İnsanın kendine yaraşır güzelliği ve üstünlüğü kazanması ancak ahlakla mümkündür.
Kültürsüz insanlar,günümüz insanını farksızlaştırıyor.Aynı elbiseleri giyen,aynı gıdaları yiyen, aynı şeyleri düşünen, derinliksiz ,farksız insanlar üretiyor.
Oysaki,her insan ayrı bir dünyadır.Maddi yapısında onu diğerlerinden ayıran farklılıklar bulunduğu gibi manevi dünyasında da özellikler vardır.
Hakiki, gerçek dostluk sevgi, saygı,barış ve hoşgörü ortamındadır.
İnsana düşen,ahlakın güzelliklerine perde değil ayna olabilmektedir.Tarihimiz bu oluşumun en güzel örnekleriyle doludur.Bugün acısına
bir bunalım kıskancında kıvranan insanlık,o güzel oluşumun bilerek ya da bilmeyerek özlemini çekiyoruz.
Bizden sonra bu gökkubbe altında, yaşayacak olanlara faydalı işler yapmalı, kalıcı eserler bırakmalıyız.Onları tecrübelerimizin meyveleriyle
beslemeliyiz.Hayatı anlayış açılarına zenginlik,olayları ve fikirleri çözümlemelerinde bir düşünce ustalığı,her işte başarılı bir sonuca ulaşabilmeleri
için cesaretin hamlesini aşılayarak örnek davranışlarda bulunmalıyız.
Özellikle bir çok iyi ve güzel hareketlerin kaynağı olan ahlak sağlamlığı her fırsattan yararlanarak ruhlarına bir ülkü ateşi gibi işlemeliyiz
ALINTI