Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Evlenme (1 Kullanıcı)

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,043
Puanları
113
Yaş
42
Yüce Allah buyuruyor:
(Ey mü'minler!) Sizden bekâr olanlarla köle ve cariyelerinizden sâlih (iyi hal sahibi) olanları evlendirin. Eğer yoksul iseler, Allah lütfu ile onları varlıklı eder. Allah (ihsanı) geniş olan (her şeyi kapsayan) ve her şeyi bilendir. (Nûr - 32 )

İslâm'da ruhbanlık olmadığı için bu âyet-i kerimede, "Sizden bekâr olanlarla köle ve cariyelerinizden sâlih (iyi hal sahibi) olanları evlendirin" emri ile mü'minlerin ve velilerin bekârları evlendirmeleri tavsiye edilmiş ve "Eğer yoksul iseler, Allah lütfu ile onları varlıklı eder" buyurularak, İslâmî kurallara uygun evlenmelerde bereket olduğu vurgulanmıştır.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Evlenin çoğalın, çünkü ben kıyâmet günü diğer ümmetlere sizin çokluğunuz ile övünürüm. (Beyhâki)

Müslümanların dünyada da diğer ümmetlere (toplumlara) karşı sayısal, siyasi ve ekonomik üstünlük sağlamaları için evlenip çoğalmaları çok önemlidir.
Ancak Peygamberimizin âhiret âleminde diğer ümmetlere karşı övüneceği bir nesil yetiştirmeleri kuşkusuz çok daha önemlidir.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
'' Ey gençler! Sizden (maddi açıdan) evlenmeye gücü yetenler evlensin! Çünkü evlenmek, gözleri haramdan ve cinsel organları zinadan daha güzel korur.'' (Buhâri - Müslim)

İnsanın hayvanlardan farklı özelliklerinden biri de, karşıt cinslerin ancak dinsel kurallara uygun meşru nikâh akdi (sözleşmesi) ile bir araya gelip evlenmeleri, soyu belirli nesiller yetiştirmeleri ve aralarında akrabalık bağları
kurup, acı ve tatlı günlerinde ortak hareket etmeleridir.
İslâmî kurallar doğrultusunda evlenen, İslâmî kurallar doğrultusunda yaşayan ve mutluluğu yuvasında arayan eşleri, şeytan kesinlikle aldatamaz ve gayr-i meşru cinsel ilişkilere sürükleyemez.

Toplumlarda cinsel dengelerin bozulmaması, aile yuvalarının yıkılmaması ve cinsel sapıklığın yaygınlaşmaması için Peygamberimiz (s.a.v.), gençlere evlenmelerini tavsiye ediyor ve evlenenlerin gözlerini haramdan ve cinsel organlarını zinadan daha güzel koruyacaklarını haber veriyor.

Fıkıh açısından evlenmenin hükmü nedir?

Gözlerini harama bakmaktan koruyabilen ve cinsel isteklerini zorlanmadan kontrol altında tutabilenlerin, maddi ya da ailevi bir sakıncaları yoksa evlenmeleri sünnettir.
Gözlerini haramdan korumada ve cinsel isteklerini kontrol altında tutmada zorlanan ve gönülleri gayr-i meşru cinsel isteklerle tırmalanan kimselerin evlenmeleri vâcibdir.
Gözlerini haramdan koruyamayan, cinsel isteklerini kontrol altında tutmada aşırı zorlanan ve her an fuhuş bataklığına düşme kuşkusu olanların evlenmeleri farzdır.
Maddi açıdan aşırı sıkıntı içinde olan ve kendi karınlarını doyurma da bile zorlanan kimselerin evlenmeleri tenzîhen (hafif) mekruhtur.
Yapısal açıdan fazla sinirli oldukları için eşlerine karşı haksız davranışlarda bulunma ve zulüm yapma kuşkusu olan kimselerin evlenmesi de tahrîmen (ağırlaştırılmış bir şekilde) mekruhtur.
Psikolojik sorunları nedeni ile sinir sistemine hâkim olamayan ve eşine zulüm yapması kesin olan kimselerin evlenmesi ve bu tür kişileri velilerinin evlendirmesi haramdır.

Eş seçimine gelince!

