Mel Gibson’u hatırladınız mı?
Hani şu Braveheart (Cesur Yürek) filmini çekip 1996 yılında 10 dalda Oscar’a aday gösterilip 7 dalda ödül alan filmin yönetmeni ve başrol oyuncusu..!
Hani şu, celladın baltası boynuna inerken bile “Freedom” (özgürlük) diye haykıran William Wallace'ı canlandıran oyuncu: Mel Gibson!
İskoçların İngilizlere karşı verdiği “özgürlük” mücadelesini “Freedom” diyerek simgeleştiren filmin yönetmeni Mel Gibson, 2004 yılında bu kez The Passion (Tutku: İsa’nın Çilesi) ismiyle bir film yaptı.
Film, Hıristiyanlık inancına göre Hz.İsa’nın son 12 saatinde çektiklerini anlatıyordu. Ve filmin hem yönetmenliğini hem senaristliğini üstlenen Mel Gibson bu filmden sonra Hollywood’da aforoz edildi.
Çünkü, film Hz.İsa’ya 12 saat boyunca zulmeden, sonra da çarmıha gerip onu öldürenlerin dönemin “Egemen Yahudileri” olduğunu anlatıyordu.
Mel Gibson, inançlı bir Katolik’ti ve inandığı dinin hem kutsal metinleri hem yazılı tarihi ona Hz.İsa’nın hayatını böyle vaaz ediyordu!
2004’te gösterime giren İsa’nın Çilesi (The Passion: Tutku) filminden sonra Mel Gibson’ın başına gelenler ayrı bir yazı konusu olarak şurada öylece dursun. Sadece şu kadarını bilin, ne özel hayatı kaldı, ne mesleki kariyeri, Mel Gibson’un!
Şimdi bugüne gelelim!
Hani şu İsrail’in Gazze’ye saldırdığı son bir haftaya.
Xxx
İsrail Ramazan ayında yine saldırdı ve yine ne çocuk, ne kadın, ne yaşlı, ne sivil tanımaksızın Gazze’de, Batı Şeria’da orantısız güçle kan döktü. Yüzlerce Filistinli şehit oldu, mabetler vuruldu, evler vuruldu, hastaneler vuruldu..!
500 ton bomba bir avuç insanın üzerine atıldı!
Çocuklar “gülümseyerek” öldü!
Babalar, hüzünle çocuklarının cenazesini kucağında taşıdı!
İsrail yönetimi “daha da çok öldüreceğiz” açıklamasını sürdürdü!
Tam bu esnada henüz “vicdanları” hala ayakta olanlar...
Merhamet duygularını yitirmemişler…
Zulme karşı, isyankarlıklarını diri dutanlar…
Doğru yerde olmanın, kazananların safı olmadığının farkında olanlar…
Hepsi birden Siyasonist İsrail yönetimine karşı tavır aldı.
Onlardan bazılarının ne dinleri ne ırkları Filistinlilerle aynı!
Ronaldo gibi, Messi gibi!
Rihanna gibi!
Ronaldo, Messi açtıkları pankartlarla Filistin’e destek oldu.
Bir Müslüman Türk olarak Alman Milli Takımı’nda top koşturan Mesut Özil ise Dünya Kupası primini Gazze gazilerine bağışladı!
Rihanna ise attığı bir twit ile “Filistin’e özgürlük” dedi.
Lakin yeryüzünde kurdukları düzenle “kendilerinden olmayanlara ve kendilerine destek olmayanlara” karşı muazzam bir örgütlenme ile “ötekileştirme”yi başaran Siyonist Yahudiler, tıpkı Mel Gibson’a yaptıklarını yapıyorlar.
Rihanna, twitter hesabında #FreePalestine hashtag'iyle paylaştığı mesajı, takipçilerinin yoğun baskıları sonucu silmek zorunda kaldı..!
İsa’nın Çilesi filmini çektiği için…
Yani ki Hz.İsa’yı çarmıha gerenleri konu ettiği için…
Yani ki, Hz.İsa’ya işkence edenlerin kimler olduğunu gösterdiği için…
Yani ki Hz.İsa’yı öldürenlerin (Hıristiyan inancına göre) dönemin egemen Yahudileri olduğunu söylediği için…
Hollywood’dan aforoz edilen Mel Gibson’a reva görülenler bugün Rihanna’ya yapılıyor.
Türkiye’de ise Rihanna’ya yapılanlar Yıldız Tilbe’ye!
Bu hani bizim “Beyaz Türklerin” sıklıkla dile getirdiği “Mahalle baskısı”nın en yakıcı örneği olarak karşımızda duruyor.
Olsun!
Mel Gibson’ı ötekileştiren, Rihanna’ya twitini baskı ile sildirtenlerin tarihleri kapkara…
Onların ataları, Hz.İsa’ya zulmetti.
Hz.Yahya’yı katletti…
Hz.Zekeriya’yı şehit etti.
Hz.Meryem’e iftira attı.
Hz.Musa’yı “çıldırttı”!
Gazze ve Batı Şeria’da bir avuç kalan Filistinlilerin haklarını savunmak, yeryüzünün tüm vicdanlılarının boynunun borcudur!
Hz.Zekeriya’yı “zikir” anında bir ağaç kovuğunda testere ile kesenlerin soyu bugün Filistin’e 500 ton bomba atsa ne gam!
Zalim zalimliğiyle, mazlum mazlumluğuyla hesap gününe ulaşacak..!
Hasan Öztürk - Haber 7
hasan.ozturk@ulketv.com.tr
Hani şu Braveheart (Cesur Yürek) filmini çekip 1996 yılında 10 dalda Oscar’a aday gösterilip 7 dalda ödül alan filmin yönetmeni ve başrol oyuncusu..!
Hani şu, celladın baltası boynuna inerken bile “Freedom” (özgürlük) diye haykıran William Wallace'ı canlandıran oyuncu: Mel Gibson!
İskoçların İngilizlere karşı verdiği “özgürlük” mücadelesini “Freedom” diyerek simgeleştiren filmin yönetmeni Mel Gibson, 2004 yılında bu kez The Passion (Tutku: İsa’nın Çilesi) ismiyle bir film yaptı.
Film, Hıristiyanlık inancına göre Hz.İsa’nın son 12 saatinde çektiklerini anlatıyordu. Ve filmin hem yönetmenliğini hem senaristliğini üstlenen Mel Gibson bu filmden sonra Hollywood’da aforoz edildi.
Çünkü, film Hz.İsa’ya 12 saat boyunca zulmeden, sonra da çarmıha gerip onu öldürenlerin dönemin “Egemen Yahudileri” olduğunu anlatıyordu.
Mel Gibson, inançlı bir Katolik’ti ve inandığı dinin hem kutsal metinleri hem yazılı tarihi ona Hz.İsa’nın hayatını böyle vaaz ediyordu!
2004’te gösterime giren İsa’nın Çilesi (The Passion: Tutku) filminden sonra Mel Gibson’ın başına gelenler ayrı bir yazı konusu olarak şurada öylece dursun. Sadece şu kadarını bilin, ne özel hayatı kaldı, ne mesleki kariyeri, Mel Gibson’un!
Şimdi bugüne gelelim!
Hani şu İsrail’in Gazze’ye saldırdığı son bir haftaya.
Xxx
İsrail Ramazan ayında yine saldırdı ve yine ne çocuk, ne kadın, ne yaşlı, ne sivil tanımaksızın Gazze’de, Batı Şeria’da orantısız güçle kan döktü. Yüzlerce Filistinli şehit oldu, mabetler vuruldu, evler vuruldu, hastaneler vuruldu..!
500 ton bomba bir avuç insanın üzerine atıldı!
Çocuklar “gülümseyerek” öldü!
Babalar, hüzünle çocuklarının cenazesini kucağında taşıdı!
İsrail yönetimi “daha da çok öldüreceğiz” açıklamasını sürdürdü!
Tam bu esnada henüz “vicdanları” hala ayakta olanlar...
Merhamet duygularını yitirmemişler…
Zulme karşı, isyankarlıklarını diri dutanlar…
Doğru yerde olmanın, kazananların safı olmadığının farkında olanlar…
Hepsi birden Siyasonist İsrail yönetimine karşı tavır aldı.
Onlardan bazılarının ne dinleri ne ırkları Filistinlilerle aynı!
Ronaldo gibi, Messi gibi!
Rihanna gibi!
Ronaldo, Messi açtıkları pankartlarla Filistin’e destek oldu.
Bir Müslüman Türk olarak Alman Milli Takımı’nda top koşturan Mesut Özil ise Dünya Kupası primini Gazze gazilerine bağışladı!
Rihanna ise attığı bir twit ile “Filistin’e özgürlük” dedi.
Lakin yeryüzünde kurdukları düzenle “kendilerinden olmayanlara ve kendilerine destek olmayanlara” karşı muazzam bir örgütlenme ile “ötekileştirme”yi başaran Siyonist Yahudiler, tıpkı Mel Gibson’a yaptıklarını yapıyorlar.
Rihanna, twitter hesabında #FreePalestine hashtag'iyle paylaştığı mesajı, takipçilerinin yoğun baskıları sonucu silmek zorunda kaldı..!
İsa’nın Çilesi filmini çektiği için…
Yani ki Hz.İsa’yı çarmıha gerenleri konu ettiği için…
Yani ki, Hz.İsa’ya işkence edenlerin kimler olduğunu gösterdiği için…
Yani ki Hz.İsa’yı öldürenlerin (Hıristiyan inancına göre) dönemin egemen Yahudileri olduğunu söylediği için…
Hollywood’dan aforoz edilen Mel Gibson’a reva görülenler bugün Rihanna’ya yapılıyor.
Türkiye’de ise Rihanna’ya yapılanlar Yıldız Tilbe’ye!
Bu hani bizim “Beyaz Türklerin” sıklıkla dile getirdiği “Mahalle baskısı”nın en yakıcı örneği olarak karşımızda duruyor.
Olsun!
Mel Gibson’ı ötekileştiren, Rihanna’ya twitini baskı ile sildirtenlerin tarihleri kapkara…
Onların ataları, Hz.İsa’ya zulmetti.
Hz.Yahya’yı katletti…
Hz.Zekeriya’yı şehit etti.
Hz.Meryem’e iftira attı.
Hz.Musa’yı “çıldırttı”!
Gazze ve Batı Şeria’da bir avuç kalan Filistinlilerin haklarını savunmak, yeryüzünün tüm vicdanlılarının boynunun borcudur!
Hz.Zekeriya’yı “zikir” anında bir ağaç kovuğunda testere ile kesenlerin soyu bugün Filistin’e 500 ton bomba atsa ne gam!
Zalim zalimliğiyle, mazlum mazlumluğuyla hesap gününe ulaşacak..!
Hasan Öztürk - Haber 7
hasan.ozturk@ulketv.com.tr
