Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

esmaül hüsna derslerin hepsi (1 Kullanıcı)

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
el-Evvel (c.c)
Her şey üzerine kadim olan; ilk, evveli olmayan Evvel, her varlığın Halimi ve Evveli.



el-Âhir (c.c)
Her şey yok olduktan sonra Baki olan, varlığı ezeli ve ebedi olan; sonu olmayan son.



ez-Zâhir (c.c)
Alametleriyle vücudu aşikar olan; her yerde, her zaman tasarruflarıyla, kudretiyle, kibriyasıyla tecelli eden, görünen. Allah Teala'nın varlığı aşikardır. Alemlerde gördüklerimiz, içimizde hissettiklerimiz; hasılı her şey O'nun Varlığına, Birliğine ve Kemal sıfatlarına şahittir.



el-Bâtın (c.c)
Yarattıklarının nazarından gizli olan; gizli, görünmeyen. Allah Teala'nın «VAR» olduğu; her şeyden daha zahir ve apaçık bellidir. Bu hususta birçok deliller vardır. Mesela; bu alemin meydana gelmesi, mümkünattan olması; bu alemin bir bedialar topluluğu olması, hikmetler, gayeler manzumesi halinde görünmesi, bu alemin Kadim, ezeli, Ebedi, Alim, Hakim bir Halik'i Zi'şan'ın varlığına şahittir, parlak bir delildir. Bütün bu hususları güzelce düşünen bir insan, derhal bir Halik'i Zi'şan'ın Varlığına intikal eder ve O'nun Kadim, Ezeli, Ebedi mevcudiyetini tasdik ederek iman şerefine nail olur.
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
23.GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur. Ancak sen varsın. Beni sen yarattın. Şüphesiz ben senin kulunum. Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum. Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum.Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum. Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur.”
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir. Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir).” buyurdular.

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed.)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )



Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz.senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok. Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin.” Dediler.



6. Inne meal üsri yüsra(. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır.)




EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

BUGÜNKÜ ESMALARIMIZ

77.EL-BERR bütün iyiliğin ve güzelliğin sahibi
78.EL-VALİ kainatın tek yöneticisi
79.EL-MÜTEALİ yüceler yücesi
80.ET-TEVVAB kullarının tövbesini kabul eden


DUA EZBERİMİZ (tekrar)

yemek duası: elhamdülillah, elhamdülillah, elhamdülilhamdü lillâhillezî et'amenâ ve sekânâ ve cealenâ müslimîn!.."
elhamdülillehi Rabbil alemin

Allahümmeğfir sahibe hezetteanni velekilin

Allahümmecal devledehüm daimen evledehüm alimen saliha vele tüsellit aleyhim zalime

Allahümme zit veletengus nimeten kesiraten bi hürmetil Fatiha



HADİS EZBERİMİZ-23- (-isteyen ezberleyebilir)
Kuran-ı Kerim okuyunuz. Çünkü o,kıyamet günü okuyan kimseye şefaatçi olarak gelecektir. (hadis-i şerif sahih-i müslim)

HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
geniş açıklamalar

EL VALİ
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Onların Allah'tan başka yardımcıları da yoktur." (1)
"
Allah'a sımsıkı sarılın. O, sizin mevlânızdır. Ne güzel mevlâdır, ne güzel yardımcıdır!" (2)
"
O, hakiki dosttur, övülmeye lâyık olandır." (3)
"
Allah, inananların dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır." (4)
"
Bu, Allah'ın, inananların yardımcısı olmasından dolayıdır. Kâfirlere gelince, onların yardımcıları yoktur." (5)
"
Allah müminlerin dostudur."(6)

  • Allah, mümin kullarına yardım eder, düşmanlarına karşı onları destekler. Allah, iman edenlerin Veli'si (dostu ve destekçisidir).
  • Kulun Allah'a dost olması demek, O'na inanması, O'ndan gelen her şeyi doğrulayıp tasdik etmesi, emirlerini uygulaması, yasaklarından kaçınması, yalnız O'na güvenip dayanması, açık ve gizli, bolluk ve darlık gib bütün hallerinde O'na teslim olması yalnız O'nu ve Resulünü sevmesi demektir.
  • Müslüman, kendisini dost edineni dost edinmeli ve ona yardım etmelidir. Kenndilerinden olmayan kimseleri sırdaş ve dost edinmemelidir.
EL-BERR
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"
Gerçekten biz bundan önce O'na yalvarıyorduk. Çünkü iyilik eden, esirgeyen ancak O'dur." (1)



  • Bu ismin kullar içinde kullanılabileceğini şu ayetde görüyoruz: "Anne babasına iyi davranan biriydi, zorba ve, isyankâr değildi." (2)
  • Ber isminin çeşitli anlamları:
    • Ber, kendisine isyan nedeniyle iyilik yapmaktan vazgeçmeyen ve iyiliği kesmeyendir.
    • Kendisinden isteyenlere güzel bağışta bulunan, ibadet edenlere de bol sevap verendir.
    • Kötülük yapana iyilik yapan, haksızlık edeni affeden, günah işliyeni bağışlayan, tevbe edenin tevbesini, özür beyan edenin özrünü kabul edendir.
    • Ber, kullarına yumuşak davranan, onlara kolaylık dileyen, zorluk dilemeyen, onları bütün yaptıklarından sorguya çekmeyen, bir iyiliğe on misliyle karşılık veren, buna karşılık kötülüğü sadece bir misliyle cezalandıran.
    <LI style="FONT-WEIGHT: bold">Ber İsmi Bilmenin Faydaları:
  • Kulun, günah işlediği zaman Allah'ın onu gördüğü halde bu kusurunu örterek kendisine iyilik yaptığını bilmesini sağlar. Eğer allah dileseydı o kusurunu örtmez ve onu insanlara rasında rezil eder, böylece insanların ondan uzaklaşmasını sağlardı.Kul, Allah'ın bu iyiliğini görerek günah işlemeyi terk etmeli, bu iyiliği daima hatırlamalı, Allah'ın ihsan ve keremini müşahede etmelidir. Yaptığı hataları telafi ederek Allah'la birlikte olmalı, O'nun emir ve yasaklarının dışına çıkmamalıdır.
  • Kul, bütün samimiyetiyle Allah'a yönelmeli, doğru yolda olan yöneticilerin sözlerini dinleyip onlara itaat etmeli, bütün müslümanlara öğütlerde bulunmalıdır.
  • Yüce Allah'ın hoşnutluk ve iyiliğini her yolda kazanmak için; en sevdiğin ve en çok hoşlandığın şeyleri bağışlamalısın. Çünkü Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: "Sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça "iyi" ye eremezsiniz" (3)
EL-MÜTEALİ
Cenab-ı Hak buyuruyor.
"
O, görüleni de görülmeyeni de bilir; çok büyüktür, yücedir " (1)
"
O, yücedir, büyüktür." (2)
"
Yüce Rabbinin adını tesbih et." (3)

  • Allah'ın yüceliğinin üstünde hiçbir yücelik yoktur. Allah, her üstün ve yüksek makamın daha üstündedir.
  • Allah kendi zatında yücedir. bu yüzden her şeyden daha yücedir. Yücelikte Allah'ın hiçbir kusur ve ayıbı yoktur. O, mutlak olarak en yücedir. O, ilimde, kudrette, hayatta, cömertlikte, merhamette ve diğer bütün sıftlarında kusursuz ve mükemmel olduğu gibi yücelikte de eksiksiz ve kusursuzdur. O'nun bu yüceliği cihet ve mekan bakımından değildir. Zira O, cihet ve mekandan münezzehtir (arınmıştır).Her şey, O'nun kudreti ve iktidarı altındadır. (4)
  • Yaratılmışları överken mübalağadan özellikle sakınmak ve hiçbir yaratılmışı asla bu anlama varan bir üslub ve vurgu ile yüceltmemek lazımdır. Bu kavram ancak Allah'ı nitelendirir ve sadece O'na tahsisi gerekir.
  • İnsanların bir kısmı etraflarındaki sayısız delile rağmen Allah'ın ululuğunu, yüceliğini takdir edemezler. Son derece aciz oldukları halde kendilerini büyük görmekte, kendilerini Yaratanı ise hiç düşünmemektedirler. Bu büyüklenme duygusunun nedeni kötülüğü emreden bir nefse sahip olmasıdır. Ancak iman edenler Allah'ın yüceliği karşısında insanın ne derece aciz bir varlık olduğunu, hiçbir şeye güç yetiremeyeceğini bilirler. Evrenin her noktası Allah'ın büyüklüğünü yansıtır. Ama O'nun sonsuz gücünü ve ilmini anlatmaya asla kafi gelmez. Allah her türlü ortaklıktan, kusurdan, eksiklikten, sınırdan münezzeh olandır. Bütün üstün sıfatların ve bütün güzel isimlerin tek sahibidir. O'nun ilmi, aklı, gücü, kudreti, rahmeti, şefkati, fazlı, ihsanı sonsuzdur. 'Sonsuz' kelimesi Allah'ın büyüklüğünü kavrayabilmek için üzerinde iyi düşünülmesi gereken bir kavramdır. Allah ölümlerinden sonra insanları yeni bir yaratılışla yaratacak ve bundan sonra dünyada yaptıklarının bir karşılığı olarak cennet veya cehennemde devam edecek olan sonsuz hayatlarını başlatacaktır. Burada yüz değil, bin değil, yüzbin veya milyar yıl da değil, trilyon ya da katrilyon kere katrilyon yıl da değil, sonsuza kadar sürecek bir ömürden bahsedilmektedir. Yani yüz trilyon insan olsa, gece gündüz hiç durmadan yüz trilyonu yüz trilyon ile çarparak ilerleseler, yüz trilyon ömürleri olsa ve ömürleri boyunca bu işle uğraşsalar yine de yıl sayısını hesaplayamayacakları kadar uzun bir ömür. Oysa Allah öyle büyük bir ilme sahiptir ki insana göre 'sonsuz' olan herşey, O'nun bilgisi dahilindedir. Zamanın ilk yaratıldığı andan sonsuza değin geçecek olan her olayı, her düşünceyi, vakitleri ve şekilleri ile belirleyen ve bilen O'dur. (5)
ET-TEVVAB
Cenab-ı Hak buyuruyor.


"
Allah tevbeleri kabul eden ve merhameti bol olandır." (1)
"
Allah sizin tevbenizi kabul etmek ister." (3)
"
O, kullarının tevbesini kabul eden, kötülükleri bağışlayan ve yaptıklarınızı bilendir." (4)
"
O, günahı bağışlayan, tevbeyi kabul eden." (5)
"
Allah tevbeyi çok kabul eden, pek esirgeyendir." (6)
"
Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz." (7)

  • Allah, tevbeleri kabul eden, merhamet edendir ve hem tevbeleri kabul eden ve merhametli olan O'dur. O, o kadar merhametli bir Allah'dır ki, kulunu bir kere terkedivermekle ilel'ebed terkedivermez. Kulu dönüp tevbe ettikçe, İblis gibi ısrar etmedikçe yine bakar, yine bakar, sonsuz olarak bakar, bir oldu, iki oldu, nihayet üç oldu, "yetişir artık" demez, sayısız olarak döner bakar, çünkü çok merhametli'dir. Tevbe, esasen asla dönmek demektir. Şu halde kula nisbet edildiği zaman geçici olan günah halini bırakıp, aslî olan düzgün haline dönmek demek olur. Allah'a nisbet edildiği zaman da geçici olan öfke nazarından, aslî olan rahmet nazarına dönmek mânâsını ifade eder. Bunun için tevbenin şer'î mânâsı, kulun günahını itiraf ve ondan pişmanlık duyup, bir daha yapmamağa azmetmesi, Allah'ın da bu tevbeyi kabul ile günahı mağfiret etmesi diye açıklanır. (2)
  • Kulun tövbesi tekerrür ettikçe Tevvab olan Allah Teala'dan da kabulü tekerrür eder.
  • Bilinmelidir ki, bilgisizlikle, kasten veya sehven işlenen hiçbir günaha tam bir kararlılıkla dönmemek, tevbenin temel esasını oluşturur. Bu yüzden her ne surette olursa olsun günahtan tevbe etmek fazrdır.
  • Şunu bil ki, her günahtan tevbe edilebiir Tevbe eden günahkar kul, sanki hiç günah işlememiş gibi olur.
  • Tevbeler, ölüm anına kadar kabul edilmektedir. Bireysel olarak her insanın can çekişme anı gelmeden yapacağı tevbe kabul olunur. Genel olarak herkes için tevbe, Hz.Peygamber'in haber verdiği ve Kur'an'ın işaret ettiği alametler ortaya çıkmadıkça kabul olunur.
  • Resulullah (s.a.v) buyuruyor.
    • Allah, güneş henüz batıdan doğmadan önce tevbe edenin kimsenin tevbesini hkabul eder. (9)
    • "Ey insanlar! Rabbinize tevbe edin. Allah kasem olsun ben Rabbim Tebârek ve Teâlâ hazretlerine günde yüz kere tevbe ederim. (10)
 

mine35

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ara 2008
Mesajlar
270
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
3 gün gerinizdeyim arayı kapatırım insallah.. rahatsızlıgımdan dolayı bugun ayaga kalkabildim
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
24.GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur. Ancak sen varsın. Beni sen yarattın. Şüphesiz ben senin kulunum. Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum. Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum.Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum. Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur.”
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir. Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir).” buyurdular.

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed.)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )




Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz.senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok. Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin.” Dediler.





6. Inne meal üsri yüsra(. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır.)





EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

BUGÜNKÜ ESMALARIMIZ

81.EL-MÜNTEKİM suçların karşılığını veren
82.EL-AFÜVV bağışlayan
83.ER-RAUF çok sefkat ve merhamet sahibi
84.EL-MALİKÜ'L MÜLK mülkün ebedi sahibi
85.ZÜL CELALİ VEL İKRAM büyüklük ve kerem sahibi



DUA EZBERİMİZ-15-
Sizden biriniz aksırınca;
"Elhamdülillah"
"Allah'a hamdolsun." desin. (Bunu işiten) kardeşi veya arkadaşı;
"Yerhamükâllah"
"Allah'ın rahmeti üzerine olsun." desin.
O da;
yehdine ve yehdikümullah
"Allah size hidayet etsin (hidayette dâim kılsın) (Buhari; 7/125)


HADİS EZBERİMİZ-24- (-isteyen ezberleyebilir)
kim haklı olduğu halde münakaşayı terk ederse cennetin en üst derecesinde onun için bir köşk yapılır.
hadisi şerif


HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
el-MÜNTEKİM
Suçluları, adaleti ile mustehak oldukları cezaya çarptıran
Allah Teâlâ'nın intikamı vardır Âsîlerin belini kıran, canilerin hakkından gelen, taşkınlık yapan azgınlara hadlerini bildiren şubhesız ki O'dur

el-AFUVV
Afvı çok
Allah Teâlâ, günahları silen, onları hiç yokmuş gibi kabul edendir
Bu mânaya göre bu ısım, Gafur ismine yakındır Ancak arada şu fark vardır Gufran Günahları ortuvermek demektir Afv ise, günahları kökünden kazımaktır Günahları kökünden kazımak, o şey'ı örtmekten daha iyidir

er-RAÛF
Çok re'fet ve şefkat sâhıbı
Mahlûkat içinde bilhassa insanlar için, Allah'ın inayeti, kerem ve re'fetı hiçbir olçuye ve ifadeye sığmayacak kadar geniş ve büyüktür

MÂLİKÜ'L-MÜLK
Allah Teâlâ mulkun hem sâhıbı, hem hükümdarıdır Mülkünde dilediği gibi tasarruf eder Hiçbir kimsenin O'nun bu tasarrufuna itiraz ve tenkide hakkı yoktur Dilediğine verir, dilediğinden alır Mülkünde hiçbir ortağa ve yardımcıya ihtiyacı yoktur


ZÜ'L-CELÂLİ ve'l-İKRÂM
Hem büyüklük sâhıbı, hem fazl-ı kerem

Celâl, büyüklük, ululuk manasınadır Büyüklük alâmeti olan ne kadar kemâl ât varsa hepsi Allah'a mahsustur Mahlûkattakı kemâlât, O'nun kemâlinin zayıf bir gölgesi ve işaretidir

Allah Teâlâ aynı zamanda buyuk bir fazl-ı kerem sahibidir de Mahlûkat üzerine akıp taşmakta olan sayıya gelmez, sınır kabul etmez nimetler hep O'nun ihsanı ve ikramıdır O nimetlerin zerresinde olsun hiç kimsenin hakkı yoktur
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
25.GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur. Ancak sen varsın. Beni sen yarattın. Şüphesiz ben senin kulunum. Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum. Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum.Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum. Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur.”
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir. Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir).” buyurdular.

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed.)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )




Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz.senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok. Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin.” Dediler.




6. Inne meal üsri yüsra(. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır.)




EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

BUGÜNKÜ ESMALARIMIZ

86.EL-MUKSİT adaletle hükmeden
87.EL-CAMİ varlıkları biraraya toplayan
88.EL-GANİY çok zengin
89.EL-MUĞNİ istediğini zengin eden
90.EL-MANİ dilediğini engelleyen


DUA EZBERİMİZ-16-
ağrıyan yere dua
euzu biizzetillehi ve gudretihi min şerri me ecidü ve ühaziru
manası: korku ve acı veren şeylerin şerrinden Allahın yüceliğine ve kudretine sığınırım.


HADİS EZBERİMİZ-25- (-isteyen ezberleyebilir)
hz Aişe (r.a) şöyle demiştir:Peygamber efendimiz (s.a.s) ayakkabı giymekte, saçı sakalını taramakta, abdest almakta her hususta sağdan başlamaktan hoşlanırdı.
hadisi şerif


HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
EL MUKSİT
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Allah, hakimlerin hakimi değil midir?" (1)
"O hakimlerin en iyisidir." (2)


  • Allah, hakimlerin hakimi, hükümdarların hükümdarı değil mi? Hakimler, hükümdarlar isyan edenlere ceza; itaat edenlere, iş görenlere ecir ve ödül verir bir "din" demek olan ceza ve sorumluluk kanunlarını uygularlar da, onların hepsinin üzerinde hakim olan yüce Allah hükmünü yerine getirmez, ceza ve ödül vermez, dinini yürütmez olur mu? Elbette olmaz. Hiç kuşku yok ki insanı o en güzel biçim ile yaratan Allah, hakimlerin hakimidir. Onun dini her dinden üstün hak dindir. O dinini yürütecek, güzel ile çirkini, yalancıyı doğruyu ayıracak, iman edip samimiyet ve ihlasla güzel güzel ameller yapan müminlere mükafat verecek; kâfirleri, dinsizleri de aşağıların aşağısına yuvarlıyacaktır. O halde insan olan, dine yalan dememeli, cezayı inkâr etmemeli, insan kuvvetli olunca haklı olur, her yaptığı kalır, ceza görmez, ceza kanunu acizlere özgüdür sanmamalı; hakim, hükmünde kendi kuvvetine aldanıp da hak ve adaletten ayrılmamalı, o hakimler hakiminin hüküm ve kudretinden korkmalı, aşağıların aşağısına yuvarlanmaktan sakınmalı, onun dinine girmeli, ona iman edip Allah'ın kullarına karşı adalet ve âlemin düzelmesine hizmet ile o tükenmez ecir ve mükafata ermelidir. Yoksa insanı o en güzel biçimde yaratan Allah'ı, hakimlerin hakimi değildir zanneden kendine yazık etmiş olur. Bu durumda bu âyet kâfirlere tehdit, müminlere müjdedir. (4)
EL-CAMİ
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Elbette sizi kıyamet günü toplayacaktır." (1)
"Elbette Allah, münafıkları ve kâfirleri cehennemde bir araya getirecektir." (2)
"Sûr'a da üfürülmüş, böylece onları bütünüyle bir araya getirmişizdir." (3)
"Rabbimiz! Gelmesinde şüphe edilmeyen bir günde, insanları mutlaka toplayacak olan sensin." (4)
"Mahşer vaktinde sizi toplayacağı gün, işte o zarar günüdür." (5)
"Ve, onların kalplerini birleştirmiştir. Sen yeryüzünde bulunan her şeyi verseydin, yine onların gönüllerini birleştiremezdin,
fakat Allah onların aralarını bulup kaynaştırdı. " (6)
"Bu, ayırım günüdür. Sizi ve sizden öncekileri bir araya getirdik." (7)




  • Câmi, Allah'ın zati ve fiili sıfatları arasında yer alır. Zati sıfat olarak Cami, Allah'ın bütün faziletleri ve güzel nitelikleri kendinde toplaması ve bunlara sahip olması anlamına gelir. Çünkü tüm bilgiler, varolmadan önce O'nun yanında bulunmaktadır. Böyleyken Allah'ın ilmi, kendi iradesi ve kudretiyle yarttığı varlıklarla ilgili bilgileri kuşatmaz mı? Fiili sıfat olarak Câmi ismi, Kur'an'da daha çok bu anlamda kullanılır. O gerçekten dağınık, benzer ve birbirine zıt olan şeyleri bir araya toplayandır. Parçaları bir araya getirip birleştiren, özel bir terkip oluşturan, böylece onlara özel bir yapı kazandıran, şanı yüce olan Allah'tır. Birbirini seven kalpleri bir araya getirenve kaynaşmalarını sağlayan O'dur.Ölümden sonra dağılıp yok olan beden parçalarını tekrar dirilişle bir araya getiren, ölümle birbirinden tamamen ayrılan ruh ve bedeni yeniden birleştiren O'dur.Kıyamet günü bütün insanları huzurunda toplayacak, zalim ile mazlumu bir araya getirecek O'dur. (8)
EL-GANİY
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Ey insanlar! Allah'a muhtaç olan sizsiniz. Zengin ve övülmeye lâyık olan ancak O'dur." (1)
"O'nun ihtiyacı yoktur. Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur." (2)
"Biliniz ki Allah zengindir." (3)
"Eğer inkar ederseniz bilin ki Allah size muhtaç değildir." (4)
"Şüphesiz Allah, âlemlerden hiçbirine kesinlikle muhtaç değildir. " (5)
"Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Hakikaten Allah, yalnız O zengindir, övgüye değerdir." (6)
" Kim inkâr ederse bilmelidir ki, Allah alemlere muhtaç değildir." (7)


  • Gerek zat ve sıfatlarında, gerek işlerinde hiçbir zaman, hiçbir surette, hiçbir şeye muhtaç olmayan, bunun yanında herşeyin kendisine muhtaç olduğu tek zengin O'dur. Allah'ın başkasının kendisine ibadet etmesine de ihtiyacı yoktur. O'na inanıp ibadet etmeleri, kendisine bir yararı olmadığı gibi, inanmamaları ve emirlerine itaat etmemelerinin de kendisine bir zararı yoktur. (8)
  • Din ve ibadet Allah'ın ihtiyacı değil, insanların ihtiyacıdır. Hem yarattıkları içinde Allah'a ihtiyacı en çok olan fakirler sadece insanlardır. İnsan zayıf olarak yaratılmış olmakla, hangi mertebede olursa olsun hiçbir zaman Allah'a ihtiyaçtan kurtulamayacağı gibi, emaneti taşıyan insan ruhunun duyduğu ihtiyaç o kadar çoktur ki, onun yanında diğer yaratıklara fakir bile denmez. İnsanın bu ihtiyacını tatmin etmek için de Allah'tan başka mabud bulunmaz. Başkaları bir kıtmire bile malik değil Allah ise ganiydir. Hiçbir ihtiyacı olmayan ve her şeyden müstağni, tam mânâsı ile zengin, ganiy O, yalnız O'dur. O sizin ibadetinize muhtaç olmadığı gibi, bütün ihtiyaçlarınızı tatmin edebilecek güce de sahiptir. (9)
EL-MUĞNİ
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Zengin eden de yoksul kılan da O'dur." (1)

"Seni fakir bulup zengin etmedi mi?" (2)


  • Allah, kendiliğinden zengindir. Mutlak zengin, hiçbir şeye ihtiyaç duymayan Allah'tır. O'nun dışındaki her şey, kendiliğinden O'na muhtaçtır.
  • Kendini zengin sanan kul ne kadar zengin olursa olsun yine de, varlığı ve zatı ile kendisini yaratan Rabb'ine muhtaçtır. Allah, kuluna bol nimetler verir, ona merhamet ve ihsanını yağdırır, açık ve gizli cömertlikte bulunur.
  • Miskin kul, geçici olarak nimetlere sahip olduğunu görünce, kendisinin de bu kocaman kainatta bir pay sahibi olduğunu zanneder. Kendisine muhtaç bir gözle değil zengin bir gözle bakar. Yoktan yaratıldığını, daha önce içinde bulunduğu muhtaçlık ve yoksulluk durumunu unutur.Kendi hakikatini, fakirliğini, muhtaçlığını, Rabb'iyle irtibatlı olma zorunluluğunu unutan, bu yüzden haddini aşıp isyan eden kimse kaybeder.
  • İnsanlar arasında en zengin kimse, Allah'a en çok muhtaç olduğunun bilincinde olandır. Allah katında insanların en üstünü bu kimselerdir.
  • Bil ki gerçek zenginlik ancak, Allah ile elde edilir. Zira O, kendi katında mutlak zengin olan ve asla başkasına muhtaç olmayandır. O'nun dışındakilerin temel özelliği muhtaçlıktır.
EL-MANİ

Cenab-ı Hak buyuruyor:

"Allah'ın insanlara açacağı herhangi bir rahmeti tutup hapseden olamaz. O'nun tuttuğunu O'ndan sonra salıverecek de yoktur." (1)
"De ki: 'Öyleyse bana bildirin, Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, O'nun verdiği zararı giderebilir mi?Yahut bana bir rahmet dilerse, O'nun rahmetini önleyebilir mi?' " (2)




  • Resulullah buyuruyor: Ey Allahım! Senin verdiklerine mani olacak, mani olduklarını da verecek kimse yoktur. (3)
  • Allah, inkarcıları kötülerken bu ismi kullanmış ve şöyle buyurmuştur:"Ve hayra da mâni olurlar." (4)
  • Allah'ın Mâni olması, dünyada olabileceği gibi ahirette de olabilir. Allah bu dünyada kimi marifet ve ibadetlerinden men eer, zikrini onu termel azığıyapmazsa, bu kimse gerçek anlamıyla bütün hayırlardan mahrum edilmiş olur. En büyük musibet işte budur. Hem dünyada hem de ahirette ilahi ihsanlardan men edilenler, hiçbir zaman mesut olmazlar.
  • Allah, nimet verme ve vermemeye kadir olandır. O'nun vermemesi cimriliğinden değil, bir hikmetinin gereğidir.
  • Mani olan Allah, düşmanlarına karşı dostlarını koruyuphimaye eden ve onlara yardım edendir.
  • Bu ismi bilmenin faydaları:
  • Her müslüman, Allah'tan başka men eden ve engelleyen olmadığına inanmalıdır. Gerçek veren ve mani olanın Allah olduğunu bilen kimsenin, kalbini insanlarla meşgul etmemesi, onlara güvenip dayanmaması, kanaatkar ve hoşnut bir kalple Rabb'ine yönelmesi gerekir.
  • İnsanlardan biri mani olduğunda, gerçek mani olanın Allah olduğuna inanmalı, aracıları bir kenara iterek onlarla meşgul olmamalıdır. Allah'ın bütün varlıklara üzerinde güç sahibi olduğunu, gölgenin gölgesi olduğu şey üzerinde bir etkisi olmadığı gibi insanların da gerçekte bir etkisi olmadığını bilmelidir. Bu yüzden gerçek fail olan Allah'ı düşünmeden mani olan insanları kötülememelidir. Allah, hayra mani olanı kötülediği için kötülemelidir.
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
ESMAÜL HÜSNA GENEL TEKRARIMIZI YAPALIM

1- ALLAH: herşeyin gerçek mabudu

2-ER-RAHMAN: dünyada her kuluna karşı merhametli
3-ER-RAHİM: ahirette sadece mümin kuluna karşı merhametli
4..EL-MELİK : Herşeyin hakimi, bütün kâinatın hükümdarı
5.EL KUDDÜS: Her türlü kötülük ve eksikliklerden uzak,
6.ES SELAM:Selamete ulaştıran, selamette olan
7.EL-MÜMİN : iman eden kulunu koruyan
8.EL-MÜHEYMİN :gözetici ve kollayıcı
9.EL-AZİZ : mağlubiyet bilmeyen, her şeye galip
10.EL-CEBBAR: dilediğini zorla yaptıran
11.EL-MÜTEKEBBİR : büyüklük ve ululukta tek olan
12.EL-HALIK : her şeyi yerli yerince yaratan
13.EL-BARİ: bir örnek ve emsale ihtiyaç duymadan yaratan
14.EL-MUSAVVİR: şekil verici tasvir eden
15.EL-GAFFAR: günahları affedici
16-EL-KAHHAR: isyankarları kahreden
17.EL-VEHHAB: karşılıksız veren
18.ER-REZZAK: rızık ihsan eden
19.EL-FETTAH: hayır kapılarını açan
20.EL-ALİM: her şeyi çok iyi bilen
21.EL KABID: ruhları kabzeden,sıkan,daraltan
22.EL BASIT: ruhları bedenlere yerleştiren,genişleten,açan
23.EL-HAFİD: aşağıya indiren,alçaltan
24.ER-RAFİ: dereceleri yükselten
25.EL-MUİZ: izzet veren, yükselten
26.EL-MUZİLL: alçaltan,zillet veren
27-ES-SEMİ: her şeyi işiten
28-EL-BASİR: her şeyi gören
29-EL-HAKEM: nihai hükmü veren
30-EL-ADL: çok adaletli
31.EL-LATİF: lütuf sahibi
32.EL-HABİR: her şeyin gizlisinden haberdar olan
33.EL-HALİM: hemen ceza vermeyen
34.EL-AZİM: sonsuz büyük
35.EL-ĞAFUR: bağışlayıcı,örten
36.EŞ-ŞEKÜR: yapılan şükrün karşılığını bolca veren
37.EL-ALİYY: yükseklikte sonsuz, yüceltici
38.EL-KEBİR: mutlak büyük
39.EL-HAFIZ: koruyucu, gözeten
40.EL-MUKİT: bütün canlıların gıdasını veren
41.EL-HASİB: hesaba çeken
42.EL-CELİL: hiçbirşey kendisine denk olmayan
43.EL-KERİM: keremi ve bağışı bol olan
44.ER-RAKİB: bakıp gözeten, kendisinden hiçbirşey gizlenemeyen
45.EL-MUCİB: duaları kabul eden
46. EL VASİ: ilmi ve rahmeti geniş ve sınırsız olan
47. EL HAKİM: hüküm ve hikmet sahibi
48.EL-VEDUD: sonsuz sevgiye yegane layık olan
49.EL-MECİD:şanı büyük ve yüksek olan
50.EL-BAİS :öldükten sonra dirilten
51.EŞ-ŞEHİD:bilinenin ve bilinmeyenin şahidi
52.EL-HAK: zatı vacip olup varlığı gerçek olan
53.EL-VEKİL: her şeye vekil
54.EL-KAVİY: çok kuvvetli
55.EL-METİN: çok sağlam
56.EL-VELİYY: dostlarına yardım eden
57.EL-HAMİD: hamd edilen övülen
58.EL-MUHSİ: her şeyin sayısını bilen
59.EL-MÜBDİ: maddesiz ve örneksiz yaratan
60.EL-MUİD: öldükten sonra tekrar dirilten
61.EL-MUHYİ: hayat veren dirilten
62.EL-MÜMİT: öldüren, ölümü yaratan
63.EL-HAYY: her zaman diri
64.EL-KAYYUM: her şeyi ayakta tutan
65.EL-VACİD: en zengin olan,istediğini istediği zaman bulan
66.EL-MACİD: nimetleri ve ihsanı sonsuz olan
67.EL-VAHİD: tek ve eşsiz
68.ES SAMED muhtaç olunan, ihtiyaçsız
69.EL KADİR kudret sahibi
70.EL MUKTEDİR herşeye gücü yeten
71.EL MUKADDİM dilediğini öne geçiren
72.EL MUAHHİR dilediğini sona erteleyen
73.EL EVVEL varlığının başı olmayan
74.EL AHİR varlığının sonu olmayan
75.EZ ZAHİR kat'i delillerle bilinen
76.EL BATIN gizli
77.EL-BERR bütün iyiliğin ve güzelliğin sahibi
78.EL-VALİ kainatın tek yöneticisi
79.EL-MÜTEALİ yüceler yücesi
80.ET-TEVVAB kullarının tövbesini kabul eden
81.EL-MÜNTEKİM suçların karşılığını veren
82.EL-AFÜVV bağışlayan
83.ER-RAUF çok sefkat ve merhamet sahibi
84.EL-MALİKÜ'L MÜLK mülkün ebedi sahibi
85.ZÜL CELALİ VEL İKRAM büyüklük ve kerem sahibi
86.EL-MUKSİT adaletle hükmeden
87.EL-CAMİ varlıkları biraraya toplayan
88.EL-GANİY çok zengin
89.EL-MUĞNİ istediğini zengin eden
90.EL-MANİ dilediğini engelleyen
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
26.GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur. Ancak sen varsın. Beni sen yarattın. Şüphesiz ben senin kulunum. Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum. Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum.Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum. Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur.”
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir. Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir).” buyurdular.

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed.)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )




Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz.senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok. Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin.” Dediler.




6. Inne meal üsri yüsra(. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır.)




EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

BUGÜNKÜ ESMALARIMIZ

91.EL-BEDİ örneksiz ve emsalsiz alemler yaratan
92.ED-DAR dilediğine bela veren
93.EN-NAFİ dilediği kullarına fayda veren
94.EN-NUR alemleri nurlandıran aydınlatan
95.EL-HADİ hidayete erdiren



DUA EZBERİMİZ-15-tekrar
ağrıyan yere dua
euzu biizzetillehi ve gudretihi min şerri me ecidü ve ühaziru
manası: korku ve acı veren şeylerin şerrinden Allahın yüceliğine ve kudretine sığınırım.


HADİS EZBERİMİZ-26- (-isteyen ezberleyebilir)
yerdekilere merhamet edin ki göktekilerde size merhamet etsin
hadisi şerif



HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
27.GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur. Ancak sen varsın. Beni sen yarattın. Şüphesiz ben senin kulunum. Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum. Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum.Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum. Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur.”
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir. Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir).” buyurdular.

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed.)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )


Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz.senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok. Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin.” Dediler.



6. Inne meal üsri yüsra(. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır.)




EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

BUGÜNKÜ ESMALARIMIZ

96 EL-BAKİ varlığının sonu olmayan
97.EL-VARİS bütün servetlerin gerçek sahibi
98.ER-REŞİD hayrı davet eden
99.ES-SABUR çok sabırlı


DUA EZBERİMİZ-15-tekrar
ağrıyan yere dua
euzu biizzetillehi ve gudretihi min şerri me ecidü ve ühaziru
manası: korku ve acı veren şeylerin şerrinden Allahın yüceliğine ve kudretine sığınırım.


HADİS EZBERİMİZ-27- (-isteyen ezberleyebilir)
doğru olunuz çünkü doğruluk iyiliğe götürür, iyilikte cennete götürür
hadisi şerif sahihi müslim

HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM
http://forum.islamiyet.gen.tr/esmau...mek-isteyenler-bana-katilir-misiniz-156.html#
progress.gif
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
EL-BEDİ
Cenab-ı Hak buyuruyor:


"O, gökleri ve yeri yoktan yaratandır." (1)
"Göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. Bir şeyi dilediğinde ona sadece "Ol!" der, o da hemen oluverir." (2)


  • O, bütün göklerin ve yerin, benzersiz yaratıcısıdır. Bütün ulvî ve sûflî âlemden hiçbiri yokken, örnek olacak, aynîlik ifade edecek kanun, asıl, madde, şekil, nümune, örnek denecek hiçbir şey mevcut değilken, ilk önce bunları benzersiz meydana getiren ve yaratan, her türün ilk ferdini, ilk örneğini yaratıp yoktan vücuda getiren ve böyle icat etme âdeti ve zatına mahsus fiilî sıfatı olan ve bundan dolayı misali, eşi ve benzeri bulunmak ve tasavvur edilmek ihtimali olmayan ve onun varlığı ve icadı olmadan bir yokun vücuda gelmesi ve herhangi bir şeyin var olarak ayakta durması mümkün olmayan yüce yaratıcıdır.
  • Zor bir işle karşılaşan birisi "Yâ Bedi" ismini "Yâ bedîü's-semâvati ve'l-arz" şeklinde okusa Allahü teala hazretleri onun o zor işini halleder.
ED-DAR
Menfaatleri ve mazaaratları yaratan, ancak Allah'tır.

Bütün olaylar sebeplerle meydana geliyorsa da, sebepler yok olanı var edemez. Onlar ancak insanların elinde birer tutamak ve Hak'tan bir isteme vesikası olmak üzere yaratılmıştır.
İnsanın menfaat ve zararlarına hakim ve rakipsiz müessir ancak Allah'tır.

O, insanlara, menfaat ve zararları ayırd edici kuvvet vermiştir.

Allah'ın bir zarar vermeyi dilemesini hiç bir şey önleyemez.

Allah her şeyi yaratan ve yarattığına bir etki koyandır. Her şeyin olumlu ve olumsuz etkisi O'nun yed-i kudretindedir. O'nun iradesi, dilemesi ve izni olmadan hiçbir şey etkisini gösteremez.

Allah'a sadece Dâr ismiyle dua etmek caiz değildir. Bu nedenle her iki isimle (Darr, Nâfi) birlikte dua edilmelidir. Bu iki ismin birlikte zikredilmesi, Allah'ın dilediğine yarar sağlamaya dilediğine de zarar vermeye kadir olduğunu gösterir. Zira zarar verme veya yarar sağlama gücüne sahip olmayanın varlığı ve etkiside olmaz. (3)

Bu ismi bilmenin faydaları: Her müslüman Allah'tan başka zarar veren biri olmadığına inanmalı, O'nun iradesi ve fiiliyle gerçekleştiğini bilmelidir.Dünya hayatı da ahiret hayatı da yarar ve zarar arasında taksim edilmiştir. Buna göre cennet saf yarar, cehennem de saf zarardır. Dünyada geçekleşen zarar, ahiret için bir yarara dönüşebilir. Bu durumda bu dünyadaki zarar, mecazi anlamdadır. Eğer dünyadaki zarar, ahiret için de bir zarar ise bu durumda zarar gerçek anlamdadır.

EN-NAFİ
İnsanlar için fayda ve zarar güncel kavramlardır. Kendileri için çizilen hayat planında bir sınanma konusu olarak fayda ve zararın onların önlerine çıkarılması ise Allah tarafındandır.

Faydayı da zararı da yaratan; birey ve toplum olarak insan için takdir eden O'dur. İnsanın faydayı ve zararı O'ndan başkasına atfetmeyi ya da sebeplere bağlaması ise büyük zülümdür ve onun Allah'ı layık olduğu gibi tanımadığı anlamına gelir.
Resulullah (s.a.v) buyuruyor: Bil ki, kalem olacak şeyleri yazıp artık kurumuştur. Bundan böyle bütün varlıklar, Allah'ın sana takdir etmediği bir yarar sağlamak isteseler buna güçleri yetmez. (3)

Allah'a sadece Dâr ismiyle dua etmek caiz değildir. Bu nedenle her iki isimle (Darr, Nâfi) birlikte dua edilmelidir. Bu iki ismin birlikte zikredilmesi, Allah'ın dilediğine yarar sağlamaya dilediğine de zarar vermeye kadir olduğunu gösterir. Zira zarar verme veya yarar sağlama gücüne sahip olmayanın varlığı ve etkiside olmaz. (4)

Bu İsmi Bilmenin Faydaları:

Her müslüman Allah'tan başka yarar sağlayan biri olmadığına inanmalı, yararın O'nun iradesi ve fiiliyle gerçekleştiğini bilmelidir. Allah'tan başka fail yoktur. Mümine yarar sağlayan her şey Allah'tandır. Kuldan gelen her yarar ve menfaat, Allah'ın o kişiyi yönlendirmesi ile gerçekleşmektedir. Allah'ın sana sağladığı yararlardan sen de başkalrını yararlandırmalı ve buna aracı olmalısın. Yaptığın iyilik ve başklarına sağladığın yararlarla, âhiret için kendine yarar sağlamış olursun. Böylece bu yararlar, yarın Allah katında senin şefaatçilerin olur.

Müslüman, yalnız Allah dostlarına yarar sağlamalıdır.

Müslüman her düşkün ve yoksula yarar sağlamaya çalışmalıdır. (4

EN-NUR
Cenab-ı Hak buyuruyor:

"Allah, göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir; sırça, sanki incimsi bir yıldızdır ki, doğuya da, batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin ağacından yakılır; (bu öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir. (Bu,) Nur üstüne nurdur. Allah, kimi dilerse onu Kendi nuruna yöneltip-iletir. Allah insanlar için örnekler verir. Allah, herşeyi bilendir." (Nur, 35)

Gerek duyguya ait ve gerekse akıl ve idrake ait her çeşit karanlıkların zıddı olan vicdan ve sezgide ortaya çıkan dış ve iç tecellî ve doğuşların hepsine de nur denilir.

Allah, göklerin ve yerin nurudur. Bütün âlemi meydana koyan, kâinatı gösteren, hakikati bildiren, gözleri gönülleri şenlendiren O'dur. O olmasaydı, hiçbir şey bulunmaz, hiçbir hakikat sezilmez, hiçbir neşe duyulmazdı.


Her şeyin ortaya çıkışı ve bilinmesi ancak O'nun açığa çıkarması ve bildirmesiyledir. Nur'un özelliği de ortaya çıkma, parlama ve bulunmadır. O halde açıkça ortaya çıkar ki, gerçekte mutlak nur, Allah Sübhânehû ve Teâlâ'dır. Ve O'ndan başkasına nur demek mecazdır.

Her şey, göze açık ışık ile göründüğü gibi, yine batınî basirete de her şey Allah ile gözükür. Allah'ın nuru her şey ile beraber bulunur da fark edilmez. Ancak bunda diğerinden bir farklılık vardır: Görünen nurun güneşin batması ile kaybolup gizlendiği düşünülür. Fakat her şeyin kendisi ile ortaya çıktığı ilâhî nurun batması veya kaybolması düşünülemez ve değişmesi imkansız olduğundan eşya ile daima beraber kalır. Ayırmakla delil getirmek yolu, kesilmiş olur. Onun kaybolmasını düşünsen gökler ve yerler yıkılır, kendinden geçersin.

Her şey, bazı zaman değil, her vakitte O'na hamd ile tesbih eylediklerinden ayrılık kalkmış, gizli yol kalmıştır. Zira marifette görünen yol, eşyayı zıddıyla tanımaktır. Bundan dolayı, hiç zıddı olmayan ve hiç değişmeyenin gizli kalması uzak görülmemelidir. Onun gizliliği, açıklığının şiddetindendir. Açıklığının şiddetinden dolayı yaratıklardan gizlenen ve nurunun parlaması sebebiyle onlara karşı perdelenen Allah'ın şanı ne yücedir!

EL-HADİ
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Hidayet verici ve yardımcı olarak Rabbin yeter." (1)
"Allah kimi doğru yola koymak isterse onun kalbini İslamiyet'e açar" (2)
"O, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir." (3)
"Artık Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir." (4)
"Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin; bilakis, Allah dilediğine hidayet verir ve hidayete girecek olanları en iyi O bilir." (5)

  • Allah her kime hidayet diler, doğruca kendine erdirmek isterse İslâm için gönlünü açar. Hakkı kabul ve hak teklifleri yerine getirmekten canı sıkılmaz, zahmet ve ıstırap duymaz, tersine neşe ve sevinç duyar. Allah kimi de yolundan şaşırtmak ve saptırmak dilerse, göğsünü daraltır, sıkar, son derece tıkar bunaltır. Göğe tırmanmak kendisine nasıl yapılması mümkün olmayan bir yük ve zahmet ise, iman ve İslâm, hakkı kabul ve itaat etmek de ona o derece güç gelir. İslâm ve doğruluk deyince canı sıkılır, daralır, bunalır. "Of" der, dayanır, tıkanır, yan büker, yoldan çıkar, içinden çıkılmaz bataklara batar gider. O artık genişlemeyi, doğrulukta ve selamette değil, eğrilikte ve felakette arar. İşte Allah, iman etmeyenlerin üzerine pisliği, o son derece nefret ve tiksinmekle karşılanması lazım gelen küfür, azab ve ıstırabını böyle göğsün daralması ve kalb tıkanmasıyla yükler ve tahsis eder. Böyle yardımsız bırakmakladır ki, Allah onları küfür pisliğinin, küfür azabının istilası altında bırakır. (6)
  • Allah'ın kendisini tanıma yollarını kullarına gösterip tanıtması, yaratıklarına hayatlarını devam ettirme yollarını öğretmesi ve onları buna yöneltmesi anlamına gelir. O, bu yönüyle insanlara kurtuluş yolunu; dünya ve ahiret mutluluğu yollarını gösterir.Allah, hayvanlara içgüdü vermiştir. Onlar içgüdüleriyle kendilerine yararlı olanı bulurlar.İnsanlara ise, akıl verilmiştir. İnsanlar, akıllarını kullanarak bilnçli seçim yapma imkanına sahiptirler ve bu sebeple de yükümlü tutulmuşlardır.Bununla birlikte yüce Allah, akıllarının yanısıra onlara peygamberler de göndermiştir.
  • Hidayet iki türlüdür, Birincisi yol göstermek, davet etmek ve uyarmak anlamındadır. Bu anlamda hidayet, peygamberlerin temel görevlerinden biridir. İkinci anlamı ise, desteklemek, korumak ve başarılı kılmaktır. Bu tür hidayet yalnız Allah'a mahsustur. Hiçbir varlığın bu hidayet türünde bir etkisi yoktur. (7)
  • Bu ismi bilmenin faydaları:
  • Her müslüman, daima Allah'tan kendisine hidayet etmesini ve İslam üzere öldürmesini talep etmeli ve bunun için dua etmelidir. Zira Allah'ın, kul ile kalbi arasına girdiğini unutmamalıdır
  • Müslüman, peygamberlerin, alimlerin ve Allah dostlarının insanları hidayete çağırdıklarını, onlara doğru yolu gösterdiklerini, onların birer hidayet rehberi olduklarını bilmelidir.(7)
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
DUA EZBER TEKRARIMIZ
1-Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir

2-uyumadan önce okunacak dua:
Allahümme bismike emütü ve ahya.Mânâsı: ‘Allah’ım, isminle ölürüm, isminle dirilirim

3-tuvaletten çıktıktan sonra okunacak dua: elhamdülillehillezi ezhebe annil eza ve afani min zelik

4-tuvalete girmeden önce okunacak dua: euzu billehi minel hubsi vel habais.

5-evden çıkarken okunacak dua: bismillah tevekkeltü alallah la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim

6-yemek duası: elhamdülillah, elhamdülillah, elhamdülilhamdü lillâhillezî et'amenâ ve sekânâ ve cealenâ müslimîn!.."
elhamdülillehi Rabbil alemin
Allahümmeğfir sahibe hezetteanni velekilin
Allahümmecal devledehim daimen evledehüm alimen saliha vele tüsellit aleyhim zalime
Allahümme zit veletengus nimeten kesiraten bi hürmetil Fatiha

Anlamı:bizi yediren içiren Müslümanlardan eyleyen Rabbime hamd olsun. Allahım bize mağfiret eyle. Allahım devledimizi daim eyle. Evladımızı alim Salih eyle. Zalimlerden koru. Fatiha hürmetine Allahım nimetin arttır. Noksanlaştırma

7-şifa duası: ezhibil be’se Rabbennesi eşfi ve enteşşafi le şifae ille şifaüke şifaen le yüğadiru segame. Anlamı: "Bu hastalığı gider ey insanların Rabbi! Şifâ ver, çünkü şifâ verici sensin. Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Öyle şifâ ver ki hiç bir hastalık bırakmasın." (buhari)

8-Hiçbişeyin zarar vermemesi için okunacak dua
Bu dua kim sabah ve akşam 3’er defa okursa Allah'ın koruması altına girer, hiç kimse hiçbir şey ona zarar veremez
Sabah ve Akşam: (Üç kere)
"BİSMİLLAHİLLEZİ la yedurru ma'asmihi şeyün fil ardi ve la fissemai ve hüves-semi'ul alim"
Yüce Allah'in ismiyle hareket ederim. O yüce Allah ki, O'nun mübârek ismiyle hareket edildigi (O'nun ismi söylendigi) vakit, yerde ve gökte hiçbir sey okuyana zarar veremez. O yüce Allah, her seyi en iyi isiten ve en mükemmel bir sekilde bilendir.
KAYNAK: (Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mâce)

9-Nazar değene okunacak dua:
(Euzü bi-kelimatillahittammati min şerri külli şeytanin ve hammatin ve min şerri külli aynin lammetin) [Bu dua her sabah ve akşam üç defa okunup kendi üzerine veya hastanın üzerine üflenirse, göz değmesinden ve şeytanların ve hayvanların zararından korur
Manası:
Şeytanların, haşaratın ve kem gözlerin şerrinden Allah’ın kusursuz kelamlarına [âyetlerine yani Kur'ana] sığınırım zira ayetlerinde gizli açık her ilim, her ihsan, her tedbir vardır

10-uyanınca okunacak dua:"Elhamdülillâhillezî ahyânâ ba'de mâ emâtenâ ve ileyhi'n-nüşûr: Bizi öldükten sonra dirilten Allah'a hamdolsun. Yeniden diriltip huzurunda toplayacak olan da O'dur
Müslim, Zikir 59; Ebû Dâvûd, Edeb 98; İbni Mâce, Duâ 17

11-ezan duası


"Allahumme Rabbe hazihi'd - da'veti't - tâmmeh. Vessalâtil kâimeh. Âti Muhammedenil vesîlete vel fadîlete ve'dderaceter rafîah. Vebashu makamen Mahmûdenillezî vaadteh. inneke lâ tuhliful mîâd




Bu duânın meâli şöyledir: "Allâh'ım! Ey bu tam dâvetin, yâni mübârek ezânın ve kılınmak üzere bulunan namazın mukaddes Rabbi. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e vesîleyi ve fazîleti ihsan et ve O'nu, kendisine va'd buyurmuş olduğun Makâm-ı Muhmûd'a eriştir. Şüphe yok ki, sen va'dinden dönmezsin."





12-besmele çekmeyi unutunca: "Sizden kim bir şey yerse "Bismillah (Allah'ın adıyla)" desin. söylemeyi unutmuşsa, sonunda şöyle söylesin: "Bismillahi fi evvelihi ve âhirihi (başında da sonunda da Bismillah)."
Ebu Davud, Et'ime 16, (3767); Tirmizi, Et'ime 47, (1859).

13-kulak çınlayınca okunacak dua
sizden birinizin kulağı çınladığı zaman beni zikretsin,bana salevat okusun ve 'zekerani bi-hayrin ' desin. manası: beni ananı Allah da hayırla ansın.
(hadis-i şerif Feyzül Kadir)

14-çarşı duası
Çarşı duası
La ilahe illallahü vahdehü le şerike leh lehül mülkü ve lehül hamdü yuhyi ve yümit ve hüve hayyün le yemut bi yedihil hayr ve hüve ala külli şeyin kadir ve ileyhil mesır.

15-aksırınca dua
Sizden biriniz aksırınca;
"Elhamdülillah"
"Allah'a hamdolsun." desin. (Bunu işiten) kardeşi veya arkadaşı;
"Yerhamükâllah"
"Allah'ın rahmeti üzerine olsun." desin.
O da;
yehdine ve yehdikümullah
"Allah size hidayet etsin (hidayette dâim kılsın) (Buhari; 7/125)


16-ağrıyan yere dua
euzu biizzetillehi ve gudretihi min şerri me ecidü ve ühaziru
manası: korku ve acı veren şeylerin şerrinden Allahın yüceliğine ve kudretine sığınırım.
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
HADİS TEKRARIMIZ

1-Ümmetimin din işlerinde faydalı kırk hadis ezberleyen, alimlerle haşr olur. (taberani)

2-Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.

3-Oruçlu iken ölen cennete gider. (bezzar)

4-cennetin bedeli la ilahe illallah (tirmizi)

5-İşçiye ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz(tirmizi)

6-en üstün cihad,nefsle yapılandır(ibni neccar)

7-hayra vesile olan onu yapan gibidir

8-Tebessüm etmek, sadakadır

[FONT=&quot]9-Dilini tutan kurtuldu (tirmizi)

10-[/FONT]sizin en hayırlılarınız hanımlarınıza karşı en iyi davrananınızdır. (tirmizi)

11-Hiçbiriniz kendisi için istediğini, (mü’min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz.(buhari)

12-İman, yetmiş küsur derecedir. En üstünü “Lâ ilâhe illallah (Allah’tan başka ilah yoktur)” sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya da imandandır.

13-İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez

14-Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek: “Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yanyanayız” buyurmuştur. Buhârî, Talâk, 25, Edeb, 24; Müslim, Zühd, 42.
15-Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.

16-Câbir radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Kim ezanı işittiği zaman şu duayı okursa, kıyamet gününde o kimseye şefâatim vâcip olur."

17-(Hediye, dostluğu artırır, düşmanlığı giderir.) [Taberani]

18-“Ümmetimin fesada gittiği zamanda kim benim sünnetime sarılsa ona yüz şehit sevabı vardır.”

19-Müslüman bir kimse, sevabını Allah’tan ümid ederek ailesine harcarsa, bu onun için sadaka olur.’ (sahih-i Müslim)

20-sizden birinizin kulağı çınladığı zaman beni zikretsin,bana salevat okusun ve 'zekerani bi-hayrin ' desin. manası: beni ananı Allah da hayırla ansın.
(hadis-i şerif Feyzül Kadir)

21-Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim çarşıya girince La ilahe illallahu vahdehu la şerike leh, lehü'l-mülkü ve lehü'l-hamdü yuhyi ve yümitü ve hüve hayyün la yemütü bi-yedihi'l-hayr ve hüve ala külli şey'in kadir. (Allah'tan başka ilah yoktur, tekdir, ortağı yoktur, mülk ve hamd ona aittir. Hayatı O verir, ölümü de O verir. Kendisi hayatlardır, ölümsüzdür. Hayırlar O'nun elindedir. O her şeye kadirdir) duasını okursa Allah ona bir milyon sevab yazar, bir milyon da günah affeder ve mertebesini bir milyon derece yüceltir." (Bir rivayette, üçüncü mükafaata bedel, "Onun için cennette bir köşk yapar" denmiştir)
Kaynak: Tirmizi, Da'avat 36, (3424)

22-Akıllı,nefsini hesaba çeken ve ölümden sonrası için çalışan kişidir.

23-Kuran-ı Kerim okuyunuz. Çünkü o,kıyamet günü okuyan kimseye şefaatçi olarak gelecektir.
24-kim haklı olduğu halde münakaşayı terk ederse cennetin en üst derecesinde onun için bir köşk yapılır.
25-Peygamber efendimiz (s.a.s) ayakkabı giymekte, saçı sakalını taramakta, abdest almakta her hususta sağdan başlamaktan hoşlanırdı.
26-yerdekilere merhamet edin ki göktekilerde size merhamet etsin
27-doğru olunuz çünkü doğruluk iyiliğe götürür, iyilikte cennete götürür
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
ESMAÜL HÜSNA GENEL TEKRARIMIZI YAPALIM

1- ALLAH: herşeyin gerçek mabudu
2-ER-RAHMAN: dünyada her kuluna karşı merhametli
3-ER-RAHİM: ahirette sadece mümin kuluna karşı merhametli
4..EL-MELİK : Herşeyin hakimi, bütün kâinatın hükümdarı
5.EL KUDDÜS: Her türlü kötülük ve eksikliklerden uzak,
6.ES SELAM:Selamete ulaştıran, selamette olan
7.EL-MÜMİN : iman eden kulunu koruyan
8.EL-MÜHEYMİN :gözetici ve kollayıcı
9.EL-AZİZ : mağlubiyet bilmeyen, her şeye galip
10.EL-CEBBAR: dilediğini zorla yaptıran
11.EL-MÜTEKEBBİR : büyüklük ve ululukta tek olan
12.EL-HALIK : her şeyi yerli yerince yaratan
13.EL-BARİ: bir örnek ve emsale ihtiyaç duymadan yaratan
14.EL-MUSAVVİR: şekil verici tasvir eden
15.EL-GAFFAR: günahları affedici
16-EL-KAHHAR: isyankarları kahreden
17.EL-VEHHAB: karşılıksız veren
18.ER-REZZAK: rızık ihsan eden
19.EL-FETTAH: hayır kapılarını açan
20.EL-ALİM: her şeyi çok iyi bilen
21.EL KABID: ruhları kabzeden,sıkan,daraltan
22.EL BASIT: ruhları bedenlere yerleştiren,genişleten,açan
23.EL-HAFİD: aşağıya indiren,alçaltan
24.ER-RAFİ: dereceleri yükselten
25.EL-MUİZ: izzet veren, yükselten
26.EL-MUZİLL: alçaltan,zillet veren
27-ES-SEMİ: her şeyi işiten
28-EL-BASİR: her şeyi gören
29-EL-HAKEM: nihai hükmü veren
30-EL-ADL: çok adaletli
31.EL-LATİF: lütuf sahibi
32.EL-HABİR: her şeyin gizlisinden haberdar olan
33.EL-HALİM: hemen ceza vermeyen
34.EL-AZİM: sonsuz büyük
35.EL-ĞAFUR: bağışlayıcı,örten
36.EŞ-ŞEKÜR: yapılan şükrün karşılığını bolca veren
37.EL-ALİYY: yükseklikte sonsuz, yüceltici
38.EL-KEBİR: mutlak büyük
39.EL-HAFIZ: koruyucu, gözeten
40.EL-MUKİT: bütün canlıların gıdasını veren
41.EL-HASİB: hesaba çeken
42.EL-CELİL: hiçbirşey kendisine denk olmayan
43.EL-KERİM: keremi ve bağışı bol olan
44.ER-RAKİB: bakıp gözeten, kendisinden hiçbirşey gizlenemeyen
45.EL-MUCİB: duaları kabul eden
46. EL VASİ: ilmi ve rahmeti geniş ve sınırsız olan
47. EL HAKİM: hüküm ve hikmet sahibi
48.EL-VEDUD: sonsuz sevgiye yegane layık olan
49.EL-MECİD:şanı büyük ve yüksek olan
50.EL-BAİS :öldükten sonra dirilten
51.EŞ-ŞEHİD:bilinenin ve bilinmeyenin şahidi
52.EL-HAK: zatı vacip olup varlığı gerçek olan
53.EL-VEKİL: her şeye vekil
54.EL-KAVİY: çok kuvvetli
55.EL-METİN: çok sağlam
56.EL-VELİYY: dostlarına yardım eden
57.EL-HAMİD: hamd edilen övülen
58.EL-MUHSİ: her şeyin sayısını bilen
59.EL-MÜBDİ: maddesiz ve örneksiz yaratan
60.EL-MUİD: öldükten sonra tekrar dirilten
61.EL-MUHYİ: hayat veren dirilten
62.EL-MÜMİT: öldüren, ölümü yaratan
63.EL-HAYY: her zaman diri
64.EL-KAYYUM: her şeyi ayakta tutan
65.EL-VACİD: en zengin olan,istediğini istediği zaman bulan
66.EL-MACİD: nimetleri ve ihsanı sonsuz olan
67.EL-VAHİD: tek ve eşsiz
68.ES SAMED muhtaç olunan, ihtiyaçsız
69.EL KADİR kudret sahibi
70.EL MUKTEDİR herşeye gücü yeten
71.EL MUKADDİM dilediğini öne geçiren
72.EL MUAHHİR dilediğini sona erteleyen
73.EL EVVEL varlığının başı olmayan
74.EL AHİR varlığının sonu olmayan
75.EZ ZAHİR kat'i delillerle bilinen
76.EL BATIN gizli
77.EL-BERR bütün iyiliğin ve güzelliğin sahibi
78.EL-VALİ kainatın tek yöneticisi
79.EL-MÜTEALİ yüceler yücesi
80.ET-TEVVAB kullarının tövbesini kabul eden
81.EL-MÜNTEKİM suçların karşılığını veren
82.EL-AFÜVV bağışlayan
83.ER-RAUF çok sefkat ve merhamet sahibi
84.EL-MALİKÜ'L MÜLK mülkün ebedi sahibi
85.ZÜL CELALİ VEL İKRAM büyüklük ve kerem sahibi
86.EL-MUKSİT adaletle hükmeden
87.EL-CAMİ varlıkları biraraya toplayan
88.EL-GANİY çok zengin
89.EL-MUĞNİ istediğini zengin eden
90.EL-MANİ dilediğini engelleyen
91.EL-BEDİ örneksiz ve emsalsiz alemler yaratan
92.ED-DAR dilediğine bela veren
93.EN-NAFİ dilediği kullarına fayda veren
94.EN-NUR alemleri nurlandıran aydınlatan
95.EL-HADİ hidayete erdiren
96-EL-BAKİ varlığının sonu olmayan
97-EL-VARİS bütün servetlerin gerçek sahibi
98-ER-REŞİD hayra davet eden
99-ES-SABUR çok sabırlı
 

safak1967

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eki 2008
Mesajlar
75
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
allah razı olsun
kardeşim evimde internet yok bu yazdıklarını bilgisayarıma indirdim. hakkını helal edersen memnun olur sizin için dua ederim.
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
allah razı olsun
kardeşim evimde internet yok bu yazdıklarını bilgisayarıma indirdim. hakkını helal edersen memnun olur sizin için dua ederim.
cümlemizden de kardeşim iyi yapmışsın helal olsun ne demek sizler için hazırladım dersleri. bir kişi daha faydalansa çok sevinirim Allah rızası için. Allah kolaylıklar versin zihin açıklığı versin kardeşim hayırlı günler.
 

cerennurum

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2007
Mesajlar
1,298
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
allah razı olsun kardeşim hayırlı sabahlar
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt