merve18_19
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 24 Tem 2006
- Mesajlar
- 172
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
B)Arkadslar bu formu bana bu sıteden bır arkads gondermıstı benımde hosuma gıttı sızlerle paylasmak ıstedım...
B)Her duâ ruhtan bir filizin yeşermesi, boy sürmesidir. Dal budak salmak için rahmetlere avuç açar gibi yaprak açmasıdır. Her yaprak yakarış, her çiçek açılışı bir duâdır. Tohumun yarılması bir duâdır. Fidanlar bir uzanıştır. Yaratıcıya duâdır ağaçlar dal dal duâ süslü, çiçek çiçek yalvarma bezelidir. Taş duâ; toprak niyaz; deniz yakarıştır. Felekler duâ ile devreder. Kainat duâ doludur. İnsanın duâsı, ruhtaki korkunç şiddete bir buluşma özlemidir, ebedi ve ezeli sevgiyle... Duâ, fani maddeden, mana sonsuzluğuna doğru bir sıçrayıştır. Fakat bir iniştir de duâ. Her samimi duâ mutlak bir kurtuluştur. En iyi bilenin huzurunda hiçbir şey gizlemeye ve inkara cesaret edemeden açık bir muhasebedir.
Şüphesiz ki duâ ak yüreklerden çıkıyorsa menziline ulaşır. Ya da sütteki siyah lekeler gibi içindeki pislikleri temizleme gayreti ise gerçek duâ vasfını kazanır. Beyaz yürekler pisliklere dayanamaz ama bu demek değildir ki, o beyazlık hep lekesizdir. İnsandır bir olur rahmet denizlerinde yüzer, bir olur günah bataklıklarında sürünür. İşte bu zaman beyaza leke düşmüştür ama o yürekle lekeyi taşıyamaz uzun zaman. İsyan eder. Pislik mutlaka temizlenmeli, sütteki leke tutulup atılmalıdır. Yüreği zonklatan bir arzu itiraf ihtiyacıdır, bu arzu, itiraf kime? Sığınılacakların, güvenileceklerin en büyüğüne, hudutsuz af ve bağışlama sahibine.
Duâ, bu itirafın en mükemmel vasıtasıdır. Eğer duâ sağlıklı bir iç hesaplaşmanın sıkıntılarından güç alıyorsa mutlaka müessir olur. Gözyaşı karışmış duâlar ise en samimi yakarışlardır. Çünkü gözyaşları iç hesaplaşmada inanç adına kazanılan zaferlerin muştusudur.
O halde duâ bir yeniden doğuştur.
Duâ, sessiz, iniltili, gürültüsüz feryattır.
Duâyı bir ruhi ihtiyaç ve alışkanlık edinmiş kimsede mükemmel bir karakter oluşur. Yakarışımız kendimiz için değildir. Kendimiz için duâ edeceksek, biz de bizim olmayan, gayrılara feda ettiğimiz tarafımız için duâ edelim. Ölücü yanımızda çürüyücü fani tarafımıza değil. r0; Kim ki, yanında hazır bulunmayan bir inanmış kardeşi için duâ ederse, etrafındaki melekler, istediğinin bir misli de senin için olsun derler.r1;
B)Her duâ ruhtan bir filizin yeşermesi, boy sürmesidir. Dal budak salmak için rahmetlere avuç açar gibi yaprak açmasıdır. Her yaprak yakarış, her çiçek açılışı bir duâdır. Tohumun yarılması bir duâdır. Fidanlar bir uzanıştır. Yaratıcıya duâdır ağaçlar dal dal duâ süslü, çiçek çiçek yalvarma bezelidir. Taş duâ; toprak niyaz; deniz yakarıştır. Felekler duâ ile devreder. Kainat duâ doludur. İnsanın duâsı, ruhtaki korkunç şiddete bir buluşma özlemidir, ebedi ve ezeli sevgiyle... Duâ, fani maddeden, mana sonsuzluğuna doğru bir sıçrayıştır. Fakat bir iniştir de duâ. Her samimi duâ mutlak bir kurtuluştur. En iyi bilenin huzurunda hiçbir şey gizlemeye ve inkara cesaret edemeden açık bir muhasebedir.
Şüphesiz ki duâ ak yüreklerden çıkıyorsa menziline ulaşır. Ya da sütteki siyah lekeler gibi içindeki pislikleri temizleme gayreti ise gerçek duâ vasfını kazanır. Beyaz yürekler pisliklere dayanamaz ama bu demek değildir ki, o beyazlık hep lekesizdir. İnsandır bir olur rahmet denizlerinde yüzer, bir olur günah bataklıklarında sürünür. İşte bu zaman beyaza leke düşmüştür ama o yürekle lekeyi taşıyamaz uzun zaman. İsyan eder. Pislik mutlaka temizlenmeli, sütteki leke tutulup atılmalıdır. Yüreği zonklatan bir arzu itiraf ihtiyacıdır, bu arzu, itiraf kime? Sığınılacakların, güvenileceklerin en büyüğüne, hudutsuz af ve bağışlama sahibine.
Duâ, bu itirafın en mükemmel vasıtasıdır. Eğer duâ sağlıklı bir iç hesaplaşmanın sıkıntılarından güç alıyorsa mutlaka müessir olur. Gözyaşı karışmış duâlar ise en samimi yakarışlardır. Çünkü gözyaşları iç hesaplaşmada inanç adına kazanılan zaferlerin muştusudur.
O halde duâ bir yeniden doğuştur.
Duâ, sessiz, iniltili, gürültüsüz feryattır.
Duâyı bir ruhi ihtiyaç ve alışkanlık edinmiş kimsede mükemmel bir karakter oluşur. Yakarışımız kendimiz için değildir. Kendimiz için duâ edeceksek, biz de bizim olmayan, gayrılara feda ettiğimiz tarafımız için duâ edelim. Ölücü yanımızda çürüyücü fani tarafımıza değil. r0; Kim ki, yanında hazır bulunmayan bir inanmış kardeşi için duâ ederse, etrafındaki melekler, istediğinin bir misli de senin için olsun derler.r1;