Yüce Allah buyuruyor:
(Ey mü'minler!) Îman etmedikçe müşrike (dinsiz) kadınlarla evlenmeyin. Hoşunuza gitse bile müşrike kadınlardan, îmanlı bir câriye (köle kadın) sizin için daha hayırlıdır.
(Ey veliler!) Îman etmedikçe (kızlarınızı) müşrik erkeklerle evlendirmeyin. Hoşunuza gitse bile müşrik bir erkekten, îmanlı bir köle daha hayırlıdır. (Çünkü) onlar sizi cehenneme (günahlara) çağırır. Allah ise
sizi, izni (yardımı) ile cennete ve (tevbe edip) bağışlanmaya çağırır.
Allah düşünüp anlasınlar diye insanlara âyetlerini açıklar. (Bakara - 22)

Evlilikte eş seçimi, eş, dost, arkadaş ve komşu seçiminden çok daha önemlidir. Bu nedenle dünya ve âhiret mutluluğunu isteyenler, İlâhi emirler doğrultusunda yaşayan, iyi ahlaklı ve bilinçli müslümanları tercih etmeli,
fiziksel güzellikleri ve sosyal yaşantıları hoşlarına gitse de sapık inançlılardan ve günahkârlardan kaçınmalıdır. Çünkü onlar eşlerini kendileri gibi sapık, dinsiz, günahkâr bir yaşama ve dolayısıyla cehenneme sürüklemeye
çalışırlar.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Kadın dört şeyden biri için nikâh (ı tercih) edilir; malı için, soyu için, güzelliği için ve dindarlığı için. Sen dindar olanı seç, (aksi halde) sıkıntıya düşer, sürünürsün. (Buhâri - Müslim - İbni Mâce - Ebû Dâvûd - Nesâî)
Çünkü mal, mülk, soy ve güzellik geçicidir ve zaman gelir karşıtı ile yer değiştirebilir. Dindarlık ise kalıcıdır ve dindar eşler cennette de ebedî birlikte olacaktır.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Allah bir kimseye (eş olarak) sâliha bir kadını nasib ederse, ona dininin yarısında yardım etmiştir. Artık kalan yarısında o kimse Allah'tan korksun ve günahlardan sakınsın. (Taberânî - Hâkim)

Günahlardan sakınıp, ibâdetlerini düzenli bir şekilde yapan ve ahlakı da güzel olan kadınlara sâliha ve erkeklere de sâlih denir.
Dünya ve âhiret mutluluğunun anahtarı, erkekler için sâliha bir eşe ve kadınlar için de sâlih bir eşe sahip olmaktır. Çünkü sâlih eşler yuvalarında dinî kuralları uyguladıkları için dinin en az yarısını doğal olarak yaşamış
olduklarından dinin diğer yarısında da Allah'tan korkar ve günahlardan sakınırlarsa, dünyada huzurlu, mutlu yaşar ve âhiret âleminde o güzelim cennete kavuşurlar.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Îmanı en mükemmel olanınız, ahlâkı en güzel olanınızdır. En hayırlınız da, kadınlara karşı en hayırlı (hoşgörülü) olanınızdır. (Tirmizî - İbni Hibban)

Eşlerin günah olmayan konularda birbirlerine karşı hoşgörülü olmaları Allah katında sevimli olduğu gibi, günah olan konularda birbirlerine karşı hoşgörülü olmaları da çirkin ve günahtır.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Evlenin boşanmayın, çünkü boşamada Arş titrer. (Deylemî)

Evlenme ve boşanma birbirinin tam karşıtı iki zıd olay! Biri sevimli, diğeri sevimsizdir. Bu nedenle evlenme olayı her toplumda hoşgörü ile karşılanır ve evlenenler kutlanır. Boşanma olayını da her toplum soğuk karşılar ve boşananlara herkes acır.

Arş'ı titreten bu tür olumsuzluklara meydan vermemek için eş seçiminde İslâmî kurallara uymalı, söz ve nişanlar Allah'ın emri doğrultusunda yapılmalı ve günahlardan titizlikle kaçınılmalıdır.
Özellikle İslâm'a ters düşen her çeşit yöresel örf, âdet ve gelenekleri kesinlikle İlâhi emirlerin üstünde tutmamalı ve Kur'an'dan kopmamalıdır.

Evlenme törenleri gerçi bir matem değildir ama Allah'ın haram kıldığı yasakları çiğneyen ve haramları helâl kılan bir çılgınlık da değildir. Evlenme törenlerinde İlâhi yasakları çiğnemek isteyenler sapık görüşlerinde direndikleri
ve geri adım atmadıkları gibi, Müslümanlar da Allah'ın emirleri doğrultusunda direnmeli ve kesinlikle geri adım atmamalıdır.
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
38,581
Tepki puanı
5,395
Puanları
163
Yaş
50
Selam Aleyküm kardeşim Allah razı olsun emeklerinize gönlünüze sağlık.Allah bütün bekar kardeşlerimize hepimize takva sahibi hayırlı eş hayırlı yuva hayırlı salih evlatlar nasip etsin Rabbim.
Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun bilerek ve idrak edenlerden olmak nasip etsin Rabbim.
Selam ve dua ile Allah'a emanet olun selametle kalınız.
 

melissa26

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,857
Tepki puanı
18
Puanları
36
Yaş
51
Psikolojik sorunları nedeni ile sinir sistemine hâkim olamayan ve eşine zulüm yapması kesin olan kimselerin evlenmesi ve bu tür kişileri velilerinin evlendirmesi haramdır.
Buna katlan diyenlere ne demeli???
Evlilik bir imtihan ise, zulme nasil dur diyemem????
Hakikaten cok kolay ve de hakikaten zor anlasilan birsey , evlilik....
 

ceylantur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 May 2009
Mesajlar
2,014
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
selamun aleyküm, insan eşiyle imtihan olur mu?
 

melissa26

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,857
Tepki puanı
18
Puanları
36
Yaş
51
selamun aleyküm, insan eşiyle imtihan olur mu?
Aleykum selam
Bana sor nasil imtihan olur?

Olur ,hemde neler olur, cucuklarin ilede, akrabalarin, arkadaslarin, en incesi kalp ve dusuncelerin
Tecrubeye gore olur, her adimda hak mi es mi diye sordurur?
Hani fravun kissasi varya onu bile sordurur
Dinini bilip yasamazsan, yoldan cikaran es bile olur (agir olmadi mi garip)
Ama oyle degil mi? basi ortulu es alip beni seviyorsan basini ac derse(misal) acarsa Rabbini mi dinliyor? esini mi?
Al sana imtihan, dusun daha cok, Rabbim bizi zor imtihanlardan korusun
Ha karsi gelince deli diye tutulursun...
Rabbim deli kuluna ne buyurursun? kendine gel!
Rabbim cok canimi yaktilar , ama olsun Seni tercih ettim kazandim simdi ozur diliyorlar.
)
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
30
Aleykum selam
Bana sor nasil imtihan olur?

Olur ,hemde neler olur, cucuklarin ilede, akrabalarin, arkadaslarin, en incesi kalp ve dusuncelerin
Tecrubeye gore olur, her adimda hak mi es mi diye sordurur?
Hani fravun kissasi varya onu bile sordurur
Dinini bilip yasamazsan, yoldan cikaran es bile olur (agir olmadi mi garip)
Ama oyle degil mi? basi ortulu es alip beni seviyorsan basini ac derse(misal) acarsa Rabbini mi dinliyor? esini mi?
Al sana imtihan, dusun daha cok, Rabbim bizi zor imtihanlardan korusun
Ha karsi gelince deli diye tutulursun...
Rabbim deli kuluna ne buyurursun? kendine gel!
Rabbim cok canimi yaktilar , ama olsun Seni tercih ettim kazandim simdi ozur diliyorlar.
)
bunu herkes yapamaz abla.ama siz başarmışsınız ki ne mutlu size Rabbim'in şanslı kullarındansınız demek ki.
o imtihanı kazanana dek neler yaşar insan neler.
ama doğruyu tercih etti ise sonu mutluka saadettir.
ya bu dünya da ya ahirette ya da ikisinde.
Allah size iki dünyada da saadeti nasip eder inşaAllah.
bunca sınav elbet boşa değil.bu sınav size neler kazandırdı kimbilir..kimbilir..
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
30
selamun aleyküm, insan eşiyle imtihan olur mu?
aleyküm selam.
anlıyorum ki zor şeyler yaşıyorsun.Allah her daim yardımcın olsun ablam.
eş.eşin yani herşeyin.kolunun eşi,elinin eşi,aklının eşi...
herşeyini tamamlayan diğer parça o.
ve o bu kadar önemli iken niye değerini bilmez ve ona göre yaşamaz ki..
sen herşeye rağmen bir zamanlar başörtünü, Allah'ı tercih etmiştin.
şimdi O seni yalnız bırakmaz ablam
sadece sana cennetten daha güzel köşkler vermek istiyor ki seni dünya için büyük, O'nun sıfatları yanında küçücük bir sınava tabi tutmuş.
dualarım seninle.
Allah daima yar ve yardımcın olsun ablacım
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
Evlilik, Allah’ın ayetlerinden bir ayettir… Bu ayeti düzgün okumak, doğru anlamak, güzel yaşamak durumundayız…

