofya müze olduğu sürece tarihine sahip çık Ayasofya'ya girme, Fatih'in emanetine sahip çıkmayıp müzeye çevirenler bilsinler ki, Anadolu halkının müze olan Ayasofya ile hiçbir alakası yoktur, Türk'ün olan ve cami olarak kalan Ayasofya bizimdir. Aksi takdirde hiçbir şey olmamış gibi piknik amaçlı gidip Ayasofya'yı gezmek Türk'e ve Fatih'e ihanettir.
Bunun lami'cimi olmaz, bir yandan Ayasofya Cami olsun deyip, diğer yandan Ayasofya'yı gezmek samimiyetsizliktir. Tarihini Ayaklar
altına alma, Ayasofya Müzesine girme…"
altına alma, Ayasofya Müzesine girme…"
Allah’a Emanet Olunuz.