Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

ebu hanefinin tevhid,şer'i tevessül va batıl tevessül (2 Kullanıcı)

AHSEN-I FIGAN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2007
Mesajlar
1,021
Tepki puanı
0
Puanları
0
EBU HANEFİ'NİN TEVHİD, ŞER'İ TEVESSÜL VE BATIL OLAN TEVESSÜL HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
1- "Bir kimsenin ALLAH'ın isimleri dışında başka bir isimle ALLAH'a dua etmesi caiz değildir. Caiz olup emredilen dua ALLAH Teala'nın şu ayetiyle sabit olmuştur:
"En güzel isimler ALLAH'ındır. ALLAH'a bu isimlerle dua edin. ALLAH'ın isimlerinde aşırı gidenler işlediklerinin cezasını göreceklerdir." (el-A'raf: 180) (4)
2- "Dua edenin "falancanın hakkı için" veya "peygamberinin ve nebilerinin hakkı için" ya da "Kabe'nin ve Meş'arı Haramın hakkı için", gibi sözlerle ALLAH'a yalvarması mekruhtur." (5)
3- "Bir kimsenin ALLAH'tan gayrısıyla ALLAH'a dua etmesi doğru değildir. Duada "senin arşının izzetle tutunduğu yerlerin hürmetine" veya "yarattıklarından birinin hakkı için" gibi sözler kullanılmasından nefret ederim." (6)
4- ALLAH yaratılmışların sıfatlarıyla vasfedilmez. Gazabı ve Rızası, O'nun iki sıfatıdır. Keyfiyetleri araştırılamaz. Bu, Ehli Sünnet ve'l-Cemaatin sözüdür. ALLAH, gazab ettiği gibi, razı da olur. O'nun gazabı cezalandırması, rızası ise sevabıdır denilemez. O kendisini nasıl vasfetmişse, biz de öyle vasfederiz.
O doğmamış ve doğurmamıştır. Ehad'dir. Samed' dir. O'na denk hiçbir şey yoktur. ALLAH Hay, Semi' Basîr ve Alimdir. ALLAH'ın eli mü'min kullarının eli üzerindedir. Ancak bu, kullarının eli gibi değildir."(7)
5- "O'nun eli, yüzü ve nefsi vardır. ALLAH'ın kitabında zikretmiş olduğu yüz, el, nefis, O'nun keyfiyeti bilinmeyen sıfatlarındandır. Elinden maksad kudretidir veya nimetidir denilemez. Zira bu durumda ALLAH'ın sıfatlarını iptal etme söz konusu olur. Bu ise Mutezile ve Kaderiye'nin görüşüdür." (8)
6- "Hiç kimsenin ALLAH'ın zatı hakkında bir şey söylemeye hakkı yoktur. Aksine O'nu, kendisini nasıl vasıflandırmışsa, öyle vasıflandırmalıdır. ALLAH Tebareke ve Teala hakkında bilmediğini söylememelidir." (9)
7- Ebu Hanife'ye 'nüzul' hakkında sorulduğunda: "ALLAH keyfiyetsiz olarak nüzul eder." cevabını verdi." (10)
8- "ALLAH Teala'dan birşey dilerken, yukarıdan istenir, aşağıdan değil. Çünkü aşağı Rububiyetin sıfatlarından değildir." (11)
9- '"O, gazaba geldiği gibi, razı da olur. O'nun gazabı cezalandırmasıdır denilemeyeceği gibi, rızası da sevabıdır denilemez." (12)
10- "Hiçbir şeye benzemediği gibi, yarattıklarından
hiçbir şey de O'na benzemez. O, halihazırda, isimlerinin ve sıfatlarının sahibidir." (13)
11- "O'nun sıfatları, yarattıklarının sıfatlarının hilafınadır. O'nun bilmesi, bizim bilmemiz gibi değildir. Kudreti vardır, ancak bizim kudretimiz gibi değildir. Görür, fakat görmesi bizim görmemiz gibi değildir. Duyar, ancak duyması bizimkine benzemez. Konuşur, ancak konuşması bizimkine benzemez." (14)
12- "ALLAH Teala, mahlukatın sıfatlarıyla sıfatlandırılamaz." (15)
13- "Kim ALLAH'ı, kulları tanımladığı gibi tanımlanırsa, kafir olur." (16)
14- "O'nun sıfatları zati ve fiilidir. Zatî sıfatlar: Hayat, kudret, ilim, kelam, semi', basar ve iradedir. Fiili sıfatlar: Yaratma, rızıklandırma, inşa, ibda', ve tekvin'dir. Bunun dışında her ne kadar fiili sıfatı varsa, halihazırda hem onların hem de sıfatlarının sahibidir." (17)
15- "ALLAH, halihazırda, fiil sahibidir. Fiil ezelden beri, O'nun sıfatıdır. Fail ALLAH'dır. Fiil ezeli bir sıfattır. Meful mahluktur. ALLAH'ın fiili mahluk değildir." (18)
16- "Her kim: 'Rabbim gökte midir bilmiyorum' derse kafir olmuştur. Aynı şekilde: 'O, arşının üzerindedir. Fakat arş gökte midir, yerde midir bilmiyorum' diyen kimse de kafir olmuştur."(19)
17- Kendisine "ALLAH nerededir?" diye soran kadına: "ALLAH Subhanehu ve Teala sema'dadır, yerde değil" cevabını verdi. Bunun üzerine adamın biri: "Peki, ALLAH'ın; "O bizimle beraberdir" (el-Hadid: 4), sözüne ne dersin?" deyince; "Bu, senin bir kimseye mektup yazıp 'ben seninle beraberim' demen gibidir. Halbuki sen onun yanında değilsin" yanıtını verdi. (20)
18- "ALLAH'ın eli mü'minlerin eli üzerindedir. Ancak bu, kulların elleri gibi değildir."(21)
19- "ALLAH Teala göktedir, yerde değil." Ona "O, sizinle beraberdir" (el-Hadîd: 4) ayetini hatırlatan adama; "Bu senin bir adama mektup yazıp onunla beraber olduğunu söylemen gibidir. Halbuki sen onun yanında değilsin."dedi.(22)
20- "ALLAH Teala Musa ile konuşmadan evvel de mütekellim (konuşucu) idi." (23)
21- "ALLAH kendi kelamıyla konuşur. Kelam O'nun ezeli sıfatıdır." (24)
22- "Konuşur ancak bizim konuşmamız gibi değil." (25)
23- "Musa (a.s.) ALLAH Teala'nın kelamını işitmiştir. 'ALLAH Musa'ya kelamıyla konuştu.' (en-Nisa; 164).
ALLAH Musa'yla konuşmadan önce de mütekellim idi." (26)
24- "Kur'an, mushafta yazılmış olan ALLAH kelamıdır. O, kalplerde hıfzedilmiştir. Dillerde okunur. ALLAH'ın nebisine (sallALLAHu aleyhi vesellem) inmiştir." (27)
25-"Kur'an yaratılmış değildir." (28)

