Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Farzetki ÖldÜn...!, (1 Kullanıcı)

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
DEĞERLİ KARDEŞLER SİZLERLE FARZETKİ ÖLDÜN KONU BAŞLIĞIYLA ÖLÜMÜ TEFEKKÜRE ETMEK İSTİYORUM BU YAZI BİRAZ UZUN OLDUĞU İÇİN HERGÜN BÖLÜM BÖLÜM PAYLAŞACAĞIM SİZLERLE DÜŞÜNEREK OANI YAŞAYARAK OKUYALIMKİ ÖLÜMÜ GERÇEKTEN HİSSEDEBİLELİM RABBİM AHİRİMİZİ HAYIRLI EYLESİN İMAN KURAN NASİP EYLESİN SELAM VE DUA İLE

Farzetki öldün sayalim,iste seni bekliyen aci gercekler! Aslinda farzetmek kelimesi cok yanlis kesin öleceksin ve bu sondan asla kurtulus yok! Ona göre son bIr kez daha düsün!

ÖLÜM ANIN

Düsün bir kere! Sen can çekismektesin. Ölümün sikin­tisi, acisi, sarhoslugu, gam ve istirabiyla bogusmaktasin. Ölüm melegi aya­gindan itibaren ruhunu çekmeye basla­mis. Bu çekisin acisini ayaginin ta ucundan hisset­mektesin. Sonra bu çekis araliksiz devam eder. Can çekisme kizisir. Ruh asagidan yukarya olmak üzere bütün bedeninden çekilir. Aci doruga ulasmistir. Ölümün sikintilari bütün be­denine yayilmistir. Kalbin, ürperti ve üzüntü içindedir. Rabbinden gazab veya hosnutluk müjdesini gözleyip bek­lemektedir. Canini al­makla görevli melekten bu iki haber­den birini almaktan baska bir ihtimal olmadigini anlamissindir.

Ölüm Meleginin Görünüsü

işte sen böyle gam, tasa, ölüm acisi ve sid­detli üzüntü içerisinde Rabbinden iki müjde­den birini beklerken, birden bire ölüm meleği­nin çehresiyle yüz yüze gelirsin. Bu çehre ya en güzel veya en çirkin bir manzara arzetmektedir.

Bedeninden ruhunu çekip çikarmak üzere elini agzina dogru uzatirken ona bakiyorsun. Bu hâle düsmekten ve ölüm meleğinin yüzünü görmekten dolayi nefsin zillete bürünmüstür. Ondan nasil bir müjdeyle ansizin karsilasaca­gini merak edip duruyorsun. Birden bire onun sesini duyu­yorsun. Sana Allahin riza ve mükâfatiyla sevin, ey Allahin dostu! veya O’nun gazab ve azabiyla sevin (!) ey Allahin düsmani!haberini aliyorsun.

iste o anda ya kurtulus ve basarina kesin kanaat getirir ve ruhun Allah ile huzur bulur veya mahv ve helak oldu­guna kani olur, kalbin ümitsizlikle dolar, Allahtan ümit ve emelin kopar. Dünyadaki müddetinin bittiği, iz ve eserinin silindiği ve senden önce geçip giden­lerin yurduna tasindigin o anda gönlüne son derece keder ve hüzün veya nese ve sevinç ha­kim olur.KAYNAK:Abdulaziz Hatip
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
RE: Farzetki ÖldÜn...!,

İANAIN OKUDUKÇA KORKU SARDI İÇİMİ.ŞU AN BANA FAYDASI ŞU OLDU.YATSI OKUNALU 35 DK OLDU VE BİLGİSAYARIN BAŞINDAN NAMAZ İÇİN KALKMADIM......

YA KILAMADAN ECELİM BENİ ANSIZIN YAKALAYI VERİRSE....NE OLUR HALİMMM....

ŞU AN NE İÇİN AKSATIYORUM BİLGİSAYAR İÇİN.

BESMELE İLE KALKIYORUM...YAZININ DEVAMINI BEKLİYORUZ.
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: Farzetki ÖldÜn...!,

KAAN ERDEM yazdı:
İANAIN OKUDUKÇA KORKU SARDI İÇİMİ.ŞU AN BANA FAYDASI ŞU OLDU.YATSI OKUNALU 35 DK OLDU VE BİLGİSAYARIN BAŞINDAN NAMAZ İÇİN KALKMADIM......

YA KILAMADAN ECELİM BENİ ANSIZIN YAKALAYI VERİRSE....NE OLUR HALİMMM....

ŞU AN NE İÇİN AKSATIYORUM BİLGİSAYAR İÇİN.

BESMELE İLE KALKIYORUM...YAZININ DEVAMINI BEKLİYORUZ.
değerli kardeşim korkmak çok ayrı ama o korkuyu ahiretimizin güzelleştirilmesi için bir kalkan olarak kullanmak ayır evet ölümün soğuk yüzünü hissetmek çok ürpertici ama değerli kardeşim bizler görevlerimizi vaktinde eda edlimki yarın o zor günümüzde o görevleri eda etmemizi bekleyende bizlere yardımcı olsun rabbim yardımının sizleri kuşatması dileği ile allaha emanet olun
 

Ecrin Hicran

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Nis 2006
Mesajlar
2,624
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Farzetki ÖldÜn...!,

selamun aleyküm ablacığım..ben bunu çok kere okudum belki uzun ama çokg üzle yapmışsın bölüm bölüm vermekle..gerçekten insnaın bir solukta okuyupta kanının donduğu gerçekler..ben hele çok kötü olmuştum.ama yüzleşmek gerekiyor..paylşatıüın için çok sağoalısn ablacığım.kendine iyi bak..selam ve dua ile
 

konak

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2006
Mesajlar
1,186
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Farzetki ÖldÜn...!,

Rabbim son nefesimizi iman ve Kur'an ile vermeyi nasip etsin.
Selam ve dua ile
 

makinaci06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
966
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Farzetki ÖldÜn...!,

ALLAH RAZI OLSUN HER AN ATIRLAMAK GEREKİYO ÖLÜMÜ BİZİ YAKALAMADAN ÖNCE AMA DÜNYALIK MEŞGALELER SARIYO BEYNİMİZİ.RABBİM ANİ HAZIRLIKSIZ ÖLÜMDEN MUHAFAZA EYLESİN HEPİMİZİ.ALLAH RAZI OLSUN BEKLİYORUZ DEVAMINI.ALLAHA EMANET OLUN.
 

goNuL_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
551
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Farzetki ÖldÜn...!,

Allah razı olsuN..
Boş ve yararsız şeylerden yüz çevirmek", insanın sadece Allah'ın rızasını kazanacağı davranışlarda bulunmasıyla mümkün olur. Mümin dünyada kendisine verilen süreyi çok iyi değerlendirmesi gerektiğini bilir. Çünkü bu dünyada yaptığı işler sonucunda ahirette sonsuza kadar konaklayacağı yer belirlenecektir. Bu yüzden her yaptığı işle ahirete yönelik bir hayır kazanmaya çalışır. Elbette her insan gibi konuşur, eğlenir, yemek yer, güler, düşünür, çalışır ama bunları yaparken aklında hep insanlara, dine menfaat sağlayacak hayırlı düşünceler vardır.

Müminler, ölümle birlikte başlayan ahiret hayatlarında inkarcıların aksine, hep güzel tavırlarla, güzel konuşmalarla, müjdelerle karşılanırlar. "Ki melekler, güzellikle canlarını aldıklarında…" (Nahl Suresi, 32) ayetiyle haber verildiği gibi, ölürken canları güzellikle alınır. Her türlü korkuya karşı büyük bir güven içindedirler. Rabbimiz'in kendilerine olan yardımı ve fazlı sayesinde kolayca hesaba çekilirler. Melekler tarafından cennetle müjdelenirler. Ve sonunda Allah'ın kendilerine vaat ettiği cennete sevk edilirler

RABBİM CÜMLEMİZE CENNETLİK KULLARINDAN OLMAYI NASİP ETSİN SELAM VE DUA İLE...
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: Farzetki ÖldÜn...!,

KAAN ERDEM yazdı:
İANAIN OKUDUKÇA KORKU SARDI İÇİMİ.ŞU AN BANA FAYDASI ŞU OLDU.YATSI OKUNALU 35 DK OLDU VE BİLGİSAYARIN BAŞINDAN NAMAZ İÇİN KALKMADIM......

YA KILAMADAN ECELİM BENİ ANSIZIN YAKALAYI VERİRSE....NE OLUR HALİMMM....

ŞU AN NE İÇİN AKSATIYORUM BİLGİSAYAR İÇİN.

BESMELE İLE KALKIYORUM...YAZININ DEVAMINI BEKLİYORUZ.


Selamünaleyküm;

hep böyle korkmak keşke nasip olsa işte ozaman kıymet verilen değer verilen insanlar belki ozaman o kıymeti anlarlar aslında okadar gaflet ki insan bazen ölümün iksirini bile bulmaya çalışmış ama ne oldu sonuç hüsran bu dünyaya değil yaradana değer verilmeliki hem sen değeri anlamalısın hemde mükafatını alasın korkmadan olmuyor anlıycanız o korku bir tokat gibi oluncada tamam uyanış öyle geçte olsa oluyor Allahın rahmeti geçte olsa tecelli eder Allaha emanet olun selametle.
 

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
RE: Farzetki ÖldÜn...!,

s.a
ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM.
BENİM SÖYLEYECEĞİM ŞU.ALLAH DOSTLARI ÖLÜMÜ DÜĞÜN OLARAK VUSLAT OLARAK ADLANDIRMIŞTIR.BUNDAN KORKMASI GEREKENLER ALLAHIN SEVGİSİNİ RIZASINI KAZANAMAYANLAR OLMALIDIR.
ÖLÜMÜ IZDIRAP YAPMAKTA DÜĞÜN YAPMAKTA BİZİM ELİMİZDE.NASIL YAŞARSANIZ ÖYLE CAN VERİRSİNİZ.ÖLÜM MELEĞİ GELMEDEN HAZIRLIĞIMIZI KONTROL EDELİM BAKALIM NE HALDEYİZ.
VE DOĞRUSU BENDE KORKUYORUM ŞU ANDA AMA RABBİMİN SONSUZ MERHAMETİNİ UMUYORUM.O ÇOK MERHAMETLİDİR.AFFEDİCİDİR.AFFETMEYİ SEVER.AMA KENDİNİ BİLEN ,DİNİNİN GEREKLERİNİ YERİNE GETİRMEYE ÇALIŞAN,VE ALLAHIN SEVGİSİNİ KAZANMAK İÇİN ÇALIŞAN ANCAK RABBİMİN AFFINA MERHAMETİNE BEL BAĞLAYABİLİR.BÜTÜN HAYATINI ŞER ÜZERE BİNA EDENLER MÜSTESNA.
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: Farzetki ÖldÜn...!,

Kabir ve Sorgusu

Gönlünün sevinç ve neşeden uçar gibi oldu­ğu veya hüzün ve ibretle dolduğu o anda ken­dini bir düşün! Kabri ve onun dehşetli man­zarasını, oradaki iki meleği ve Rabbine olan imana ilişkin sorularını bir tasavvur et! Ya Rabbinden gelen kesin söz (Kelimei Şehadet) ile destek­lendiğinden sebatlı ve kararlı veya yardımsız, şaşkın ve ürkeksin. O iki meleğin sorgulamak üzere tutup seni oturt­mak için ça­ğırdıkları anki seslerini düşün! O daracık me­zar çukurunda oturuşunu göz önüne getir. Ke­fenlerin iki yanına düşmüş, gözünün üzerine konulmuş pamuklar yer­lerinden ayrılıp ayağı­nın yanına kaymıştır. Bunları düşün, sonra da onların şekline ve vücutlarının büyüklüğüne gö­zünü dikişini bir tahayyül et! Eğer onları güzel şekilleriyle görürsen, kalbin başarı ve kurtuluşa erdiğini kesin olarak anlar. Eğer kö­tü manzaralarıyla görürsen, gönlün mahv ve helakine kanaat getirir. Düşün onların nağme ve sorularıyla ses ve sözlerini; sonra da eğer sebat lütfetmişse Allahın desteğini veya seni yalnız başına yardımsız terketmişse şa­şırt­masını!



Kabrin Cennet ve Cehenneme Açılması

Ya kesin veya şaşkın ve şüpheli cevabını düşün! Şanı yüce Allah sana sebat ihsan et­mişse o iki meleğin sevinçle sana yöneldikle­rini, Cehenneme kapı açmak için ayakla­rıyla kabrin yanlarına vurduklarını bir düşün! Son­ra Ce­hennemin, ateşiyle kızışıp kaynayışını, o anda meleklerin seninle olan konuşmalarını göz önüne getir. Cenabı Hakkın seni korudu­ğu bu manzaraya bakıp duruyorsun. Bundan dolayı gönlünün neşe ve sevinci bir kat daha artar. Acz ve zaafına rağmen nasıl bir ateşten kurtulduğunu gözle­rinle görüp inanırsın.

Sonra o iki meleğin, ayaklarıyla kabrinin yanlarına ye­niden vurduklarını, mezarının, ziynet ve nimetleriyle Cen­nete açılışını ve meleklerin şu sözlerini bir tahayyül et Ey Allahın kulu! Cenabı Hakkın senin için hazırladıklarına bak! Bu senin makamın ve ka­vuşacak yerindir! Bu Cennet nimetlerini ve saltanatının gözalıcılığını ve bu müşahede et­tiğin nimetlerle parlak güzelliklere bir gün ka­vuşacağını görmekten gönlünün sevinç ve ne­şesini düşün!

Eğer böyle değilsen, bütün bunların tersini; azarlanı­şını, Cenneti görüp de meleklerin sana söyleyecekleri, Aziz ve Celil olan Allahın seni mahrum bıraktığına bak! Cehhenemi gö­rüp de sana yöneltecekleri, Allahın senin için hazırladıklarına bak! Bu senin yurdun ve vara­cak ye­rindir! şeklindeki sözlerini düşün! Bu ne büyük tehlike!

Bu iki hâlden hangisinin kabirde senin hâlin olacağını öğreninceye kadar, dünyada sana ne büyük gam ve üzüntü vardır! Sonra yokluk ve peşinden de imtihan! Nihayet ek­lemlerin par­çalanacak, kemiklerin mahvolacak, vücudun da çürüyüp dağılacak. Fakat, ölüm meleğinin verdiği müj­denin hüzün veya sevinci ruhundan hiç geçmeyecek. Ca­nın, sürekli olarak yeniden diriliş anında karşılaşacağı Al­lahın gazab ve azabının veya Onun rıza ve mükâfatının bek­leyişi içinde bulunacaktır.

Sen bunu bekleyip dururken ruhun Cen­netteki maka­mına veya Cehennemdeki yerine arzedilecektir. Ruhunun hasret ve üzüntüleri ya da neşe ve sevinci ne büyük olacak! Niha­yet ölülerin bekleme süresi tamamlanacak. Yer ve gök, sakinlerinden boş kalacak. Hepsi bir zamanlar canlı ve ha­reketliyken sönüp kala­caklar. Artık ne duyulan bir ses, ne de görülen bir karartı vardır. Sadece O En Yüce Cebbar olan Allah Tealâ kalmıştır. Tıpkı azamet ve yüceliğiyle tek ve yalnız olarak ezelde olduğu gibi!

KIYAMET VE HAŞİR

Hz. İsrafilin Seslenişi

Sonra ruhun, sen de dahil bütün yaratıkların Allahın huzuruna zillet ve küçüklük içerisinde toplanması için bir dellalın seslenişiyle ansı­zın irkilecektir.

Bu sesin kulak ve aklın üzerinde nasıl bir etki yapaca­ğını düşün! En Yüce Sultana arzedilmeye çağırıldığını ak­lınla anlarsın. Bu ses­ten dolayı yüreğin yerinden fırlamış ve saçla­rın ağarmıştır. Çünkü bu bir tek çığlıktır ve celal ve ikram, azamet ve kibriya sahibi Al­lahın huzuruna toplan­maya çağırmaktadır. Sen bu sesten dolayı ürperti içindey­ken ansızın başucundan toprağın yarılışını duyarsın. Meza­rının toprağınla tepeden tırnağa tozlar içinde sıçrayıp ayakların üzerine kalkarsın. Gözlerin sesin geldiği tarafa dikilmiştir. Se­ninle birlikte bütün yaratıklar, içerisinde uzun süre bela ve imtihan gördükleri yerin toz ve toprağına bu­lanmış olarak öyle bir kalkışla kal­karlar ki! Sen ve onların hep birlikte korku ve dehşetle ayaklanışınızı bir düşün!
 

sevval

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ağu 2006
Mesajlar
74
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Farzetki ÖldÜn...!,

AYDINLATICI AÇIKLAMANIZ GÜZEL VE GEÇ KALMADAN GÖREVİMİZİN YERİNE GETİRMEMİZİ GEREKTİREN BİR YAZI OLDU.ALLAH RAZI OLSUN.BENDE ÖLMEK KORKUSU YOKTA ALLAHIN C.C. HUZURUNA ÇIKIPTA NASİL CEVAP VERCEĞİM GÜNAHLARIMIN HESABINI NASIL VERCEĞİM KORKUSU VAR İÇİMDE ALLAH GÜNAHLARIMIZI AFFETSİN..İNŞALLAH CENNETİNDE BİZEDE BİR YER OLUR...DUALARINIZDA BENİ DE UNUTMAYIN......
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
RE: Farzetki ÖldÜn...!,


Yalan dünya benim sende gözüm var
Söylenmemiş dağlar kadar sözüm var
Gencim ama yüreğimde hüzün var

De get yalan dünya de get bağırma
Ben de basam sevdiğimi bağrıma

Yalan dünya benim sende özüm var
Üç gün yatak, dördüncü gün ölüm var
İki karış toprağına lüzum var

De get yalan dünya de get bağırma
Ecelim gelmeden beni çağırma

S.A B)B)B)
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
RE: Farzetki ÖldÜn...!,

ÖLÜM ACISI

Allah-u Zülcelal, Hz. Musa (A.S.) 'nın ruhunu kabzettiği vakit ona: “ Ölüm acısını nasıl buldun?” diye sorduğunda Musa (A.S.) şöyle cevap verdi: “Tavada kaynatılan kuş gibi; uçamaz ki kurtulsun, ölemez ki rahat etsin.” Başka bir rivayette ise; “Canlı canlı kasabın elinde derisi yüzülen koyun gibi.” demiştir.

Şöyle denilmiştir: “İyilerin ruhu hamurdan kıl çekmek gibi, kötülerin ruhu ise diken ağacından tülbent çekmek gibi çekilir.”

Birinci olayda ruh yara almaz. İkinci olayda ise, yara alır ve delik deşik olmuş bir hale gelir. Aldığı bu yaralar kabir hayatı boyunca da ona azap çektirirler. Ruhu çekilmekte olan bir adam duyduğu acıyı şöyle terif etmiştir: “ Gökler üstüme çökmüştür. Vücudum iğne deliğinden geçiyor gibidir.”

Hz. Ka'b şöyle demiştir: “ Ruhun çekilmesi olayında sanki her tarafı dikenli bir çubuk hastanın ağzından içine sokulur ve dikenli dallar onun damarlarına yayılırlar. Daha sonra da kuvvetli bir adam bu çubuğu çekip çıkarır.”

Ruhun çekilmesi sırasında ölüm meleği de görülür. Bu melek, ölenin itikat ve amellerine göre değişik surette gelir.

Rivayete göre İbrahim (A.S.), ölüm meleğine; “ Bana kötü insanların ruhunu aldığın surette görün.” dedi. Melek: “Sen bu sureti görmeye dayanamazsın.” dedi ise de İbrahim (A.S.) ısrar ederek: “Dayanırım.” dedi. Azrail (A.S.) ; “Yönünü dön.” buyurdu. İbrahim (A.S.) döndü ve Azrail (A.S.) 'i görünce, onu kapkara, saçı sakalı karışmış, pis pis kokar, siyah elbiseli, ağız ve burun deliklerinden ateş ve dumanlar fışkırır vaziyette gördü. Buna dayanamayarak düşüp bayıldı. Ayılınca Azrail (A.S.) 'i eski suretinde gördü ve ona : “Bir günahkara, senin suratını görmek yeter. Başka bir azap ile karşılaşmasa da senin o suratın azap bakımından onun için yeterlidir.” dedi. İbrahim (A.S.) bu sefer: “Bana iyilerin ruhlarını aldığın surette görün.” dedi ve meleği güzel bir surette görünce de: “İyiler için mükafat olarak seni bu surette görmeleri yeterlidir.” demiştir.

İşte asilerin karşılaşacağı ve itaat edenlerin kurtuldukları zorluklar bunlardır. Allah-u Zülcelal'e itaat edenler Azrail (A.S.) 'i en güzel surette görürler. Amel defterlerinin kapatıldığı son anda, ölenin amelini yazan iki melek de ona görünürler. Ölen iyi kimse ise melekler ona: “Allah-u Zülcelal seni hayırla mükafatlandırsın. Sen bizi Salih ameller yazmakla meşgul ve mutlu ettin.” derler. O kötü kimse ise, melekler ona: “Allah-u Zülcelal seni şerle cezalan-dırsın. Sen bizi kötü şeyler ve günahlar yazmakla meşgul ve mutsuz ettin.” derler.

Hz. Peygamber (S.A.V.) şöyle buyurmuştur: “ Biriniz ni'met ve azap göreceğini öğrenmedikçe ve cennet ya da cehennemdeki yerini seyretmedikçe ölmez.” (İbn Ebi'd-Dünya)

Bir kimsenin kendisini ölüm sekeratından selametli bir şekilde muhafaza edebilmesi için, o vakit gelip çatmadan önce, Allah-u Zülcelal'in emir ve nehylerini yerine getirmeye gayret ederse, inşallah rahat ve güzel bir şekilde bu dünyadan ayrılır. Nitekim Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: “O kimseler ki, melekler onların ruhunu rahat ve hoş bir şekilde alırlar.” (Nahl; 32)

Hasan-ı Basri şöyle demiştir: “Mü'minin rahatlığı, ancak Allah-u Teala'ya mülaki (kavuşacağı) olacağı zamandır.”

Demek ki, mü'minin emin olduğu, neşeli ve en sevinçli günü, öldüğü günüdür….!

S.A
 

konak

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2006
Mesajlar
1,186
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Farzetki ÖldÜn...!,

Rabbim herkese hesap gününe hazırlık bilinci versin. O mahşerde alnımızın akıyla toplanmayı nasip etsin tüm inananlara ve bizlere de.
Selam ve dua ile.
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
RE: Farzetki ÖldÜn...!,

benim korktuklarım son nefesimi nasıl vereceğim kabire konduğum zaman karanlıkta tek başıma neyapacağım birde kabrin sıkmasına nasıl dayanacağım EĞER ölen kişi imanlı ise kabir anne şevkatiyle sıkacakmış inş bizide öyle sıkar Rabbim iman kurtarmayı nasip etsin S.A :(:(:(
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: Farzetki ÖldÜn...!,

Mahşere Sevk

Mahlukatın kalabalığı içerisinde korku, üzüntü, gam ve kederinle yalnız başına çıp­laklık ve zilletini göz önüne getir! Herkes çıp­lak, yalınayak, suskun; zillet, meskenet, korku ve dehşet içindedir. Onların ayak seslerinden ve İsrafilin çağrısı­nın yankısından başka bir şey duyamazsın. Senin de içinde bulunduğun mahlukat ona doğru yönelmiş ve sesin geldiği tarafa yürümektedirler. Heybet ve zillet içeri­sinde koşmak­tasın. Mahşer yerine vardığında, çıplak ve yalınayak cin ve insanlardan bütün ümmetler kalabalıklaşır.

Yeryüzü hükümdarlarından saltanatları çe­kilip alınmış, kendilerini zillet ve küçüklük bürümüştür. Dünyada Allah’ın kullarına karşı işledikleri zulüm ve zorbalıktan sonra artık yaradılış ve değer bakımından mahşer ehlinin en aşağılık ve en küçükleridir.

Sonra yaratıklardan ürküp yalnız başlarına yaşarlarken vahşi hayvanlar, tâbi tutuldukları bir imtihan veya işledik­leri bir günahtan dola­yı değil sadece Kıyamet gününün verdiği zil­letten başları önlerine eğik olarak çöllerden ve dağların tepelerinden yönelip gelirler. Şiddet, cüret ve kud­retlerine rağmen yırtıcı hayvanla­rın bile o büyük günde, Kıyamet ve Allahın huzuruna arz anı için boyunlarını bük­müş ola­rak ve zillet içerisinde gelişlerini düşün! Niha­yet o vahşiler, yaratıkların arkasından gelip Cebbar ve gerçek Melik olan Allah’ın huzu­runda, zillet, meskenet ve inkisar içerisinde du­rurlar.

Şeytanlar da azgınlık, isyan ve inatlarından sonra Yüce Allahın huzuruna arzedilmenin zilletiyle boyun eğmiş ola­rak gelirler. Uzun bir imtihandan sonra, yaratılış ve tabiat­ları farklı farklı olduğu ve birbirlerinden ürküp kaçtıkları hâlde hepsini bir arada toplayan Al­lahın şanı ne yücedir! Yeniden diriliş hepsi­ne boyun eğdirmiş ve mahşere sevk, onları aynı yerde toplamıştır.

Göklerin Yarılması

İnsan, cin, şeytan, vahşi ve yırtıcı hay­vanlar, davar ve sığır gibi evcil hayvanlar ve haşereleriyle bütün yeryüzü ahalisinin sayısı tamamlanıp arz ve hesab durağında hepsi yerle­rini alınca, üstlerinden göğün yıldızları saçılır, güneş ve ayın ışığı giderilir, kandil ve nuru­nun sönmesiyle yeryüzü karanlığa bürünür.

Senin de içinde bulunduğun yaratıklar bu vaziyettey­ken, üstlerinden dünya seması çatır­damaya ve onca bü­yüklüğüyle tepelerinde dönmeye başlar. Sen de bu tehlikeli manzarayı gözlerinle izlersin. Sonra dünya seması beşyüz senelik kalınlığına rağmen yarılır. Onun parçalanışı senin kulağında ne korkunç bir ses yapar! Sonra Kıyamet günü­nün azamet ve deh­şetinden yırtılıp paramparça olur. Par­çalanıp yarılan gökleri kuşatan melekler, o göklerin etra­fında ayakta dururlar. Onca büyüklüğüyle göğün parçalanış dehşetini ne zannediyorsun? Rabbi, onu Kıyametin dehşe­tiyle eritip içine sarılık karışan eriyik gümüş hâline getirir. Tıpkı Celîl ve büyük olan Allah’ın buyurduğu gibi Gök yarılıp da, kızarmış yağ renginde gül gibi” olur (Rahman Sûresi: 37) veya O gün gökyüzü erimiş maden gibi olur. Dağlar da atılmış yüne döner.” (Mearic Sûresi: 8-9).

(Müfessirler derler ki: Âyette geçen el-Mühl içine sarılık karışmış eri­yik gümüştür. el-Ihn” ise, atılmış renkli yündür. Verdeten keddihan ifadesi ise, kırmızı atın rengi demektir.)

Meleklerin İnişi

Dünya semasının melekleri o semanın ke­narlarında iken, birden bire Cenabı Hakka arz ve hesap için yeryü­zündeki mahşer yerine inerler. O melekler, muazzam bü­yüklükleri, Allah katındaki değerleri ve kendisine sunul­mak ve huzurunda hesaba çekilmek üzere ken­dilerini zillet ve meskenetle toplu hâlde indiren Yüce Sultan’ı takdis ile yük­selen sesleriyle gö­ğün iki tarafından yeryüzüne doğru hızla iner­ler. Muazzam kıymetleri, dev cisimleri, deh­şetli sesleri ve şiddetli korkularıyla, Aziz ve Celil olan Allaha arzedilmenin zilletinden bo­yunları bükük bir biçimde bu­lutların arasından inişlerini bir tahayyül et!

Nitekim Yahya bin Ğaylan elEslemî bana demiştir ki Ruşdeyn bin Saidn, EbüsSemhten, onun da Ebû Kabîlden onun da Abdul­lah bin Amr bin elÂstan naklettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur Al­lahın bir me­leği vardır. İki göz pınarları ile göz kuyruğu arası yüz senelik yürüyüş mesafesi kadardır. Yine Yahya bin Ğaylan el-Eslemî bana demiştir ki Ruşdeyn bin Said, İbn Abbas bin Meymun el-Lahmî, onun da Ebû Kabîl, onun da Abdullah bin Amr bin elÂstan naklettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur Allahın bir meleği var­dır. İki kaşının arası yüz sene kadardır.

İnen meleklerin kendileri için geldiklerini düşünen mahlukat onlara şöyle sorduklarında senin de korkun ne yaman olur Rabbimiz aranızda mı?Melekler onların bu sorusundan ve Sultanlarını (Allah) aralarında bulunmaktan tenzih ederek ürperirler ve yeryüzü ahalisinin bu düşünce­lerinden Allahı tenzih için yüksek sesle şöyle nida ederler Haşa! Rabbimizi tenzih ederiz. O aramızda değildir. O gele­cektir.Nihayet, o günün verdiği eziklikten dolayı baş­ları önlerine eğik bir vaziyette, mahlukatı kuşatarak saflar hâlinde yerlerini alır­lar. Onca azametli yaratılışları içerisinde ka­natlarına bürünmüş, Rablerine zillet, mahviyet ve saygı ile başlarını önlerine eğmiş vaziyet­teki hâllerini düşün! Sonra her şey aynı bi­çimde ve yedinci kat semaya varın­caya kadar bütün gök halkı sayılan ve büyüklükleri katla­narak iner. Her bir göğün ahalisi yaratıkların etrafında ayrı bir saf tutar.
 

tsunami

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2006
Mesajlar
4,691
Tepki puanı
15
Puanları
36
Yaş
39
RE: Farzetki ÖldÜn...!,

S.A
ELİNE EMEĞİNE SAĞLIK KARDEŞİM ALLAH RAZI OLSUN RABBİM O GÜNLERİMİZDE YARDIMCIMIZ OLSUN.
 

VEYS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
1,350
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Farzetki ÖldÜn...!,

ABLA GÜZEL BI KONU ÖLÜMÜ SN SN ILIKLERIMIZE KADAR ISLEDIN BU GUZEL BILGILERLE ALLAH RAZI OLSUN.

Yaşamak Yeni Bi Şey Değil,Ölümde Öyle Olsa Gerek
 

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
RE: Farzetki ÖldÜn...!,

ALLAHU EKBER.
RABBİM BİZLERİ HESABI KOLAY GÖRÜLENLERDEN EDER İNŞAALLAH.KABİR AZABINDAN VE CEHENNEM ATEŞİNDEN MÜNEZZEH EDER İNŞAALLAH.

OKUYUPTA UYANMAMAK ÜRPERMEMEK ELDE DEĞİL.BİZLERE ÖLÜMÜ HATIRLATTIĞINIZ İÇİN ALLAH RAZI OLSUN.CÜMLENİZİ SALİH KULLARINDAN EYLESİN
 

makinaci06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
966
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Farzetki ÖldÜn...!,

ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM.EMEĞİNE SAĞLIK BİRDEN YEİSE KAPILIP ÜZÜLÜYORUM AMA ÜMİTSİZLİĞE KAPILMAK DOĞRU DEĞİL HEP ÜMİT VAR OLALIM İNŞALLAH RABBİM KULUM BENİ NASIL BİLİRSE ONA ÖYLE MUAMELE EDERİM DİYOR.BEN RABBİMİ HEP AFFEDİCİ, AFFETMEYİ SEVEN, MAĞFİRET SAHİBİ VE MERHAMETLİ OLARAK DÜŞÜNÜYORUM.RABBİM GAZABIYLA MUAMELE ETMESİN AZABINDAN ONA SIĞINIRIZ.ALLAHA EMANET OLUN.SELAMETLE...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt