Ey nefsim, kendi gerçeğinle yüzleşmeye hazır mısın? Hesaptan önce hesap
vermeye ne dersin? Halkın sevgisini ararken, Allah’ın nefretinden emin
misin?
Kendine karşı sadakatini kaybetme...
Ey kendi başına buyruk nefsim!
Sevdaların, korkuların, kaygıların?! Evet biraz açar mısın? Kalp
ritmini zorlayan heyecanlarından bahsetsene! Hangi limana demir attın?
Göze gireyim derken, gözden düştüğünün farkında değilsin... Övünmek ve
saygınlık kazanmak için bu ne hırs? Kendini beğenen nefsim şöyle demen
gerekmiyor mu?
“RABBİM BENİ BANA BEĞENDİRME.”
Bilmediklerine “ben bilirim” demekten vazgeçmeyecek misin? Hala “bilmiyorum” demeyi bir nakısa olarak mı göreceksin?
NEFSİM! Kitab’a karşı neden soğuksun? Namaza neden ağırsın?
Kardeşlerine niçin mesafelisin? Aktüaliteye meraklı, Ahiret’e
duyarsızsın...Hangi kulvarda geziniyorsun? Başını almış nereye
gidiyorsun?
Ne zaman samimi olacaksın... Riya ile kendine zulmetme...Toplum içinde
kıldığın namaz ile yalnız iken kıldığın namaz arasındaki farkı nasıl
izah edeceksin?
Nefsim! Rabb’imin “Feveylun” dediğini duymuş olman lazım... Namazında
kendine yazık etme... riya bulaşan namaz başına bela olmasın...
Okuduğun Kur-an sana zulmetmesin... Nice Kur-an okuyanlar var ki, Kur-an onlara lanet eder. Bunu biliyorsun.
Ey kendine zulmeden nefsim!
Günah işlemekte ne kadar cesursun.. .Ateşe dayanma gücünü nerden alıyorsun?
Nefsim ebedi ve ezeli düşmanına, şeytana açık veriyorsun... Düşmanını küçümsüyorsun...
Nefsim!
Niçin susuyorsun? Çünkü suçlusun... Haydi itiraf et... Dönsene... Gel tevbeye...
Ey nefsim hala kendini temize çıkarmaya devam edecek misin? Oysa Yusuf
Peygamber şöyle diyordu: “Ben nefsimi temize çıkarmıyorum.”
Yusuf’un yapmadığı tezkiyeyi yapıyorsun.
Bak dinle Kur-an ne diyor:
“Nefislerinize tezkiye etmeyiniz.” (Necm- 32)
Ey nefsim!
Kendini güvende mi hissediyorsun? Oysa Peygamberimiz kızı Fatıma’ya güvence vermemişti...
“Kızım Fatıma nefsini ateşten koru, kıyamet günü senin için elimden bir şey gelmez.”
Yoksa kimsenin bilmediği güvencelerin mi var?
Peygamberimizin kızına vermediği garantiyi sana veren mi var? Nefsim
topraktan geldiğini unutmuş gibisin... Azrail ile randevunu erteledin
mi yoksa?
Ey yaşam hırsı ile sersem hırsım!
Peygamberimizden geriye kalan neydi?
Nefsim!
Mutmain misin? Samimi misin?
Haydi rabbine dön! Sen dünmek istemesende dönüş O’nadır... Sen Rabb’inden? Rabb’in senden razı mı?
Uyarıya muhtaç nefsim, kendini müstağni görme... Yoksa samimiyetsizliğini gizlemek için mi samimiyet edebiyatı yapıyorsun.?
Ey nefsim! Seni sen yapan benim, Beni ben yapan Sensin! Ya yola gel, yolda beraber gidelim! Yada yoldan çekil ben "HAKKA"gideyim. .
EY NEFSİM! HALİS OL Kİ, HALAS BULASIN!.
vermeye ne dersin? Halkın sevgisini ararken, Allah’ın nefretinden emin
misin?
Kendine karşı sadakatini kaybetme...
Ey kendi başına buyruk nefsim!
Sevdaların, korkuların, kaygıların?! Evet biraz açar mısın? Kalp
ritmini zorlayan heyecanlarından bahsetsene! Hangi limana demir attın?
Göze gireyim derken, gözden düştüğünün farkında değilsin... Övünmek ve
saygınlık kazanmak için bu ne hırs? Kendini beğenen nefsim şöyle demen
gerekmiyor mu?
“RABBİM BENİ BANA BEĞENDİRME.”
Bilmediklerine “ben bilirim” demekten vazgeçmeyecek misin? Hala “bilmiyorum” demeyi bir nakısa olarak mı göreceksin?
NEFSİM! Kitab’a karşı neden soğuksun? Namaza neden ağırsın?
Kardeşlerine niçin mesafelisin? Aktüaliteye meraklı, Ahiret’e
duyarsızsın...Hangi kulvarda geziniyorsun? Başını almış nereye
gidiyorsun?
Ne zaman samimi olacaksın... Riya ile kendine zulmetme...Toplum içinde
kıldığın namaz ile yalnız iken kıldığın namaz arasındaki farkı nasıl
izah edeceksin?
Nefsim! Rabb’imin “Feveylun” dediğini duymuş olman lazım... Namazında
kendine yazık etme... riya bulaşan namaz başına bela olmasın...
Okuduğun Kur-an sana zulmetmesin... Nice Kur-an okuyanlar var ki, Kur-an onlara lanet eder. Bunu biliyorsun.
Ey kendine zulmeden nefsim!
Günah işlemekte ne kadar cesursun.. .Ateşe dayanma gücünü nerden alıyorsun?
Nefsim ebedi ve ezeli düşmanına, şeytana açık veriyorsun... Düşmanını küçümsüyorsun...
Nefsim!
Niçin susuyorsun? Çünkü suçlusun... Haydi itiraf et... Dönsene... Gel tevbeye...
Ey nefsim hala kendini temize çıkarmaya devam edecek misin? Oysa Yusuf
Peygamber şöyle diyordu: “Ben nefsimi temize çıkarmıyorum.”
Yusuf’un yapmadığı tezkiyeyi yapıyorsun.
Bak dinle Kur-an ne diyor:
“Nefislerinize tezkiye etmeyiniz.” (Necm- 32)
Ey nefsim!
Kendini güvende mi hissediyorsun? Oysa Peygamberimiz kızı Fatıma’ya güvence vermemişti...
“Kızım Fatıma nefsini ateşten koru, kıyamet günü senin için elimden bir şey gelmez.”
Yoksa kimsenin bilmediği güvencelerin mi var?
Peygamberimizin kızına vermediği garantiyi sana veren mi var? Nefsim
topraktan geldiğini unutmuş gibisin... Azrail ile randevunu erteledin
mi yoksa?
Ey yaşam hırsı ile sersem hırsım!
Peygamberimizden geriye kalan neydi?
Nefsim!
Mutmain misin? Samimi misin?
Haydi rabbine dön! Sen dünmek istemesende dönüş O’nadır... Sen Rabb’inden? Rabb’in senden razı mı?
Uyarıya muhtaç nefsim, kendini müstağni görme... Yoksa samimiyetsizliğini gizlemek için mi samimiyet edebiyatı yapıyorsun.?
Ey nefsim! Seni sen yapan benim, Beni ben yapan Sensin! Ya yola gel, yolda beraber gidelim! Yada yoldan çekil ben "HAKKA"gideyim. .
EY NEFSİM! HALİS OL Kİ, HALAS BULASIN!.