KAYNAK;


(1) ed-Durru'l-Muhtar c: 6, sh: 396-397.
(2) el-Akidetu't Tahaviye şerhi sh: 234. İthafu es-saadeti'l-Muttekîn c:2, sh: 288. Fıkhı ekber Şerhi sh:198.

(3) İmam Ebu Hanife ve Muhammed îbnu'l Hasan kişinin duasında "ALLAHım! Senin arşının izzet düğümü hatırına" diye dua etmesini hakkında bir nas olmadığı için kerih görmüşlerdir. Ebu Yusuf un sözünü ettiği "nas"da (hadiste) ALLAH Rasulû (sallALLAHu aleyhi vesellem) şöyle dua etmiştir: "ALLAH'ım! Ben senden arşının izzet düğümlerinden, kitabındaki sonsuz rahmetle Sen'den isterim."

Bu hadisi el-Beyhakî "et-Deavat el-Kebire adlı kitabındaki tahric etmiştir. el-Binaye'de de (2/282) zikri geçer. Nasbu'r-Raye (4/272)

Fakat bu hadisin isnadında üç mesele vardır;

1- Davud b. Ebi Asım, İbni Abbas'tan hadis duymamıştır.

2- Abdülmelik b. Cureye müdellistir. Hadisleri irsalle rivayet eder.

3- Amr b. Haruz yalancılıkla suçlanmıştır. Bunun için îbnu'l Cevzi -el-Binaye'de de (9/382) belirtildiği gibi- bu hadise: "Süphesiz. ki mevzuudur" der.

(4) El-Fıkhu'l-Ebsat sh: 56.

(5) el-Fıkhu'l-Ekber, sh: 302.

(6) el-Akidetu't-Tahaviye, c: 2, sh: 427 Dr. et-Turki tahkiki celau'l-Ayneyn, sh: 368.

(7)Akidetu's-Selef ve Ashabi'l-Hadis sh: 42 el-Esma ve's sıfat (el-Beyhaki), sh: 456 el-Kevseri bu konuda sukut etmiştir. el-Akidetu't-Tahaviye sh: 245, Thk. El-Elbani.

(8) el-Fıkhu'l-Ebsat,sh: 51.

(9) A.g.e. sh:56 (Kitabın muhakkiki el-Kevseri bu konuda susmuştur).

(10) el-Fıkhu'I-Ekber, sh: 301.

(11) el-Fıkhu'l-Ekber sh: 302.

(12) el-Fıkhu'l-Ebsat, sh: 56.

(13) el-Akidetu't-tahaviye, sh: 25.

(14) el-Fıkhu'l-Ekber, sh:301.

(15) el-Fıkhu'l-Ekber, sh: 301.

(16) el-Fıkhu'l-Ekber, sh: 46.

(17) El-Esma ve's-sıfat, sh: 426.

(18) el-Fıkhu'l-Ebsat, sh: 56.

(19) el-Esma ve's-sıfat, c: 2, sh: 170.

(20) el-Fıkhu'l-Ekber, sh: 302.

(21) el-Fıkhu'l-Ekber, sh: 301.

(22) el-Fıkhu'l-Ekber, sh: 302.

(23) el-Fıkhu’l-Ekber, sh: 302.

(24) el-Fıkhu'l-Ekber, sh: 301.

(25) el-Fıkhu'l-Ekber, sh: 301.

Dr. Afif Abdurrahman el-Humeyyis, Dört Mezheb İmamının İtikadı, Guraba Yayınları.
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
kardeşim Allah sana iki cennet versin...Allah sana ve kardeşlerine rahmet etsin...

hanefiyim dige gecinenler ebu hanife (rahimehullahin) bu fikirlerini bilmiyorlar..onlara sadece namazda elleri gobegin altından baglamak kalmıştır sanki ebu hanifiden...subhanallah ne guzel aşıklamış...duada tevessul, ve ALlah ın sıfatları ves konuları...

inşallah herkes okur bu konuyu...adamlar araştırmıyor ki, uc bes tane seyhe baglanip gidiyorlar ...
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
16- "Her kim: 'Rabbim gökte midir bilmiyorum' derse kafir olmuştur. Aynı şekilde: 'O, arşının üzerindedir. Fakat arş gökte midir, yerde midir bilmiyorum' diyen kimse de kafir olmuştur."(19)
17- Kendisine "ALLAH nerededir?" diye soran kadına: "ALLAH Subhanehu ve Teala sema'dadır, yerde değil" cevabını verdi. Bunun üzerine adamın biri: "Peki, ALLAH'ın; "O bizimle beraberdir" (el-Hadid: 4), sözüne ne dersin?" deyince; "Bu, senin bir kimseye mektup yazıp 'ben seninle beraberim' demen gibidir. Halbuki sen onun yanında değilsin" yanıtını verdi. (20)

Allahu Akbar
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
240 defe görüntülenmiş sadece ben yorum yapmışım ne ilginc....
 

_SeNaToR_

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,220
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Allah Razı olsun kardeşim.Allah ecrini versin.
Sorsan şimdi Allah nerde çoğu kişi malesef her yerde der..
Rahman Arşa İstiva etti (Taha 5) Ayetini her yazışımda sonra 4 mezhep imamımızın ve selef alimlerin görüşlerini getirsem.hemen çıkışırlar sen Allah'a mekan mı tayin ediyon diye.. )
Haşa Rabbim mekandan münezzehtir kimse mekan tayin etmiyor tüm ulema ve biz avamda Rabbimiz ne dediyse onu kabul ediyoruz..Ayetleri tevil edip bana göre öyle değil sağımda saolumda arkamda önümde gibi hiç bir delile dayanmadan kafasına göre yorumlamaya çalışıyorlar...

Bunlar kitaplarda yazılı inşallah millet açıp okusa bilgilenecek malesef ülmekizde soficilik hastalığı var ve sofiler meydanda olunca onların görüşleri sarmış her millet, ayetleri hadisleri ulemanın görüşlerini değilde sofilerin tevillerini okuyor malesef.
 
H

hado77

selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü

ALLAH(cc) ün münezzehliği anlaşılabilen bir husustur ve imani bir delile değil fizik ilmine dayanır.
bir yıldız patladığında onun ışığını gördüğünüzde mesela bu yıldız 1 milyon ışık yılı önce patladı denir. bu şu demek bu yıldızın ışığı size ulaştığı an zamnadan münezzehtir yani o çoktan patlamıştır ona/bize göre zaman mefhumu anlamsızdır. halen olan bir olay gibi gözüken şey biteli 1 milyon ışık yılı olmuştur.

patladığı yer mekandır fakat o patlama olduktan sonra gelen ışığı bize göre 1 milyon yıl sonra iken bir çok gezegene göre daha patlamaış veya çok önceden patlayıp kaybolmuştur. bu da mekandan münezzehliktir.

ALLAH(cc) istivası budur. zaman ve mekan onun yarattığı koca aleme/alemlere nispetle oyun gibi kalır ki bu da ayetle sabittir. eğer oyun edinseydik kendi katımızda edinirdik. diye. sorun şu en uzunu 2. 40 olan insan dünya kendinden ibaret sanır.

zaman ve mekan dünya sınırlarıyla kaim olduğundan dünya dışına çıktığınız anda merkür günü jüpiter günü ve yılı kavramları ortaya çıkar. yani sabit olmayan bir zaman ve mekan anlayışı fiziksel olraka biz dünyalılar için haktır. biz zaman ve mekanı sabitleyemeyiz. bir gün sadece burda 24 saattir. hiçbir başka yerde 24 saat olmaz. zamanı ve mekanı belirleme zorluğu tayin güçlüğünü gerektirri ki bu da mezheplerle değil ilimle ilgili bir konu.

ALLAH(cc) yarattığı şeylererin en büyüğü bilinen kainatta mikroskobiktir. inanç zaten o zata bir mekan tayin edemez. ama o rahmetiyle bişey yaptı yere ve göğe istiva etti. yanimekan ve zaman dediğimiz kavramda anlam kazandı. ama yer tayinini zamanla birlikte o kovca ihtişamlı kainatta yapamayan biz ALLAH(cc) e de zaman ve mekan vermeyiz yaniş istesek de bir zaman ve mekan tayini yapamayız. çünkü zaman ve mekan dünyanın dışına çıktığımız ilk anda kolumuzdaki saati attırır ayağımızı yerden keser yere bile basamayız. bilinenle bilinmeyeni denkleştirmek mümkün değil derken bilinmeyen ALLAH(cc) değil dünyanın dışıdır. tanıdığınız kaç tane astronot var?

bu nedenle fizik zamandan ve mekandan münezzehliği kabuul eder ancak o münezzehliğe zaman ve mekan ytayin edemez aciz kalır. der ki bana göre 1 milyon ışık yılı önce ama güneşe göre 1 milyon 8 dakika önce şuna göre şu kadar önce şu kadar sonra. yani gördüğüne bile ne zaman ne de mekan tayin edebilir. o ışık bizden 10.000 ışık yılı sonraki gezegene göre daha patlamamıştır. ama bu onun patlamadığı anlamına gelmez.

sorun göreli ve sınırlı zekanın sınırsızlığı tayin edememesi ve bunu gözü gördüğü halde yapamaması ile alakalı. göğe bak bir çatlak görebilir misin?

ALLAH(cc) bizlerden razı olsun.
 

_SeNaToR_

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,220
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü

ALLAH(cc) ün münezzehliği anlaşılabilen bir husustur ve imani bir delile değil fizik ilmine dayanır.
bir yıldız patladığında onun ışığını gördüğünüzde mesela bu yıldız 1 milyon ışık yılı önce patladı denir. bu şu demek bu yıldızın ışığı size ulaştığı an zamnadan münezzehtir yani o çoktan patlamıştır ona/bize göre zaman mefhumu anlamsızdır. halen olan bir olay gibi gözüken şey biteli 1 milyon ışık yılı olmuştur.

patladığı yer mekandır fakat o patlama olduktan sonra gelen ışığı bize göre 1 milyon yıl sonra iken bir çok gezegene göre daha patlamaış veya çok önceden patlayıp kaybolmuştur. bu da mekandan münezzehliktir.

ALLAH(cc) istivası budur. zaman ve mekan onun yarattığı koca aleme/alemlere nispetle oyun gibi kalır ki bu da ayetle sabittir. eğer oyun edinseydik kendi katımızda edinirdik. diye. sorun şu en uzunu 2. 40 olan insan dünya kendinden ibaret sanır.

zaman ve mekan dünya sınırlarıyla kaim olduğundan dünya dışına çıktığınız anda merkür günü jüpiter günü ve yılı kavramları ortaya çıkar. yani sabit olmayan bir zaman ve mekan anlayışı fiziksel olraka biz dünyalılar için haktır. biz zaman ve mekanı sabitleyemeyiz. bir gün sadece burda 24 saattir. hiçbir başka yerde 24 saat olmaz. zamanı ve mekanı belirleme zorluğu tayin güçlüğünü gerektirri ki bu da mezheplerle değil ilimle ilgili bir konu.

ALLAH(cc) yarattığı şeylererin en büyüğü bilinen kainatta mikroskobiktir. inanç zaten o zata bir mekan tayin edemez. ama o rahmetiyle bişey yaptı yere ve göğe istiva etti. yanimekan ve zaman dediğimiz kavramda anlam kazandı. ama yer tayinini zamanla birlikte o kovca ihtişamlı kainatta yapamayan biz ALLAH(cc) e de zaman ve mekan vermeyiz yaniş istesek de bir zaman ve mekan tayini yapamayız. çünkü zaman ve mekan dünyanın dışına çıktığımız ilk anda kolumuzdaki saati attırır ayağımızı yerden keser yere bile basamayız. bilinenle bilinmeyeni denkleştirmek mümkün değil derken bilinmeyen ALLAH(cc) değil dünyanın dışıdır. tanıdığınız kaç tane astronot var?

bu nedenle fizik zamandan ve mekandan münezzehliği kabuul eder ancak o münezzehliğe zaman ve mekan ytayin edemez aciz kalır. der ki bana göre 1 milyon ışık yılı önce ama güneşe göre 1 milyon 8 dakika önce şuna göre şu kadar önce şu kadar sonra. yani gördüğüne bile ne zaman ne de mekan tayin edebilir. o ışık bizden 10.000 ışık yılı sonraki gezegene göre daha patlamamıştır. ama bu onun patlamadığı anlamına gelmez.

sorun göreli ve sınırlı zekanın sınırsızlığı tayin edememesi ve bunu gözü gördüğü halde yapamaması ile alakalı. göğe bak bir çatlak görebilir misin?

ALLAH(cc) bizlerden razı olsun.

Bi felsefeci fizikçi ayetleri tevil etmediği kaldı diye düşünürken birileri onu çoktan yapmış bizleride haberdar ettiğin için teşekkürler..Artık tevilcilere felsefecileri fizikçileride ekleyelim.
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
aynen senator kardeşim sana katılıyorum..hadio kardeşim fizik felsefe kurcalamaktansa yukarıda ebu hanifenin görüşü var...bana kurandan sunnetten delil getir...Alim görüşü (alim derken günümüz hocaları ve ya şeyhleri degil) sahabe, tabin, etbau tabiin görüşünü getir..Onlar snein gibi aydan yıldızdan haber verib de arş meselesini açıklamadılar...ve ya Rasulullah sav öle açıklamadı...

zaten bu konuları konuşmak bidat...sadece ebu hanifenin görüşnü sunduk ve sustuk...

sufyan bin uyeyne (tabiinden) bu konuda diyor ki, biz bu ayetleri okudgumuz gibi tevil ederiz...yani okudk Arşa istiva etti...nasıl okudysak öle de anladık..bu kadar şimdi üç beş tane döne döne bir hal olmuş, sufi gelip bir şeyler anlatırsa kabul etmeyiz..
 

Erzurumli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
1
Puanları
0
Esselamu aleykum,

Kıymetli kardeşim bu hayırlı paylaşımınız için HAK TEALA sizlerden razı olsun...
Bir husus da sizlerin kalbini incitmeden bir konu tartışmak isterdim yazınızda ki 2. ve 3. maddeler hususunda (zaten ihtivaları hemen hemen aynı olduğu için tek madde de diyebiliriz) bir hata olma ihtimali varmıdır.
Fıkhı Ekber kitabını okumamakla beraber Aliy ül-Kari Hazretlerinin yazdığı Fıkhı Ekber şerhinde bu maddelerin açıklanması hususunda birşey görmedim acaba ben yanlışmı baktım yada okurken atlamış olabilirmiyim diye 2 kez daha baştan sona bakınca yine bu maddeler hususunda birşey görmedim ...
Diğer maddeler hakkında sabit olarak hem fikiriz,bu asla değişmez...
Bu konu hakkında beni bilgilendirir seniz ilminizden faydalanmak dilerim selam ve dualarımla ...
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
erzurumlu kardeşim ben bu hurmetine meselesini ve hakkı için meselesini ( 3 ve 4 cu maddeyi) seyhulislam ibn teymiyyenin mecmu feteva islmli kitabının birinci cildinde ebu hanifenin bu görüşüne okumuştum kardeşim..şimdi diyeceksiniz ibn teymiyye vehhabidir şöyledir ben okumam falan...ibn teymiyyenin ebu hanife adına böyle bir şeyi yalan söylemesi alimiliyi geçtim bir müslumana bile yakışmaz.yani dogru bir nakildir...ve bu dedigni konuyu da ben kitaptan araştılracam inşallah bulursma..salam aleykum
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
ben bir kardeşi aradım sordum...o arapcasına bakmanızı söyledi..tercumede olmamış ola bilir dedi...yani 4 cu madde için kitabın arapcasına baklmamı önerdi...benim arapcam yok ve o kitabim da yok...ama ucuncu maddeyi dedigm gibi okumustum...
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
bu arada darul kitab adlı bir site var oradan bu kitabı indirdim ve ya imam ebu hanifenin bes kitabı var...ordan da indrip baka bilirsiniz aynı şey geçmekteüdir kardeşim....ben baktım inşallah...ama sizin elinizdeki kitapta bulamadıysanız gene dedigim gibi arapcasını araştırın derim...
 

Erzurumli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
1
Puanları
0
erzurumlu kardeşim ben bu hurmetine meselesini ve hakkı için meselesini ( 3 ve 4 cu maddeyi) seyhulislam ibn teymiyyenin mecmu feteva islmli kitabının birinci cildinde ebu hanifenin bu görüşüne okumuştum kardeşim..şimdi diyeceksiniz ibn teymiyye vehhabidir şöyledir ben okumam falan...ibn teymiyyenin ebu hanife adına böyle bir şeyi yalan söylemesi alimiliyi geçtim bir müslumana bile yakışmaz.yani dogru bir nakildir...ve bu dedigni konuyu da ben kitaptan araştılracam inşallah bulursma..salam aleykum

ben bir kardeşi aradım sordum...o arapcasına bakmanızı söyledi..tercumede olmamış ola bilir dedi...yani 4 cu madde için kitabın arapcasına baklmamı önerdi...benim arapcam yok ve o kitabim da yok...ama ucuncu maddeyi dedigm gibi okumustum...

bu arada darul kitab adlı bir site var oradan bu kitabı indirdim ve ya imam ebu hanifenin bes kitabı var...ordan da indrip baka bilirsiniz aynı şey geçmekteüdir kardeşim....ben baktım inşallah...ama sizin elinizdeki kitapta bulamadıysanız gene dedigim gibi arapcasını araştırın derim...

Esselamu aleykum azerbaycan_li kardeşim,

Öncelikle ben sorumu konuyu açan kardeşemiz AHSEN-İ FİGAN kardeşimize yöneltmiştim konuyu açan kişi o olduğu için bir hata yapmışsa eğer düzeltmesi gereken kişide o olmalıdır.
Ancak sizlede aynı tatlı dil ile bu konu hakkında sohbet etme zevkine ereriz inşaALLAH ...
Ancak sizlerinde bu hususta yazılanları destekler açıklamalar yaptığınızı görerek sizlerinde aynı fikirler içinde olduğunuzu görüyorum,hangimiz hatalı isek doğruyu bilen doğru yola götürsün inşaALLAH diyip ayağımızın kaymaması için HAK TEALA ya sığınalım...
Bak güzel kardeşim İbni Teymiyye ehli sünnet alimlerince yolunun yani görüşlerinin bozuk olduğu hem fikir olmuş biridir,kendisi islam adına bir çok işler görmüş,eserler yazmış olabilir hatta birçok konuda fikirleri ehli sünnet ile bir olmakla beraber başka konularda da yolumuzdan farklı bir yol çizmiştir bu sebeple ben tek kişi olan İbni Teymiyye yi değil binlerce olan islam alimlerinin dediklerini kaale alırım...
Amacım ALLAH Rasulunun s.a.v yolunu ayağım kaymadan takip etmektir her müslümanın görevide bu olmalıdır...
TEVESSÜL yani biri yada birşeyleri aracı kılma mevzusunda İbni Teymiyye nin fikirlerini kabul etmiyorum çünkü Efendimizin s.a.v bir çok hadisi şerifleri ve bazılarına önerileri bu husus hakkında bizleri aydınlatmaktadır bizler tevessül ederken vehhabilerin sandığı gibi o kişiye dua etmediğimiz gibi bizzat ALLAH TEALA ya o kişiye olan hürmeti ni aracı ederek dua ediyoruz
Misal Hz.Adem a.s ın cennetten yeryüzüne indirilince ettiği tevbe duasında (içeriğini tam hatırlamıyorum ) '' Arşın altında ismi yazan kişi hürmetine beni affet ALLAH'ım ...'' demesi buna bir örnektir...
Bizde buna benzer olarak '' En sevdiğin rasulun Hz.Muhammed s.a.v hürmetine veya şurda yatan veli kulun hürmetine ... '' gibi hürmetlerini beyan edipte dua ediyoruz...Eğer aksi bir hal olsa idi zaten vehhabilerin yaptığını biz onlardan önce yapar bütün türbeleri yerle bir ederdik hatta utanmadan Peygamber efendimizin kabri şeriflerini de dümdüz ederdik...!!!

Konuya mevzu bahis yazılar İbni teymiyye kalemi olması babından kendi fikirlerini beyan etmiştir Aliy ül-Kari hazretleri fıkh ul-ekber şerhinde böyle bir şey yazmamıştır dolayı ile benim için senedleri daha doğru olan ehli sünnet alimlerinin verdiği karar ile inanmak daha hayırlı olacaktır düşünüyorum...
Bu benim fikrim olmakla beraber sizinde fikrinizi almak bu konuyu tatlı konuşup tatlıya bağlama isterdim araya karışabilecek başka şahıslar ve şiddetli sözlerden ALLAH TEALA ya sığınırım...
Selam ve dualarımla...
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
kardeş bu din ibn teymiyyenin dini mi...ben size arapçasını bulup okumanızı söyledim..Allah izin verirse ben o kitabın arapcasını sorup araştıracam..

ben ebu hanefi diyorum ebu yufus diyorum siz bana alim adı bile veremiyorsunuz bu konuda...ki adem as hakkında yazmış olduğunuz hadisin sahihliyni inceleyin..o hadis uydurmadır bunu seyhul islam hacer al askalani diyor...yani fethul barinin yazarı..buhariye serh vermiş adam...yani vallahi sizin için üzuluyorum..bu dine sizin kadar kimse zarar vermiyor...siz Allaha a nasıl cevap vereceksiniz...Allah sizlere hidayet etsin...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Esselamu aleykum azerbaycan_li kardeşim,

Öncelikle ben sorumu konuyu açan kardeşemiz AHSEN-İ FİGAN kardeşimize yöneltmiştim konuyu açan kişi o olduğu için bir hata yapmışsa eğer düzeltmesi gereken kişide o olmalıdır.
Ancak sizlede aynı tatlı dil ile bu konu hakkında sohbet etme zevkine ereriz inşaALLAH ...
Ancak sizlerinde bu hususta yazılanları destekler açıklamalar yaptığınızı görerek sizlerinde aynı fikirler içinde olduğunuzu görüyorum,hangimiz hatalı isek doğruyu bilen doğru yola götürsün inşaALLAH diyip ayağımızın kaymaması için HAK TEALA ya sığınalım...
Bak güzel kardeşim İbni Teymiyye ehli sünnet alimlerince yolunun yani görüşlerinin bozuk olduğu hem fikir olmuş biridir,kendisi islam adına bir çok işler görmüş,eserler yazmış olabilir hatta birçok konuda fikirleri ehli sünnet ile bir olmakla beraber başka konularda da yolumuzdan farklı bir yol çizmiştir bu sebeple ben tek kişi olan İbni Teymiyye yi değil binlerce olan islam alimlerinin dediklerini kaale alırım...
Amacım ALLAH Rasulunun s.a.v yolunu ayağım kaymadan takip etmektir her müslümanın görevide bu olmalıdır...
TEVESSÜL yani biri yada birşeyleri aracı kılma mevzusunda İbni Teymiyye nin fikirlerini kabul etmiyorum çünkü Efendimizin s.a.v bir çok hadisi şerifleri ve bazılarına önerileri bu husus hakkında bizleri aydınlatmaktadır bizler tevessül ederken vehhabilerin sandığı gibi o kişiye dua etmediğimiz gibi bizzat ALLAH TEALA ya o kişiye olan hürmeti ni aracı ederek dua ediyoruz
Misal Hz.Adem a.s ın cennetten yeryüzüne indirilince ettiği tevbe duasında (içeriğini tam hatırlamıyorum ) '' Arşın altında ismi yazan kişi hürmetine beni affet ALLAH'ım ...'' demesi buna bir örnektir...
Bizde buna benzer olarak '' En sevdiğin rasulun Hz.Muhammed s.a.v hürmetine veya şurda yatan veli kulun hürmetine ... '' gibi hürmetlerini beyan edipte dua ediyoruz...Eğer aksi bir hal olsa idi zaten vehhabilerin yaptığını biz onlardan önce yapar bütün türbeleri yerle bir ederdik hatta utanmadan Peygamber efendimizin kabri şeriflerini de dümdüz ederdik...!!!

Konuya mevzu bahis yazılar İbni teymiyye kalemi olması babından kendi fikirlerini beyan etmiştir Aliy ül-Kari hazretleri fıkh ul-ekber şerhinde böyle bir şey yazmamıştır dolayı ile benim için senedleri daha doğru olan ehli sünnet alimlerinin verdiği karar ile inanmak daha hayırlı olacaktır düşünüyorum...
Bu benim fikrim olmakla beraber sizinde fikrinizi almak bu konuyu tatlı konuşup tatlıya bağlama isterdim araya karışabilecek başka şahıslar ve şiddetli sözlerden ALLAH TEALA ya sığınırım...
Selam ve dualarımla...
Allahcc razı olsun gönüldaş...
Konuya katkınız ne güzel olmuş,izahatlar,deliller,nezaket...
Allahcc yar ve yardımcınız olsun inşaALLAH...
BESMELE...SELAM...DUA...
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Bu da arapcası:


Önemli fıkh ansiklopedilerinden olan " Kuveytiyye" de tevesüül hakkında genel malumat verilmiştir.Alimlerin görüşleri zikr edilmiştir. Görüşlerden belli olan, ümmet arasında tevessüle caiz, mekruh ve haram diyenlerin olduğudur.

Vefatından sonra nebiyle tevessul


Birinci görüş. (caiz olduğu)

Fakihlerin cogu (malikiler, şafiiler, hanefilerin son dönem alimleri, hanbeli mezhebinde esas görüş) tevessülün bu şeklinin caiz olduğuna hukm etmişlerdir.
Nebinin sav sagliginda ve vefatından sonra olması arasında fark yoktur...

İkinci görüş: (mekruh olduğu)

Ebu yusuf ebu hanifeden rivayet etmişdir. Herkesin Allah a ancak Onun (isim ve sıfatlarıtyla) dua etmesi lazım. İzin verilmiş , emr edilmiş dua Yüce Allah ın şu kelamından çıkan sonuçtur: En güzel ismler Onundur, Ona bu ismlerle dua edin ayeti.
Ebu yusuftan bu amelde bir beis olmadığı rivayet edilmişdir.. Rivayet olunmuş eser sebebile Leysin görüşü de budur.

Üçüncü görüş (cazi olmadığı)

Takuyuddin İbn teymiyye ve son donem hanbeli alimlerin bazıları, Nebinin zatı ile tevessülün ciaz olmadığı görüşündeler.

Kaynak:Əl Mevsuatul Fikhiyyetul Kuvetiyye 14/156
Kuveyt 1408/1988
---

yani erzurumlu kardeşim...arapccasıında ve başka kitaplarda bile var..sizin türkcesinde bulmuş olmadığınız yok oldugunu göstermez...
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,043
Puanları
113
Yaş
43
Selamün Aleyküm
İlim ehli her insan bilirki bu konu hakkında tartışmak doğru değildir.İlim ehline yakışmaz hele bizim gibi avama hiç yakışmaz.
Sizler ilim ehli iseniz lütfen...
Selam ve dua ile
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
ve sonda Yusuf kardeşten Allah razı olsun guzel nasihat etmiş..bu konuları alimler bile pek konuşmamış bidat demiş...artık hak zaten ortada ve ben de sustum bu konuda ..

Allah razı olsun nasihatınız için
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Selamün Aleyküm
İlim ehli her insan bilirki bu konu hakkında tartışmak doğru değildir.İlim ehline yakışmaz hele bizim gibi avama hiç yakışmaz.
Sizler ilim ehli iseniz lütfen...
Selam ve dua ile
Allahcc razı olsun kardeşimiz...
Bu ve benzeri konularda Ehli Sünnet vel Cemaat akidemize saldıran yazılar olduğunda,tartışmak değil de uyarmak ve alimlerimizden nakiller yapılmalı...
Din,iman,Kuran ve Ehli Sünnet düşmanları tamamen meydanı boş bulmasınlar...
Ki bu formda, bu konuda görevini yapan kardeşimsiniz...
Allahcce emanetsiniz inşaALLAH...
BESMELE...SELAM...DUA...
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,043
Puanları
113
Yaş
43
ve sonda Yusuf kardeşten Allah razı olsun guzel nasihat etmiş..bu konuları alimler bile pek konuşmamış bidat demiş...artık hak zaten ortada ve ben de sustum bu konuda ..

Allah razı olsun nasihatınız için

Allahcc razı olsun kardeşimiz...
Bu ve benzeri konularda Ehli Sünnet vel Cemaat akidemize saldıran yazılar olduğunda,tartışmak değil de uyarmak ve alimlerimizden nakiller yapılmalı...
Din,iman,Kuran ve Ehli Sünnet düşmanları tamamen meydanı boş bulmasınlar...
Ki bu formda, bu konuda görevini yapan kardeşimsiniz...
Allahcce emanetsiniz inşaALLAH...
BESMELE...SELAM...DUA...

Cümlemizden inşaAllah

Selam ve dua ile
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt