Ey Nefsim....!
Ey nefsim!...Kurtuluşunu Hazırla
Sen kendi vücut şehrini imar edersen, Allah-u Zülcelal' in emirleri olan ibadet, zikir, sohbet gibi şeyleri yaparsan, hem bu dünyada, hem de öbür dünyada huzur ve kurtuluşunu hazırlamış, Allah-u Zülcelal' in azabından kurtulmuş olursun. Yok eğer kendi vücut şehrini helak edersen; Allah-u Zülcelal' in yasak ettiği haramları yapar; taat, zikir ve sohbetten uzaklaşırsan, iki dünyada da helak olur ve ebedi azaba müstehak olursun!
Ey nefsim!
Aklın vermiş olduğu telkinleri kabul eder, Allah-u Zülcelal ve Resulü (S.A.V)' ne itaat eder, düşmanlarını da def edersen, Allah-u Zülcelal' in rahmet ve bereketine nail olur, iki dünyada da mutluluğa erersin. Cennet ve Cemalullah' la müşerref olursun.
Eğer aklın telkinlerine sırt çevirir, heva ve hevesine uyar ve ona göre hareket edersen, Allah-u Zülcelal'i n gazabına düçar olup, bu dünyada perişan olduğun gibi, öbür dünyada da cehenneme müstehak olursun!
Bir çok kişinin yapamayacağı zararları tek başına nasıl yapıyorsun!
Ey Nefsim!...Allaha İbadet Etmen Gerekir
Bu gaflet halinden uyanman ve Allah-u Zülcelal'e ibadet etmen gerekir. Gerçek manada ve hakiki müslüman olarak, ibadetlerine dikkat etmen ve Allah-u Zülcelal'in yolunda, Peygamber Efendimiz (Salallahu Aleyhi Ve Sellem)'in sünnetinde ve evliyaların istikametinde yürümen gerekir. Yoksa sonunun ne olacağını iyi düşün!
Mü’min kulun ruhunun "Yağın içinden bir kılın çekilmesi gibi kolay"çıkacağı hadisini bilen bir zat dedi ki:
"Ben o kadar Kur'an okuduğum halde bu manayı Kur'an'da bulamadım. Oysa ben biliyorum ki Kur-an'da şu ayet vardır:
"Yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir kitapta olmasın." (En’am; 59)
Kur'an'ı Kerim’de herşey bulunur. İşte bu yüzden, ben, bu mana neden Kur'an'da yoktur diye merak ettim. Bir gün Peygamber Efendimiz (Salallahu Aleyhi Ve Sellem)'i rüyamda gördüm. Ona: "Ya Resulullah! Böyle böyle, bu mesele bana merak oldu." dedim.
O da bana: "Yusuf Suresi'ni oku." dedi. Yusuf Suresi'ni okudum. Orada şöyle geçiyordu: "Mısırdaki kadınlar: 'Züleyha kendi kölesine muhabbet besliyor' diye onu itham ettiler, kınadılar. Züleyha da, onları topladı ve her birisinin eline bir elma ve bıçak verdi. Onlar elmaları soyarken, Yusuf’u da onların yanına çıkardı. Kadınlar Yusuf'un güzelliğine bakarken, ellerini kesmeye başladılar. Yusuf’la meşgul olmaktan ellerinin kesildiğini hissetmediler, hiç acı duymadılar." Ben bunu okuyunca anladım ki, mü’minin ruhu vücuttan çıkarken, Allah-u Zülcelal, onun gözlerinin önüne ahiretteki yerini, Cennet-i Ala'yı getiriyor. Mü’min de, onunla meşgul olurken, ruhun çıkarken verdiği acıyı hissetmiyor.
Bir gün Hz. Ömer (Radiallahu Anh), Ka’b (Radiallahu Anh)’a “Ey Kaab, bize, biraz ölümden söz et.” deyince, Ka’b şunları söylemiştir: "Ölüm, insan oğlunun içine sokulmuş bir diken ağacına benzer. Bu ağacın her dikenli ucu, adamın damarlarından birine batmıştır. Bir süre sonra çok kuvvetli bir insanın o ağacı geri çektiğini düşün! Ağaç geri çekilince kopardığını koparır ve bıraktığını da bırakır.”
Ey nefsim!...Üç Ayları ve Kandilleri Fırsat Bil
Allah-u Zülcelal bizlere af ve mağfiretini ulaştırmak, bizleri cehenneminde yakmamak ve azap vermemek için, önümüze ne büyük fırsatlar ve ganimetler koymuş. Sen ise, bütün bunlara rağmen, adeta "Ben cehenneme gideceğim!" diye haykırıyor ve gafletten uyanmıyorsun. Böylesi fırsatları elinden kaçırma.
Ancak, Recep ayının bu faziletlerinden faydalanarak, Allah-u Zülcelal'e işlediğin günahları affettirebilir ve Rahmetine müstehak olabilirsin.
Ey nefsim!
O baldan tatlı ırmaktan mı içmek istersin, zehirli zakkum kökü mü içmek istersin? Eğer o nehirden kana kana içmek isterim diyorsan, gel tevbe edelim ve Allah-u Zülcelal'e itaatle ibadet edelim.
Enes (Radiallahu Anh)'den rivayet edilen hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (Salallahu Aleyhi Ve Sellem) şöyle buyuruyor:
"Receb'in ilk cuma gecesinde uyanık ol. O geceyi gafletle geçirme. Çünkü, melekler o geceye (Regâib Gecesi) diye ad koymuşlardır. Zira, o gecenin üçte biri geçtiğinde, yer ve gök melekleri Kâbe-i Muazzama ve havalisinde toplanırlar. Allahu Teâlâ, meleklerin toptantısı üzerine: "Ey meleklerim! Ne istiyorsunuz?" diye sorar. Melekler: "Ya Rabbi! Senden istediğimiz ve temennimiz, Receb'in oruçlularının günahlarını bağışlamandır.” derler. Allah-u Zülcelal'de: "Receb'in oruçlularını affettim" buyurur."
Ey nefsim!
Bu gecede, melekler dahi, yeryüzündeki kullar için af ve mağfiret dilerken, bizim bu gecelerdeki fırsatları kaçırmamız olur mu? Melekler dahi, bizim için bu gecede dua etmekte ve Allah-u Zülcelal bu duaları kabul etmekte iken, salih bir kalp ve pişmanlıkla Allah-u Zülcelal'e bu gece yönelirsek bizi de affedecektir.
Bu fırsatı bir ganimet bilerek, bu geceyi değerlendirmenin yollarına başvuralım.
Ey nefsim!
Daha çok ibadet ve taat yapmak ve tevbe etmek için bundan iyi fırsat mı olur?
Ey Nefsim!...Kandiller Günahkar ve Asi Kullara Merhamet İçindir
Allah-u Zülcelal, biz günahkar ve asi kullarına merhamet etmiş, muhatap kabul etmiş ve bizlere bu ikramları vermiştir.
Bu ikram ve izzetler, Allah-u Zülcelal'in yolundan gittiğin müddetçe, senin içindir.
Yok, eğer hala "Ben asiliğimde ve günahlarımda ısrar edeceğim" dersen, yarın şiddetli bir azap ve üzüntü seni beklemektedir.
Eğer "Bu ikramlara layık olmak istiyorum" diyorsan, tevbe et ve Allah'a dön. Bu prensipleri kendi hayatında tatbik et. Unutma! Kurtuluş Allah-u Zülcelal'in yolundadır ve birgün O'na döneceğiz.
Ey Nefsim!
Sahabeler, üç ayları fırsat bilip, kendilerini ibadet ve taate, hayra, hasenata ve Kur’an okumaya veren insanlar idi. Sahabe olmalarına rağmen, büyük bir fırsat bilerek, bu ayları değerlendiriyorlardı.
Ey Nefsim! ...Berat Gecesini Fırsat Bil
Allah-u Zülcelal kullarını affetmek için, Beraat Gecesi'ni bir fırsat olarak vermiştir.
Alemlerin Efendisi (Salallahu Aleyhi Ve Sellem) olmasına rağmen ve Allah-u Zülcelal geçmiş ve gelecek günahlardan koruduğu halde, Peygamber Efendimiz (Salallahu Aleyhi Ve Sellem) bu gecede, sabaha kadar ibadet ve taat etmiştir.
Öyleyse, sen de bu geceyi fırsat bilerek, Efendimiz (Salallahu Aleyhi Ve Sellem)'i örnek al ve ibadet ve taatle geçir ki, gecenin fırsat olduğunun idraki ile affa ulaşanlardan ol...
Ey Nefsim!..Ramazan Ayında Yılmadan İbadet Et
Allah-u Zülcelal, sana günahlarından kurtulman ve affına müstahak olabilmen için bir fırsat daha sunmaktadır. Ramazan ayının bereketine ve feyzine ek olarak, Ramazan ayının her gecesini Kadir Gecesi kabul edip, ibadet ve taatte bulun.
Düştüğün bu günah bataklığından ve küfür zindanından, Kadir Gecesi'nin nuru ile çıkmaya azmet.
Yılmadan, usanmadan ibadet ve taat et.
En azından Ramazan ayının son on gününü, Kadir Gecesi'ni aramak ve ibadet etmekle geçir.
Unutma ki, hesap günü çetin ve cehennem azap doludur. Hüsrana uğramamak ve azap çekmemek için tevbe et ve bu günü fırsat bilerek Allah'a yalvar!
Ey nefsim!...Hesap Günü Çetindir
Allah-u Zülcelal sana günahlarından kurtulman ve affına müstahak olabilmen için bir fırsat daha sunmaktadır. Ramazan ayının bereketine ve feyzine ek olarak Ramazan Ayı'nın her gecesini Kadir Gecesi kabul edip ibadet ve taatte bulun.
Düştüğün bu günah bataklığından ve küfür zindanından Kadir Gecesi'nin nuru ile çıkmaya azmet. Yılmadan usanmadan ibadet ve taat et. En azından Ramazan Ayı’nın son on gününü, Kadir Gecesi'ni aramak ve ibadet etmek ile geçir. Unutmaki hesap günü çetin, cehennem azap dolu, hüsran olmamak ve azap çekmemek için tevbe et ve bu günü fırsat bilerek Allah'a yalvar.
Ey Nefsim! ...Kadir Gecesi Bir Fırsattır
Allah-u Zülcelal sana günahlarından kurtulman ve affına müstahak olabilmen için bir fırsat daha sunmaktadır. Ramazan ayının bereketine ve feyzine ek olarak Ramazan ayının her gecesini Kadir Gecesi kabul edip ibadet ve taatte bulun.
Düştüğün bu günah bataklığından ve küfür zindanından Kadir Gecesi'nin nuru ile çıkmaya azmet. Yılmadan usanmadan ibadet ve taat et. En azından Ramazan ayının son on gününü, Kadir Gecesi'ni aramak ve ibadet etmek ile geçir. Unutmaki hesap günü çetin, cehennem azap dolu, hüsran olmamak ve azap çekmemek için tevbe et ve bu günü fırsat bilerek Allah'a yalvar.
Ey Nefsim...!...Allah c.c. Azamet Sahibidir
Allah-u Zülcelal'in şefkat ve merhameti ne kadar çok ise, azabı da o kadar çoktur. Allah-u Zülcelal'in azametini, mü'min olan her insanın bilmesi lazımdır. Bu dünyanın, göklerin ne kadar büyük olduğunu hepimiz görüyoruz. Bunlar, Allah-u Zülcelal'in yarattığı Kürsi'nin karşısında ufacık bir nokta gibidirler.
O çok büyük olan Kürsi de Arş-ı Âlânın karşısında ufak bir nokta gibidir. İşte bütün Kainat, Kürsi ve Arş, Allah-u Zülcelal'in yanında bir zerre kadardır. Allah-u Zülcelal böyle azamet ve yücelik sahibidir.
Arş-ı Âlâ’nın üstünü istiva etmiştir ve daima bize nazırdır, bizi daima kontrol etmektedir. Onun için Ey Nefsim; Allah-u Zülcelal'in bu kudret ve azameti karşısında, kendine bir çeki düzen ver.
Allahı c.c. Tanıma (Marifet) Nasıl Elde Edilir
Yahya bin Muaz şöyle demiştir: “Marifet, kalbi Allah’a yaklaştırmak, ruhla habibi murakabe etmektir.” Marifeti elde etmek çok mühim olduğu için herkesin bunu araması lazımdır. Madem ki Yahya bin Muaz böyle demiştir. Bizler de onun gibi yapalım.
Belki Allah-u Zülcelal’in Marifetini onunla elde edebiliriz. Kalbi Allah’a yakınlaştırmanın manası şudur ki, insan kalbini manevi olarak, Allah-u Zülcelal ile kalbin arasında bir perde bırakmamak suretiyle O’nun nuruna girmiş gibi olmaktır. Ruhla O’nu murakabe etmek ve O’nunla huzurlu olmak gerekir. Allah-u Zülcelal kullarına daima muttali’dir. Onun için insan bir et parçası gibi kendisini O’nun önünde bulundurmalıdır. Bu iki şeye kim devam ederse İnşallah-u Teala Allah-u Zülcelal’in Marifetini elde etmiş olur.
Allah-u Zülcelal, Davud aleyhisselam’a: “Ey Davud! Beni ve nefsini tanı.” diye vahyetti. Davud aleyhisselam bir müddet tefekkür ettikten sonra: “Ya İlahi! Ben seni ferdiyyetle, vahdaniyyetle ve kudretle tanıdım. Nefsimi de, fena ve acziyetle tanıdım.” diye cevap verince, Allah-u Zülcelal: “Sen şimdi beni tanıdın.” buyurmuştur.
Demek ki insan Allah-u Zülcelal’i vahdaniyyet, kudret ve azametle, kendisini de acziyyetle tanır ve inanırsa, Allah-u Zülcelal’i tanımış olur.
allah razı olsun allah Nefsini her daim sorgulayan kullarından eylesin
S.M.K. ks Allah c.c. sırrını yükseltsin inşallah....... amin
Sen kendi vücut şehrini imar edersen, Allah-u Zülcelal' in emirleri olan ibadet, zikir, sohbet gibi şeyleri yaparsan, hem bu dünyada, hem de öbür dünyada huzur ve kurtuluşunu hazırlamış, Allah-u Zülcelal' in azabından kurtulmuş olursun. Yok eğer kendi vücut şehrini helak edersen; Allah-u Zülcelal' in yasak ettiği haramları yapar; taat, zikir ve sohbetten uzaklaşırsan, iki dünyada da helak olur ve ebedi azaba müstehak olursun!
Ey nefsim!
Aklın vermiş olduğu telkinleri kabul eder, Allah-u Zülcelal ve Resulü (S.A.V)' ne itaat eder, düşmanlarını da def edersen, Allah-u Zülcelal' in rahmet ve bereketine nail olur, iki dünyada da mutluluğa erersin. Cennet ve Cemalullah' la müşerref olursun.
Eğer aklın telkinlerine sırt çevirir, heva ve hevesine uyar ve ona göre hareket edersen, Allah-u Zülcelal'i n gazabına düçar olup, bu dünyada perişan olduğun gibi, öbür dünyada da cehenneme müstehak olursun!
Bir çok kişinin yapamayacağı zararları tek başına nasıl yapıyorsun!
Ey Nefsim!...Allaha İbadet Etmen Gerekir
Bu gaflet halinden uyanman ve Allah-u Zülcelal'e ibadet etmen gerekir. Gerçek manada ve hakiki müslüman olarak, ibadetlerine dikkat etmen ve Allah-u Zülcelal'in yolunda, Peygamber Efendimiz (Salallahu Aleyhi Ve Sellem)'in sünnetinde ve evliyaların istikametinde yürümen gerekir. Yoksa sonunun ne olacağını iyi düşün!
Mü’min kulun ruhunun "Yağın içinden bir kılın çekilmesi gibi kolay"çıkacağı hadisini bilen bir zat dedi ki:
"Ben o kadar Kur'an okuduğum halde bu manayı Kur'an'da bulamadım. Oysa ben biliyorum ki Kur-an'da şu ayet vardır:
"Yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir kitapta olmasın." (En’am; 59)
Kur'an'ı Kerim’de herşey bulunur. İşte bu yüzden, ben, bu mana neden Kur'an'da yoktur diye merak ettim. Bir gün Peygamber Efendimiz (Salallahu Aleyhi Ve Sellem)'i rüyamda gördüm. Ona: "Ya Resulullah! Böyle böyle, bu mesele bana merak oldu." dedim.
O da bana: "Yusuf Suresi'ni oku." dedi. Yusuf Suresi'ni okudum. Orada şöyle geçiyordu: "Mısırdaki kadınlar: 'Züleyha kendi kölesine muhabbet besliyor' diye onu itham ettiler, kınadılar. Züleyha da, onları topladı ve her birisinin eline bir elma ve bıçak verdi. Onlar elmaları soyarken, Yusuf’u da onların yanına çıkardı. Kadınlar Yusuf'un güzelliğine bakarken, ellerini kesmeye başladılar. Yusuf’la meşgul olmaktan ellerinin kesildiğini hissetmediler, hiç acı duymadılar." Ben bunu okuyunca anladım ki, mü’minin ruhu vücuttan çıkarken, Allah-u Zülcelal, onun gözlerinin önüne ahiretteki yerini, Cennet-i Ala'yı getiriyor. Mü’min de, onunla meşgul olurken, ruhun çıkarken verdiği acıyı hissetmiyor.
Bir gün Hz. Ömer (Radiallahu Anh), Ka’b (Radiallahu Anh)’a “Ey Kaab, bize, biraz ölümden söz et.” deyince, Ka’b şunları söylemiştir: "Ölüm, insan oğlunun içine sokulmuş bir diken ağacına benzer. Bu ağacın her dikenli ucu, adamın damarlarından birine batmıştır. Bir süre sonra çok kuvvetli bir insanın o ağacı geri çektiğini düşün! Ağaç geri çekilince kopardığını koparır ve bıraktığını da bırakır.”
Ey nefsim!...Üç Ayları ve Kandilleri Fırsat Bil
Allah-u Zülcelal bizlere af ve mağfiretini ulaştırmak, bizleri cehenneminde yakmamak ve azap vermemek için, önümüze ne büyük fırsatlar ve ganimetler koymuş. Sen ise, bütün bunlara rağmen, adeta "Ben cehenneme gideceğim!" diye haykırıyor ve gafletten uyanmıyorsun. Böylesi fırsatları elinden kaçırma.
Ancak, Recep ayının bu faziletlerinden faydalanarak, Allah-u Zülcelal'e işlediğin günahları affettirebilir ve Rahmetine müstehak olabilirsin.
Ey nefsim!
O baldan tatlı ırmaktan mı içmek istersin, zehirli zakkum kökü mü içmek istersin? Eğer o nehirden kana kana içmek isterim diyorsan, gel tevbe edelim ve Allah-u Zülcelal'e itaatle ibadet edelim.
Enes (Radiallahu Anh)'den rivayet edilen hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (Salallahu Aleyhi Ve Sellem) şöyle buyuruyor:
"Receb'in ilk cuma gecesinde uyanık ol. O geceyi gafletle geçirme. Çünkü, melekler o geceye (Regâib Gecesi) diye ad koymuşlardır. Zira, o gecenin üçte biri geçtiğinde, yer ve gök melekleri Kâbe-i Muazzama ve havalisinde toplanırlar. Allahu Teâlâ, meleklerin toptantısı üzerine: "Ey meleklerim! Ne istiyorsunuz?" diye sorar. Melekler: "Ya Rabbi! Senden istediğimiz ve temennimiz, Receb'in oruçlularının günahlarını bağışlamandır.” derler. Allah-u Zülcelal'de: "Receb'in oruçlularını affettim" buyurur."
Ey nefsim!
Bu gecede, melekler dahi, yeryüzündeki kullar için af ve mağfiret dilerken, bizim bu gecelerdeki fırsatları kaçırmamız olur mu? Melekler dahi, bizim için bu gecede dua etmekte ve Allah-u Zülcelal bu duaları kabul etmekte iken, salih bir kalp ve pişmanlıkla Allah-u Zülcelal'e bu gece yönelirsek bizi de affedecektir.
Bu fırsatı bir ganimet bilerek, bu geceyi değerlendirmenin yollarına başvuralım.
Ey nefsim!
Daha çok ibadet ve taat yapmak ve tevbe etmek için bundan iyi fırsat mı olur?
Ey Nefsim!...Kandiller Günahkar ve Asi Kullara Merhamet İçindir
Allah-u Zülcelal, biz günahkar ve asi kullarına merhamet etmiş, muhatap kabul etmiş ve bizlere bu ikramları vermiştir.
Bu ikram ve izzetler, Allah-u Zülcelal'in yolundan gittiğin müddetçe, senin içindir.
Yok, eğer hala "Ben asiliğimde ve günahlarımda ısrar edeceğim" dersen, yarın şiddetli bir azap ve üzüntü seni beklemektedir.
Eğer "Bu ikramlara layık olmak istiyorum" diyorsan, tevbe et ve Allah'a dön. Bu prensipleri kendi hayatında tatbik et. Unutma! Kurtuluş Allah-u Zülcelal'in yolundadır ve birgün O'na döneceğiz.
Ey Nefsim!
Sahabeler, üç ayları fırsat bilip, kendilerini ibadet ve taate, hayra, hasenata ve Kur’an okumaya veren insanlar idi. Sahabe olmalarına rağmen, büyük bir fırsat bilerek, bu ayları değerlendiriyorlardı.
Ey Nefsim! ...Berat Gecesini Fırsat Bil
Allah-u Zülcelal kullarını affetmek için, Beraat Gecesi'ni bir fırsat olarak vermiştir.
Alemlerin Efendisi (Salallahu Aleyhi Ve Sellem) olmasına rağmen ve Allah-u Zülcelal geçmiş ve gelecek günahlardan koruduğu halde, Peygamber Efendimiz (Salallahu Aleyhi Ve Sellem) bu gecede, sabaha kadar ibadet ve taat etmiştir.
Öyleyse, sen de bu geceyi fırsat bilerek, Efendimiz (Salallahu Aleyhi Ve Sellem)'i örnek al ve ibadet ve taatle geçir ki, gecenin fırsat olduğunun idraki ile affa ulaşanlardan ol...
Ey Nefsim!..Ramazan Ayında Yılmadan İbadet Et
Allah-u Zülcelal, sana günahlarından kurtulman ve affına müstahak olabilmen için bir fırsat daha sunmaktadır. Ramazan ayının bereketine ve feyzine ek olarak, Ramazan ayının her gecesini Kadir Gecesi kabul edip, ibadet ve taatte bulun.
Düştüğün bu günah bataklığından ve küfür zindanından, Kadir Gecesi'nin nuru ile çıkmaya azmet.
Yılmadan, usanmadan ibadet ve taat et.
En azından Ramazan ayının son on gününü, Kadir Gecesi'ni aramak ve ibadet etmekle geçir.
Unutma ki, hesap günü çetin ve cehennem azap doludur. Hüsrana uğramamak ve azap çekmemek için tevbe et ve bu günü fırsat bilerek Allah'a yalvar!
Ey nefsim!...Hesap Günü Çetindir
Allah-u Zülcelal sana günahlarından kurtulman ve affına müstahak olabilmen için bir fırsat daha sunmaktadır. Ramazan ayının bereketine ve feyzine ek olarak Ramazan Ayı'nın her gecesini Kadir Gecesi kabul edip ibadet ve taatte bulun.
Düştüğün bu günah bataklığından ve küfür zindanından Kadir Gecesi'nin nuru ile çıkmaya azmet. Yılmadan usanmadan ibadet ve taat et. En azından Ramazan Ayı’nın son on gününü, Kadir Gecesi'ni aramak ve ibadet etmek ile geçir. Unutmaki hesap günü çetin, cehennem azap dolu, hüsran olmamak ve azap çekmemek için tevbe et ve bu günü fırsat bilerek Allah'a yalvar.
Ey Nefsim! ...Kadir Gecesi Bir Fırsattır
Allah-u Zülcelal sana günahlarından kurtulman ve affına müstahak olabilmen için bir fırsat daha sunmaktadır. Ramazan ayının bereketine ve feyzine ek olarak Ramazan ayının her gecesini Kadir Gecesi kabul edip ibadet ve taatte bulun.
Düştüğün bu günah bataklığından ve küfür zindanından Kadir Gecesi'nin nuru ile çıkmaya azmet. Yılmadan usanmadan ibadet ve taat et. En azından Ramazan ayının son on gününü, Kadir Gecesi'ni aramak ve ibadet etmek ile geçir. Unutmaki hesap günü çetin, cehennem azap dolu, hüsran olmamak ve azap çekmemek için tevbe et ve bu günü fırsat bilerek Allah'a yalvar.
Ey Nefsim...!...Allah c.c. Azamet Sahibidir
Allah-u Zülcelal'in şefkat ve merhameti ne kadar çok ise, azabı da o kadar çoktur. Allah-u Zülcelal'in azametini, mü'min olan her insanın bilmesi lazımdır. Bu dünyanın, göklerin ne kadar büyük olduğunu hepimiz görüyoruz. Bunlar, Allah-u Zülcelal'in yarattığı Kürsi'nin karşısında ufacık bir nokta gibidirler.
O çok büyük olan Kürsi de Arş-ı Âlânın karşısında ufak bir nokta gibidir. İşte bütün Kainat, Kürsi ve Arş, Allah-u Zülcelal'in yanında bir zerre kadardır. Allah-u Zülcelal böyle azamet ve yücelik sahibidir.
Arş-ı Âlâ’nın üstünü istiva etmiştir ve daima bize nazırdır, bizi daima kontrol etmektedir. Onun için Ey Nefsim; Allah-u Zülcelal'in bu kudret ve azameti karşısında, kendine bir çeki düzen ver.
Allahı c.c. Tanıma (Marifet) Nasıl Elde Edilir
Yahya bin Muaz şöyle demiştir: “Marifet, kalbi Allah’a yaklaştırmak, ruhla habibi murakabe etmektir.” Marifeti elde etmek çok mühim olduğu için herkesin bunu araması lazımdır. Madem ki Yahya bin Muaz böyle demiştir. Bizler de onun gibi yapalım.
Belki Allah-u Zülcelal’in Marifetini onunla elde edebiliriz. Kalbi Allah’a yakınlaştırmanın manası şudur ki, insan kalbini manevi olarak, Allah-u Zülcelal ile kalbin arasında bir perde bırakmamak suretiyle O’nun nuruna girmiş gibi olmaktır. Ruhla O’nu murakabe etmek ve O’nunla huzurlu olmak gerekir. Allah-u Zülcelal kullarına daima muttali’dir. Onun için insan bir et parçası gibi kendisini O’nun önünde bulundurmalıdır. Bu iki şeye kim devam ederse İnşallah-u Teala Allah-u Zülcelal’in Marifetini elde etmiş olur.
Allah-u Zülcelal, Davud aleyhisselam’a: “Ey Davud! Beni ve nefsini tanı.” diye vahyetti. Davud aleyhisselam bir müddet tefekkür ettikten sonra: “Ya İlahi! Ben seni ferdiyyetle, vahdaniyyetle ve kudretle tanıdım. Nefsimi de, fena ve acziyetle tanıdım.” diye cevap verince, Allah-u Zülcelal: “Sen şimdi beni tanıdın.” buyurmuştur.
Demek ki insan Allah-u Zülcelal’i vahdaniyyet, kudret ve azametle, kendisini de acziyyetle tanır ve inanırsa, Allah-u Zülcelal’i tanımış olur.
allah razı olsun allah Nefsini her daim sorgulayan kullarından eylesin
S.M.K. ks Allah c.c. sırrını yükseltsin inşallah....... amin