Evlilik bir ülkeye, bir ırka, bir dine, bir medeniyete, bir kültüre, bir çağa ait özel bir kurum değildir… Hatta sadece bu dünyaya has bir uygulama da değildir. Kökleri cennete kadar uzanan, Adem ve Havva’ya dayanan bir gerçe...kliktir… Ancak bilmek gerekir ki; hayatın en zor işi, en çetin virajı, en ciddi tercihidir…

Evlilik, sığınacağımız sakin bir liman mı, derin bir zindan mı bu süreç içinde kendini gösterir…

Evlilikte sükûtu hayale de uğrayabilir, huzur ve sükûna da erebilirsiniz… Ama çoğunlukla hayallerle hayatın örtüşmediğini görürsünüz… Bildiğim bir şey var; hayat toz-pembe bir şey değil, geleceğin güllük-gülistanlık olacağı da garanti değil… O halde gerçekçi olmak gerekiyor, evlilikten aşırı beklentiye girmemek en doğru olandır…

Kadın, “beyaz atlı prens” rüyâsından uyanmalı, erkek “melek” beklentisinden vazgeçmelidir… Bu konuda fazla beklenti içinde olanları bekleyen akibet; pişmanlık ve perişanlıktır… Masum olmadığımıza göre, melek olamayacağımıza göre, mükemmeliyetçi mahrumlardan olmamak için gerçeğimize dönmemiz lazım…

Ama önce evlilik bizim için nedir?

Bir alışkanlık mı? Arzu mu? Adet mi? Amaç mı? Araç mı? Amel mi? Yoksa bir macera mı? Manevra mı? Murad almak mı?

Evet, evlilik yük müdür, yücelik midir?

Ayak bağı mıdır? Bağımsızlık yolunda atılmış bir adım mıdır?

Bir üstünlük sağlama kavgası mıdır? Diz çöktürme, burnunu sürtme, gününü gösterme operasyonu mudur? Ya da gününü gün etme sevdası mıdır?

Seviyeli, nitelikli bir beraberlik midir? Yoksa acımasız bir barbarlık mıdır? Çileli, hileli, şikeli, şaibeli bir oyun mudur? Anlamlı, tutarlı, kararlı bir disiplin midir?

Birbirine çektirme, kin ve öfke arenası mıdır? Yoksa ulvi bir sefere, anlamlı bir arayışa adanma eylemi midir?

Evet, gerçekten evlenmekle ne yaptık? Zoru mu başardık? Belaya mı çattık? Battık mı? Bahtiyarlığı mı tattık?

İnsanlar neden bu kadar şikâyetçi? Niçin şükretmiyoruz?

“Ah”, “eyvah”, bol evlilikler çoğaldı… “Hamd” ve “sabra” sarılı evlilikler azaldı…

Görünen o ki, evlilikler yoruyor, eşler birbirini yıpratıyor, sonuç hazin bir tükeniş…

Kim ne derse desin gerçekten evlilik zor bir zanaat… Ciddi bir zahmet… Ağır bir külfet…

Gün geliyor, insanlar ya kendilerini veyahut da evliliklerini bitiriyorlar…

Aileler fay hattında... Depremlerin, depresyonların dipten gelen etkisi endişe verici… Artçı şokların ardı-arkası kesilmiyor…

Eşler arası paylaşım yok, çetin pazarlıklar bir türlü bitmiyor…

Birçok evli, evin içinde evsizliği ve yalnızlığı yaşıyor… Ya da kendisi evde, gözü dışarıda… Evliliğin cazibesi, evin çekim gücü gün geçtikçe zayıflıyor… Artık gençler, evlilikten ürküyor, çekiniyor… Evlilik düşünülmüyor, birlikte yaşamanın yolları aranıyor… İşlevsiz izdivaçlar, iğreti ilişkiler ile insanlar oyalanıyor…

Olan-biten nedir? Evlilik midir, evcilik oyunu mudur? Bilemiyorum…

Unutmayalım ki; evlilik bir kumar değil, kendini ve hayatı yeniden kurma eylemidir…

Evlilik, açık bir sözleşmedir… Ve bilelim ki; sadece insan olan evlenir, diğerleri çiftleşir…

İnancımız o ki; evlilikte, evlatta, emvalda, emtiada hepsi birer imtihan konusu, hepsi bize emanet…

Eminliğimizle, adil emirliğimizle, erdemimizle, edebimizle, samimi emeklerimizle biz bu sınavı sürdürebilir ve bu emaneti yüz akı ile taşıyabiliriz…

Çünkü iman ettiğimiz Kur’an diyor ki, mümin erkek ve kadınlar birbirlerinin velileridir… Velayet kanatlarını gerdiğimiz zaman ailenin nasıl bir sığınak, korunak, barınak olduğu anlaşılacaktır… O sıra vahyin şekillendirdiği Rahmani bir okul, rabbani bir disiplin devreye girmiş olacaktır…

Birbirine adanmış ömürler… En büyük nimet ve muhteşem bir devlettir.

Evlilik, eş olmanın çok ötesinde anlamlar taşıyor… Bunu farketmek durumundayız…

“Onlar sizin için bir örtü, siz de onlar için bir örtüsünüz.” (2/187)

Günahlardan koruyucu giysi… İsyana, üryana, hüsrana karşı örtü…

Rasulullah (sav) buyurmuyor mu? “İçinizden evlenmek isteyen evlensin. Zira evlenmek gözleri haramdan daha çok korur ve zinadan daha çok muhafaza eder.”

Kuşkusuz evliliğin ulviyetini, kudsiyetini kimse inkâr edemez… Ama nitelikli bir evlilik yürek ister, emek ister, edep ister…

Evlilik, karşılıklı kabullenmektir, katlanmaktır, birbirini korumaktır, taşımaktır hem de kahretmeden, alanı terk etmeden….
Evlilik, kendini sınırlamak, sınamak ve sorumluluk almaktır…

Evlilik, birbirini paylamak değil, hayatı paylaşmaktır… Birbirini değişime zorlamak değil, anlamak, tamamlamak ve alışmaktır… Pazarlığı bırakalım herkes kendi payına düşen sorumluluğunu kuşansın…

Evliliği ne her şeymiş gibi ne de hiçbir şeymiş gibi göremeyiz…

Peki, biz evliliğe ne yükledik, ne bekliyoruz?

Öncelikle evliliğe “evet” demekle neyi yüklendiğimizin bilincinde miyiz?

Önce alem-i berzahta verdiğimiz ahdü misakta Rabbimize “Kalu bela=evet” demiştik… Bu bizi ilahi teklife muhatap kılmış, kul olmuştuk…

Şimdi nikâhta “evet” demekle eş olduk yeni bir sorumluluk aldık.

Hayatımızın anlam ve akışını belirleyen bu “evet”lerdir… Aslında bu “evet”ler zorlu ve zorunlu birer tercihtir… Neler içerdiğine bakmak mecburiyetindeyiz…

Bunu idrak ve inşa ettiğimiz zaman sadece eşimizle beraberliği gerçekleştirmiş olmayacağız, Allah ile beraber olmaya da hak kazanmış olacağız…

Üçüncüleri Allah olan ikiliyi siz ne sanıyorsunuz? Ne tasa, ne de telaş!.. Allah’a rağmen bir evlilikten hayır umabilir misiniz?

O halde Allah’ın ipine sımsıkı tutunalım ki; evlilik bağı kopmasın…
Sabır ve namazla yardım isteyelim ki, yuvamıza fesat girmesin…
Gerçekten evlilik hayatımız nasıl gidiyor?
Cevabımız; “Elhamdülillah” mı, yoksa “Eyvah” mı?

Yarınlarda “eyvah” dememek için yönelişimiz “yasak ağaçlar”a değil, “tuba”lara olmalıdır… Yoksa sonrası “hubut” olur…

Evet, yüreklerde yeşeren zakkumları sökmeli, tuba tohumları ekmeliyiz… Üstümüze kıyametler kopsa da fidanlar dikmeye davam etmeliyiz…

Şimdi “nebaten hasena=Güzel bir bitki” zamanı… Toprak müsait…

“Kadınlarınız ekeneğinizdir…” (2/223) Peki ne ektiniz?

Fırtına ekerseniz, kasırga biçersiniz… Ekine ve nesle yönelik tehdidin farkında olan bizlere düşen görev öncelikle aileyi kurtarmaktır… Ümmetin ayakta olan son hisarı aile…
“Evlerinizi kıblegâh (karargâh) edininiz.” (Yunus 87)

İslam’ın son diriliş ve direniş kalesi; aile…

Bize besmeleli evlilikler, kıbleli evler, amentülü hayatlar lazım… Ne evsizleşelim, ne de evcilleşelim, sadece evli kalalım…
Kendimize dönelim… Birbirimize dönelim… Evimize dönelim…

Bunun için evlilik terapisine gerek yok… Tedavi için ithal reçetelere de ihtiyaç yok… Sanıyorum evlilikte şu beş kelime ile işi çözeriz…

Sabır…

Sorumluluk…

Sadakat…

Samimiyet…

Sevgi…

İşte size iki dünya saadetine kapı aralayacak 5S şifresi… Artık bunu yaşayarak mı, yoksa bu beş kelimeyi bir kâğıda yazıp muska gibi üzerimizde taşıyarak mı şifa ararız…
Buyurun siz karar verin!
Öyle inanıyorum ki, evliliğin sırrı bu S’lerde… Hatta evliliği cennette sürdürmenin yolu da bu kelimelerde saklı…

Aslında dünya yaşamındaki evliliklerimiz evliliğin provasıdır, evlerimiz ise maket evlerdir…

Gerçek evlilikler, kalıcı konutlar cennette bizi bekliyor…

Evlilikten amaç bunu cennete taşıyabilmektir…

Evlilikte marifet ve keramet, işte budur…
 

botanik_3727

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
158
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Web Sitesi
sites.google.com


HAKK'IYLA HAKK EDENİ BULMAK ÖNEMLİ OLAN
SONUÇTA VEZİR EDEN DE REZİL EDEN DE BİR EŞ.
BİR FATIMA, AİŞE, HACER, MUHAMMED, YUSUF, HABİL KALPLİ BULANA NE MUTLU​
...
 

kalbinur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Mar 2012
Mesajlar
2,602
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
34
Evlilikle ilgili Kuran daki Ayetler

İman etmedikleri sürece Allah’a ortak koşan kadınlarla evlenmeyin. Allah’a ortak koşan kadın hoşunuza gitse de, mü’min bir cariye Allah’a ortak koşan bir kadından daha hayırlıdır. İman etmedikleri sürece Allah’a ortak koşan erkeklerle, kadınlarınızı evlendirmeyin. Allah’a ortak koşan hür erkek hoşunuza gitse de, iman eden bir köle, Allah’a ortak koşan bir erkekten daha hayırlıdır. Onlar ateşe çağırırlar, Allah ise izniyle, cennete ve bağışlanmaya çağırır. O, insanlara âyetlerini açıklar ki, öğüt alıp düşünsünler. Bakara Suresi 121. Ayet

Eğer erkek karısını (üçüncü defa) boşarsa, kadın, onun dışında bir başka kocayla nikahlanmadıkça ona helal olmaz. (Bu koca da) onu boşadığı takdirde onlar (kadın ile ilk kocası) Allah’ın koyduğu ölçüleri gözetebileceklerine inanıyorlarsa tekrar birbirlerine dönüp evlenmelerinde bir günah yoktur. İşte bunlar Allah’ın, anlayan bir toplum için açıkladığı ölçüleridir. Bakara Suresi 230. Ayet

Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme sürelerini bitirdikleri zaman kendi aralarında aklın ve dinin gereklerine uygun olarak güzellikle anlaştıkları takdirde, eşleriyle (yeniden) evlenmelerine engel olmayın. Bununla içinizden Allah’a ve ahiret gününe iman edenlere öğüt verilmektedir. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz. Bakara Suresi 232. Ayet

(Vefat iddeti beklemekte olan) kadınlara kendileri ile evlenmek istediğinizi üstü kapalı olarak anlatmanızda veya bu isteğinizi içinizde saklamanızda sizin için bir günah yoktur. Allah biliyor ki siz onlara (bunu er geç mutlaka) söyleyeceksiniz. Meşru sözler söylemeniz dışında sakın onlarla gizliden gizliye buluşma yönünde sözleşmeyin. Bekleme müddeti bitinceye kadar da nikah yapmaya kalkışmayın.58 Şunu da bilin ki Allah içinizden geçeni hakkıyla bilir. Onun için Allah’a karşı gelmekten sakının ve yine şunu da bilin ki Allah gerçekten çok bağışlayandır, halimdir. (Hemen cezalandırmaz, mühlet verir.) Bakara Suresi 235. Ayet

Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikahlayın.2 Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur. Nisa Suresi 3. Ayet

Yetimleri deneyin. Evlenme çağına (büluğa) erdiklerinde, eğer reşid olduklarını görürseniz, mallarını kendilerine verin. Büyüyecekler (ve mallarını geri alacaklar) diye israf ederek ve aceleye getirerek mallarını yemeyin. (Velilerden) kim zengin ise (yetim malından yemeğe) tenezzül etmesin. Kim de fakir ise, aklın ve dinin gereklerine uygun bir biçimde (hizmetinin karşılığı kadar) yesin. Mallarını kendilerine geri verdiğiniz zaman da yanlarında şahit bulundurun. Hesap görücü olarak Allah yeter. Nisa Suresi 4. Ayet

Ey iman edenler! Kadınlara zorla mirasçı olmanız size helal değildir. Açık bir hayasızlık yapmış olmaları dışında, kendilerine verdiklerinizin bir kısmını onlardan geri almak için onları sıkıştırmayın. Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmadıysanız, olabilir ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız da Allah onda pek çok hayır yaratmış olur. Nisa Suresi 19. Ayet

Geçmişte olanlar hariç, artık babalarınızın evlendiği kadınlarla evlenmeyin. Çünkü bu bir hayasızlık, öfke ve nefret gerektiren bir iştir. Bu ne kötü bir yoldur. Nisa Suresi 22. Ayet

Sizden kimin, hür mü’min kadınlarla evlenmeye gücü yetmezse sahip olduğunuz mü’min genç kızlarınızdan (cariyelerinizden) alsın. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Hepiniz birbirinizdensiniz. Öyle ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost tutmamaları halinde sahiplerinin izniyle onlarla evlenin, mehirlerini de güzelce verin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa, onlara hür kadınların cezasının yarısı uygulanır. Bu (cariye ile evlenme izni), içinizden günaha düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Nisa Suresi 25. Ayet

Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da "gayb"ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün. Eğer itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah çok yücedir, çok büyüktür. Nisa Suresi 34. Ayet

Eğer karı-kocanın arasının açılmasından endişe ederseniz, erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. İki taraf (arayı) düzeltmek isterlerse, Allah da onları uzlaştırır. Şüphesiz, Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdardır. Nisa Suresi 35. Ayet

Kadınlar hakkında senden fetva istiyorlar. De ki: “Onlar hakkında size fetvayı Allah veriyor.” Kitapta, kendilerine (verilmesi) farz kılınan (miras)ı vermediğiniz ve evlenmek istediğiniz yetim kızlara, zavallı çocuklara ve yetimlere adil davranmanıza dair, size okunmakta olan âyetler de bunu açıklıyor. Ne hayır yaparsanız şüphesiz Allah onu bilir. Nisa Suresi 127. Ayet[/B
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt